Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   1 

           
“Fedakârlık... Dünyada her alanda kullanılan bir sözcük. İş, aşk, özel hayat ve yaşamın her anında kendimizden bir şeyler feda ediyoruz değil mi? Kimisi bir şeyler uğruna zamanını, kimisi parasını, kimisi sevgisini, kimisi de hayatını... Bunca fedakârlığın getirisinin ne olacağını bilmeden, insanların beklentilerini karşılamak, onlara ihanet etmemek için gece gündüz demeden çalışmaya devam etmek... Aptallıktan ibaret. İnsan öyle bir varlıktır ki, kendisinin asla yapamayacağını bildiği şeyleri yapabilen bir insan gördüğünde tüm yükü onun omuzlarına bırakır. Asla hiçbir şeyden tatmin olmaz hep daha fazlasını ister. Bütün yükü omuzlarına yüklediği kişinin, daha fazlasını yapamayacağını anlayınca da, duygularını ve bu zamana kadarki fedakârlıklarını hiçe sayıp, sanki bir eşyaymış gibi bir kenara atar ve tüm olanlar için onu suçlar. Sonucunun, bir insanın hayatını sona erdirebileceğini bile bilmeden...
 
Size tanıdığım bir adamın hikâyesini anlatayım;
Takıma genç yaşta seçildiği günden beri takımın başarısı ve taraftarı için elinden geleni yapmış bir adamın hikâyesi. Takımını 5 yıl içerisinde en alt sıralardan alıp, şampiyonluk yarışına sokabilecek kadar yetenekli ve çalışkan bir ACE PITCHER(As Atıcı).Şanssızlığı bu adamın asla peşini bırakmadı. Sonraki 2 yılında da şampiyon olmayı kıl payı kaçırdı. Taraftarlar ve yönetim artık işi şansa bırakmamak için adımlar atılmasında hemfikir olup kadroyu güçlendirmek için adımlar attı. Artık herkes bu kadroyla şampiyon olunabileceğine kesin gözüyle bakıyordu ve doğru gibiydi, sonunda finale çıkmışlardı. Final Serisi 3-3 hale gelmişti ve artık serinin son maçının son devresindeydi. Skor 1-0 dı ve öndeydiler. Hücum sırası rakip takımdaydı, 2 dışarı ve tüm kaleler doluydu. Sadece 1 atış daha ve şampiyonluk gelecekti. Ama o atış hiçbir zaman gelmedi. Atış sırasında topu elinden düşürdü ve yere yığıldı. Hiç kimsenin aklında yere yığılan adam yoktu. Sadece atış sırasında topu elinden düşürmesinden çıkan “balk” kararı sonucunda skorun 1-1 e gelmesi vardı.
Hiç kimse fark etmedi. Hiç kimsenin umurunda değildi. 8 yıl boyunca dur durak bilmeden, gece gündüz takımı şampiyon yapmaya çalışan adamın, artık vücudunun pilinin bittiğinin... O adamın vücudu o gece artık yaşama tutunamadı. O maç hayatının son maçı oldu. Takımı da Final Serisi’nden 4-3 mağlup ayrılmıştı. Arkasında sadece bir kadın, bir çocuk ve onu şampiyonluğun kaybedilmesinin sorumlusu tutan insan topluluğu bıraktı…
 
Ne tesadüftür ki arkasında bıraktığı çocuk bendeniz Hayakawa Minoru. Artık hayallerini gerçekleştirme azmini hayranlıkla izlediğim kişi dünyada değil. Artık olmak istediğim kişi dünyada değil. Sadece ben varım. Ben, ve sonu görünmeyen boşluktan aşağı yuvarlanan hayalim."


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


Sonraki Bölüm   1 


468x60


DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.