"Sistem yükseltilebilir, değil mi? Nasıl yapılır?"[Master, görevi tamamlamak için görevleri tamamlamak zorunda. Birikim Misyonu, Üstat'ın Bay Qin gülümsemesini - gerçekten de - on kez yapmasını gerektirir. Her seferinde bir puan ödülü ile gelecek. Yükseltme Misyonunu açmak için on noktaya ihtiyaç vardır. Yükseltme Misyonu Master'ın Bay Qin'i bir fincan kahve demlemesi için gerektirir. Kendini hazırladığın bir fincan kahve tamam mı?“… ..” Bu, Sistem'in Erdemli Eşi Sistemi olarak adlandırıldığını açıkladı. Su Yanyi aniden aydınlandığını hissetti.Qin Jiran'ı gerçekten on kez gülümsetmek zorunda kaldı mı? Görevin biraz zor olduğunu hissetti. Kuşkusuz, oyunculuğu dışında, daha önce yüzünde bir gülümseme görmemişti. Ancak, Su Yanyi meydan okuma ile ilgileniyordu.Nitekim, Sistem'in yükseltilmesine kıyasla Qin Jiran gülümsemesinin çok daha motive edici ve anlamlı olduğunu düşünüyordu. O gülümsediğinde adamın nasıl göründüğünü görmek istiyordu!Bu arada, Qin Jiran telefonda birisine talimatlar veriyordu."Son zamanlarda ve çevresinde neler olduğu hakkında kazandığınız her şeyi bana bildirin." Sesi acımasızdı ve ifadesi bir belirsizlikle ilgili endişelerden biriydi.Su Yanyi hakkında bir araştırma yapmak istemedi, ama Su Yanyi'ye kötü bir şey gelseydi karanlıkta kalması daha da isteksizdi.Üç yıl önce Qin Jiran olsaydı, bir şey yapmak için güçsüz olurdu, ancak şu anki onun yapmak istediği şeyleri yapma gücüne sahipti. Ona göre, kahvaltı ve Su Yanyi'nin değişimi sırasında yaşanan olaylar gün geçtikçe açıktı.Boşanmama kararı ve kahvaltıda verdiği "teşekkür ederim", normal şartlarda yapabileceği şeyler değildi.Üç yıllık evlilikten sonra, ilgisizliği ve inatçılığı onun üzerinde derin bir etki bırakmıştı. Gözleri sadece kendini içeriyordu. Durum ne olursa olsun, daha önce hiç duymamış bir "teşekkür ederim" duyamamıştı.Övgü sözleri azdı ve onun fikrini değiştiren örnekleri neredeyse yokmuştu.Ve yine de, sadece birkaç saat önce hepsi meydana geldi. Qin Jiran, bunun üstesinden gelemedi.Sadece ne oldu?Qin Jiran, Su Yanyi'nin yatak odasının dışında oturdu ve düşünmeye başladı. Dün gece aynı yerde oturdu ve bütün gece için düşündü. İlk tanıştığı zamanı düşündü.Onun kalp yarışını yaparken alabileceği tarifsiz duygu.Onun için eğlence çemberine girme kararı.Onların sözleşmesi.Onların evliliği.Ve son olarak, onun ilgisizliği ve ona karşı küçümseme…Belki de evliliklerinin sözleşmeli doğasından kaynaklanıyordu, ama Su Yanyi her zaman ona katılacağına inandı, çünkü ona arzu edilen bir gelecek vaat eden bir işlemdi.Bu nedenle, ona davranış şekli genellikle başkalarına nasıl davrandığından üç kat daha soğuktu. Teklifini kabul ettiğinde, sonucun böyle olmasını beklerdi, ama onun önünde, tek bir reddetme sözünü söyleyemedi. O zamanlar, birazcık suratlı hissediyordu bile.Ancak, kararını asla pişman etmedi. Sadece kendini beceriksiz ve beceriksiz olarak suçladı. Üç yıl geçti, ama hala Su Yanyi'yi ona karşı en ufak bir duygu bile hissetmiyordu.Qin Jiran, orada otururken biraz depresif hissediyordu ve ağır bir nefes aldı.Ve böylece, Su Yanyi yatak odasından çıktığında, gördüğü ilk şey onun kusurlu görüntüsü oldu. Kaşlarını kaldırdı ve gözlerinin içine bir gülümseme şeridi girdi. Onu böyle görmek çok garipti ki onu eğlendirdi.Qin Jiran kıyafetini aldı ve "Çıkıyor musun?" Diye sordu.Sabah sekiz. Orijinal planları dışarı çıkmak ve yasal boşanma prosedürlerini yapmaktı, ama şimdi gitmediler, ikisinin de ellerinde boş zamanları vardı. Fikrini tekrar değiştirdi mi?Kalbi düştü ve yüzü sertleşti, ama isteksizce ifadesiz kalmaya çalıştı. Su Yanyi'nin kararına saygı duyuyordu, ne olduğu önemli değil."Ben şirkete gidiyorum," diye açıkladı nadiren yaptığı bir şeydi.Bir tartışma turundan sonra, yaptığı her şeyde her zaman ustalaşmış olan Su Yanyi, hala o küçük hainlerin ve aşağıdayken onu tekmeleyen insanların hala etrafta dolaştığını hala bilemiyorlardı. Gözlerindeki görünüm buz gibi soğuktu.Qin Jiran bütün zamanını ona bakıyordu ve gözlerinde soğukluğu doğal olarak fark etti. Kaşları birbirine kıstırılmıştı ve bir şekilde, biraz "Bir şey mi oldu?" Diye sordu.Ona bir bakış attı ve cevap vermedi. Nasıl cevap vereceğini bilmiyordu. Ona gelecekte kimin ihanet edeceğini ve onlarla başa çıkacağını bildiğini söyleyememiş gibi değildi.Birazcık huzursuzluk Qin Jiran'ın kalbine sürüldü. Sormak için kaba davrandığını hissetti. Ne de olsa, neden işindeki meselelerden bahseder?Kalbindeki acıyı zorlayarak, mümkün olduğunca sakin bir şekilde özür diledi, "Üzgünüm. Sormamalıydım." Endişe çizgiden dışarı çıkmasına neden olmuştu. Su Yanyi muhtemelen ondan bıkmıştı.Su Yanyi, açıkça, acı çekme duygularına tahammül etmeye çalışan Qin Jiran'a baktığında, onun kaşlarını kasıp kavuran biri oldu."Özür dilemeye gerek yok." Eğer Qin Jiran'ı çaresiz bırakacak olsaydı, Su Yanyi farklı sayılmazdı. Konfor olarak yorumlanması gereken kelimeler sert ve en ufak bir duygu olmadan ortaya çıktı.Ancak, Su Yanyi kendisi bu sorunun farkında değildi. Ona gülümsemeye çalışırken dudaklarının köşelerini kaldırdı, ancak Qin Jiran'ın gördüğü şey tam tersiydi. Nasıl göründüğü önemli değil, gördüğü tek şey soğuk bir tebessümdü ve kalbine bir dokunuşla sıkıldı.Artık onunla daha fazla tiksindiği görülüyordu. Soğuk bir gülüşü bile ortaya çıkardı.Bu sırada dudaklarının köşeleri de bir gülümsemeye dönüştü, ama kendi beceriksizliğine ve beceriksizliğine doğru alay konusuydı. Onun gibi sevdiği kadını nasıl yapacağını bile bilmiyordu.Durum o kadar umutsuzdu ki, her şeyden sonra bile ve onu takip etmek için harcadığı düşüncesi.Bu arada, Su Yanyi yüzünde zorla gülümseme gördüğünde, kaşları arasındaki karık derinleşti.Eğer gülmek istemiyorsan, gülme. Böyle zorlanmış bir gülümseme… kör olduğunu mu düşünüyordu?"Gülümseme."Ezilen kaşları ve soğuk sesi ona çok etkileyici bir vibe verdi. Ruh hali aniden o kadar sertleşti ki onu bile fark etti.Su Yanyi, kendisinin bir an için, kendisinin güven verici bir ses olduğunu düşündüğünden bahsetmeden önce, "Gülümsemeyin. İyi görünmüyor."İstemiyorsan gülümse. Dürüst olmak gerekirse, zorla bir gülümseme hiç de iyi görünmüyordu. Görmek istediği onun gerçek, gerçek bir gülüşü.“… ..” İki kez gülmediği söylendi, Qin Jiran kendini oldukça konuşkan bulmadı. Zavallı kemerleri dudaklarından geri çekerek, utanmış bir bakışla ona baktı ve bir şekilde bir kayıptı.Gülüşü bile sevilmiyor olabilir mi? O zamandan sonra, gülümsemeyi bırakmalı mı? Gerçekten onu uyandırmak istemedi.[Küçük Tiyatro]Film İmparator: Sevgili, sen benim için çok üşümüştün, biliyor musun?Sevgili Karısı: Şimdilik sadece onunla kalın. Nazikçe hala öğrenme yolunda vahşi koşuyor.Çeviren:AlucardSubsAlucardSubs.blogspot.com.tr