Asher, ailesiyle vedalaştıktan sonra hedefine ulaşmak için ilk adımını atarak yeni şirketi Aztech hakkında önemli bilgileri yazmaya başladı.

Asher, Emma’ya, “Emma, Stephen’a az önce gönderdiğim dosyayı kontrol etmesini ve bana bir araba ayarlamasını söyle. Harkins Müzayede Evi’ne gidiyoruz,” dedi. Emma başını salladı ve hazırlıkları yapmak üzere odadan ayrıldı.

Asher’in giydiği simsiyah takım elbisesi, keskin çene hattı ve kan kırmızı gözleri ile onu çok çekici gösteriyordu. Sana hayatın karşılığında dilediğin her şeyi verebilecek yakışıklı bir şeytana benziyordu. Cazibesi çok yüksekti ve cazibe gibi özellikler genellikle doğuştan gelir. Bir kişi cazibesini ancak bir noktaya kadar artırabilirken, Asher cazibesini "NP" sistemini kullanarak daha da yükseltebiliyordu. Eğer isterse nitelik puanlarını cazibesini artırmak için kullanabilirdi.

Asher malikaneden ayrılıp arabaya bindi. Emma, şoföre Müzayede Evi’ne gitmelerini söyledi. Geçtikleri bölgede, son model arabalar oldukça dikkat çekiyordu. Yoldaki bir çocuk, havalı arabalardan büyülenmişti ve annesine o arabalardan almak istediğini söylüyordu. Annesi ise sadece gülümsedi ve onların çok pahalı olduğunu belirtti.

Harkins Özel Mülkü’ne, müzayede evine dönüştürülmüş olan yere vardılar. Emma arabadan indi ve Asher’le birlikte VIP girişine doğru yürüdü. O çoktan her şeyi hazırlamıştı, bu sayede Asher en iyi VIP odaya geçti. Koltuğa oturdu ve Emma’ya yanına oturması için işaret etti. 

Asher, VIP’lere hizmet etmek için görevlendirilmiş kadından aldığı kataloğu okurken, “Emma, Stephen’a yeni şirketimin idari işlerine senin bakacağını söyledim. Bir sakıncası var mı?” diye sordu.

“Nasıl reddedebilirim ki, genç efendi? Eğer bu işi bana layık gördüyseniz, beklentilerinizi karşılayacağımdan emin olacağım,” dedi Emma, gözleri parlayarak ve kendinden emin bir şekilde.

Asher, onun bu isteğini kabul etmeye hazır sadık hizmetçisini görmekten mutluluk duymuştu. Gelecekteki hedeflerine ulaşmak için kendi ekibini kurması ve aile üyelerinin hareketlerini öğrenemeyeceğinden emin olması gerekiyordu. Asher’in bu şirketi kurmasının bir nedeni de buydu; bu sayede daha özgür hareket edebilecekti. 

Tam o sırada, müzayede evinin dışında iki spor araba durdu. İki genç kadın ve iki genç adam araçtan indiler ve müzayede evine doğru yürümeye başladılar.

Genç adamlardan biri, heyecanlı bir şekilde diğerine, “Marcus, bugün çok harcayacaksın!” dedi.

Marcus, yanındaki iki genç kadını işaret ederek, “Bir beyefendi, bir güzelliğe eşlik ederken asla cimri olmamalıdır,” diye karşılık verdi.

Bu flörtöz sözleri duyan iki genç kadın biraz utandılar. Görünüşe göre Marcus, daha varlıklı görünmek için kızları müzayede evine götürüyordu.

“Ama emin misin? Buradan arazi satın almamız mümkün olmayabilir gibi duruyor,” dedi Marcus’a eşlik eden genç adam alçak sesle.

Marcus, yüksek sesle gülerken, “Merak etme, beni kim durdurabilir ki? Ben Williams ailesinin bir üyesiyim. Bana burada saygı duymak zorundalar,” diye homurdandı. Marcus, gerçekten de Williams ailesi adındaki seçkin ailelerden birindendi ama sadece alt ailelerden birinin oğluydu.

Asher önceki hayatında, neredeyse ölmek üzereyken Kevin ile konuşan mavi saçlı kadının, gelecekte tüm dünya tarafından Dahi Bilgin olarak adlandırılacak olan Eva Williams olduğunu öğrenmişti. Bir önceki zaman çizgisinde Marcus Williams bu mülkü satın almış ve “fırsat” geldiğinde, Eva Williams akıllıca davranarak arazinin haklarını Marcus’tan almış, bu sayede ailesi Greville ailesine en büyük rakiplerden biri haline gelmişti.

Bu “fırsat” bir zindandı. Düşük seviyeli canavarların bulunduğu E-sınıfı bir zindan; ancak içinde birden fazla Mana Taşı madeni vardı. Mana Taşları uyanış için işe yaramaz olsa da dünyanın her yerinde kullanılıyordu. Eşyaları büyülemek, enerji kaynağı olarak ve ışınlanma portallarını şarj etmek için kullanılıyorlardı. Bu dünya temelde Mana Taşları’nı yakıt kaynağı olarak kullanıyordu ve Abyss şirketlerinin ana endüstrisi Mana Taşları’nın sürekli tedariki ve dağıtımı etrafında dönüyordu. Williams ailesi de Greville ile benzer işlerle uğraşan birkaç seçkin aileden biriydi.

Önceki hayatında, bu zindan Greville ailesine 250 milyar euroluk net değerinin yaklaşık %30’una mal olmuştu. Bu kez Asher, Williams ailesi için büyük bir iş fırsatını ellerinden alacaktı.

Marcus, müzayede evini hayranlıkla seyreden kızlara el sallayarak, “Haydi hanımlar, içeri girelim,” dedi. Marcus onları 6. VIP odasına götürdü.

Bu sırada, 1. VIP odasında Asher, kanepede oturmuş açık artırmanın başlamasını bekliyordu.

Bir süre sonra, Harris Harkin sahneye çıktı ve, “Bayanlar ve baylar, açık artırmamıza hoş geldiniz. Ben, Harris Harkin, bugün açık artırmanızı yöneteceğim!” dedi.

*Fısıltılar*

Diğer konuklar, Harris’in bugün ev sahipliği yapmasına şaşırmışlardı çünkü genelde meşgul bir insandı. Ama bugün özel bir günmüş gibi görünüyordu.

Harris bugün ev sahipliği yapıyordu çünkü Greville ailesiyle bağlarını güçlendirmek istiyordu. Bu yüzden Asher’ın geleceği gün ev sahipliği yapmaya karar vermişti.

Seyircilerin gevezeliklerini gören Harris, daha fazla zaman kaybetmeden hızlıca giriş konuşmasına başladı.

Harris heyecanla, “Bugün sizler için birkaç sıradağımız ve iki özel sürprizimiz var,” diye duyurdu. Bu haber, müzayedeye katılanları mutlu etti.

Marcus ve grubu da her zamankinden farklı olan bu değişikliği görmekten memnun kaldılar.

Harris, “Bu kararı aldık çünkü bugün VIP odasında özel konuklarımız var,” diye duyurdu.

Bunu duyan kızlardan biri meraklandı ve parıldayan gözlerle, “Senden mi bahsediyorlar Marcus?” diye sordu.

Marcus şaşırmıştı ama eline geçen fırsatı görüp onu değerlendirmeye karar verdi.

“Elbette Williams ailesi gittiğimiz her yerde, kiminle karşılaşırsak karşılaşalım saygı görür,” dedi Marcus, aklına gelen ilk şeyi söyleyerek.

İki kız da onu övmeye başladı, bu da sadece kızlara hava atmak için orada olan Marcus’u memnun etti.

“Bu arazileri satın mı alacaksın?” diye sordu diğer kız.

“Elbette, bir arazi ve Bay Harris’in bugün göstereceği sürprizlerden birini satın alacağım.” Marcus aslında sadece araziyi satın almayı planlıyordu ama kızları daha çok etkilemeye karar verdi. Yanındaki genç adam bile Marcus’tan etkilenmişti.

“Öyleyse Soran’ın kuzeybatısındaki sıradağlardan biriyle başlayalım. Başlangıç teklifi 1 milyon euro ve her artış 100 bin euro olacak,” diye açıkladı Harris.

İnsanlar bu arazi için teklif vermeye başladı ve Marcus da bu oyuna katılmaya karar verdi.

“1,5 milyon euro.”

“1,8 milyon euro.”

“2 milyon euro.”

“2,5 milyon euro,” dedi Marcus VIP odasından.

“100 milyon euro!” VİP Odası 1’den gelen bu ses, kimsenin o odada kimin olduğunu bilmemesine rağmen herkesi şaşkına çevirdi. Marcus bile bu meblağ karşısında donup kaldı.

“Bir, gidiyor; iki, gidiyor... VIP Odası 1’e 100 milyon euroya satıldı!” diye mutlu bir şekilde duyurdu Harris.