Bölüm 24: Bronz II


Noah’ın önünde bir Birim daha belirdi, bu ne yazık ki istediği gibi bir hasar verici değildi ama karşılarındaki düşman için iş görürdü!


“Git!“


Noah Toprak Golemine Yeti’ye yardım etmesi için komut verdi, bu yaratık yuvarlanan taşlara dönüşerek İskelet Kral’a doğru yol aldı.


Yuvarlanan taşlar, İskelet Kral’ın ayaklarının etrafında birleşirken savaşan 2 canavarın altında belirdi ve taşlar bozulmamış Kırılmaz bir görünüm alırken bu canavarı yerinde tuttu!


Toprak Golemi, vücudunun eşsiz özelliklerini Bronz Canavarı birkaç saniye boyunca rehin tutmak için [Bozulmamış Taş Zırh] kullanıldı.


Bu birkaç saniye... büyük kürklü elleri yeşil ve beyaz bir ışıkla parıldarken Yeti’nin ihtiyacı olan tek şeydi.


OOOOH!


[Donmuş Hücum] ve [Dağlık Saldırı] aynı anda kullanıldığında, Yeti’nin figürü bir hızlı tren gibi İskelet Kral’a doğru ilerledi ve korkunç bir Çatırtı duyulurken devasa kürklü elleriyle taçlı kafasını parçaladı.


BOOOM!


Onu tutan başka bir Birimin de dahil olmasıyla, İskelet Kral uzun süre dayanamadı ve sonraki dakika içinde kemikleri onu bir arada tutan tüm gücünü kaybederek yere yığıldı.


“Haha!“


Noah, yorgun Birimlerin bir Bronz Yarık Patronunu yendiğini ve bekleme alanına geri ışınlanırken tüm vücutlarının ışıkla yanıp söndüğünü gördüğünde uzaktan neşeyle gülüyordu!


Gözlerinin önünde 10. katın yıldız ödülleri belirdi.


[10. Katı temizlemenin ödülleri] :: ...[+1 Bronz Derece Ekipman], [+25 Rastgele Bronz Derece Birim Parçası], [+25 Bronz Derece Çekirdek], [+500 Bronz Derece Birim Yükseltme Kristali][+5 Sağlık İksiri], [+5 Mana İksiri]


Noah envanterindeki ödülleri buldu ve gözleri 25 Bronz Seviye Çekirdeğe odaklandı!


Kutsanmışların bu Çekirdekleri elde etmek ve DEMİR’in zincirlerini kırmak için hayatlarını ortaya koymadan önce Lisans almak ve Yarıklardan aşağı inmek için büyük bir ekip oluşturmak gibi yorucu bir süreçten geçmeleri gerekirdi, ancak Noah bunları Şampiyonlar Kulesi’nin 10. katının ödülü olarak aldı.


Bu durum karşısında Gözleri parladı ve hiç beklemden Envanterinden bazı Çekirdekleri almaya başladı.


Bronz rengi ile parıldayan Kristallere benziyorlardı, Noah DEMİR’in prangalarına saldırırken onları hemen özümsemeye başladı!


Bu aşamanın Zirvesinde olduğu için vücudu zaten ağzına kadar doluydu, kırmak için daha yüksek seviyeli bir çekirdeğin itmesine ihtiyacı vardı ve 5. Bronz Çekirdeği emdiği anda...



RUMBLE!


Enerji dalgalanmaları etrafında çılgınca dönerken, yaydığı renk, gri DEMİR’den yıldız rengi BRONZ’a dönüştü.


Mavi gözleri ışıklarla parlarken koyu renk saçları çılgınca uçuştu, vücudunun her tarafına yayılan yoğun gücü hissetti ve etrafında bronz bir renk parlıyordu.


Yumruklarını sıkarken eskisinden kat kat daha güçlü olduğunu hissetti, gözlerinde yoğun bir kararlılık ışığı vardı.


Boşta Oyun Sistemini elde ettikten sadece birkaç gün sonra DEMİR’den BRONZ’a geçebilmişti... Böyle bir düşünce onu son derece gururlandırdı ve sıradanlıktan çıkıp gücün Zirvesine yükselebileceğine olan inancını pekiştirdi!


Bu Eterik Âlemde, gücün en alt basamaklarında kalmak zorunda kalmayacaktı!


“Güzel!


Birkaç metre ötede durmuş emir bekleyen 3 Birliğe bakarken ayağa kalktı.


“Geri dönün.“


SHAA!


Çağrı olan bir Yeti, Ayçiçeği ve bir Golem’in figürleri ışık çizgilerine dönüştüler.


BRONZ Rütbesine geçtikten sonra vücudu canlı ve enerji dolu hissetse de, iskeletleri yenerek geçirdiği tüm gece boyunca uyumadığı için hâlâ yorgunluk hissediyordu.


Kule’nin 11. katına ve ilerisine baktı, bol ödülleri gördü ve temizlemenin de artık bir o kadar zor olacağını biliyordu... ama meydan okumaya hazırdı!


“Şampiyonlar Kulesi’ni  terk edin.


Vücudu ışıkla parlarken bu emri düşündü ve odasına döndüğünde hala karanlığın hakim olduğunu gördü ama sabah saatleri çok uzakta değildi.


’Bugün gerçekten biraz çaba gösterdim...’


Güneş doğmadan önce çok fazla uyuyamayacağını bildiği için yatağa uzanırken ne kadar çok çalıştığını düşündü. Görünüşe göre bugün kaybettiği uykuyu telafi etmek için gününü Kutsanmış Akademi’nin arkasındaki yeşil düzlüklerde dinlenerek geçirmesi gerekecekti!


---

Noah’ın programı son birkaç gündür yavaş yavaş değişen bir rutine oturmuştu.


Gündüzleri dinlenecek  veya Yarıklara inecek geceleri Kule’ye tırmanmayı planlayacaktı ve sabah olduğunda Kutsanmış Akademi’nin arkasındaki yeşil düzlüklerde göründüğünde de bu programı takip etti.


Güneş ışınlarını ve etrafındaki yeşilliği hissetmek onu son derece huzurlu hissettirdi ve yorgun bedenini uzun yumuşak çimlerin üzerine sürükleyerek boş zamanına geri döndü.


Bu dönemde, ne Noah ne de şehrin önde gelen Kutsanmışlarından herhangi biri şok edici olayların yaklaşmakta olduğunu bilmiyordu ve her biri hayatlarına büyük bir şevkle devam ediyordu.


Her şeyin yolunda gidiyor gibi göründüğü bir zaman diliminde... işler beklenmedik bir şekilde kötüye gitmeye başladı; huzur ve refah örtüsü içinde Akademi Şehri’ne kaos geliyordu!