Yûki odasındaki yatağa uzanmış bulunmaktadır. Odanın kapısı çalar, dışarıdaki ses; "Yûki... içeriye gelebilir miyim?" ses Tomo ya aitti. Yûki de gelebilirsin diyerek onu içeriye davet etti. Tomo başlangıçta çekinerek yaklaştı sonra ise ; "Bugün senin için çok mu kötüydü, akşam yemeğini düzgünce yemedin sanki." Yûki onunla küçüklüğünden beri kardeş gibi büyümüştü, bu yüzden onun davranışlarını az da olsa fark edebilyordu. Tomo onun yatağının kenarına oturunca Yûki de doğrulup onunla yan yana oturacak vaziyete gelir. Uzun bir süre sessizlik olduktan sonra bunu ilk bozan Tomo olur; "Bana her şeyi açıklayabilirsin Yûki. Belki biyolojik ablan olmayabilirim lakin... senin moralinin bozuk olması beni çok endişelendiriyor." Yûki onun gözlerine bakan yaşlı gözlere; "Sadece okulda biri ile tartıştım... büyütülecek mesele yok." "Sen asla böyle bir nedenden dolayı moralini bozmazsın... " "Sana dedim Tomo nee... hep güçsüz olduğumdan dolayı onları kaybettim, eğer o bir şeyler yapabilseydim..." Tomo onun başını göğsüne koyarak; "Senin hiç suçun yok Yûki, bunun sorumlusu sen değilsin. Elbet cezasını çekecekler. Çünkü ışığın olduğu yerde karanlık anca gölge olarak kalır." Yûki ona sarılır ve ; "Teşekkürler Tomo nee, sen benim hep öz ablam olarak kalacaksın. " Tomo da ona sıkıca sarılır ve içinden konuşarak; "Yine de sen benim için hep bir kardeşten daha fazlası olacaksın."....
***
(Sabah olmuştur, okula gitmeden önce hepsi kahvaltı yapmaktadır)
Tomo sürekli Yûki ye mesafeli davranıyordu, ama Yûki'nin aklı tamamen farklı bir konudaydı. "Sınavlar" Yûki antrenmanlara başladığından beri bir kaç ay geçmişti bile, çok çalışkan biri olduğu için bu onun için pek de önemsencek bir konu değil ama, daha bir çok olay çözülemeden ne ara sınav haftası geldi. Hem daha adam akıllı bir fight bile göremedik. Yûki nin asıl takıldığı şey "gerçek form".... ya Hikari no shinja grubundaki Anthony veya maskeli ile yine bir olayda karşı karşıya gelirlerse?. Sınav haftası boyunca ders çalışacağından, her tetikte olmayabilir. Tomo mesafeli davransa bile onun yemeğini fazla yemediğini fark edebilyordu, bu yüzden ona seslenerek; "Yûki, neden kahvaltını yemiyorsun? ... Sana başka bir şeyler hazırlayayım mı?" dedikten sonra sandalyesinden kalkar. Yûki onun sayesinde kendine gelir. "Hayır , teşekkür ederim Tomo nee sadece bugün iştahım yok." Tomo onu daha fazla sıkmak istemez, bu yüzden sandalyesine oturup devam eder. Yûki onun son zamanlardaki davranışlarına akıl erdiremez. "Tomo nee öncesinde benim için bu kadar da endişeli değil di. Acaba dünkü konuşmamız mı buna sebep oldu?" diye düşünmüştü. İkisi birden göz göze gelince, Yûki ona gülümsedi. Tomo da aniden kızarır ve başını eğip çabucak kahvaltısıni bitirir ve masadan kalkar. "Size afiyet olsun, ben okula gidiyorum. Geç kalabilrim , bu yüzden dolapta dünden kalma yemek var ısıtır yersiniz." Diğerleri yaptığı davranışı anlamayıp yemeğine devam eder. Yami, Yûki ye; "Tomo chan'a bir şey mi oldu, bugün bir garip davranıyordu?" Yûki de onunla aynı fikirdeydi. O sırada çayını yudumlayan Kohara da durumu anlamış şekilde kahvaltı tabağına bakıyordu.
***
Yolda yürürken göz yaşlarını tutamayan bir kız vardı. O Tomoydu; "Çço..çok üzgünüm Yûki.........Sen hatırlamıyorsun ama o kaza esnasında ben de vardım..... ve her şeyi gördüm. Babamdan beni sizinle birlikte yürüyüşe çıkmak için yalvarmıştım. O sırada gezimiz bitmiş eve dönüyorduk. Annen , baban, ben, sen ve abin Taiyō ... baban sakince arabasını kullanıyordu, üçümüz de Taiyō nun el konsolunda sırayla oyun oynuyorduk. O an bilmediğimiz bir şey arabaya çarptı.... hepimiz şok olmuştuk lakin o..oo .... o şey bir tır hatta araba bile değildi.... uçan bir şeyler gördüm lakin sonrasını hatırlamıyorum..... en son hatırladığım şey... daha doğrusu benim bildiğim tek şey... Yûki aileni ben öldürdüm.. bunu öğrendikten sonra eskisi gibi olabilir miyiz?."
***
Yûki ve Yami okula gelmişlerdi, Yûki Rintora ya selam verdikten sonra sırasına geçti. Çok geçmeden Yuzihara da sınıfa girdi Yûki ve ikisi geçen ki olaydan beri konuşmamıstı. Yûki onunla konuşmak için masasından kalkmak üzeredir. Tam o anda birden vücudunda bir şeyler titrer ve bilincini kaybeder ve düşer. O sırada gördüğü şey diğerlerinin onun başına bağırarak toplanmasıydı, ama o hiç ses duymuyordu... Bir ışık vardı... iğne kadardı sonra büyümeye başladı.. sonra bir ses; "Küçük ama kutsal zaferini kutlarım evlat. Sanırım senin bedenini ele geçirmeye başladım, artık iki kişiliğin var." Ardından her şey karanlığa büründü.
13. Bölüm Sonu / Başlangıç arkı finali *İlk kısım ana karakterleri tanıtma gibi bir şeydi, o yüzden fazla uzatmadım.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
