Sıcak bir yaz sabahı, Berlin şehrinde güneş parlıyordu ve sokak lambaları yavaşça söndürülüyordu. Burada Neo, yatağında derin bir uykuya dalmıştı. Kısa bir süre sonra alarm verdi. Bu sese uyanan neo saatin 7:05 gösterdiğini gördü.
 Kendine gelen Neo, aceleyle yataktan kalktı, ellerini yıkadı ve mutfakta kahvaltıya gitti, yemeğini yiyip  "Goodcaffe" içtikten sonra evinin kapısını kilitledi ve kaçtı. 20 dakikalık bir koşudan sonra otobüs durağına ulaştı. Burada bir süre bekleyen neo saate baktı. Saat 07:34 idi. Neo ciddi bir yüz ifadesiyle şunları söyledi:

"-Çok az zamanım kaldı, çabuk olmalıyım.

Bu sırada otobüs durur ve neo otobüs kapısı açılır açılmaz içeri atlar. Otobüste her türden insan vardı ve asıl sorun oturacak yer olmamasıydı. Neo ayağa kalktı. Bir süre sonra otobüs durur ve yanındaki koltukta oturan teyzesi düşer. Bu sırada Neo oturmak istediğinde, karabuğday kız hemen önüne oturur. Neo hiddetle içinden şunları söyledi:

"- Hayda ..... BACAKLARIM KIRILDI!

Yarım saat sonra otobüs en yakın durağa ulaştı. Neo, bir süre yürüdükden sonra şirkete ulaşarak işeri girdı. Neo şirketin mali ve muhasebe durumlarıyla ilgileniyordu. Ofisine gelen Neo, bilgisayarı açdı. Şirketin bu ayki mali durumunun sunumunu bir hafta içinde yapmalıydı.
Saatler 11:35 gösteriyordu. Mola veren Neo şirketin kafesine gitti, yiyecek ve kola aldı ve yiyip içti. Sakin bir öğle yemeğinden sonra ofisine döndü ve işine kaldığı yerden devam etti. Bu sırada otobüste gördüğü "esmer kızı" gördü. Kız Neo'ya yaklaştı ve neşeyle şöyle dedi:
"Üzgünüm,  odası nerede?"
Neo elini uzattı ve şöyle dedi:
"Bakın, tam ofisimin önünde
Kız mutlu bir şekilde:
"Teşekkür ederim, Ben Zoe, Zoe Jean."
Neo alçakgönüllülükle şunları söyledi:
"Ben de Neo Gabriel. Önemli değil.
Ve böylece Zoe müdürün odasına gider.