Önsöz "Quenser! Geçen seferki aynı adam tekrar ortaya çıktı! Bu bir Nesne! Bu tuhaf silah gerçekten var!! Şimdi ne yapacağız, tanksavar mermileri buna karşı etkili olabilir mi!?” “Bu çok açık değil mi Heivia? Bunu ancak biz yapabiliriz!!” “Tamam…Hey bekle!! Bu sonuca nasıl ulaştınız? Herkes bunun aptalca olduğunu söyleyebilir!! Düşman, ana gövdesi elli metreden büyük ve her boyutta yüzden fazla topu olan bir canavardır! Üstelik bu, nükleer bombanın bir veya iki doğrudan vuruşuyla durdurulabilecek bir makine değil! O şey, ona ateş etsek de etmesek de, yürüyerek her şeyi yok edecek!!” “Ana topu biliyor musun? Bu aptalca devasa, düşük kararlılığa sahip tipteki iyon topu. Topun içi tamamen oyuk ve ürettiği ısı, eğer onu korumak için bir manyetik alan kullanılmazsa onu havaya uçuracaktır… yani bana bunun hiçbir yolu olmadığını mı söylüyorsun? Ana topun içine müdahale etmenin bir yolu mu!?” "Ah? Birden aklıma iyi bir şey geldi. Ben iyiyim! Bekle, ben bir dahi miyim!?” “Şimdi ne olacak Heivia?” "Mükemmel. Bu kesinlikle mükemmel!! Eğer bunu yaparsak Quenser ve ben kesinlikle kurtulacağız!!” “Acele et ve söyle!!” "Savaş alanına gidin ve ölü taklidi yapın." "Git, ezilerek öl, seni piç!!!" 1 ♦ 1 Yukarıdakiler , bu serinin yazarı tarafından yazılan başka bir seri olan Heavy Object’ten alınmıştır
“…” Büyük ekrana bakan Hamazura Shiage’nin patlamış mısır kabını tutan eli istemeden ürperdi. Yanlış seçim yapmıştı. Bu aptal film bir kız arkadaşla izlenecek şekilde tasarlanmamıştı. "Eh, bu sadece Kinuhata’nın önerdiği Kinuhata tarzı bir film." Bunu söyleyen kişi yanındaki kız arkadaşıydı. Adı Takitsubo Rikou’ydu. Sinemaya film izlemek için dışarı çıkmak gibi bir durum olmasına rağmen hâlâ pembe bir spor ceket giyiyordu. Büyük olasılıkla bunu bir düğün töreninde veya cenazede bile giyerdi. Takitsubo’ya göre kıyafet seçiminde en önemli şey rahatlıktı. Ancak Hamazura, spor ceketinin yerini seksi bir mayonun veya tavşan kıyafetinin almasını gerçekten diledi. Rikou, filme karşı sabrının yarısını kaybettiğini gösteren bir bakışla, "Hamazura, bundan sonra ne yapacağız?" dedi. Ne yazık ki yemek yemeye vakitleri olmadı. Mugino ve Kinuhata ile buluşmaları gerekiyordu. Kesinlikle yapılması gereken bir şey vardı. Yine de Hamazura düşündü. Aklı, önündeki ekrandaki savaş sahnesine değil, bildiği “gerçek” savaşa odaklanmıştı. “…Bir şekilde Üçüncü Dünya Savaşı’ndan sağ çıkmayı başardı.” Başrolü kimin üstleneceğini henüz bilmiyordu.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
