Sessiz bir orman, yavaşça bütün dertlerimin ortasında durup dinleniyorum. Aniden arkamdan sesler gelmeye başlıyor. Bağırma ve çığlık sesleri. Sesler kesildiği anda ağaç dallarının arasından ortalama boylar da olan ince bir kadın çıkıyor. Bu her zaman oluyor. Ben dinleniyorum. Ama her şeyin sonunda, beni bulmayı başarıyor.
“Ölmek istiyorum.”
Kanlı bir vücut, yavaşça bana doğru atılan adımlar ve güzel olmasına rağmen dikenli olan bir gülümseme. Aynı zaman da kana bulanan güzel mora yansıyan gümüş saçları, rüzgar eşliğinde dans eder.
“Benim dileğimi kabul eder misin?” Hemen ardından kollarımı sıkıca tutup bana bağırmaya başlar.
“BANA YARDIM ET.” Yeşilin en güzel tonu olan zümrüt gözleri, bir anda kan kırmızı bir yakuta dönüşür ve her defasında olduğu gibi bana fısıldar.
“Sen ölmeye mahkumsun.”
Aniden yataktan kalkıp gözyaşlarımı silmeye başladım. Gene aynı şey olmuştu. Gene unutmak istediğim bir rüya benim peşime takılmıştı. Bu her zaman oluyordu. Ne zaman gözlerimi kapatsam aynı kadını görüyordum. Neden ve niçin gördüğümü bile bilmiyorum. Bazen aklıma annem olabileceği hakkında sorular takılıyor.
Eğer annem olsaydı, kıyafetleri bu kadar eski soyluların tarzında olmazdı. Yani en azından şu an ki tek dayanağım bu. Ellerimle alnımı ovuştururken hemen yanımda olan çalar saat, nihayet çalmaya başladı.
Açık olmak gerekirse, ne aşağı inip yemek yemek ya da dışarı çıkmak istiyorum. Dün gece benim için pek mükemmel değildi. Bir an önce evi terk etmek benim yararıma olacaktır. Şu an sabah saatleri değil. Bu yüzden rahat bir şekilde salonun önünden geçip dış kapıya ulaşabilirim.
Üzerimi değiştirirken düşüncelerim hala dün yaşadığım olaylardaydı. Son 4 yılda yaşadığım olayların yanında, hiçbir şeydi belki de?
-"Senin yetersiz olduğunu zaten biliyorduk! En azından biraz çabalasaydın!!" Koltukta oturan biricik annem, kendi çapında bana nutuk çekti. Bir eli ile siyah saçının bir tutamıyla oynarken diğer yandan aşağılarcasına bana bakıyordu.
Ben elimden geleni her ne kadar yaparsam yapayım, çoğu şeyi başarmama rağmen hiçbir zaman beni görmedi.
-"Seni evlat edindiğimiz halde sen şımarmaya ve ders çalışmamaya devam ediyorsun! Seni boşuna o çöp gibi olan yerden almadık! Değerini kanıtlaman gerekirken, daha da düşüyorsun!" Ayağa kalkıp yanıma gelmesi ile mavi gözlerini kısarak adeta kükredi.
Ayrıca o ‘çöp gibi olan yer’ şu an olduğum yerden bin kat daha iyiydi.
-"Seni hadsiz, sürtük! En azından özür dile! Ayaklarıma kapan ve yalvarmayı öğren!" Elbette, bunu yapmadım. Sonuçta, beni evlat edinmelerini ben onlardan istemedim.
Aksine dik bir şekilde durmaya devam ettim. Bunun sonucunda da üvey annemden bir hediye alırcasına, suratıma bir tane sağa bir tane de sola olmak üzere iki tane tokat yedim. Üvey annem kendi çapında beni her zamanki gibi azarladı.
-"Onu evlat edinerek hata yaptık." üvey babam ise sadece bir cümle ile odayı sessizliğe büründürmüş ve üvey abim ise duvara yaslanmış olanları izliyordu. Adeta alay edercesine bir yorum yapmaya bile gerek duymayarak sırıtmıştı.
Üniversite sınavım kötü geçmiş olabilirdi. Ama bu ailemin beni bu kadar kötü bir şekilde aşağılayacağı anlamına gelmemeliydi. Aslında kendi öz ailem değil. Ben yaklaşık 4 yıl önce bu aile tarafından evlat edinildim.
Hizmetçilerden öğrendiğim kadarıyla evin büyük dedesi, hep kız bir torun istemişti. Ama evin şu an ki hanımı ve benim üvey annem –Zehra Arslan-, üvey erkek kardeşimden –Batuhan Arslan- sonra başka bir çocuk daha doğurmak istememişti. Aslında buna kısaca, ‘Zayıflığından ödün vermek istemedi.’ de denilebilir.
Beni evlat edindikten sonra, bana yardım ettiklerini düşünebilirler. Ama, hayır. Bu ne bana yardım oldu ne de mutluluk. Bütün hayatım Arslan ailesi ile tanışmamla birlikte bitti.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
