Bölüm 125 - Güneş Kremi

Theo şemsiyenin altında yarı çıplak, yüzü aşağı bakacak şekilde yatıyordu.

Helvi onun kalçasına oturdu, ona masaj yaptığı zamanki pozisyonu aldı.

Elinde Luna'nın annesinin ona verdiği güneş kremi vardı ve sırtına damlatmaya başladı.

"Hyu...!"

"Hm, üzgünüm Theo. Bir şeyler söylemeliydim."

"Hayır, sorun değil. Sadece beni biraz korkuttu, o yüzden..."

Theo garip bir ses çıkardığı için biraz utanmıştı.

Öte yandan Helvi bunu sevimli buldu ve ona bunu tekrar yaptırmak istedi.

Bir şey söylemesi gerektiğini söyledi ama yağı tekrar sırtına damlattı.

"Hn..."

Bu sefer kendini hazırlamıştı ve garip sesler çıkarmamayı başardı.

"Şimdi onu yaymaya başlayacağım."

"Teşekkür ederim."

Helvi kollarını gerdi ve Theo'nun sırtındaki yağı sürmeye başladı.

İlk başta beyazdı ama Theo'nun sırtına sürülürken şeffaflaştı.

Luna'nın annesi Helvi'ye tamamen şeffaf olana kadar yaymasını söyledi.

"Hnn... Fufu, çok hoş bir his."

"Öyle mi? Bunu duyduğuma sevindim."

Helvi sırtına yağ sürmeye devam ederken mutlu bir şekilde söyledi.

Theo'nun güzel cildini güneşten korumak için sırtının her santimetresini örtecekti.

"Hnn... H-Helvi, yanlarım..."

"Fufu, gıdıklanıyor musun? Ama buraya da uygulamak zorundayım."

"Avv...!"

Theo'nun yanları çok gıdıklanıyordu ve sesini tutamıyordu.

Helvi'nin bir mazereti vardı, ama sırf gıdıklanmasını izlemek için özellikle yanlarını iyice inceliyordu.

"Hnfuu... Ahnn...!"

Helvi, yüzüstü yattığı için Theo'nun yüzünü göremiyordu ama kulaklarına kadar kıpkırmızıydı. Bu onu biraz heyecanlandırdı.

"Pekala, sırt bitti."

"Teşekkür ederim!"

"Peki ya ön taraf... Yapmalı mıyım?"

"Hayır, kendim yapabilirim!"

Eğer kadın sırtına güneş kremi sürerken utandıysa, ön tarafına iyice sürdüğünde çok daha fazla utanacaktır.

Helvi yağı sürdüğünde iyi hissettirdi ama Theo yine de kendisi yapmaya karar verdi.

Theo yağı aldı ve tüm vücuduna uyguladı.

Helvi de onunkine aynısını yaptı.

"Theo, yüzünü, kulaklarını ve boynunu da unutma."

"Evet."

Theo, tıpkı kadının söylediği gibi yağı o bölgelere uyguladı.

"Tamamdır. Artık hepimiz güneş yanıklarına karşı korunuyoruz, değil mi?"

"Evet, işiniz bitti."

"Evet! Eh, ben...?"

"Sırtım hâlâ duruyor."

Helvi sırıttı ve ne yapacağını düşünen Theo'nun yüzü yeniden kızardı.

"Sırtına sürmemi ister misin?"

"Tabii ki. O kadar uzağa ulaşamam."

Helvi gibi bir şeytan bile sırtının tamamına yağ süremezdi.

(İlk etapta bu yağa ihtiyacım olduğundan değil).

Güneş yanıkları, insanların güneşin sıcaklığına çok uzun süre maruz kalmaları sonucu oluşan yanıklardır. Ancak bu ısı dünyanın en güçlü varlığını yakmaya yetmiyordu.

Helvi'nin teni, güneşin altında ne kadar uzun süre oturursa otursun renk değiştirmiyordu.

Ama Theo'ya söylemedi, belli ki sırtına uygulasın diye.
"Fufu, bunu yapacaksın, değil mi?"

"Anladım! Ama... Burada...?"

Bu yüzme alanında çok sayıda insan vardı ve Helvi çok fazla göze çarptığı için hala dikkat çekiyorlardı.

Erkekler arasında, bazıları kendilerine doğru bakmaya devam ederken "Sıra bende...!" diye düşünüyordu.

Theo, sadece yağ sürmek için bile olsa Helvi'nin sırtını açması ve bu insanların önünde savunmasız kalması fikrinden hoşlanmamıştı.

Helvi'nin kalbi Theo'nun bu küçük sahiplenme gösterisi nedeniyle hızla çarparken, aklına bir karşı önlem geldi.

"Sorun yok, bunu yapabiliriz..."

Helvi parmaklarını şıklattı ve etraflarındaki herkes şaşırdı.

"Eh? Gitmişler!"

"Nereye gittiler!? Az önce buradaydılar...!"

"Ben de tam sıranın bana geldiğini düşünüyordum...!"
Theo ve Helvi hiç hareket etmemiş gibi görünüyorlardı ama aniden ortadan kayboldular.

"Ne oldu?"

"Basit bir illüzyon büyüsü. Etrafımızdaki insanlar artık bizi göremiyor. Hâlâ bize dokunabilirler ama ben de bir bariyer kurdum."

"W-wow..."

Helvi, Theo'nun kendisine yağ sürmesi için çok şey yapmaya hazırdı.