Çok farklı duygular hisseden iki bakış karşılaştı.
Birbirine son derece benzeyen varlıkların iki bakışı; Anne ve Kız aynı göz kamaştırıcı gümüş saçlara ve sayısız aynayı aydınlatan buğulu gözlere sahipti!
"Anne."
Katelyn, sakince seslendi, karşısındaki Boyut Hükümdar başlangıçta asaletini ve soğukkanlılığını kaybederek, bir parça suçluluk duygusu göstermişti, ancak bu suçluluk duygusu bile kısa süre sonra bir Hükümdar’ın görkemli görüntüsü geri döndüğünde gömüldü.
Bu Hükümdar, kızının yaydığı güç dalgalarını fark ettiğinde, gözlerinde saklı suçluluk duygusu yerini şaşkınlığa bıraktı.
>Hâeven? Ama bu yaşındayken bunu nasıl başardın?>
Luna olarak bilinen bu Hükümdar, Katelyn’in yüzünü kendi elleriyle kavramak için balkona indiğinde gözlerinde mutlu bir şaşkınlık yükseldi.
Daha sonra bir Hükümdar’ın ihtişamı ondan tamamen fışkırırken başını salladı.
>Güzel, iyi iş çıkardın>
Katelyn’in gözlerinin içine bakarken, Boyut Hükümdarı Luna devam ederken, sadece bakışlarıyla birçok gizli şeyi ima etti.
>Geçmişte senin için pek bir şey yapmamış olabilirim ama bugün bir şey yapabilirim. Bu Çorak Topraklardaki diğer her şeyle birlikte Ayna Boyutu da artık olmayacağı için işler hızla değişiyor. Bu gerçekleşmeden önce buradan kaçabilen ayrıcalıklı azınlık arasında bana katılacaksınız. Bu Çorak Topraklardan uzaklara ve hayal bile edemeyeceğimiz bölgelere.>
WAA!
Katelyn, annesinin ellerini yüzünden çekerken ve birçok duygusunu bastırıp, sakince dile getirirken, sözleri dobra dobraydı.
"Bana bunu mu söylüyorsun? Bunca yıldan sonra?"
>Daha sonra başka şeyler için zamanımız olacak. Hızlı hareket etmeli ve hazırlanmalıyız.">
"..."
Yine de sözlerine verilen cevap soğuktu, çünkü Boyut Hükümdarı Luna’nın zihninde çok fazla düşünce dalgalanıyor gibiydi, tüm boyutun ağırlığı omuzlarında gibi görünüyordu!
Katelyn, her şeyi içinde tutarken, hafifçe içini çekti, konuşurken, gözlerinde zar zor oluşan bir damla yaşı sildi ve tüm bunları gülümseyerek, izleyen Noah’ın yüzüne doğru baktı!
"İyi ama ben nereye gidersem o da oraya gider. Sen yıllar önce anılarını geri kazandıktan sonra ortağını terk ettin... Ben de benimkini terk etmeyeceğim."
...!
Boyut Hükümdar Luna sonunda Noah’a odaklanmak için döndüğünde, sözleri sert ve aynı zamanda boşluksuzdu.
Keskin gümüş gözleri son derece soğuktu, ayrıştırılmış kader ve Takdir’i İlahi’nin dalları dönüyordu, Luna, bu varlığın Boyutlar Meclisi’nde sağda solda Hükümdarları öldüren kişi olduğunu bilmiyordu!
Kükrerken, Aura Gücü onun üzerine indi ve kızının sevimsiz yüzünü görmek için dönerek, soğuk bir şekilde cevap verdi:
>İyi. Seni çağırdığımda harekete geçmeye hazır ol.>
Sözlerini tamamladıktan sonra etrafında parlayan gümüş bir ışık patladı ve ortadan kayboldu.
-
Quantum Boyutunda.
Bu yıldızsal düzlemin geniş bölgelerinde hâlâ NULLITY’nin dehşet verici yırtılmaları devam ediyordu; ölümcül gri alan düşük bir hızla daralıp, genişlerken, doğaya gerçekten yakın olanlar Quantum Boyutu’nun kaynağından yayılan sürekli ve düşük bir acı feryadını bile duyabiliyorlardı.
Hissedilmesi boğucu bir atmosferdi, ancak bir alan canlı ve ihtişam dolu kalmaya devam etti.
O da şu anda birden fazla Ata Soyundan gelen kişinin koruduğu, kum saati şeklindeki ışıltılı Yükseliş Pilonuydu!
Gerçek İmparatoriçe Katya, İmparatorluk Karmik Böceği formundaydı ve Pilon’un önünde ihtişamla süzülürken, bu eşsiz yapının aydınlanmaya başlamasını izlerken, bakışları parlıyordu.
Tıpkı aşağı indiğinde aydınlattığı gibi!
Geri haber göndermişti.
Ve değerlendirmesine cevap geldi.
Atalar Çorak Topraklar konusuna büyük önem veriyorlardı çünkü işler bekledikleri gibi gitmezse, güçlerini büyük ölçüde zayıflatacak korkunç bir darbe yiyeceklerdi.
Dolayısıyla böylesine önemli bir meselede, Katya’yı gönderdikten sonra gönderecekleri bir sonraki varlık grubu her şeyin nasıl gelişeceğini belirleyeceği için İradeleri’nin başarıyla yerine getirildiğinden emin olmaları gerekiyordu.
Aşağı inenler, Atalar’ın Vasiyetinin %100 başarı şansıyla yerine getirilmesini sağlayacak güç olacaktı.
HUUUM!
Yükseliş Pilonundan gelen ışık göz kamaştırıcı hale gelirken, tekilliklerin vızıltılı sesleri yankılandı, ortaya çıktıklarında ondan cisimlenmeye başlayan figürler Gerçeklik dokusunun çalkalanmasına ve vahşileşmesine neden oldu.
İlk olarak 24 varlığın ışıltılı yüzleri çiçek açtı.
Katya ve filosundan çok daha el değmemiş ve rafine NULLITY Kemik Silahlarıyla bezenmiş, bellerinde pürüzsüz ve neredeyse birbirinin aynısı kılıçlar taşıyan Ataların Soyundan gelenler ihtişamla belirdi.
Dairesel yapılar onların etrafında da dönüyordu, Katya’nın gözleri parlıyordu çünkü kendisinden önce bu 24 varlığa liderlik eden adamı duymuştu - Gerçek İmparator olmayan bir adam ve yine de kendisi, geçmiş Çağlar’ın yükselmiş birçok Gerçek İmparatoruna karşı koyarken, bile yere serilememiş bir adamdı!
Tek bir isimle bilinen bir varlıktı.
>Theseus...>
Katya, aşağıya gönderilen varlıklar arasında bunun olacağını düşünmediği için şok içinde bilinçsizce seslendi.
Ama hepsi bu değildi!
Bu 24 figür ortaya çıktıktan sonra...
SHIIING!
Yükseliş Pilonu, 48 akkor ışık parıltısının daha cisimleşmesiyle daha da parlaklaştı.
SHIIING!
Kısa bir süre sonra akkor ışık parıltısı 96 ya çıktı.
Katya’nın gözleri büyük şaşkınlığını gizleyemezken, Karma’nın Gerçek Tahtına ulaştıktan sonra bile onu uysallaştıran gücü hatırladıkça, Kalbi titrerken, bu şok edici bir güç gösterisiydi.
Bu Ataların gücüydü.
Bu güç şu anda kendisini tamamen göstermiş ve onu bile hüzne boğmaya yetecek bir güç ortaya çıkmıştı!
Not: Atalar ciddi!
Not: Bu işin içinden nasıl çıkacağız?
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
