Öğrenci olmak - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




Sonraki Bölüm   2 


           
Merhaba! Ben SecretWriter. Bugün size lise 1 den kalma bir anımı anlatacağım...

Klasik bir sınav haftasıydı. Kaçıncı dersti veya hangi dersti tam olarak hatırlamıyorum.
Sınava gireceğim sınıfa gitmiş ve sıramı bulup oturmuştum. Çıkarttıpım özetleri ezberlemeye çalılmakla meşguldüm. Çoğu kişi aynı şeyle meşguldü. Ders zili çaldı. Birazdan bulunduğum sınıfın normal ders programındaki öğretmen gelecek ve sınavı başlatacaktı. Önümdeki özeti çantama koydum ve telefonumu sessize alarak cebime koydum. Okulumuzda telefon getirmek yasak değildi. Hatta telefon kullanmak için ayrılmış bir yer bile vardı. Tabii yine derslerde ve o yerin dışında telefon kullanmak yasaktı. Telefonlar sessizde olduğu sürece sorun yoktu.
Kısa bir süre bekledikten sonra, öğretmen elinde sınav kağıtları ile içeriye girdi. O zaman, sınava giren öğretmeni tanımıyordum. Lisede yeniydim tabii. Bizim dersimize de girmediği için tanımamam gayet doğaldı. Herneyse.
Elindeki kağıtları her sıra grubunun en önündeki sıraya verdi ve
"Bol şans, çocuklar."
dedi o gıcık gülümsemesi ile. Sınavlar elden ele dağıtıldı ve sınav böylece başlamış oldu.

Sınavımı kısa sürede bitirmiştim o gün. Sınav kağıdımı öğretmene teslim ettim ve sırama geçtim.
Bir süre sıramda bayıla sıkıla oturdum. Neden bilmiyorum ama o zaman sıkılınca su içmek gibi bir alışkanlığım vardı. Şimdi düşününce garip geliyor.

Çantamın şişe koyma yerindeki içi su dolu olan o pet şişeye uzandım. Uzanmaz olaydım... Ne olduysa o zaman başladı...

Benim çantama uzanmamla aynı anda arka sıralardaki birinin telefonundan ses geldi. Suyumu içip de geri çantama koymak için arkamı dönmüşken arkamda bir ürperti hissettim. Önüme döndüğümde karşımda o öğretmeni buldum. Bana

"Senin mi telefonun çaldı?"

diye sordu. Ona

"Hayır hocam, benimki sessizdeydi."

 dedim. Beni dinlemiyordu sanırım, gıcıkk. Cevap verdikten sonra 

"Telefonun nerde?"

diye sordu. Ben de

"Cebimde hocam, ama benim telefonum çalmadı. Sessizdeydi. İsterseniz göstereyim."

dedim. Dinledi mi? Hayır.

"Bana ver."

dedi sadece. Ne kadar anlatmaya çalışsam da ikna edemedim. Sadece bunları yazarken bile o anı hatırlayıp gıcık oluyorum.

"Sınav sırasında telefonunun kapalı olması gerekiyordu."

dedi ancak. Sonuç olarak telefonumu aldı. Bu benim ilk kaptırışımdı. Sinir ve üzüntünün karışımı bir duygu...
Böylece ders bitti ve babamla birlikte telefonumu geri aldık. Babama sadece sınavda telefonumun açık olduğundan, kapatmadığımdan bahsetti gıcık. 

Yanlış anlamayın. Benim sinir olduğum nokta telefonumu alması değildi. Seasizde olduğunu göstermeme rağmen asıl telefonundan ses gelen kişininkini değil de benimkini almasıydı. Madem sınavda kapalı olması gerekiyor, onunkini neden almadın? Neden sadece benimki? O gün aşşırı sinir olmuştum bu yüzden. 

O gün bugündür, o hocadan hiç hazzetmiyorum. 2 senedir (bu yıl da dahil) benim derslerime giriyor. Şimdi lise 3 e gidiyorum. Belki o unutmuştur bu olayı ama ben hala UNUTMADIM! 


İşte anım böyleydi, sevgili okuyucular. Sizin de paylaşmak istediğiniz anılarınız varsa bize ulaşıp anlatabilirsiniz. İsterseniz anonim olarak da olabilir. Sizinkileri de yayınlamayı çok isteriz. 

Daha duruuun, nice komik anılar da paylaşacağız sizinle. Bu sadece benim ilk anlatmak istediğim anıydı. 
Sağlıcakla kalın, hoşçakalın.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


Sonraki Bölüm   2 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.