JoJo’s Bizarre Adventure Over Heaven - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




36   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   38 


           
Tabi, o zamanlar taş maskesini kendim takmayı düşünmemiştim.--- Elbette büyük bir güç ve ölümsüz bir beden kazandırıyordu, ancak bunların beraberinde getirdiği bedeller çok fazlaydı.
Jonathan’ın araştırma notlarına bakarak muhtemelen şöyle bir sonuca varılabiliyordu:--- Taş maskesi, insan beyninin gizli potansiyelini ortaya çıkarıyordu.
Beynin potansiyeli.--- İnsan beyni hâlâ birçok sır barındıran bir organ. Taş maskesinin kemik iğnelerinin, insanların asla farkında olmadığı uyuyan bir yeteneği uyandırma işlevine sahip olduğu fikrini anlamak uzun sürmedi.

Beyni uyandırmak. Beyni zorlamak.
Taş maskesinin yapım amacı buydu.--- Ancak bunu bilmek bile, hâlâ birçok bilinmezi içeriyordu. Henüz insanlar üzerinde yalnızca tek bir deney yapmıştım. Bu yüzden o gizemli maskeyi kendimde kullanmayı asla düşünmemiştim.--- Ancak...
Kendimde kullanmaktan başka çarem kalmadığım bir durumla karşı karşıya kaldım.

Deneyim sona erdikten sonra— ya da sarhoş halde dolanmam sona erdikten sonra diyebiliriz— Joestar malikanesinde beni bekleyen kişi, Ogre Sokağı’ndan sağ salim dönen Jonathan Joestar’dı.
Hayır, "sağ salim" değil.
Yanında bana zehri satan Çinliyi getirmişti— ve Ogre Sokağı’nda edindiği bir dostunu da yanında getirmişti.
Tam anlamıyla köşeye sıkışmıştım.  Şah mat diye nitelendirilebilirdi.

Ama bunu zaten biliyordum.--- Jonathan Joestar’ın nasıl bir adam olduğunu bildiğimden, çok daha önce köşeye sıkıştığımı anlamıştım.
Buna rağmen, malikaneye dönmemek ve kaçmak gibi korkakça taktikler planlamamıştım.--- Onun gibi bir adamdan asla kaçmazdım.
Jonathan’la yüzleşmek için, ölümün beni beklediğini bildiğim Joestar malikanesine geri döndüm.

"Bir panzehir elde ettim."
"Başka bir deyişle, elimde kanıt var, Dio."
"Bu benim için kolay değil... Her ne kadar seninle pek anlaşamamış olsak da, birlikte kardeş gibi büyüdük. Ama şimdi seni polise teslim etmek zorundayım."

Jonathan buna benzer bir şey söyledi.
Gerçekten de üzgün, ya da daha doğrusu, kederli görünüyordu, bana baktığında.
"Ne yazık, Dio... Gerçektende."
"Anlamayabilirsin, ama gerçekten böyle hissediyorum... Dio."

Bu durumu nasıl ifade edebilirim... Karşı karşıya gelmeyi planladığım adamdan bu sözde "nazik" kelimeleri duymak... Jonathan’ın bunu hayal edebildiğini sanmıyorum, bu sözlerin beni ne kadar yaraladığını, beni ne kadar incittiğini.
O hüzünlü gözler... o merhamet dolu gözler...
Beni ne kadar yaraladığını--- Jonathan’ın bunu asla anlayabileceğini sanmıyorum.

Ama öfkelenmedim.--- Jonathan’ın hakaretine katlandım.
Ve Jonathan’a şöyle dedim---

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


36   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   38 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.