Yukarı Çık




46   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   48 

           
"Ama nasıl gökyüzünden."

"Ijekiel!"
 
Aaaa. O zaman kaç! Sesle birlikte vücudum kendi kendine hareket etti. Hiii. Bu ses!

Hızlıca ayağa kalktığımda oğlan bana bir şey söylemek istiyormuş gibi ağzını açtı. Ama ben 
kendimi daha hızlı saklamıştım.

"Ijekiel, demek buradaydın."

Çalılıkların arkasına saklandığımda kendisini gösterdi.

"Baba."

"Burada yalnız başına ne yapıyordun?"

Lucas seni aptal, ne yaptın! Bu bay Beyaz köpek! O zaman belli oluyor ki bu çocuk kesinlikle 
Ijekiel!

"Jennette'i arıyordum."

Ve burası da Alpheus konağı! Wahh. Jennette, Jennette dedi. Jennette'in burada olduğunu söylediler! Ve bay Beyaz köpek ve Ijekiel tam karşımda!

"Görünüşe göre o çocuk yine kaçmış."

Lucas sen kim oluyorsun da beni bay Beyaz köpeğin köpek kulübesine yolluyorsun? Bay Beyaz köpeğin beni bulma ihtimaline karşılık nefesimi tuttum. Ijekiel biraz önce olanları ağzından dökmez, değil mi?

Şanslıyım ki, bir an babası fark etmeden bana bakış attı, ve benim hakkımda bir şey söylemeyecek gibi gözüküyor.

"Abisi birkaç yıl uzağa gideceği için üzgün olması anlaşılabilir."

Dük Alpheus bunu dilini şaklatarak söylemişti. Görünüşe göre Ijekiel ayrılacağı için Jennette 
üzgün.

Uh,umm. Ama endişelenme Jennette. Çünkü senin ışıltılı prensin bütün kadınların isteyeceği bir 
numaralı koca olarak geri dönecek. 

Çocuğun yüzünü düşünürken çok şaşırmıştım ama sonra korkunç derecede bay Beyaz adama 
benzediği için kaşlarımı çattım.

Hayır, modelleri farklı olduğu için, gelecekte bay Beyaz'a benzemeye de bilir değil mi?

"Ama her olan olayda onu teselli etmene gerek olmadığını söylememiş miydim?"

Konuşmaları ilgimi çektiği için yeniden dikkatle dinlemeye başladım.

"O çocuk biz Alpheus ailesi için değerli bir hazine ama sen daha değerlisin. Senin oğlum olarak 
bunları zaten bildiğine inanıyorum."

"Evet. Unutmadım."

Wow. Şu adama bak. Çocuğuna ne kadar da güzel eğitim veriyor. Yani diyorum ki bunu düşünebilir ancak on yaşında bir çocuğa direkt olarak söylemesine gerek yoktu.

Konuşmalarına kulan misafiri olduğum için kendimi garip hissetmiştim.

"Öyle olsa bile biraz daha aradıktan sonra geri geleceğim. Aynı babamın da dediği gibi yakında ayrılacağım bu yüzden ayrılmadan önce onu teselli etmeliyim."

Böyle bir durumda bile Ijekiel hala sakindi. O on yaşında ama neden bu kadar yetişkin gibi gözüküyor? Biraz önce çok şirin bir yüz ifadesi vardı.

"Tabii ki. En iyisini yapacaksın. Sana inanıyorum."

Ve Roger Alpheus ayrıldı.

Bir anda ortam sessizleşti. Dans eden yaprakların sesi açıkça duyulabiliyordu. Ayrılmak için 
zaman bulamadığım için her tarafımdan terler akıyordu.

".....Hala orada mısınız?"

Tam o anda, Ijekiel'in dikkatli sesi duyuldu. Sanki bir hayvanın karşısındaki avcı gibi dikkatliydi.

"Bir anda olan olay yüzünden tamamen sizi yakalayamadım çünkü ben hala tamamen olgun değilim. Bir ihtimal yaralandınız mı, pre....."

"M-melek böyle bir şeyden yaralanmaz. "

Bacaklarım iyi mi diye bakabilir misin.....? Bacaklarım ağrıdığı için hiçbir şey yapamam.

Ama prenses olduğumu söyleyemem. Gökyüzünden bir dükün konağına düştüğümü nasıl 
açıklayabilirim ki?

".......melek mi?"

Ack, ne, bana melek diye seslenen ilk sendin! Ve yine bu kelimeyi söylememi mi istiyorsun? Bu yaşta?

"Öhöm. Evet. Ve bir melek insanların çok ve yakın olduğu yerlerde yüzünü gösteremez. Bu yüzden orada dur ve daha da yaklaşma. "

Cesur açıklamamdan sonra bir süre sessizlik oluştu.

Bu tepki de ne? Her ne kadar olgun gibi gözüksen de, sen sadece bir çocuksun. Bana melek 
olduğumu söyleyen ilk kişisin. Bu yüzden sadece bir çocuk gibi benim tarafımdan kandırıl,wahh.

G-gerçek kimliğimi fark etmedin, değil mi?

Sonra ise pffft sesi duydum.

"Bir melek..."

G-gol. Atıştırmalıklarımın üzerine bahse varım bana inanmıyor.

Yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Eğer birisi bu domates kırmızısı yüzümü görse gülerdi.

Eek. Ama neden bana melek diyen şirin çocuk böyle davranıyor. Bunu unutmadım. Geniş ve kocaman iki gözünle bana melek dedin!

"Öhöm, öhöm. Neden bilmiyormuş gibi davrandın? İlk başta bana melek diyen sendin?"

"O....."

Ijekiel suskunlaştı gibi gözüküyor. Evet, beni dene. Bakalım cevabın ne olacak. Ama sadece sessizlikti. Hmm? Neden bu kadar sessiz?

Hışır.

Çalılıkların arasından onu görmek için gizlice baktım. Ona baktığımda nefesimi tuttum.

Ijekiel kıpırdanıyordu, utanmış parlak bir yüz ile....

Şimdiye kadar olgun davranan çocuğun utanmış halini görmek çok şirindi.

Bu hiç iyi değil. O çok şirin!

Blackie'yi ilk gördüğüm zamanki gibi davrandım. Uzun zamandır inatçı insanlar ile birlikte 
olduğum için utanmış birisini gördüğümde çok mutlu oldum.

En sonunda buradan bakınca o on yaşında bir çocuk. Kuckk. Neden bay Beyaz köpeğin oğlu olmak zorundaydın?

"Bana yakına gelmememi söylediğiniz için burada duracağım."

Ijekiel yaptığı hareketler yüzünden utanmış gibi gözüküyordu. Sonra ise bana yakın olan bir yere oturdu.

"Leydi melek buraya nasıl geldi?"

Wahh daha fazla düşünmem gerek! Her şey karışıyor! 

Ellerim ve dizlerimle yüzümü kapatarak oturdum.

"Bu bir sırrrrrrr....."

Wahh, neden her zaman karanlık bir hikaye yapıyormuşum gibi hissediyorum?! Bunu istemiyorum!

Ijekiel kahkahasını tutmaya çalışıyordu ve 'Öyle mi' diyerek fısıldadı. Ve bir süre konuşmadık. Ağlayan bir hata duyuldu. Bana mı öyle geliyor yoksa bu sessizlik çok mu rahatsız edici? 

Sessizliği kırmadan önce bir süre düşündüm.

"Beni yalnız bırak ve kız kardeşini bul."

Şimdi nasıl geri dönebilirim. Umarım bay Beyaz köpeğe yardım için gitmem gerekmez.
Neden bu siyah aptal beni geri çağırmıyor. Ahh, bilmiyorum.

"Kız kardeşim...."

"Jennette. Onu arayacağını söylemiştin."

"Demek hepsini duydun."

Ijekiel konuştu ve bir daha ki sefere kelimelerimi dikkatle seçmem gerektiğini düşündüm.

Ah. Şimdi düşündüm de, eğer şimdi Jennette ile tanışırsam Ijekiel şaşırabilir.

Jennette'in mücevher gözleri ile ilgili ne yapacaksınız? Bende saklamak için bir yolu olmalı. 
Beyaz köpek Jennette'i Claude'a tanıtırken gözlerini saklamıştı ama şu an hazır olmayabilir.

"Aslında onu bulmakta tereddüt ediyordum çünkü tek başına ağlamasını düşünmüştüm."

Ama Ijekiel'in cevabı kesinlikte düşündüğümden daha farklıydı. Doğru olup olmadığını bilmiyorum ama peki. Sanki babası ve Ijekiel arasındaki konuşmayı duymamış gibi davrandım.

"Neden ağlıyor?"

"Yakında buradan ayrılacağım. Galiba bunun yüzünden üzgün."

"Hmm. Görünüşe göre o kız abiyi çok seviyor."

Ijekiel sessiz kaldı. Vereceği cevaplar için daha da meraklandım.

"Umm, Jennette nasıl birisi?"

Sordum çünkü romanda geçmişi ile ilgili pek bir şey yoktu. Yani küçükken de çok şirin birisi 
olmalı, değil mi?

Ama kelimeleriyle şok olmuştum.

"Korumam gereken bir kız."

Bu kelimeler bir çocuğun söyleyebileceği kelimeler değildi. En başından beri belirlenmiş kelimelerle panikledim.

"O zaman onu teselli etmen gerekmez mi?"

Cümlemden sonra Ijekiel bir süre konuşmadı. Söylememem gereken bir şey mi söyledim?

"Çocuğumuz."

Ve dediği sözlerle ne demeye çalıştığını anlamamıştım.

"Nasıl yapmalıyım bilmiyorum."

Tanrım. Ve bu ne kadar saçma bir endişe? Biraz önce garipliği yok etmek için mi bu kelimeleri uydurdun?

Sözlerine inanamadım ve doğrulamak için çalıların arasından yüzüne baktım. Ama bu gerçekti. O ciddi. Wack, şu utancı gösteren yüze bakın.

Birazcık komikti. Sevimli Prenses romanında, Ijekiel tam bir baş erkek karakterin olması gerektiği gibi havalı olarak tanımlandı, ama çocukken böyle şirin bir probleme bile endişelenen 
bir çocuk olduğunu kim bilebilirdi.

Wahh, ona sataşmak istiyorum! Ve rahatsız etmek de! Böyle şeyleri sevdiğimi bilmiyordum. 
Uwuuu.

"Pren.... Leydi melek ağladığında diğer insanlar sizi ağlamanızı nasıl durduruyor? "

Sorusuyla kafamı kaldırdım.

Ah, sonunda kendime güvenerek cevap verebileceğim bir soru!


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


46   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   48 


468x60


DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.