Yukarı Çık




           
Bölüm 1: Başlangıç mı yoksa Son mu?

’Hayatın uçup giden bir düşünce gibi olduğunu söylerler; göz açıp kapayıncaya kadar biter.’

’Bunun çok abartılı bir söz olduğunu düşünürdüm. Ta ki doğru olduğunu keşfedene kadar. Nasıl mı dersiniz? Genç yaşta ölerek, işte böyle. Peki ya şimdi? Tuhaf bir yerdeyim...’

Taştan duvarlar ve küçük hücrelerle çevrili loş bir hapishanenin içinde, geçidi aydınlatan tek meşalenin üzerinde küçük bir alev dans ediyordu. Hapishane eskiydi ve hücrelerin demir kapıları, bir insanın sığabileceği büyüklükte bir delik açacak kadar paslanmıştı.

‘Burası öbür dünya mı? Cehennemin neye benzediğini hep merak etmişimdir ama eski bir hapishane hücresi olduğunu hiç düşünmemiştim.’

Hücrelerden birinde, siyah saçlı genç bir adam, kırmızı gözleri parlarken çevresini inceledi ve durumunu değerlendirmek için kullanabileceği her bilgiyi almaya çalıştı.

Hafif geniş ve rahat siyah bir pantolonla siyah bir tişört giymişti ve ayaklarında sandaletler vardı.

“Neredeyiz lan biz? Çıkarın bizi!” Aniden ve hiç beklenmedik bir yerden, genç adamın hücresinden çok da uzak olmayan bir yerden bir bağırış duyuldu.

“Tatlım, sakin ol. Nerede olduğumuzu bilmiyoruz ve ölmüş olmamız gerekiyor.” Bağırıştan hemen sonra, eşini sakinleştiren bir kadın sesi duyuldu.

“Eğer burası öbür dünyaysa, hiç şüphesiz cehennemdir.” Diğer ikisine yakın bir başka ses duyuldu, bir kadının sesine benziyordu ama daha tatlıydı, insanın sonsuza dek dinlemek istemesine neden oluyordu.

“Kim var orada?!” Tam sakinleşmeye başlamış olan adam sesi duydu ve bağırdı.

“Sakin ol yakışıklı. Kötü bir niyetim yok.” Diye cevap verdi kadın.

“M-merhaba.” Bir kişi daha ortaya çıktı ve sesi ne kadar zayıf olursa olsun, diğerlerinin duyması için yeterliydi, ancak yine de kimse ona dikkat etmedi.

“Bana öyle bakma tatlım; erkeğini çalmaya çalışmıyorum.” İkinci kadın, bir önceki iltifatından sonra adamın eşini sakinleştirmeye çalışarak konuştu.

“Burada kaç kişiyiz acaba?” diye sordu ikinci kadın.

Bunu duyan, siyah saçlı genç adam hücresinden çıktı.

“Bu bizi beş yapar,” dedi, tedbiri elden bırakmadan.

İlk gördüğü şey, her ikisinin de beyaz bir laboratuvar önlüğü giydiğini tahmin ettiği çift oldu; adam, kollarını kaldırarak koruyucu bir duruş sergilerken, eşi onun arkasındaydı.

Genç adamın gözlerini birkaç saniye üzerinde gezdireceği kadar çekici olan ikinci kadın ise siyah bir elbise giyiyordu ve adam onu dikkatle izlerken çifte daha çok yaklaştı.

Üzerinde sevimli bir köpek olan beyaz kapüşonlu bir tişört giyen ikinci genç adam ise çiftlerin hemen yanında bulunan hücresinden yeni çıkıyordu.

Grup genç adamı yakalamak için döndü ve ikinci kadın onun ne kadar çekici olduğunu görünce dudaklarını yaladı, ancak yüzünde bir gülümseme oluştuğunu fark edince hemen kendini toparladı.

“Önce kendimizi tanıtalım. Uzun bir süre birlikte olacağımızı hissediyorum.” Dedi ve siyah saçlı genç adamın arkasından hızlı bir bakış attı.

Her iki tarafında beş hücre bulunan dar hapishane geçidinin sonunda, çıkış yolu gibi görünen bir şey vardı; dışarıdaki duvarlar, meşalelerle daha temiz görünüyordu ve hafif sarımsı dokuları hapishanedeki taş duvarlara kıyasla farklıydı. Bu biraz garipti ama en azından onlara umut vermişti. Buradan çıkmanın bir yolu olduğuna dair bir umut.

“Ben Zen.” Siyah saçlı genç adam yüzünde samimi bir gülümsemeyle önce kendini tanıttı.

Diğerleri şaşkınlıkla ona baktı, burası her neresiyse hepsi hiç kimsenin nihayetinde iyi bir insan olmadığını biliyordu. Buna rağmen birinin gerçekten kendini tanıtacağını düşünmemişlerdi.

“Ben Marco, bu da karım Sabrina.” Adam hâlâ savunma pozisyonunu koruyarak temkinli gözlerle oradakilere baktı.

“Ben Melissa.” Zen’in karşısında duran diğer kadın, göz kırparak kendini tanıtırken Zen hafifçe kızardı, olgun bir kadının cazibesine dayanamamış gibi görünüyordu.

“Ben Dali.” Diğer sarışın genç adam en son konuştu, utangaç tavırları herkesin ona bakmasına neden oldu ve böyle genç bir adamın buraya nasıl geldiğini merak ediyorlardı.

“Madem ki ben buradayım, muhtemelen cehennemdeyiz. Dolayısıyla, buradaki herkesin iyi insanlar olmadığına inanmam mantıklı, değil mi?” Melissa etrafındakilere bakarken sordu.

Herkes birbirine baktı, kimse bir kelime bile konuşmadı. Çiftin erkeği içini çekti ve sakinleşerek karısının dışarı çıkmasına izin verdi.

“Evet, böyle diyebilirsin,” dedi.

“Hayır, diyemezsin tatlım. Benim için yaptığın bir şey nasıl yanlış olabilir ki! O piçler bunu hak etti.” Karısı Sabrina gözlerinden yaşlar dökülmek üzereyken ona bağırdı. Bu konu kesinlikle ilk kez konuştukları bir konu değildi.

Melissa gözlerini kısarken ve Zen şaşkın bir şekilde orada dururken “Bütün bir medeniyetin üzerine ölümcül bir virüs salmak kesinlikle yanlış, hayatım,” dedi başını sallayarak. Dali ise korkudan ölecek gibiydi.

“Bunu o açgözlü piçlerin ve kölelerinin üzerine salmak suç değil; kızımıza ne yaptıklarını unutma.” Sabrina bunu yüzünde belirgin bir öfkeyle söyledi.

“Vay canına, ben de büyüleyici çete liderleri için çok kötü olduğumu düşünüyordum.” Melissa elini ağzına götürdü, şaşırmış gibi yapıyor ama yaptıklarının detaylarına girmiyordu. Sonra dönüp Zen’e ilgiyle baktı.

“Ne yaptığını merak ediyorum.” Melissa’nın her hareketi Zen’in karşı koymakta zorlanmasına neden oluyordu, bu daha önce hiç yaşamadığı bir şeydi ve kafasının içinde teoriler oluşturmaya başlamasına neden oldu.

Zen onun cevabına karşılık vermek için ağzını açtı, tamamen dürüst olmaya niyetliydi.

“Bir saniye bekleyin.” Dali aniden konuştu, herkesin dikkatini çekerken Zen’in planladığı şeyi söylemesini engelledi.

“Biz... Aynı dünyadan mıyız?” diye sordu, çiftin az önce söyledikleri bu olasılığı düşünmesine neden olduğu için yüzünde bir şaşkınlık vardı.

Diğerleri daha cevap vermeyi düşünemeden kafalarının içinde bir ses yankılandı.

[Hoş geldiniz, sevgili günahkârlar. Cehenneme hoş geldiniz!]

---


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.






DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.