Reenkarnasyon Geçiren İle Dünyaları Değişenin Karşılaşması - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 


           
Chu Lian sonunda ne olduğunu anladı. En büyük yengesi ve Kıdemli Hizmetçi Liu yerleşkeye dönerken arabada olanlarla ilgili kendi çıkarımlarını yapmıştı. Derin bir uykudan yeni uyanmıştı ve arabadan inmek için aceleyle çıkınca görünüşüne hiç dikkat etmemişti. Sonra He Sanglang o haliyle arabadan atlamıştı... Başka ne düşünebilirlerdi ki?
Gizlice He Changdi’ye baktı. Chu Lian, yüzündeki fırtınaları görünce biraz ürktü. Gerçekten isteyerek yapmamıştı. He Sanglang’ın onu affetmesini umdu.
Kıdemli Hizmetçi Liu onları şahsen avlularına kadar getirdi. Ayrılmadan önce He Changdi’ye patavatsız bir tavsiye de verdi.
“Yeni evli olduğunu biliyorum ama Üçüncü Genç Madam hala genç. Üçüncü Genç Efendi lütfen kendinizi biraz dizginleyin.”
He Changdi kıyafetlerini değiştirdikten sonra neredeyse olayı unutuyordu. Ama Kıdemli Hizmetçi Liu’dan böyle bir hatırlatma alınca öfkesi tekrar alevlendi.
He Sanglang ayrıldıktan sonra Chu Lian sıkıntıyla inleyerek pencerenin kenarına oturdu.
Xiyan gülümsemesini sakladı. Kıdemli Hizmetçi Gui çoktan ne olduğunu öğrenmişti. Chu Lian’a doğru yürüdü ve ona bir bardak ılık su verdi. Bir kez öksürdükten sonra sessizce Chu Lian’a sordu:
“Üçüncü Genç madam, siz ve Üçüncü Genç Efendi...”
Xiyan cümlesini bitirmeden  Chu Lian çoktan dönmüş kırgın bir şekilde Kıdemli Hizmetçi Gui’ye bakıyordu. Sonra arabada olan her şeyi açıkladı, utancına rağmen olanları açıklamaktan başka çaresi yoktu.
Xiyan ancak o zaman doğruyu öğrenebildi ve kahkahalarını tutamayarak patladı. Chu Lian çenesini kolunun üzerine yerleştirip camdan dışarı baktı. Kaybolmaya başlayan bahar manzarasının olabildiğince tadını çıkarmak istiyordu ve itinayla Xiyan ve Kıdemli Hizmetçi Gui’nin duraksamayan kahkahalarını duymamazlıktan geliyordu.
Demek bu kadar büyük bir yanlış anlaşılma olmuştu. Üçüncü Genç Efendi’nin o kadar çirkin bir ifade takınmasına şaşmamak gerek diye düşündü Kıdemli Hizmetçi Gui. Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ın kişiliğini biliyordu ve insanların ona gülmesinden hoşlanmadığını da... Bu yüzden kendini toparlayarak bir soru sordu:
“Üçüncü Genç Madam bugün ne yemek istersiniz? Bu yaşlı hizmetçi birazdan mutfağa gidecek ve Üçüncü Genç Madam’ın istediği herhangi bir şeyi getirebilir.”
Chu Lian tam hayallere dalmıştı ki Kıdemli Hizmetçi Gui’nin ana mutfağa gitmekten bahsettiğini duydu. Ancak o zaman romanda geçen bir olayı hatırladı. Bugün Jing’an Yerleşkesi’nin ana mutfağında bir yangın çıkacaktı ve en büyük ablası Madam Zou bu yangında yaralanacaktı.
Chu Lian biraz düşündükten sonra aceleyle ayağa kalktı.
“Momo, yerleşkedeki ana mutfağı hiç görmedim. Ben de seninle geleceğim!”
Kıdemli Hizmetçi Gui bir an tereddüt etti.
“Üçüncü Genç Madam, Ying Yerleşkesi’nden daha yeni geldiniz. Neden biraz dinlenmiyorsunuz?”
Chu Lian Kıdemli Hizmetçi Gui’nin gelmesine kolay kolay razı olmayacağını anladı, bu yüzden hemen hizmetçinin koluna şımarık bir çocuk gibi yapıştı, Kıdemli Hizmetçi Gui böyle davrandığında ona dayanamıyordu, başını salladı ve adeta teslim oldu.
“Pekala gidelim, gidelim. Xiyan sen de bizimle gel. Üçüncü Genç Madam mutfağın bahçesinde biraz yürüyüş yapar. Chu Lian başını salladı ve Kıdemli Hizmetçi Gui ile Xiyan’ı ana mutfağa kadar takip etti.
Ana mutfak yerleşkenin batı kanadının ikinci binasındaydı.
Chu Lian biraz endişeli olduğundan hızlı adımlarla yürüdü ve neredeyse 7 dakika olmadan oraya varmışlardı. Ana mutfağa yaklaştıklarında kalın bir duman tabakasıyla karşılaşmayan Chu Lian derin bir nefes aldı.
Kıdemli Hizmetçi Gui,  Üçüncü Genç Madam’ın neden bu kadar tuhaf davrandığını merak ediyordu. Chu Lian oraya vardıklarında sakinleştiği için nedenini sorma ihtiyacı duymadı.
“Üçüncü Genç Madam lütfen bahçede bekleyin. Bu yaşlı hizmetçi içeri baktıktan sonra size rapor vermek için geri dönecek.” Kıdemli Hizmetçi Gui konuşurken gülümsüyordu.
Chu Lian başını salladı ve ona bir hatırlatma yapmayı unutmadı.
“Momo hemencecik git gel, geç oluyor.”
Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ı rahatlatmak için hafifçe eline vurdu ve hızını artırmak için büyük adımlarla mutfağa doğru gitti.
Bahçe zevkli bir şekilde düzenlenmişti. Çiçekli alanların yanında iki tane yapay dekoratif dağ vardı ve onların yanında da birkaç tane taş masayla sandalye vardı. Bunlara çok da uzak olmayan bir mesafede taze  nilüfer yapraklarıyla dolu bir nilüfer gölü vardı. Bazı su nilüferleri köşelere yakın dikilmişti ve iki üç tanesi çoktan açmıştı, yeşil yapraklarının üzerinde nazik ve beyaz bir şekilde duruyorlardı. Çok güzel bir manzaraydı.
Xiyan, Chu Lian’ı taş sandalyelerde dinlenmesi için getirdi.
”Üçüncü Genç Madam o beyaz su nilüferleri gerçekten çok güzel.”
Chu Lian çiçekleri izleyecek bir ruh halinde değildi. Her an ana mutfağın yolunda belirebilecek olan Madam Zou’nun figürünü aramakla meşguldü.
Beklediği gibi Madam Zou sonunda aceleyle begonya ağaçlarının arkasından çıktı.
Xiyan yüzünde şüpheli bir bakışla konuştu:
“Üçüncü Genç Madam, En Büyük Madam da ana mutfağa gidiyor gibi görünüyor.”
Chu Lian hızla ona doğru yürüdü.
“Abla, abla!”
Hizmetçisiyle birlikte ilerleyen Madam Zou bir an durdu ve ona doğru baktı.
“Burada ne yapıyorsun?”
Chu Lian başını eğdi ve utanmış gibi davrandı.
“Akşam için yiyecek bir şey var mı diye bakmaya gelmiştim.”
Madam Zou bunu duyunca gülümsedi.
“Evli bir kadın olsan da sadece on beş yaşındasın. Biraz atıştırmalık almakta zarar yok. Ne yemek istediğini söyle, ablan senin için mutfaktaki hizmetçilere hazırlatsın.”
Chu Lian dönüp mutfağa baktığında Kıdemli Hizmetçi Gui’nin hala çıkmadığını fark etti, onu çağırması için hemen Xiyan’ı gönderdi.
“En büyük abla acelen varmış gibi görünüyordun. Sen de mi ana mutfağa gidiyorsun?”
Madam Zou iç çekti.
“Annem bugün iyi hissetmiyor. Öğleden sonra olmasına rağmen hala kalkamadı. Onun için biraz ilaç hazırlamaya geldim!”
Chu Lian kaşlarını çattı. Kitap Kontes Jing’an’ın durumunun bugün kötüye gittiğinden bahsetmemişti. Her neyse şu anda bunu düşünemezdi. Kontes Jing’an’ın hala bir kaç yılı daha vardı, bugün ölmeyecekti. Şimdi en önemli görev Madam Zou’nun mutfağa girmesini engellemekti.
Madam Zou’nun gitmek üzere olduğunu görünce Chu Lian hemen giysisinin kollarından tuttu.
“En büyük abla, annem nasıl? Bugün durumu nasıl? Onu kontrol etmesi için bir imparatorluk doktoru çağırmalı mıyız?”
Madam Zou’nun acelesi olsa da genç kardeşinin yüzünün endişe dolu olduğunu görünce onu yalnız bırakmamaya karar verdi. Bir anlığına durup ona her şeyi açıklayabilirdi. Chu Lian, Xiyan ve Kıdemli Hizmetçi Gui’nin birlikte dışarı çıktığını görünce kalbinden bir taş kalkmıştı. Tam o anda ana mutfağın yönünden büyük bir patlama sesi geldi ve bununla birlikte bina alevler içinde kaldı.
Chu Lian çoktan bir şeylerin olacağını biliyordu ama böyle bir patlama olacağını bilmiyordu. Bir anlığına olduğu yerde donup kalmıştı.
Ama Madam Zou korkuyla sıçramış ve hemen hizmetçisine yangını söndürmek için dış avludan birilerini çağırmasını söylemişti. Genç kız kardeşiyle konuştuğu için mutfağa girmediğinden kendi şansına şükretti.
Döndüğünde ilk gördüğü şey gözleri yaşlı Chu Lian’dı. Madam Zou’nun kalbi genç kız kardeşi için ezildi. Chu Lian hala hassas bir yaştaydı, mutfağa sadece biraz acıktığı için gitmişti ama yiyecek bir şey bulamadan önce bu büyük olay gerçekleşmişti. Korkudan aptala dönmüş olmalıydı!
Madam Zou nazikçe onu sakinleştirmeye çalıştı.
“Üçüncü kız kardeşim? Korkma. Yangın hortumlarını getirmesi için çoktan birilerini gönderdim. Burada durmak tehlikeli neden kendi avluna dönmüyorsun?”
Bunu söyledikten sonra Kıdemli Hizmetçi Gui ve Xiyan’a döndü:
“Siz ikiniz neden hala şaşkın şaşkın bakıyorsunuz? Hızlı olun ve genç hanımınızı dinlenmesi için kendi avlusuna götürün!”
Chu Lian sonunda kendine geldi ve konuşmaya başladı.
“En büyük abla, ben iyiyim. Lütfen dikkatli olun. Ben şimdi ayrılıyorum.”
Yapay dağlardan birini tam geçmişken iç avluya aceleyle gelen He Changdi’yle karşılaştı. He Changdi onun tereddütlü ifadesini fark etti. Kalbi neredeyse göğüs kafesinden çıkmaya çalışırcasına hızla atmaya başlarken hemen Laiyue‘ya kurtarma görevi için daha fazla insan getirmesini söyledi. Bu büyük yangında en büyük ablasının yaralandığını hatırladığında He Sanglang hızla Qingxi Avlusu’na koştu.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


20   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   22 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.