Otaku in the Paydros - Türkçe Çevrimiçi Oku

[size=3]Yıl 2034 Günlerden Salı idi. Her zamanki gibi yatağımda uzanmış internette geziniyordum keyfimi kimse bozamazdı. Tabii o hariç. “ GİT EKMEK AL DA GEL PARA TEZGAHIN ÜZERİNDE” annemin bu bağırışı üzerine telefonumu bırakıp yataktan indim. "TAMAM!" diye bağırdım. Anneme karşı gelirsem beni döverdi. Keyfimi bozan şey ie buydu. kapıya doğru hızlı bir şekilde gidip Sağ elim ile Kapı kulbunu tutup kapıyı açtım ve koşarak koridordan geçtim. Mutfağın önünde durdum. Annem parayı tezgahın üstüne koymuş yemek yapmaya başlamış idi. "Yemekte ne var?" Annem her zamanki gibi asabi bir tavırla "Döş!" Demişti. Sinirlenmiştim tabii. Ancak yaptığı şey güzel kokuyordu. Elimi tezgahın üstündeki paraya götürdüm ve parayı aldım. '"Çıkıyorum!" Diye seslendim anneme ve evden çıktım. Evin önünde duran biraz eskimiş ayakkabılara biraz baktım. Ardından iç çektim ve ayağıma giyip fırına doğru yürümeye başladım. Bir yandan telefonuma bakıyordum. Etrafımın Mor siyah karışımı bir renkte olan sis benzeri bir madde kapladığını farketmem çok uzun sürmemişti tabii. Şaşkınlıktan etrafıma bakıyordum. Bir anda telefonum elimden düştü ve yok oldu. Telefonumun yok olduğunu görünce deliye dönmüş gibiydim. "NELER OLUYOR LANET OLASI!!??" Sisten çıkmak için bir yol arıyordum. Ancak beni içeride hapse tıkmış gibiydi. Sis katı bir cisim gibiydi ona dokunabiliyordum. Belki biri fark eder ve beni kurtarır diye duvar gibi yere vurmaya başladım. Vurup yardım isterken elimin yavaşça yok olduğunu fark ettim. "ANANI SATAYIM NE OLUYOR BURDA?!" Görüşüm zayıflıyordu. Ardından etraf tamamen karanlık olmuştu. Bu karanlık uzun sürmemişti. Kendimi bir anda yabancı varlıklarla dolu bir mekanda bulmuştum. "BURASI DA NERESİ? NERDEYİM ULAN BEN!?" ellerim ve vücudumun geri kalanı geri gelmişti. Ellerime bakarken yerdeki telefonu fark ettim. Yavaşça eğilip telefonu aldım. Bu telefonun bana ait olduğunu öğrenmem uzun sürmemişti. Ama ekranı kırılmıştı. "Ekranı kırılmış." Telefonu cebime attım. Ve yavaşça doğruldum. Etrafıma baktım, her türden varlık vardı. Aynı vidyo oyunlarındaki gibi biryerdeydim. Orklar, elfler, benim gibi insanlar hatta yarı insanlar da vardı. Buranın ilginç olduğunu düşünüp etrafta dolaşmaya başladım Her tarafta insanlar ve canavarlat vardı çoğunluk şaşırmış, olayı anlamak için birbirleri ile konuşuyorlardı. Bu konuşma bir anda son buldu. Herkes ormanın arasından gelen büyük peri herkesin ortasında durdu. Yanındaki periletden 2 metre daha Üstteydi. Peri konuşmaya başladı “Hepinizi selamlıyorum Oyuncular. Ben baş peri Nomi. Size buraya neden geldiğinizi, burasının neresi olduğu ile alakalı biraz bilgi vereceğim “Çekildiğiniz yer, daha doğrusu buraya biz Paydros diyoruz. Buraya efendimizi tatmin etmek ve onu eğlendirmek için getirtildiniz. Burada savaşacak, birbirinizi katledeceksiniz. En son hayatta kalan kişi ise burada kazandığı güçler ile birlikte dünyaya yeniden gönderilecektir. Şimdi ise işinize yarayacak bilgilere geçelim. Envanter Açıl komudu ile Envanterinizı açabilirsiniz. Kendisine ait özel bir boşluğa sahip olduğu için eşya depolayabilir veya oradan eşya alabilirsiniz. şimdi herkes denesin” Herkes etrafına bakınmaya başladı. Hala durumu anlyamamışlardı. Ancak baş periyi dinlemek yek çareleriydi. Herkes "Envanter açıl" diyerek envanterini açmaya başladı. Bende envanter açıl diyerek envanterimi açtım. envanterimde 15 Zcoin "1 Çift Çorap Kazak ve Bir Pantolon 1 çift eskimiş ayakkabı ( 2 Yıllık) ve kırılmış telefon" Var idi. Sanırım gelmeden önce sahip olduklarımız burada gelmiş idi. Peri 5 dakika boyunca sessiz bir şekilde bekledi. Ardından yeniden konuşmaya başladı “Herkes envanterine baktığına göre devam edelim şim……" bir sinyal gelmişti periye. Sözünü kesmişti aniden. "Peki.. anlaşıldı efendim.. efendimiz beni çağırmaktadır. Yetenek penceresi Stat penceresi ve diğer komutları kendiniz keşfedin" bunu dedikten sonra peri yavaşça yok olmaya başladı.[/size]

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;