Yukarı Çık




           
"Öncelikle beni bağışlayın lütfen, Senpai."

"Ne!? Spesifikasyonları oluşturmayı henüz bitirmedin mi?"

Bir anda genç kız oturduğu yerden kalktığında ben de hızla ona seslenmiştim.

"Hayır, henüz değil ama planlanan süre geçti."

"Ha!? Teknik özelliklerin düzeltilmesi için son tarih yarın değil miydi?"

"Eğer sizin içinde sorun olmazsa teknik özelliklerin yazımını size bırakacağım çünkü bugün sevgilimle randevum var."

"Bekleee!?"

Söyleyeceklerimi bile dinlemeden ağzında bir şeyler geveleyip gitmişti bile.

Zamane gençleri yok mu!!!




"...Haah, sonunda bitti."

Saate baktığımda saat 9'u biraz geçiyordu.

Astlarım yapması gerekirken onlar yerine spesifikasyonları oluşturmak zorunda kalmak beni mutsuz ediyor!

"Nagase, hala çalışıyor musun?

"Ah, şef"

Aynı zamanda işte yakın olduğum bir çalışan olan bölüm şefi bana seslendi.

Bugün giydiği üstüne tam oturan ve kırışıklıktan eser olmayan takımı, ince vücudunu vurguluyor ve etkileyici bir görüntü sunuyordu.

"Öyleydi ama sonunda bitirdim!"

"...Belki de onlar adına başka birinin işini yapıyordun?"

"Ah...!"

Sesim ne diyeceğimi bilmediğimden boğuk çıkmıştı.

"Bu senin için hiç iyi değil. Gelecekte tekrar olursa lütfen bana bildir. Her şeyi ben hallederim."

"T-tamam. Özür dilerim…"

Ah, gizliden gizliye hayran olduğum Şef Shimada tarafından uyarılmıştım...

Sanırım onu hayal kırıklığına uğrattım...

"Hehe, ama Nagase-san'ın çalışkan doğasını seviyorum."

"...Eh?"

Şef, az önce beni sevdiğini mi söyledi?

Ah, hayır, hayır, hayır. O benim sıkı çalışmamı sevdiğini mi söyledi?

Tehlikeli tehlikeli, tehlikeli.

Dediğini neredeyse yanlış anlıyordum.

"Bu arada, bu kadar özenle çalıştığın için teşekkür olarak Nagase-san'a küçük bir ödül vermek istiyorum. Şimdi ikimizin  akşam yemeği yemesinde bir sakınca var mı?"

"....!?"

Sakınca mı????




"Vay canına, ne hoş bir restoran!"

Şef tarafından rahatlatıcı bir atmosfere sahip güzel bir restorana götürülmüştüm.

Restoran boyunca kullanılan loş ışıklandırmayla melankolik bir ortam yaratılmıştı.

Loş aydınlatma ve moda ayrılmaz bir bütündür!

Özel bir odada pencere kenarındaki bir koltuğa yönlendirildik.

"Hoşuna gitti mi?"

"Evet, çok teşekkürler! Ama bana bu kadar pahalı bir restoranda ısmarlamak istediğinden emin misin?"

"Hehe, bunu sana zaten söylemiştim. Utanma. Bu Nagase-san için bir ödül. Kırmızı şarap ister misin?"

"Ah, elbette. Bana her şey uyar!"

Ah, her şey bir rüya gibi hissettiriyor.

Ana yemek olarak sunulan dana bonfile son derece nefisti. Isırdığım anda etin suyu akıyordu ve ekmek bitmeden sürekli yenileniyordu. 

"Son zamanlarda ne tür oyunlar oynuyorsun Nagase-san?"

Tatlıyı beklerken şef bana bunu sordu.

Aslında departman şefinin sofistike görünümüne rağmen aslında oyun meraklısı bir otaku olduğu yakın zamanda öğrenildi.

Şef ve ben ara sıra video oyunlarını konuşmayı seviyoruz çünkü ben de biraz otakuyum.

"Son zamanlarda "Akademinin Açan Tek Gülü" ya da "Akademide Tek Bir Gül Açar" adıyla bilinen bir otome oyununa bağımlı oldum

"Nasıl bir oyun bu acaba?"

Şefin otome oyunları konusunda fazla tecrübesi yok ama anlattıklarımı gülümseyerek dinliyor ve kişisel olarak algılamıyor.

Ah, onun bu özelliğini seviyorum!

Bu tür oyunların ardındaki fikir kötü adam romanının dünya görüşünü bir otome oyununa aktarmaktır ve tipik otome oyunlarında kötü adam olarak bilinen şey nadiren ortaya çıkar. Bu oyunda Estelle adında bir karakter vardır. Tipik bir kötü adam. Estelle, ana karakter Holly'e her fırsatta kötü davranır ve sonunda Holly'i merdivenlerden aşağı iterek yaralar. Bundan sonra bir cellat tarafından kafası kesilerek öldürülür.

Bu kötü.

Tipik bir otaku gibi çok hızlı konuştum!

"Bu gerçekten yaratıcı, haha. Bir dahaki sefere onu bana ödünç verebilir misin? Aynı şekilde ben de denemek istiyorum."

"Ciddi misin, ahaha?"

"Ben ciddiyim. Nagase-san'la ilgili her şeyi bilmek istiyorum."

"...!"

Loş aydınlatma altında şef büyüleyici bir şekilde gülümsedi.

Huh??

Neden şu anda bu şekilde?

"Sizi beklettiğim için özür dileriz. Tatlı olarak çilekli tartınız geldi"

"...!"

Romance Grey'deki havalı çalışan da bana hep tatlı getirirdi.

Ah ah...

Bunun için iyi mi yoksa kötü bir zaman mı?

Ama…

"Vay canına, oldukça lezzetli görünüyor! Çileği çok severim."

Şimdilik önümüzde bulunan tatlının tadını çıkaralım!

"Ah, sen çilekleri seviyorsun, Nagase-san. Benimkini de yiyebilirsin. Gerçeği söylemek gerekirse çilek sevmem."

Bu gezegende hiç çilek sevmeyen biri mi varmış?

"Al işte burada."

Bana üzerinde tart olan bir tabağı uzatan Şef sırıttı.

"Ah, teşekkür ederim. Ama kendim alabilir…"

Ama almak için uzattığım elim istemeden müdürün eline değdı.

「「…………」」

Şef Shimada ve ben kısa birkaç saniye sessizce bakıştık.

Müdürün gözleri o kadar sıcak bakıyordu ki beni yakabileceğini düşündüm.

Yoksa şef…?

"Nagase-san sana söylemem gereken önemli bir şey var. Beni dinlemeni istiyorum lütfen."

"...!"

Şefin eli çok fazla baskı uyguluyordu.

Regina: Bunların elleri birbirine dokunmamış mıydı sadece? Ne zaman el ele tutuştular :o

Müdürün elleri oldukça sert bir yapıya sahipti. Sanırım bir erkeğin eli böyle oluyor.

"Sürekli Nagase-san'ı düşünüyorum..."

…O anda aniden pencereden gelen parlak bir ışıkla aydınlandık.

Başımı çevirdiğimde devasa bir kamyonun büyük bir hızla bize yaklaştığını fark ettim.

Kamyon şoförünün yüzü kıpkırmızıydı ve gözleri bomboş bakıyordu.

Sarhoş bir sürücü…?!

Ah hayır, bu çok tehlikeli!

Devamı yarın gelecek beklemede kalın...


Bugün benim canım, dostum, sırdaşım, yol göstericim kısacası her şeyim olan ve en değer verdiğim insanlardan biri olan Secretimin doğum günü. Onunla aslında tanışalı 1 yılı biraz geçti ama bu kadar kısa zamanda o kadar bağlandım ki ona... Sanki yıllardan beridir tanışıyormuş gibi hissediyorum. Güldüğümde, ağladığımda yani her anımda yanımda olduğun için, benim arkadaşım olduğun ve bana sevildiğimi hissettirdiğin için çok teşekkür ederim. Arkadaşlığın benim için paha biçilemez. Bu satırları yüzümde bir tebessüm kalbimde bir sıcaklık ile yazabiliyorsam bu senin güzel dostluğun sayesinde. Yazacak olsam o kadar çok şey var ki secretim. Buna ne sayfalar ne de kelimelerim yeter. Ama bil ki seni seviyorum. Bu yeni yaşın sana güzellik, mutluluk, başarı ve daha iyi olan ve istediğin bir çok şeyle gelir umarım. İyi doğdun güzellik ♡





Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.






DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.