Kyouko Kirigiri istemsizce durdu. Bir zilin çınlama sesini duyduğunu sandı ama dikkatlice dinlediğinde koridor her zamanki gibi durgun ve sessizdi.
- Hayal miydi yoksa?
Genelde durur ve emin olana kadar incelerdi ama şimdi yapması gereken çok daha önemli bir şey vardı. Ve bu yüzden hızlıca hedefine doğru ilerledi.
Kyouko; Umudun Zirvesi Akademisi\’nin görevli binasında, normalde öğrencilerin girmesinin yasak olduğu yerde, bir koridordan çabucak geçti. Adımlarının sesi loş koridorda yankılandı. Gecenin bu saatinde hiçbir görevliden iz yoktu, yolda kimseyle karşılaşmamıştı ve muhtemelen yolun gerisinde de karşılaşmayacaktı.
Hedefine hemencecik ulaştı.
Üstünde \“Müdürün Ofisi\“ yazan bir levha, gözlerinin önündeki kapıyı süslüyordu. Kyouko bir anlığına ona baktı ve sonra kapıyı tıklatmadan açtı.
\“Şimdiden geldin mi? Çok hızlı oldu.\“ dedi ofisin içinde bir masada oturan Jin Kirigiri. Gülümsüyordu.
Kyouko hızlıca odaya göz gezdirdi, tanıdık olmayan bir yere girdiğinde yaptığı bir alışkanlıktı bu. İlk ve tek izlenimi şuydu: \“Burası kirli.\“ Karton koliler ve dosyalar her yere düzensizce ve sebepsizce yığılmıştı.
\“...Buraya taşındığımızdan beri çok meşgulüm, o yüzden eşyaları düzenlemeye vaktim olmadı.\“ dedi Kirigiri, Kyouko\’nun nereye baktığını fark etmişti. Yine de Kyouko\’nun cevabı somurtkan ve ilgisizdi. Muhabbet etmekle hiç ilgilenmedi, doğrudan asıl konuya geçti.
\“Az önce idare komitesinin bir üyesiyle buluşmuştum ama birisi bizi engelledi.\“ Kirigiri şaşırmış halde bir şeyler söylemek üzereydi ama Kyouko, böyle bir tepkinin sırası olmadığını söylemek ister gibi hızlıca devam etti. \“O öldürüldü. Gözlerimin önünde.\“
\“...Ö...Öldürüldü mü?\“
\“Ama kısa bir zaman içinde cesedi kayboldu...\“
\“...Cesedi mi kayboldu?\“ Sadece kızın kelimelerini tekrar edebilmesine rağmen, Kirigiri\’nin yüz ifadesi son derece endişeli bir hale geldi. Buna rağmen Kyouko fark etmemiş gibiydi ve aynı ilgisiz ses tonuyla konuşmaya devam etti.
\“Ama bu sence de tuhaf değil mi? Bana göstermeye çalışır gibi onu öldürdü ve sonra saklamak ister gibi ceseti götürdü… Eğer gösteriş yapmak istediyse cesedi saklamanın anlamı ne? İçimde kötü bir his var.\“ Kyouko devam ettikçe kendini daha çok kaptırıyor gibiydi ve gittikçe hızlı konuşmaya başladı. \“Ayrıca, başka bir komite üyesi dün kaybolmadı mı? O da tehlikede olabilir. Onunla iletişime geçip uyarmanın bir yolunu bulmamız gerek. Hayır, sadece o değil, tüm komite de -\“
\“B...Bekle bir saniye!\“ Kirigiri artık dayanamadı, sandalyeden kalktı. \“O... Onun öldüğüne emin misin..?\“
Kyouko hiçbir şey demedi ama asık suratı gereken cevabı vermişti. Kirigiri yoğun bir bitkinlik hissetti ve tekrar sandalyeye gömüldü. \“Neden… böyle bir şey..?\“ Kyouko\’nun cevap olarak uzun uzun, yavaşça iç çektiğini duydu.
\“...Cesedinin saklanmasının nedeni ne emin değilim ama öldürülme sebebi için bir tahminim var.\“
\“G...Gerçekten mi?\“ Kirigiri kalkacak gibi masaya ellerini itti ve yeniden enerjik görünmeye başladı. \“Söyle bana. Nedenmiş?\“
Onu izlerken Kyouko, hayal kırıklığı duygusu ile kaplandığını hissetti. Duyguları gözlerine yansıyordu, Kirigiri\’nin neden bunu kendi kendine anlayamadığını sorar gibiydi.
\“...Lütfen. Söyle bana.\“
Kyouko yine derin derin iç çekti ve sessizce yanıtladı. \“Birini öldürürken bu kadar gösteriş yapılmasının tek anlamı, bunun bir uyarı olduğudur… ve durum buysa idare komitesinin bir üyesini öldürmek, kesinlikle \’o olaya\’ bir tepkidir.\“
Jin Kirigiri sesli biçimde yutkundu. \“Yani sen… onu çoktan biliyor muydun? Umudun Zirvesi Akademisi\’nin Tarihindeki En Büyük, En Kötü Olayı…\“
\“Anladım...\“ dedi ve tekrar sandalyesine geri yaslandı. Sakinliğini geri kazanmak için birkaç kez gözlerini kapatıp açtıktan sonra, başka bir soru sordu.
\“O olayın üstünü örtmeye çalıştığımız için mi onun öldürüldüğünü düşünüyorsun?\“
\“Hayır, o kadar basit değil.\“ Kyouko başını hafifçe salladı. \“İdare komitesi sadece bu olayın üstünü örtmüyor. Başka bir şeyi de saklıyorlar. Önemli bir şeyi. Bence onun öldürülmesinin sebebi bu.\“
Anında Kirigiri\’nin yüzünde düşünceli bir ifade oluştu. Sonra sessizce fısıldadı. \“Belki de… komite olayın suçlusunun kimliğini bildiği ve onu gizlediği içindir?\“
Kyouko tepki olarak kaşlarını biraz kaldırdı. \“Sen… bunu biliyor musun?\“ Odaya girdiğinden beri ilk defa Kirigiri ile göz göze geldi. \“Suçlu komplosunu bildiğini düşünmezdim. Eğer bilseydin bana bu işi vermezdin diye düşündüm… Ama… Sanırım çoktan haberin varmış.\“ Sözlerinde öfkenin izleri vardı.
\“Hayır, öyle değil.\“ Kirigiri telaşla kafasını salladı. \“Bana suçlunun kim olduğu veya onu gizleme planı söylenmedi. Komite bunların hepsine kendisi kadar verdi. Ben bunu onlardan duymadım, kendi küçük araştırmamı yaptım.\“
Kyouko\’nun suratı daha çok asıldı. \“Sen… kendi araştırmanı mı yaptın?\“
\“Bu normal aslında, değil mi?\“ Kirigiri\’nin yüzünde acı bir gülümseme oluştu. \“Eğer odaklanırsam bu kadarlık bir şeyi halledebiliyorum. Demek istediğim, damarlarımda dedektif ailenin kanı -\“
\“Yeter!\“ Kyouko\’nun sesi birden yükseldi. Kirigiri şaşırarak kafasını kaldırdı ve Kyouko\’nun kendisine baktığını gördü. İçinde kaynayan öfkeyi saklamaya çalışmıyordu bile ve bu gözlerinden okunuyordu. İşverenine veya müdürüne sinirli değildi. Tiksinmiş olduğu babasına sinirliydi.
\“Bunun hakkında şaka yapmaya kalkışma bile!\“
Ve bu yüzden -
\“Üzgünüm.\“
- Özür dilemekten başka şansı yoktu.
\“Düşüncesiz davrandım.\“ Başını iyice eğdi.
Kirigiri\’nin durumu önemli değildi. Hisleri önemli değildi. Kyouko\’ya göre o, ailesini terk etmiş bir adamdı sadece. Bu tartışılmaz bir gerçekti. Kirigiri bahane uydurmak istemedi. Zaten uyduramazdı da.
Ama belki bir gün, en azından Kyouko\’ya hislerini aktarabilirdi - - Hayır, bunlar sadece bencilce düşünceler.
\“...Boşver.\“ Kirigiri kızın sesini duyunca başını kaldırdı. Odanın köşesindeki bir kitaplığa yaslanıyordu ve ifadesi sakin haline geri dönmüştü. \“Konudan saptık.\“ Sesi durgun ve soğukkanlıydı.
\“Üzgünüm, haklısın...\“ Derin derin iç çekti. Ama tam rahatlayacakken iki kelime, ani bir saldırı gibi hücum etti. Bunlar havayı deliyormuş gibi soğuk, keskin kelimelerdi.
\“O İzuru Kamukura\’ydı… değil mi?\“
Kirigiri farkında olmadan tepki verdi. Gözleri, parmak uçları, nefes alışı… Kyouko, Kirigiri\’nin tepkisini gözden kaçırmadı.
\“...Öyleyse gerçekten oydu…\“
bu bölümün devamı yakında...
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.