Ertesi gün Çiğdem'in beni çağırmasıyla uyandım. Yanımda değildi. Saate baktım, 10'a geliyordu. Bu saatte Çiğdem okulda olmalıydı. Hazırlanabildiğim en hızlı şekilde hazırlanıp hemen okula gittim.
Okula vardığımda Çiğdem'i öğretmenler odasına girerken buldum. Sadace Yılmaz hoca ve bir kız öğrenci vardı öğretmenler odasında. Bu kız öğrenci olmayabilir çünkü üzerinde okul kıyafeti yok ve saçları beyaz olduğu için çok dikkat çekiyor. Sanki daha önce bir kaç kez Yılmaz hocanın yanında görmüştüm bu beyaz saçlı kızı...
Çiğdem odaya girerken ben de yanında girdim. Beni gördüğünde sevindi ama Yılmaz hoca yanımızda olduğundan çok da belli edemedi.
"Otursana" dedi Yılmaz hoca Çiğdem'e, "Böyle iyiyim hocam" dedi Çiğdem ayakta durarak. "Belki sarışın arkadaşın oturmak ister" dedi direk bana bakarak. İkimizde donup kaldık. Çiğdem hiç bozuntuya vermeyerek,
"Kimden bahsediyorsunuz?" dedi ama ellerinin titrediğini görebiliyordum. Elini tutup onu rahatlatmak istiyordum ama bu hoca beni görebiliyorsa bunu yapamazdım ve beni görüyorsa yeteneğimle düşüncelerini değiştirmem de mümkün değildi. Yine de destek olmak için Çiğdem'in hemen yanında durdum.
"Erkek arkadaşından bahsediyorum." dedi Yılmaz hoca "çok yakınsınız bakıyorum. Onunla bu kadar samimi olman doğru mu?" Bunları söylerken bir koltuğa oturdu ve ayak ayak üstüne attı. Çiğdem'in ne kadar korktuğunu anlayabiliyordum ve bir şey yapamamak çok sinirlerimi bozdu. Benim yüzümden bu halde olması daha kötüydü. Bu adam kimdi ve bize bunları soracak cesareti nereden buluyordu?
Çiğdem konuşmayınca Yılmaz hoca devam etti. "Tabi kendi hizmetkarınla ne yaptığın beni ilgilendirmez, benim ilgimi çeken başka bir konu." dedi olduğu yerde biraz öne eğilerek.
"Hizmetkar mı?" dedi Çiğdem şaşırarak. "Yanındakinin ne olduğunu bilmiyor musun?" Çiğdem yine cevap vermeyince Yılmaz hoca bir iç geçirdi. Biraz durduktan sonra "Pekala" dedi ve ayağa kalktı.
"İki numara, kendini göster." dediğinde arkadaki beyaz saçlı kız bir adım ileri geldi. Çiğdem bir anda olduğu yerde korkarak sıçradı. Ne olduğunu anlamak için ona baktığımda Yılmaz hoca durumu açıkladı.
"Bu benim hizmetkarım ve hizmetkarların bize verilen melekler olduğunu biliyorsundur. Şimdiye kadar onu göremiyordun çünkü kendisini göstermiyordu. Sadece diğer melekler onu görebilir" dedi. Yine bana bakarak.
"Peki sen beni nasıl görebiliyorsun?" dedim. Artık bir şeyi saklayamayacağımı anladığım için direk sormuştum.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.