-Uyan uykucu
+Abla biraz daha uyumam Lazım
-Peki ama kalkmasan kahvaltıyı kaçıracaksın
+Peki tamam kalçam
Her zaman kalkmak zorunda mıyım dün gece biraz geç yattım bu yüzden uykum var
-+mert neredesin
+Geliyorum anne
Üzerine yıpranmış kalitesiz kumaştan kıyafetlerini giyiyordu o sıra pencereden dışarı baktı
Dışarda iki dağın yamacında ki köy
+Her gün buna bakmaktan sıkılamam sanırım
+Geldim
-mert ahırın kapısını açsana inekler çıksın
+Tamam, kara inek mavi göz ve diğer ikisi de çıktı
Kahvaltı sofrasına bakarken karnının ne kadar kazındığını düşündü
Sfx: midesi guruldar
+ Kurt kadar açım
Yemek yer
+Ben ineklere bakmaya gidiyorum
-+tamam kendine dikkat et
Kapıda ablası ile karşılaşır
-hey nereye gidiyorsun
+Arkadaşlarla kılıç antrenmanına peki ya sen
-Ali ile buluş caz
-bak bunun hakkında anneme en ufak bir şey dersen seni keserim
+Tamam tm sende arkadaşlarla ormanda kılıç antre mâni yap timi söyleme
-tm tm
Hızlıca ormanda buluşacakları yere gider
Arkadaşlarını görür o sıra her gün oraya gelen eski bir paralı asker olan
Yiğit ti görürler yiğit her gün gelir çocukların tahta kılıç ile çalışması temel hareketlerden 1 tanesini gösterirdi ve çocuklar tüm gün buna çalışıp en iyi kim olduğuna karar vermek için birbirleri ile yarışırlardı ve her zamanki gibi yiğit gelmişti ve çocuklarla konuşuyordu
Efe: yiğit abi büyü hakkında bireyler biliyormuşsun
Yiğit: az çok olsa da sizin gibi çocuklar için bu çok tehlikelidir oyuz den su anlık kılıç eğitimi size yeter
Efe: yiğit abi bu seferlik göstersen
Yiğit: peki göster cem ama size nasıl yapıcınızı öğret mi cem sadece eski eğitimlerinden nasıl işlediği hakkında ki kavramı göster cem şimdi dikkatle izleyin
Yerden çiçek koparır ve onu elinde tutar diğer elinde bir anda ateş yakar
Yiğit: çiçeğe dikkatlice bakın hiçbir şey yoktan çıkmaz çocuklar bu yüzden karşılığında bir enerji vermemiz gerekir işte bu enerjiyi birçok yolla karşılaya biliriz ve bu enerjiyi yönlendirip büyü yaparız
Ama enerji sağlayan nesnenin enerjisi yavaş yavaş biter ve azalır ve sonradan
Elindeki çiçeği gösterir ve çiçeğin çürüdüğünü fark ederler
Yiğit: işte bu büyünün sonucu bu yüzden çok tehlikelidir tabi büyüye başka şekilde enerji vere bilirsiniz mesela boynumdaki taş gibi her neyse şimdi size bu günkü kılıç hareketini göster cem dikkatle izleyin
Her zamanki gibi hareketi gösterdi doğru yapı yomuyuz diye 10 dk durdu ve gitti o bizde akşam üzerine kadar çalıştık her zamanki gibi eve gittim yorgun oldum için biraz yemek yedim ve ardından direk yattım
çığlık sesleri ile uyandım Etraf ta çığlık sesleri bir anda annemi gördüm bir ork elinde kılıç bir anda salladı annemin boğazından kanlar akmaya başladı geriye doğru kaçmaya başladım bir odaya doğru koştum ve hızlı bir şekilde kapıyı kapattım napıcam diye düşünürken pencere gözüme battı ork kapıyı zorlaması ve daha fazla tuta mi pencereden atladım yere sert şekilde düsemde tek ayak dirseğimin hafif kanaması ile sonuçlandı tek seçeneğimin ormana kaçmak olduğunu biliyordum ama arkadaşlarımın yaşadığını ve kurtara bilcemi düşünerek onların evlerine koşmaya başladım  bir anda ablamın sesini duydum hayır diye bir anda yön değiştirdim ablamın şeninin geldi yere doğru koşmaya başladım ama ablamın  gördüm de onun ölü cesedini taciz eden bir ork vardı yerdeki bıçağı alarak ona doğru koşmaya başladım ve neye uğradığını fark edemeden bıçağı ona şapladım etrafa biraz baktım da hemen yanında erkek arkadaşını gördüm ablamı korumaya çalışmıştı tabi kılıç kullanmayı bilmediği için çabucak öldürüldü nü düşündüm diğerlerini bulmak için geri yola çıktım ama vardım da çoktan ölmüşlerdi bir anda çığlık atmak istedim ama bir el bir anda ağzımı kapattı
Yiğit: sesiz ol mert şuan üzülmek için vakit yok
Ve ona baktığımda üstü başı kan içindeydi biraz yaralanmıştı ama hala savaşa bilecek gibiydi
Önden yürümeye başladı ve onu takip etmemi istediğini beli eden bir hareket yaptı biraz ilerdeki ata doğru baktı
Yiğit kaçmak için tek fırsatımız ola bilir ya şimdi gideriz ya da burada diğerleri ile ölürüz
Hiçbir şey demeden yiğidin atının arkasına atladım ve yavaşça köyden uzaklaşmayı izliyordum köyden çıkan dumanlar uzaklaştıkça yok oluyordu dış dünya hakkında hiçbir şey bilmediğimde aklıma gelmişti bundan sonra nasıl yasacaktım diye derin düşüncelere dalıyordum
Yiğit: buradan en yakındaki şehre kadar yolumuz var artık endişelenme kurtulduk
İçimden kurtuldu muzu bilsemde neleri kaybettim aklıma geliyordu artık neredeyse yapa yanız ve tektim napıcamı bilmeden nasıl yansıcamı bilmeden sadece kaçıyorduk diğerlerini ölüme birikiyorduk  ama ben napa bilirdim ki bunu düşünürken uykuya dalmaya başlamıştım üstelik tüm gün hiç durmadan ilerledik en sonunda uykuya daldım.