Dün, taş maskenin kökenlerinden bahsediyordum, bu yüzden bugün onun tuhaf yapısından söz edeceğim. Aslında yapısı öyle derinlemesine bir açıklamayı hak edecek kadar karmaşık değil.--- Aksine, olağanüstü derecede basit. İnsan kanı taş maskeye sıçradığında, maskenin içinden "iğneler" dağılıyor--- Jonathan, belgelerinde bunları "kemik iğneler" olarak adlandırmıştı. Bu, onları ifade etmek için iyi bir tanım.--- Fırlayıp maskeyi takanın kafasına saplanıyorlar. Ancak, sadece saplanmıyorlar. Bu "iğneler" kişinin beynine kadar derinlemesine nüfuz ediyor. Basitçe söylemek gerekirse, taş maskenin işleyişi bu kadar.--- Jonathan’ın notları da bu kadar ayrıntıya iniyor. Jonathan, bunun ötesinde hiçbir şey bilmiyordu--- Tabii ki, bu "taş maskenin" ne gibi bir güce sahip olduğunu doğrulamanın tek yolu insan deneyleriydi. Ama Jonathan, insanlara deney yapabilecek birisi değil.--- Bu yüzden Jonathan’ın araştırması burada durakladı. Taş maskenin içinde bir miktar Aztek yazısı vardı, bu yüzden meseleyi çözmeye çalışmak için onu deşifre etmeye yönelmiş görünüyor, fakat bu da iyi sonuçlar vermemiş gibi. Ancak, tamamen tesadüfen de olsa, Jonathan’ın yapamadığı insan deneyini ben, Dio, gerçekleştirdim ve taş maskenin gerçek değerini öğrendim. Bugün biraz acelem var. Bu konuya yarın devam edeceğim.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.