“Birazcık…Birazcık acıtacak.” Parmaklarının Max’e sonsuza kadar sürecekmiş gibi gelen hareketi bir süre sonra durdu. Hafif bir yorgunlukla derin bir nefes verdi. Riftan kıyafetin bel kısmını yakaladı, önce bir kolunu ve ardından kafasının üstünden çekerek tamamını çıkarttı. Sıcak bedenleri birbirine temas etti. Ancak o zaman Riftan’ın ve onun derisinin terden sırılsıklam olduğunu gördü. Adamın sırtı karanlığın içinde altın gibi parlıyordu. Aniden Max’in aklında bir düşünce belirdi. Bir demirhanedeymiş ve altın bir heykele bakıyormuş gibiydi. Kaynar sıvı altın birinin üzerine dökülse böyle mi gözükürdü? Kafasındaki cevapsız sorular yankılandı ve tüm vücudunu eritti. Bu his bir parça erimiş altında boğulmak gibiydi. “Nefes al, derin bir nefes al.” Fısıltısı kulağını gıdıklarken, derisi üzerindeki dokunuşuyla titreyen sırtı söylediklerini tamamen anlaşılmaz kıldı. Bilinçsiz bir halde bacaklarını açtı ve sert omuzlarına hayatı buna bağlıymışçasına sarıldı. Ardından Riftan’ın alt bedeni onun bacaklarının arasına sertçe sokuldu. “Aah!!” O daha ne oluğunu anlayamadan acı vücudunu sardı. Max korku içinde ta ki adam onu birbirlerine kilitleri dudaklarıyla altına kıstırana kadar mücadele etti. Kaçması imkansızdı. Kalbi onun güçlü göğsü karşısında o kendini derinlerine doğru kendini ittikçe sıkıştı. Tek yapabildiği şey ağlamak ve tırnaklarını sırtına geçirerek adamın her yerini çiziklerle doldurmaktı. “Ah, acıyor….acıyor…” “Çünkü çok darsın…” Riftan’ın boynundan akan ılık ter Max’in yüzüne damladı. Max acıdan kurtulma umuduyla vücudunu büktüğünde Riftan hafifçe titredi ve iki eliyle belini sağlamca tuttu. Alnında derin kırışıklıklar belirirken konuştu. “Lütfen….sabit kal….” Beklenmedik bir yalvarış dudaklarından döküldü. Ama Max aci içindeydi. “Bu, acıtıyor…acıtıyor!” “Kıpırdama lütfen…Ugh!” Adamın vücudun titrediğini hissettiğinde bir anlığına nefesi kesildi. Adam beline sarıldı. Sıkı tutuşu altında Max Biraz daha kıpırdarsa onun artık buna dayanamayıp hareket etmeye başlayacağını hissetti ve acı içinde sızlandı. Adam her kıpırdadığında Max’in bedeni azgın bir nehirde giden bir kayıktaymış gibi sallandı, aklı başından gitti ve bulanık zihniyle zamanın nasıl geçtiğini anlayamadı. ‘ ‘ Bana ne yaptın böyle?’ ‘ Çarşafı avucunun içinde sıktı ve çıldırmanın eşiğindeymiş gibi hissetti. “Oh…Kahretsin….” Max Riftan boğuk sesle inleyip sonrasında onu üzerine çekmesinden önce ne kadar zaman geçtiğine dair hiçbir fikri yoktu. Onun bedeni altında nefes nefese yatan bu adamın sıcaklığı yükselmekteydi ve omuzları hala düzensizce sarsılıyordu. Max’in düşündüğü tek şeyse garip hissin kaybolduğuydu. Boş gözlerle tavana baktı. ‘ ‘ Az önce ne oldu? ‘ ‘ “Neden… Neden ağlıyorsun?” Adam sorana kadar Max göz pınarlarından akan yaşları fark etmemişti. Aceleyle yüzünü saklamaya çalışırken yanağında gezinen nemli bir dil hissetti. Hemen yüzünü çevirmeye çalıştı ama bu sadece onun yüzünü elleri arasına almasına ve sıkı sıkı tutarak kaçmasını imkansız hale getirmesine sebep oldu. “Benden kaçma.” Yoğun, anlaşılmaz bir bakışla kara gözlerini üzerine diktiğinde Max’in tüyleri diken diken oldu. Dudaklarını gözyaşlarıyla ıslanmış şakakları ve elmacık kemikleri üzerinde gezdirdi. “Artık benim eşimsin. Bundan hoşlan ya da hoşlanma, artık geri dönüş yok.” Ardından yüzündeki saçlarını kenara çekti ve onu öptü. Max, defalarca tekrar eden bu öpücükleri çaresizce kabul ederken zaman o anlamadan geçti… Max’in kaderine yön veren o gecede, kaç defa tekrar ettiklerini sayamadı. Bilincini kaybedip uykuya daldı ve uyandığında öğleden sonraydı. Adam çoktan sefer için yola çıkmıştı. Dadı ona rahibin bekaret kanını onayladığı ve evliliklerinin başarıyla tamamlandığının ilan edildiğini öğrendi. Evliliğe geçiş töreni işte buydu. Dün gece yaşananların hepsi ikisinin arasındaydı. Bekaretini ona verdi ve O’da Lexos dağlarına doğru Cross dükü adına yola çıktı. Max hiçbir zaman onunla bir çift olduklarını düşünmemişti. Ve yıllar sonra buluştuklarında aynı şeyleri bir daha hissetti.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.