Shinai,kendini havada süzülüyor gibi hissediyordu.Göz kapakları birbirine yapışmış gibiydi ne kadar zorlasada açılmıyordu.Çok hafif ve soğuk hissediyordu kendini, gözlerini tekrar açmaya çalıştı ve sonunda başardı.Gözleri bir yere kitlenmişti sağa veya sola bakamıyordu.Beyaz duman bulutlarının içinde yüzüyor gibiydi çok huzurlu bir yerdi.Gözleri açmıştı ama geri kapatamıyordu.Göz ucu ile sağında ona doğru gelen bir karartı gördü.Bir anda gözlerini bağı çözüldü ve karartıya doğru baktı.Vücudu kaskatıydı karartıdan kaçamıyordu,karartının ona doğru yaklaşmasını seyretmek ile yetindi karartı iyice yaklaşmıştı...
Shinai, yavaşça gözlerini açtı.Etrafı buğulu görüyordu,zar zor nefes alıyordu.Görebildiği kadarıyla bir revirdeydi, yattığı yatağın etrafında beyaz perde vardı.Gözlerini etrafta gezdirmeye çalıştı,ama gözleri hemen yorulmuştu.Gözlerini geri kapattı.Nasıl buraya gelmişti hatırlamıyordu,en son hafızasında kalan kadarıyla;odada bayılmıştı.Onu Shoko denilen çocukmu getirmişti? Daha fazla yorulmamak için düşünmeyi bıraktı ve bir süre dışarıdan gelen sesleri dinledi.Nefes alış-verişi gittikçe düzeliyordu.Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordu ki kapı açılma sesi duydu,hemen arkasından perde sesi bunu takip etti.Shinai, gözlerini yavaşça araladı.Hala buğulu bir şekilde görsede,bunun bir hemşire olduğuna emindi.Hemşire kafasını çevirince,-Shinai'nin tahmin ettiği kadarıyla- göz göze geldiler.Hemşire hemen odanın dışarısına çıkıp seslendi. "Uyandı!" Shinai,odaya gelen ayak sesleri duydu.2-3 kişi olmalıydılar.Kapıya doğru bakmaya devam etti.Çok iyi göremesede içeri gelen 3 kişi vardı bunlar;Akai,bir Senshin ve şifacıydı.Shinai,onların odaya girmesini seyretti.Şifacı,Shinai'ye yaklaştı.Senshin ve Akai arkada duruyorlardı. "Shinai,gözlerini iyice aç." Shinai şifacı'nın dediğini yaptı ve gözlerini araladı.Şifacı Shinai'nin gözlerine inanılmaz derece yakan bir sıvı damlattı.Shinai,damlattığı sıvı gözünü yaktığı için gözlerini sımsıkı yumdu. "Bu biraz yakar ama gözlerini geri açtığın zaman gözlerin artık normal görecek." Shinai, gözlerini yavaşça araladı, gerçekten de gözleri artık buğulu değil, düzgün görüyordu.Akai ve Senshin'in olduğu bölgeye baktı.Akai,kendinden geçmiş gibi görünüyordu yorgundu.Senshin ise onları odaya getiren Senshin'di.Shinai,geri şifacı'ya döndü. "Bana ne oldu?" Şifacı bir iki saniye konuşmadı.Daha sonra konuşmaya başladı. "Yetimhane'de balkondan düştükten sonra apandisinde patlama meydana gelmiş o kadar ileri boyutda bir patlama değil ama sen hareket edip,oradan buradan atlayınca bu yarık dahada büyümüş." Shinai, şaşırmış bir şekilde şifacı'nın dediklerini dinliyordu.Gerçekten o kadar zaman yarık bir apandis ilemi gezmişti? Shinai,Akai'ye baktı.Akai,kendi kişiliğinin tersine olarak çok sessiz ve yorgun görünüyordu.Belkide Shinai'nin böyle olması yüzünden kendini suçluyordu.Shinai,şifacı'yı dinlemeye geri döndü. "Dün gecede vücudun bu olaya dayanamayıp,neredeyse iflas ediyordu.Eğer güçlü bir vücudun olmasaydı şimdiye ölmüştün." Shinai,bu lafın üzerine Akai'nin yumruklarını sıktığını gördü.Shinai,Akai'den gözlerini ayırarak şifacı'ya bir soru sordu. "Peki gözlerim neden buğulu görüyordu?" "Böyle şeyler görülebilmektedir.Nefes alış verişte zorlanmanın nedenide apandisinin patlaması." "Şimdi- sana birkaç özel ilaç hazırlayacağım.Bunları günlük alacaksın.Şimdi gidiyorum iyice dinlen." Bunun üzerine şifacı odadan çıktı.Akai,Senshin'e birşeyler söyledi ve Senshin'de Akai'siz odadan ayırdı.Odada sadece Shinai ve Akai kalmıştı.Shinai nedense kendini kötü hissediyordu.Tekrar Akai'ye baktı.Akai ona değil başka yöne bakıyordu.Shinai,Akai'nin konuşmayı başlatmayacağını anlayıp konuşmaya başladı. "Bugün Senshin eğitimleri vardı onlar ne ol-" "Neden böyle davranıyorsun?!" Shinai şaşkın şekilde Akai'ye baktı.Akai şimdi doğrudan Shinai'ye bakıyordu. "Nasıl davranıyorum?" "Böyle sakin şekilde!" Shinai'nin sinirleri bozulmaya başlamıştı zaten karnında hala ağrı vardı birde Akai ile uğraşmak istemiyordu. "Nasıl davranmam gerekiyor?" "Herşey benim yüzümden oldu eğer o gün revirden kaçmasaydık böyle olmazdı yani- beni suçlamıyormusun?!" Shinai derin bir nefes aldı.Ne kadar kabul etmek istemese de kalbinin bir parçası bunların suçlusunun Akai olduğunu söylüyordu.Shinai konuşmaya başladı. "Sana sinirli değilim böyle demeyi bırak" "İşte böyle yapmana sinirleniyorum!" Akai, hiçbirşey demeden odadan hızla çıktı.Shinai neye uğradığını şaşırmıştı ne yapması gerekirdi- Akai'ye bağırmasımı? İşte şimdi Shinai'de sinirlenmişti.Kafasını dağıtmak için uzanırken camdan aşağı bakmaya başladı.Senshin eğitimlerinin ilk gününü kaçırmıştı, çok önemli şeyler anlatmış olmalıydılar.Shinai,camdan aşağı bakarken Hasuto'yu gördü.Hasuto,kendi Işıksal nen'ine çalışıyordu.Shinai,ne kadar istemese de onun yaptığı büyülerden gözünü ayıramadı.Yaptığı büyüler,etrafa ışık saçmakla kalmayıp,ahenk için dans ediyor gibi görünüyordu.Shinai'nin daha çok morali bozulduğu için yataktan çıkma isteği geldi.Bu kadar uzanmak ona yetmişti.Yatakta doğrulup,oturmaya çalıştı.Tam oturmayı becerdiği sırada, karnına tekrar keskin bir acı saplandı.İnlememek için kendini zor tuttu.Revirin dışında ayak sesleri duydu, şifacı geliyor olmalıydı.Shinai,karnını tutarak geri hızla yatağa yattı.Tahmin ettiği gibi gelen şifacı idi.Şifacı'nın elinde bir şişe,içinde de kahverenkli bir sıvı vardı.Shinai, baktığı anda o sıvının tadının kötü olduğunu tahmin etti.Şifacı sıvının bir kısmını küçük bir bardağa koyarak Shinai'ye verdi. "Tadı kötü olabilir ama,1 kaç hafta içinde kendine gelirsin." "1 kaç haftamı ama bu çok-" "Hadi iç." Shinai, şimdi kendini daha kötü hissediyordu.1 kaç haftada çok şey kaçırırdı.Morali bozuk şekilde sıvıyı kafasına dikti.Tahmin ettiği gibi tadı iğrençti.İçip geri uzandı. "İçinde en kalitelisinden tavşan dışkısı vardır,bu seni hemen kendine getirecek." Şifacı bunu dedikten sonra geri dışarı çıktı.Şifacının dediği şey Shinai'nin keyfini geri getirmedi.
Shinai,ne kadar kalkmaya çalışsa da karnına yine ağrılar saplanıyordu.Camdan gün batımını izlemeye başladı.Gün batımı ona her zaman çok hüzünlü gelmişti.Gün batımı ona daha fazla hüzünlü geliyordu şimdi.Akai,belki ona bugün ne yaptıklarını anlata bilirdi,ama o Shinai'ye kızıp kaçmayı seçti.Shinai, bütün içtenliği ile ayağa kalkıp,eğitimi izlemek istiyordu.Onlara söyledikleri kadarı ile eğitim akşam 8'e kadar devam ediyor olmalıydı.Shinai,tekrar saate baktı saat tam 6'idi.Daha eğitim devam ediyordu büyük ihtimalle.Shinai tekrar derin bir nefes aldı.Gerçekten gidip yapamasa bile eğitimi izlemek istiyordu.Tekrardan oturmaya çalıştı.Yine karnı'na bıçaklar batıyor gibi oldu.Hemen geri uzandı.Eğer kendini fazla zorlar ise daha fazla yatmak zorunda kalabilirdi.Tekrardan sinirlenerek camdan aşağı bakmaya başladı.Bahçe bu sefer boştu,arka bahçede eğitim yapıyor olmalıydılar.Daha fazla düşünmek istemiyordu.Yatma pozisyonunu aldığı an uykuya daldı.
Gözlerini hışırtı sesleri ile açtı.Daha kendine gelemeden kendini korumaya almak için,oturur pozisyona geçti.Karnını sinir ile tuttu,yine karnı çok acımıştı.Hemen sesin geldiği yere baktı.Ne kadar şaşırsa da önünde Akai duruyordu.Akai'de şaşırmış şekilde Shinai'ye bakıyordu.Akai'nin elinde tabak ve paketin içinde birşeyler vardı.Bir süre bakıştılar.Sonunda Akai konuşmaya başladı.Çok huzursuz görünüyordu. "Ben- gerçekten- çok özür dilerim!" "Sorun değil ama- ne için özür diliyorsun?" Akai, yumruklarını sıktı. "Sen yaralandığın için,kendimi çok suçladım ve- kendime olan sinirimi sen anlamadığın için sana sinirlendim! Ve bu çok gereksizdi,senin hiç bir suçun yoktu gerçekten özür dilerim..." "Sorun değil." "Bunu telafi etmek için ne yapabilirim?!" Shinai,derin bir nefes aldı bilmek istediğiniz sadece 2 şey vardı. "Saat kaç?" "Saat- gecenin 4'ü." "Bu saatde gelip benimi ziyaret ettim gerçekten?" Akai güldü. "Dayanamadım." Shinai, son merak ettiği şeyi sordu. "Bugün eğitimde neler yaptınız?" Akai,Shinai'nin yatağının yanındaki tabureye oturdu.Hevesli bir şekilde anlatmaya başladı. "Aslında çok şey yapmadık,bize tapınağın kurallarını anlattılar ve gezdirdiler." "Yani çok şey kaçırdım." "Hayır kaçırmadın, büyü falan yapmadık gerçekten!" Shinai,Akai'nin dediğine inandı.Zaten yalan söylemek için bir nedeni yoktu. "Beni nasıl buldunuz?" "Ha- şey sen odada yere düşüp bayılmışsın orada bende yoktum- sonra Senshin kollarının arasında seni revire getirmiş.O zamanda da beni getirdiler,galiba yetimhane revirinden kaçtığımızı öğrenmişler.Bende gelip neler yaptığımızı anlattım.Sonra sana bakmak için revire gittim hızlıca, geldiğimde gerçekten- kötü durumdaydın... Rengin beyaza çalıyordu ve çok zor nefes alıyordun.Ben gerçekten çok endişelendim- benim yüzümden ölmeden korkmuştum..." Shinai,bunun üzerine diyecek bir şey bulamadı bir süre kendi ellerine baktı.Bu sessizliği Akai bozdu. "Ne zaman ayağa kalkacaksın, yarına eğitimlere gelirsin değilmi?" "Yarında değil- bir kaç hafta kalkamayacakmışım..." "N-ne?!" "Öyle dedi..." "Ama bu doğru olamaz- neden bu kadar uzun zamanda!" "Bilmiyorum." "Ama sen çok güçlüsün, kesinlikle yarına kalkabilirsin!" Shinai, düşündü.Gerçektende yarına kalkabilirmiydi?Bunu düşünmek yerine aklına birşey geldi. "Yarına kalkamasam bile,tekerlekli sandalye ile sizi izleyebilirim." "Ama- eminmisin?" "Evet eminim." Akai,bir süre Shinai'yi izledi.Sanki kelimelerini seçiyor gibiydi.Akai birşey demeden Shinai konuştu. "Yarın eğitimden sonra veya önce bana tapınağı gezdirirmisin?" "Ha- evet tabiki!" "Şimdi gidebilirsin bende dinleneyim." "Tamamdır,yarın görüşürüz!" Akai, gülümseyerek revirden çıktı.Shinai'de hiçbir şey düşünmeden uykuya daldı.
Shinai,sabah kendine uygun olmayan şekilde saat 10'da kalktı.Kendini hâlâ biraz yorgun hissediyordu.Camdan dışarı baktı.Beklemediği üzere dışarıda çocuklar oturup,sohbet ediyorlardı.Shinai,onları izlemek ile yetindi.Yapacak hiçbir şeyi yoktu,sadece dışarı çıkıp en azından eğitimi izlemek istiyordu.Tam bunları düşünürken içeri nefes nefese olan Akai girdi.Akai, tekerlekli sandalye ile gelmişti,hemen Shinai'nin yanına yaklaştı. "Ayağa kalkabiliyorsun değilmi?" "Bilmiyorum- oturmaya çalıştığımda hala karnım acıyor." Akai,yine yumruklarını sıktı,belli ki hâlâ kendini suçluyordu. "İstersen ben yardım edeyim o zaman kalkabilirsin." "Olur." Akai,Shinai'nin koltuk altına girdi ve yavaşça onu ayaga kaldırıp, tekerlekli sandalyeye oturttu.Shinai'nin karnı hâlâ acıyordu ama gece uyuyup,dinlenmesi acıyı biraz dindirmişti.Shinai,zorda olsa tekerlekli sandalye'ye yerleşti. "İyisin değilmi?" "İyiyim." Akai, tekerlekli sandalyenin arkasına geçti ve sürüklemeye başladı.Shinai,biraz bu durumdan rahatsızlık olup utansada yapabilecek birşey yoktu.Akai,revirden çıktı ve uzun koridorda yol almaya başladı.Shinai, etrafı inceliyordu,gerçektende tam Senshin'lere uyan biryerdi.Akai,tapınakda gezerken bir yandanda odaların ismini söylüyordu. "Bak sağ taraftaki Senshin'lerin toplantı salonu- sol taraftaki ise, kütüphane." Koridorlarda ilerledikçe, çocuk sayısıda artıyordu.Shinai, tanıdık birine gelmekten çekiniyordu.Tam bunları düşünürken Akai'nin en istemediği kişi ile karşılaştılar.Bu,Hasuto idi.Hasuto, onları görür görmez konuşmaya başladı. "Akai,arkadaşınımı gezdiriyorsun?" Akai'de onun altında kalmak istemiyordu. "Evet gezdiriyorum bu senin için bir sorunmu?" Hasuto,daha çok gülümsedi. "Hayır- sadece sordum." Hasuto,daha sonra Shinai'ye baktı. "Senin daha güçlü olduğunu düşünmüştüm,demek ki yanılmışım." Akai,bu lafın üzerine sinirlendi. "Hey- sen Shinai'nin ne yaşadığını biliyormusun-?!" Shinai,Akai'ye hayır dercesine baktı.Shinai, herşeyin üzerine birde Hasuto ile uğraşmak istemiyordu.Akai,Shinai'yi anlayıp Hasuto'nun yanından geçip gitti.Akai,bundan sonra bahçeye çıktı.Shinai'yi eğitim alanına götürdü ve anlatmaya başladı. "Aslında tek bir eğitim alanı yok tapınağın içinde de bir sürü eğitim odası var,ama ana olarak bahçedekini kullanacakmışız." "Anladım." Arka bahçeye gittiklerinde, eğitim başlamak üzereydi.Akai,orada olan Senshin'e gidip Shinai için izin aldı ve Shinai'nin yanına geri geldi. "Senshin,senin izlemene izin verdi bu yerden bütün eğitim alanını görebilirsin, eğitimden sonra görüşürüz!" Akai,gülerek Shinai'nin yanından uzaklaştı.Akai eğitim alanına girdiğinde Senshin konuşmaya başlamak için hazırlanıyordu.Shinai'nin beklediği zaman sonunda gelmişti.Eğitimler tam olarak başlıyordu...
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.