Bölüm 2: Geçmişe dönüş
Asher uyandığında yatak odasındaydı, hayattaydı ve zarar görmemişti. Yatak odası genişti, şık döşenmişti. Bütün dekorlar altın, gümüş ya da elmasla kaplıydı. Biri görse Asher’ın kral olduğunu zannedebilirdi. 
İlk farkettiği şey çocukluğuna dönmüş olmasıydı. -Asher, 27 yaşında ölmüştü ama şimdi 13 yaşındaki bedeninde uyanmıştı.-
"Hahahaha." Asher uzun ve yüksek sesli histerik bir kahkaha attı. Özel hizmetçisi Emma onu kontrol etmek için içeri girdi ve sordu, "Genç Efendi, iyi misiniz?"
"Endişelenme, iyiyim. Sadece önümüzdeki üç saat içinde odamın çevresinde kimsenin olmamasını istiyorum," dedi Asher. Aklındakileri toparlamalıydı.
"Nasıl isterseniz, Genç Efendi." Emma, onu kimsenin rahatsız etmeyeceğinden emin olmak için odadan ayrıldı.
Asher hizmetçisinin arkasından bakarken bu durumda olmasına sebep olan şeyler bir anda aklına akın etti ve zihninin içinde bir ses duydu:
[Kader Yutan Sisteme hoş geldiniz, Ev Sahibi.]
Asher şaşırdı ama soğukkanlılığını koruyarak sordu, "Kimsin ve ben neden geçmişe döndüm?"
[Zaman Tanrıçası sizi seçti ve kudretini kullanarak zamanınızın geri sarılmasını sağladı. Ben sadece gittiğiniz yolda size rehberlik etmek için Tanrıça’nın verdiği bir lütfuyum.] diye yanıtladı ses.
Asher soğuk bir tavırla sordu, "Tanrıça’nın amacı ne? Neden bana yardım etti?"
[Üzgünüm ama bu bilgiyi henüz Ev Sahibi ile paylaşamam. Belirli aşamalara ulaştığınızda, bilgi ve anlayışla ödüllendirileceksiniz], dedi ses.
"Sistem hakkında söylediğin bu ’kader meselesi’ ne oluyor?" 
[Ev Sahibinin kaderi ile oynandı ve sonuç olarak kaderiniz bozuldu. Tanrıça bile kaderin akışına müdahale edemez. O ormanda ölmeniz gerekiyordu ve böylece kaderiniz gerçekleşecekti. Ancak gençliğinize döndüğünüzde kaderiniz ciddi ölçüde değişti. Sonuç olarak, önümüzdeki yıllarda kesinlikle öleceksiniz], diye açıkladı ses.
Asher kaşlarını çattı. "Yani geçmişe döndüm ve birkaç yıl içinde öleceğim? Şaka mı bu?"
[Merak etmeyin, sistem kader puanlarınızı geri kazanmanızda yardımcı olacak. Kader puanlarınız düşük olduğundan, kendi kaderinizi telafi için diğerlerinin şansını ve kader puanlarını çalmalısınız], dedi ses.
"Yani sadece diğerlerinin şanslarını ve geleceklerini mi çalmalıyım?" diye sordu Asher.
[Hem evet hem hayır. İyi işler yaparak ve başkalarına yardım ederek de kader puanı kazanabilirsiniz. Düşmanlarınızı öldürerek ya da fırsatlarını alarak yenmek de puan kazanabileceğiniz diğer bir yol. Ev Sahibinin iyi işler yapma yolunu izlemesini tavsiye ederim, çünkü bu şekilde kader puanı kazanmak daha kolay olacaktır], dedi ses.
"Öncelikle, sana nasıl hitap etmeliyim?" Asher sordu.
[Bana sadece ’sistem’ deyin, yaşayan bir varlık değilim. Ben Tanrıça’dan aldığınız kutsamanın bir parçasıyım, çünkü Tanrıça size doğrudan yardım edemez] dedi ses.
Asher Zaman Tanrıçası’nın niyetinin ne olduğunu bilmediği için ona karşı hâlâ temkinliydi. Kendisinden başka kimseye güvenmeyen bir adamdı ve ölürken bile kimseye güvenmediği için pişmanlık duymamıştı, temkinli olmak ihanete uğramaktan daha iyiydi.
"Bir kahraman olursam kolayca kader puanı kazanabileceğimi mi söylüyorsun?" 
[Evet. Bu yoldan giderseniz kesinlikle daha az düşman kazanırsınız].
"Peki, o zaman ben kötü adam olacağım. Çünkü böylesi daha eğlenceli," dedi Asher omuz silkerek.
[Ev Sahibi gideceği yolu seçti ancak bu yol kan ve nefretle dolu olacak].
"Hayatım boyunca herkes benden nefret etti. Yürüdüğüm bütün yollar kanla doluydu," dedi Asher. Gözlerini tavana dikip düşüncelere daldı.