Dersin başlamasına yalnızca birkaç dakika kalmıştı. Çantalarımızı alarak kafeden çıktık ve karşıdan karşıya geçerek okula girdik. Sınıfıma yöneldim. Sınıfa girer girmez sağ taraftaki 2. sıraya oturdum.
"Günaydın Melna!" "Günaydın~"
Arkama dönerek Pinel ve Ogeil'e selam verdim. Ogeil her zamanki gibi enerjikti.
"Günaydın kızlar~ Nasılsınız?"
"Oh, biz iyiyiz. Ya sende durumlar nasıl doğum günü kızı?"
"Ben de iyiyimm! Hey, daha 2 gün var-"
Çantamda taşıdığım ders programına baktıktan sonra tekrar arkamı döndüm.
"Aah, vazgeçtim. Bence iyi değilim. İlk ders fizik..."
Pinel başını duvara yaslamış bir şekilde bana baktı.
"En azından uyuyakalmamaya çalış Melna.."
Ogeil yüzümüze bakıp kahkaha patlatarak cevap verdi.
"Ahaha, şunlara bak! Daha ilk dersten öldüler bile."
Kıs kıs gülerek devam etti.
"Ayrıca fizik o kadar sıkıcı değil ki. Biraz dersi dinleseniz-"
"Dersten sonra bize de anlatırsın Ogeil."
dedi Pinel oradan. Fizik dersinden azıcık bile anlamıyordum. Haliyle de sıkıcı geliyordu. Biz konuşmaya dalmışken sınıftaki gürültünün kesilmesi ile önüme döndüm. Öğretmen sınıfa girmişti. Selamlaşma ile doğruca derse başladı.
"Bugünkü konumuz elektrik enerjisi. Defterlerinizi açın."
Arkadan bir uğuldama şeklinde Pinel'in sesi geldi.
"Hüüğ yine mi yazıyoruuuz?.."
Defterimi açtım ve öğretmenin tahtaya yazdıklarını yazmaya başladım. Zaman aşırı yavaş geçiyordu. Sadece 40 dakika geçmişti, fakat buna rağmen sanki 1 saat geçmiş gibiydi. Teneffüs zili çaldığı gibi defterimi kapattım ve arkama döndüm. Pinel duvara yaslanmış, tüm enerjisini kaybetmiş, ruhsuz bir vaziyetteydi. Ogeil ise hala enerjikti. Fizik dersine bayılıyordu.
"Hey, hava almaya çıkalım mı? Modumuz yerine gelir-"
Ogeil sıradan fırladı ve sırıtarak Pinel'i işaret etti.
"Benim modum zaten yerinde. Fakat onun için aynısını söyleyemeyeceğim.."
"Tamaaam, haydi çıkalım."
Pinel de yerinden kalktı ve okul koridorlarını geçerek bahçeye çıktık.
Açık havada bir süre bahçede dolandıktan sonra ders zilinin çalması ile birlikte içeriye girdik. Sıralarımıza yerleşip sohbet ederken öğretmenin girmesiyle yeni ders başladı. Okul böylece akıp geçti. Okul zilinin çalmasıyla Pinel ve Ogeil'e veda ettim.
Eve dönerken her zamanki gibi arabanın camından dışarıyı seyrediyorum. 2 gün sonra doğum günümdü. Bu dünyaya döndüğüm zamanın üstünden tam 6 yıl geçecekti. Gökyüzüne baktım arabanın camını açarak. Masmaviydi, tek bir bulut dahi yoktu. Hoş hissettiriyordu. Eve vardığımızda arabadan indim ve doğruca koşarak eve girdim. Annem bana doğru döndü ve gülümseyerek konuştu.
"Hoş geldin kızım~"
"Hoş buldum anne!"
Hızla yukarı çıktım ve çantamı odama bıraktım. Masamda duran kitabımı alarak yatağımın üzerine zıpladım. Yatakta bacaklarımı uzatarak otururken kitabımı okumaya başladım. Gizem-polisiye tarzı bir kitaptı. Yaklaşık 1-2 saat kadar kitap okumaya devam ettim, ta ki kapım çalınana kadar.
"Girin."
Kapı açılırken Anna gülümseyerek içeri girdi ve konuştu.
"Küçük hanım, yemek vakti geldi~"
"Tamamdır~ Ben de tam acıkmaya başlamıştım."
Yerimden doğruldum ve kitabıma ayraç koyarak Anna ile beraber aşağı kata indim. Annem ve babam halihazırda masaya oturmuşlardı. Ben de sandalyemi çekerek yanlarına oturdum. Annem gülümseyerek bana döndü.
"Günaydın Melna. Haydi hızlıca kahvaltını yap. Geç kalma."
Başımla onayladıktan sonra kahvaltımı yaptım. Bitirince çantamı alarak hızla arabaya bindim. Araba yanıyordu adeta.. Yola çıktığımızda ilk iş camı açtım ve dışarıdan hızla içeriye doluşan hava yüzüme çarptı. Yüzüme çarpan hava bile sıcaktı. Camı kapattım ve şoför klimayı açtı. İşte şimdi biraz serinlemeye başlamıştı.
Bir süre sonra vardığımızda arabadan indim. Hava berrak ve kavurucuydu. Okula girerek sınıfıma yöneldim. Neyse ki sınıfta klima vardı. Yani içerisi muhtemelen serin olacaktı. Sınıf kapısını açtım ve içeriye girdim. Fakat bu da ne?
İçerisi de sıcaktı. O sırada sınıf başkanı bana seslendi.
"Hey Melna! Kapı açık kalsın! Klima bozulmuş~"
Şaşkınlıkla klimaya doğru kaldırdım kafamı. Çalışmıyordu. Sırama doğru geçtim ve yerime oturdum. Çantamı bırakır bırakmaz ilk iş arkamı döndüm.
"Aah~ Cidden bozula bozula bugün mü bozuldu?"
Ogeil şansına küs dercesine ellerini açtı. Pinel ise
"Bugün okuldan sonra tamir ettireceklermiş. Yani bugün sıcak ile başbaşayız.."
dedi. Pencerelere doğru baktım. Hepsi açıktı. Hiç esmiyordu. Tek bir yaprak bile kıpırdamıyor dedikleri bu olsa gerek. Bugün kavurucu sıcağa mahkumduk. Ogeil arkadan bir öneride bulundu.
"Hey, acaba öğretmen girdiğinde dışarıda ders işlemek istesek izin verir mi?"
"Agh umarım.."
diyerek cevap verdim. Ardından Pinel devam etti.
"Bahçede minik yavru kediciklerin olduğunu duydum. Ayrıca anneleri de kendini sevdiriyormuş."
"Uwaahh çok tatlıı!"
diyerek sevinç çığlıkları attı Ogeil. Sonunda öğretmen derse girdi. Önüme döndüm. Yoklamayı almaya başladı.
"Burda!" "Burda~" "Burda..."
Yoklama biter bitmez Ogeil yerinden fırlayarak öğretmene bahçeye çıkıp çıkamayacağımızı sordu. Ders tarih idi. Neyse ki öğretmen izin verdi ve tüm sınıf doğruca bahçedeki çardağa indik.
Çardağa hızlıca kurulduk ve öğretmenin gelmesini beklemeye başladık. O sırada beden dersindeki öğrencileri izlemeye koyulduk. Erkekler futbol oynarken kızlar filenin olduğu sahaya geçmiş voleybol oynuyordu.
Öğretmenin gelişiyle ona doğru yöneldik ve öğretmen dersi anlaymaya başladı...
DEVAM EDECEK
Yorumlara bakmanızı rica ediyorum, karakterlerin resimlerini ekleyeceğim. Umarım aklınızda daha iyi canlanır. Okuduğunuz için teşekkürler~
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.