Reenkarnasyon Geçiren İle Dünyaları Değişenin Karşılaşması - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




35   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   37 


           
Çeyiz listesini tekrar katladı ve diğer eline vurarak onunla oynamaya başladı.
Chu Lian aniden sordu:
“Momo, hatırlayamıyorum da... Çeyizimde hiç para var mıydı?”
Kıdemli Hizmetçi Gui ona doğru dikkatli bir bakış attı. Chu Lian’ın  yanlış anlamasından korkarak ölçülü tonla cevapladı:
“Tabii ki para var! Neden olmasın?”
Düğün günündeki uyuşmazlık ve Altıncı Hanım’ın mutsuzluğundan dolayı Kıdemli Hizmetçi Gui, Ying Hanesi’nin varisinin karısının- evin yönetici hanımının- gönderdiği parayı hatırladı. Chu Lian evlendikten sonra, hanımının yeni kocasıyla ilişkisinden ürktüğü için kendine teslim edilen parayı tamamen unutmuştu. Sonunda onu hayal kırıklığına uğratmayacak bir şey. Chu Lian’ın gözleri anında parladı ve bir aciliyetle sordu:
“Ne kadar?”
Kıdemli Hizmetçi Gui biraz oyuncu göründü. Tuhaf bir şekilde gülümsedi ve beş parmağını kaldırdı. Chu Lian gülümsemesine karşılık verdi. “Beş yüz tael?”
Kıdemli Hizmetçi Gui’nin gözleri şokla açıldı. Chu Lian’ın bu hareketi bilmesini beklemiyordu. Çoğu asil hanım bunun yerine beş bin tael demez miydi?
Chu Lian’ın mutlu bir şekilde gülümsediğini görünce Xiyan’ın içi ezildi, hanımı böyle yaptıkça o daha çok üzülüyordu.
Dük Ying’in Hanesi’nin nitelikli bir varisi yoktu ve yavaş yavaş eski halinin sadece bir kabuğu olmaya başlıyordu ama yine de cılız bir deve bir attan büyüktü. Ana dalın gayri meşru dördüncü hanımı evlenince, ana dalın meşru gelininin beğenisini kazandığı için evden bin gümüş taelden oluşan bir çeyizle ayrılmıştı! Onların genç hanımı Ying Hanesi’nin meşru kızlarından biri olmasına rağmen bu tür bir muameleye maruz kalmak zorundaydı. “Altıncı Hanım...” Xiyan alçak bir tonda konuştu.
Bu kız onunla her ağlamaklı konuştuğunda Chu Lian Xiyan’ın hanımının düştüğü durumdan dolayı üzüldüğünü ve daha farklı bir açıdan bakamadığını anlıyordu. Bu yüzden Chu Lian tekrar konuştuğunda sakin ve açık bir sesle konuştu:
“Bu konuda üzülecek ne var ki? Beş yüz tael az bir para değil. Üç kişilik bir aile on taelle bir yıl yaşayabilir! Ayrıca annem ben gençken öldü. Öksüz bir çocuğun, annesi olan bir çocukla aynı muameleyi görmesini mi beklerdiniz? Çeyizim biraz küçük olsa da iyi bir kocayla evlendim değil mi? Buradaki aile büyüklerinin hepsi çok arkadaş canlısı. Mutsuz olacak ne var? Bunları çoktan kabullendim yani siz de kabul etseniz ne olur? Kendi paramızı kendimiz kazanmak zorundayız! Bu yüzden bunları dert etmeye gerek yok, para her zaman bir şekilde bulunur.”
Chu Lian’ın kelimelerinin içinde büyük bir özgüven ve irade saklıydı. Teknolojik olarak gelişmiş insanların çok daha fazla sahtekarlık yaptığı o dünyada, güçlü ve yıkılmayan duruşuyla hayatta kalmıştı. Büyük Wu Hanedanlığı’nın basit medeniyeti onun için ne gibi bir problem çıkarabilirdi ki?
Her akıllı kadının bilmesi gereken şey: Hayattan zevk almak için beraberinde getirdiği strese de dayanmak zorundayız.
Kıdemli Hizmetçi Gui ve Xiyan, Chu Lian’ın kelimeleriyle sarsılmıştı. Kıdemli Hizmetçi Gui, Xiyan’dan daha yaşlı ve tecrübeli olduğu için biraz daha hızlı  kendine geldi. Başını salladı, yetiştirdiği genç çiçeğin sonunda onu geride tutan otlardan özgür kalışını ve güzel kokulu bir tomurcuğa dönüşmesini tatmin olmuş bir şekilde izledi. Chu Lian artık o bataklıkta büyümeye çalışan yalnız tomurcuk değildi.
Ama Xiyan hala şaşkındı. Chu Lian’ın tatlı, temiz ses tonu hala kulaklarında çınlıyordu.
“Para her zaman bir şekilde bulunur!” Ne kadar kibirli ama bir o kadar da özgüvenli bir sözdü bu. Bu dünyada kaç kişi, belki de hayatlarını bir kenara atmak pahasına birkaç kirli kağıt parçası için hayatlarını harcıyordu? ‘Herkes para için çalışır’ sözü boş yere çıkmamıştı.
Xiyan, Chu Lian’ın etrafında neredeyse soluk beyaz bir parlaklık görebiliyordu, sanki bütün insanlık tarafından tapılması gereken bir tanrıymışçasına... Hanımının ona nazik bir şekilde baktığını fark etti. Bir anda içinden yoğun bir rahatlama dalgası akıp geçti. Ying Hanesi’ndeki haksız muameleler ve içinde saklı eski dertleri altın ışıltılara dönüşüp yok olmuştu.
“Evet, hanımımın emrettiği gibi. Bu hizmetçi her zaman Altıncı Hanım’a hizmet edecek.”
Chu Lian başıyla onayladı. Xiyan’ın iki küçük tatlı köpek dişini ortaya çıkaran kocaman gülümsemesini görünce Chu Lian onun adına mutlu hissetti.
Kızın kalbinde karışık sorunları vardı. Eğer bütün zihinsel yüklerini bugün bırakabilseydi, belki o zaman ‘Chu Lian’ gibi boşu boşuna ölüp gitmezdi.
 “Pekala şimdi bakmayı bıraktığımıza göre geri dönebiliriz!”
Chu Lian ayağa kalktı ve Kıdemli Hizmetçi Gui ve Xiyan’ı Songtao Avlusu’na geri götürdü.
Avluya döndükten sonra Kıdemli Hizmetçi Gui paraların olduğu çantayı iki eliyle uzatarak Chu Lian’a teslim etti.
“Üçüncü Genç Madam bu para düğün gününüzde evin hanımının sizin adınıza sahip çıkmam için verdiği para.”
Chu Lian çantayı alıp açtı. Beklediği gibi içinde beş tane 100 kağıt tael destesi vardı. Hepsi Datong Bankası’na aitti.
Bir desteyi aldı ve Kıdemli Hizmetçi Gui’ye verdi.
“Momo bu yüz taeli acil bir durum için sakla. Kalanı bende dursun.”
Kıdemli Hizmetçi Gui yüz taellik desteye bakarak ellerini salladı. “Hayır hayır! Bu üçüncü Genç Madam’ın çeyizi. Bu yaşlı hizmetçi nasıl alabilir? Rahat olabilirsiniz yerleşkenin içinde hiç para harcamamıza gerek yok. Acil bir durum olmayacak.” Konuşmayı bitirdiğinde gözlerinin kenarları kıpkırmızıydı, Ying  Yerleşkesi’ndeyken geçirdikleri günleri hatırladı.
Altıncı Hanım parasını sanki bu düşük seviyeli hizmetçiler her an çalabilirmiş gibi bir hazineymişçesine saklardı. Kıdemli Hizmetçi Gui, Chu Lian’ın bu tür davranışlarından dolayı ona kin duymasa da aralarındaki mesafeyi hissetmekten kendini alamıyordu. Ne kadar yakın olurlarsa olsunlar sonuçta hala efendi ve hizmetçiydiler. Kin aralarına girebilecek en kötü şey olurdu.
Chu Lian gülümsedi. Tabii ki Kıdemli Hizmetçi Gui’nin ne düşündüğünü tahmin edebiliyordu. İçinden dudaklarını büzdü ve asıl ‘Chu Lian’ı bu kadar şapşal olduğu için azarladı. Kıdemli Hizmetçi Gui parayı ne kadar reddetmek isterse istesin Chu Lian sonunda parayı onun eline sıkıştırdı.
“Momo sende kalsın. Ne olacağını bilemezsin. En azından bu paranın elimizde olması hiç olmamasından iyidir. Para bu dünyadaki birçok sorunu çözebilir. Sonuçta elimde hala dört yüz taelim var! Bu hiç de az bir miktar değil. Sonunda bazı şeylerden vazgeçmeyi öğrendim. Eldeki para harcanmak için var sonuçta, kimin elinde olduğunu düşünüp durmaya ne gerek var? Momo geçmişte çok dar görüşlüydüm ve hata ettim. Lütfen bunları çok ciddiye alma.”
Chu Lian’ın bu şekilde konuştuğunu duyunca Kıdemli Hizmetçi Gui duygularına daha fazla hakim olamadı. Yaşlar gözlerinden süzülmeye başladı ve elindeki ince kağıt parayı sıkı sıkı tutarken bir hıçkırığı serbest bıraktı. Kendinde konuşacak gücü bulamıyordu bu yüzden sadece başını salladı. Efendilerine hizmet eden her hizmetçi kalplerinde onların onayını ve güvenini kazanmak isterdi. Şimdi Chu Lian’ın güvenini kazanmasının, geçmişteki bütün sorunlara değdiğini hissetti.
Kalbinde sessizce konuştu. “Hanımım bunu gördünüz  mü? Genç Madam büyüdü ve olgunlaştı. Artık huzur içinde yatabilirsiniz.”
Chu Lian Kıdemli Hizmetçi Gui’nin duygularının kontrolünü kaybettiğini görünce onu neşelendirmek istedi. Ona yakınlaşıp Kıdemli Hizmetçi Gui’nin ağlamaklı ifadesine parlak bir gülüşle karşılık verirken gözleri kısıldı.
“Neden? Momo çok az verdiğimi mi düşünüyor? Daha fazla para kazanana kadar bekle! Ellerin ağrıyana kadar para saymana izin vereceğim!”
Kıdemli Hizmetçi Gui kıkırdadı ve şakacı bir şekilde Chu Lian’a baktı.
“Üçüncü Genç Madam’ın gümüş bir dili var!”
“Sözlerimi sonuçlarla destekleyebilirim! Momo bana güvenmiyor musun?”
“Tabii ki güveniyorum! Momo en çok size güveniyor!”
“Hehe!”
Kıdemli Hizmetçi Gui önündeki bu güzel genç çiçeğin yüklerinden kurtulmasını izlemişti. Daha önce hiç o anda olduğu kadar huzurlu hissetmemişti. Altıncı Hanım geçmişte soğukkanlı ve kasvetliydi. Şimdiki Altıncı Hanım ise güzel bir yeşim taşı parçası gibiydi, bütün kötülüklerden arınmıştı. Tam anlamıyla diğerlerini kendine çeken rahatlatıcı bir sıcaklık yayıyordu. Altıncı Hanım’ın daha çok para kazanmak konusunda sadece böbürlenip böbürlenmemiş olmasına gelince, bunun ne önemi vardı? Hepsi huzurlu ve mutlu olduğu sürece o memnun olacaktı.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


35   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   37 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.