Tüm işi hızlıca bitirdikten sonra bir parça eti beraberinde alt kata getirdi ve dün söndürdüğü ateşi tekrardan yaktı. Ateşi iyice harladı ve içine iki parça etrafta bulduğu ince mermerimsi taşı koydu ve ateşin közlenmesini bekledi. Ateş köze dönüştükten sonra mermerlerde iyice ısınmıştı elindeki etleri mermerlerin üzerine dizdi ve ara ara çevirerek pişirdi.
Etler piştikten sonra etrafa inanılmaz güzel bir koku yayıldı sanki sabah o iğrenç kokan neredeyse onu bayıltacak olan cesetten gelen etler bunlar değildi. Artık dayanamıyordu ve pişen et şeritlerinden birkaçını eline aldı ve ağzına tıktı.
Et parçaları inanılmaz yumuşak ve suluydu resmen ağzında eriyorlardı. Hayatı boyunca hiç bu kadar muazzam bir et yememişti. Aç olduğu için değil gerçekten öyleydi yani sonuçta eti ne marine etmiş ne de baharatlamıştı alelade bir şekilde ateşin üzerinde ısıtarak pişirmişti ama muazzam bir tatla buluşmuştu.
Hızla tüm etleri yemeye başladı. Zamanla kendini daha dinç ve çevik hissetmeye başlamıştı. İlk başta fark etmemişti ama şu ana fark ediyordu her bir dilim et yediğinde etle beraber sanki içine bir çeşit enerji akıyordu ve bu enerji onu daha dinç ve canlı hissettiriyordu. Sanki tavşanı yerken protein ve yağlar dışında ondan başka bir şeylerde elde etmişti. Etleri tümünü yiyip bitirdikten sonra ateşi söndürüp üst kata çıktı, yıkılmış bir duvara yaslandı ve gök yüzünü seyretmeye başladı. Gözleri yavaşça kapandı ve yavaşça uykuya daldı yorgunluk açlık uykusuzluktan sonra artık direnemiyordu ve gözleri yavaşça kapandı. Biri süre sonra sonra aniden uyandı kulaklarında inanılmaz bir acı hissediyordu, kulakları deli gibi çınlıyordu ve içlerinden sarı ve grimsi bir su akıyordu bir süre yerde debelendikten sonra bu acı geçti ve rahatladı.
Olduğu yerde sırt üstü yatmış ve ağır ağır nefes alırken gökyüzünü seyrediyordu. Az önce ne olmuştu acaba yediği et zehirli miydi yani sonuçta bu şey gerçekten bir tavşan değildi tavşana benzeyen kurt büyüklüğünce dört gözlü ve boynuzlu bir canavardı.
Kafasında bunlar dönerken çok geçmeden yerde bazı tıkırtılar duymaya başladı zeminde bir şey tüm hızıyla ayaklarını yere vura vura koşuyordu sesten başı ağrımaya başladı kulaklarını iki eliyle kapatıp ağzını açtı ve ses biraz azaldı. Sesin geldiği yere baktı ve yerde koşan bir hamam böceği gibi bir şey gördü küçük şeyin ayak sesleri kulağında davul gibi çınlıyordu. Derin derin nefes almaya başladı ve odağını zorla odağını değiştirmeye zorladı kendini ve ses yavaşça kesildi. Tekrar sese odaklandığında ses kulaklarında davul gibi çalmaya başladı sonra yeniden odağını değiştirdi bunu bir süre tekrar etti iyice alıştıktan sonra durdu. sanki bir açma kapama tuşu varmışçasına işitme duyusunu kontrol ediyordu. Şu an başka bir güç edinmişti tavşan etinden gelen enerji onun işitme duyusunu güçlendirmişti.
O da bir süre düşündükten sonra bu kanıya vardı ama sadece işitme duyusu değil sanki bacakları da biraz gelişmişti daha kaslı duruyorlardı ve kendini daha güçlü hissediyordu. İçi birden sevinçle doldu içinden bu Tavşanımsı yaratığın daha başlangıç olduğunu ne kadar karşılaşmak istemese daha birçok yaratığın olacağını ve bu yaratıklara karşı destansı bir hayatta kalma mücadelesi vermesi gerekeceğini biliyordu. Bütün her şey daha yeni başlıyordu. Elde ettiği bu enerji ve güç her ne kadar az gibi görünse de bu vahşi yerde artık biraz daha kendine güvene bilirdi…..
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.