Bölüm 41 - Eğitmeni Yenmek (1)

Yüksek rütbeli klanlardan gelen öğrenciler gülümsüyordu. Üçüncü sınavın tıpkı aile üyelerinin onlara söylediği gibi yapılacağından emindiler. Sol Muhafız Lee Hameng açıklamaya devam etti.

"On iki kişinin bir kılıç formasyonunu tamamlayabilmesi için birinci sınıf dövüş sanatları becerisine sahip olmanız gerekir."

İnsanlar şok oldu ve kendi aralarında daha da fazla konuşmaya başladılar.

'Birinci sınıf mı?!'

'Kaç tane düşürmeye çalışıyorlar?'

'Kahretsin!'

Öğrenciler gürültü yapmaya başlayınca Hameng "SESSİZLİK!!!" diye bağırdı.

Eğitim alanı bir anda sessizliğe büründü. Hameng kaşlarını çatarak devam etti: "Masanın üzerindeki kitapları görüyor musunuz?"

"MADO!"

"Bu Yedi İblis Ejderha kitabı, tarikatımızın Kılıç İblis Oluşumunun temelini oluşturacak en üst sınıf dövüş sanatlarından biri."

Bunun üzerine öğrenciler hemen heyecanlandı. Bu, daha zayıf klanlardan gelen öğrenciler için bir rüyanın gerçekleşmesiydi. Birinci sınıf bir dövüş sanatını öğrenme şansına sahip olmak onlar için pek sık rastlanan bir durum değildi.

"Bugün verilen Kara Ejder Topunu özümser ve bu Yedi İblis Kılıcı formasyonunu öğrenirseniz, kısa sürede birinci sınıf bir dövüş sanatı becerisine sahip olabilirsiniz."

Chun Yeowun başını salladı. Testin daha zor olması gerekse bile, bunu çok da zorlaştırmayacaklardı.

'Şimdiye kadar kulağa kolay geliyordu...'

Eğer Yumpa'nın söyledikleri doğruysa, bu sadece bir ön koşuldu. Lee Hameng sırıtarak sözlerine devam etti: "Üçüncü test bugünden tam dört hafta sonra yapılacak."

Öğrenciler daha sonra suratsızlaştı. Bu çok uzun bir süre değildi. Yedi İblis Kılıcı'nı öğrenmeleri ve bir oluşum oluşturmak için diğerleriyle grup oluşturmaları gerekiyordu ve iki hafta bunun için çok kısaydı. Ancak, asıl zorlu görev henüz gelmemişti.[Ç/N= İngilizcesinde de üstte dört, altta iki hafta yazıyor. Anlamadım.]

"Şimdi, on ikiniz bir kılıç düzeni oluşturacaksınız ve sahnede gördüğünüz eğitmeni yenmek zorundasınız. Basit değil mi?"

Hameng sahnede sıralanmış otuz altı eğitmeni işaret ederken rahatça konuştu.

'Basit mi?'

'Ne!'

Bu eğitmenlerin hepsi en azından dövüş sanatları ustası olan Takım Liderleri seviyesindeki eğitmenlerdi. Hatta bazıları usta seviyesinin sınırındaydı. Bu kolay bir test değildi.

'Kahretsin!'

'Neden bu kadar kolay olduğunu merak ediyordum!'

Birçok öğrencinin beti benzi attı. Bu kadar güçlü eğitmenleri yenebileceklerinden emin değillerdi.

"Yumpa'nın dediği gibi. Şimdi geriye kalan tek şey lideri seçmek.

Yumpa'nın önceden söylediği gibi, onlara üstesinden gelmeleri gereken bir hedef verilmişti. Birbirlerine karşı savaşmadıkları için daha da zorlaşmıştı ama o kadar da imkansız değildi.

'Toplam yedi kişi.'

Yeowun'un şimdi kaç kişiye ihtiyacı vardı. İkinci testi geçtikten sonra, Yeowun'un kendisine dostça yaklaşan yedi kişi vardı. Bu yüzden dün gece Hu Bong'la birlikte onları arayarak üçüncü testle ilgili bilgileri paylaştı ve ekibine katılmalarını teklif etti.

'Üzgünüm, test içinse katılmayacağım.'

'Özür dilerim Prens.'

Yeowun ikinci sınavda gösterdiği güç ve liderlik nedeniyle hepsinin kendisine katılmasını bekliyordu ancak dördü farklı liderleri takip etmek istediklerini söyleyerek bunu reddetti.

'Hâlâ dört kişi var.'

Yine de çok kötü değildi. Zaten ekibine dört öğrenci almıştı. Yeowun onların kararı için minnettardı. Diğer prenslerden farklı bir başlangıç çizgisi olduğunu biliyordu ve bu öğrenciler onu takip etmeyi kabul ettiğine göre, Yeowun'a gerçekten güvendiklerinin kanıtıydı.

"Bu sınav ikincisinden farklı. Her şey size bağlı, öğrenciler. Grup üyelerinizi toplayın ve düzeni öğrenin."

Öğrencilerin kafası karıştı. Eğer eğitmenler onlara öğretmeyecekse, bu liderin hayati bir rol oynaması gerektiği anlamına geliyordu.

"Toplam 207 kişisiniz, yani 12'şerli gruplara ayrılırsanız 17 grup olacak."

'Ha?'

'Kalan üç kişiye ne olacak?'

Öğrenciler daha sonra üç kişinin takımsız kalacağını fark ettiler. Bu, hızlı bir şekilde gruplaşmaları gerektiği, aksi takdirde sınava girme şanslarının bile olmayacağı anlamına geliyordu.

'Açıklamaların çoğu tamamlandı. Şimdi liderler...'

Bilgilerin çoğunu bilen Harbiyeliler şimdi cephe hattındaki grup liderlerine döndüler. Şimdiye kadar olanlara bakılırsa, mevcut grup liderlerinin yeniden lider olarak seçilmesi muhtemeldi.

"Şimdi nasıl bir grup lideri seçeceğimizi konuşalım ve ben de hepinizi Siyah Ejder Topu ve Yedi Şeytan Kılıcı kitabıyla birlikte görevden alayım."

'Ha?!'

Öğrencilerden bazıları şok oldu. Az önce söylediği şey, akademinin liderleri kendi başına atamadığıydı.

"Etiketli eğitmenler görüyor musunuz?"

Öğrenciler künyelerini görmek için eğitmenlerine döndüler. Şimdiye kadar fark etmemişlerdi ama hepsinin farklı renkte künyeleri vardı. Toplam otuz altı öğrencinin birçoğu sarı renkteydi ve sayıldığında toplam on yedi sarı künye ortaya çıkıyordu.

"Bir hafta içinde sarı etiketi alan kişi grup lideri olacak."

'İMKANSIZ!'

Öğrenciler yüzlerini buruşturdu. Bu çok zor bir meydan okumaydı. Son test eğitmeni yenmekti ama künyeyi ellerinden almak çok fazlaydı.

'Bu da demek oluyor ki, eğer bu etiketleri alabilecek çok fazla kişi yoksa, o zaman on yedi grubumuz bile olmayabilir!'

Bu durum sınavın zorluğunu arttırmıştı. Harbiyeliler itiraz etmek istedi ama kimse buna cesaret edemedi.

"Çok zor olduğunu düşünmeyin."

Lee Hameng gülerek konuştu.

"Sarı etiketli eğitmenler sizinle yalnızca Yedi Şeytan Kılıcı ile dövüşür, kendi özel dövüş sanatlarıyla değil. Eğer onların Yedi Şeytan Kılıcı tekniğine karşı koyabilirseniz, etiketi alırsınız."

O zaman bile, yine de kolay olmayacaktı. Hâlâ bu becerileri uzun süredir kullanan deneyimli dövüş sanatçılarıyla karşı karşıyaydılar. Ancak, burada gizli bir faktör vardı ve Chun Yeowun bunu biliyordu.

'Eğer bir öğrenci kılıcı bu kadar kısa sürede öğrenebiliyorsa, kılıç formasyonu hakkında daha fazla bilgiye sahip demektir. Buna sadece sınavı zorlaştırmak için karar verilmedi.

Düşündüğü gibi, eğer grup lideri eğitmen tarafından kullanılan Yedi İblis Kılıcı tekniğine nasıl karşı koyacağını biliyorsa, bu tüm öğrencilerin Yedi İblis Kılıcı'nı öğrenmede lideri takip etmeyi kabul edeceği anlamına geliyordu.

'Bir hafta...'

Ama zaman çok kısaydı.

"Hehehe..."

Lee Hameng eğlenerek öğrencilere baktı ve beklenmedik bir teklifte bulundu.

"Bir haftanız kaldı ama şu anda meydan okumak isteyen bir öğrenci var mı?"

Şu anda kimse Yedi Şeytan Kılıcı kitabını okumamıştı ama meydan okumak isteyen olup olmadığını sormak, kendi becerilerine karşı koyacak kadar güvenen biri olup olmadığını sormak gibiydi. Kalabalık sessizliğe büründü. Kimse elini kaldırmaya cesaret edemedi. Çoğu hala vasattı ve üst sınıf seviyesine ulaşanlar bile böyle bir şey yapmaya cesaret edemezdi.

"Hımm. Yani, kimse o kadar cesur değil mi? Tamam. O zaman..."

Lee Hameng hayal kırıklığına uğramış gibi görünüyordu ve kitapları ve topları dağıtmaya başlamaya çalıştı, ancak kalabalık çılgına döndü.

"OH?!"

Hameng şaşkındı. Üç grup lideri ellerini kaldırdı. Bilge Klan'dan Chun Muyeon, Chun Yeowun ve Zehir Klanı'ndan Chun Jongsum'u yenerek 12. grubunun lideri olan 18. öğrenci.

'Bu... ilginç.'

Lee Hameng çok eğlenmişti. Chun Muyeon ve Chun Yuchan'ın gönüllü olacağını düşünmüştü ama beklentisi yanlıştı. Chun Yuchan sadece geride durdu ve olanları gelişigüzel izledi. Eğer sağlık odasında olmasaydı Chun Mukeum'un da gönüllü olması muhtemeldi.

'Bakgi... ve Chun Yeowun!'

Bu ikisi beklenenin ötesinde mükemmellik gösteren öğrencilerdi. Lee Hameng onları öne çıkardı.

"İkinci testten üç grup lideri. Elbette, bir lider olarak içinizde bu kadar cesaret olmalı. Sahnenin önüne gelin."

Üç lider öne çıktı. Onlar gruplaşırken Yeowun sağında yürüyen Bakgi'ye döndü. Chun Muyeon ünlüydü ama Bakgi'yi sadece oluşumuna rehberlik ederken görmüştü. Sağ gözünde uzun bir yara izi vardı.

"Hahaha! Çok hevesli görünüyorsun. Peki, aranızdaki eğitmenlerden kim onlarla dövüşecek?"

Lee Hameng gülerek sordu ve sarı etiketli eğitmenlerden yedisi ayağa kalktı. Amaçlanmamıştı ama 1., 8. ve 12. gruptan da eğitmenler vardı.