Yukarı Çık




1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 

           
https://novelci.com/

---

Böylece on yıl geçti. Uzun zaman olmuştu. Jaehwan bütün zamanını yalnız başına 99. katta harcıyordu. 

Neredeyse onu öldürecek olan binlerce tehlikeyi atlatmıştı. 1. kattan 99. kata tırmanmaya başladığından beri birçok tehlikeli durumla yüzleşmişti ama sadece 99. katta karşılaştığı tehlikeler hepsini geride bırakırdı. 

99. katın bossu, Velkisus. 

-Unutulmuş Diyar-dan gelen ejderha, Jaehwan’ın maksimum sınırdaki [Buz Direnci] becerisiyle bile direnemediği bir nefes saldırısına sahipti. 

Sadece o da değil, ejderhanın dayanıklı pulları birçok kez zırhını ve kılıcını parçalamıştı. Diğer Yürüyenlerden kalan ekipman parçaları olmasaydı, uzun zaman önce pes etmek zorunda kalırdı. 

85. kattan aldığı [Ejderha Kılıcı], Yoonhwan’ın arkasında bıraktığı [Buz Zırhı] ve Seoyul’un ölmeden önce ona verdiği [Ateş Kralının Kelepçeleri] ona çok büyük yardımda bulunmuştu.

Han Seoyul. 

Jaehwan onu düşündü. 77. kata çıkamadan ölmüştü. 

Atopos’un demircisi Jay sormuştu, "Jaehwan, tekrar deneyecek misin?"

Atopos, 50. katın bossu Ejderha Alteminas öldürüldükten sonra kurulan bir köydü. 

Köy kurulduğunda dünya insanlarının hâlâ umutları vardı. Birçok Yürüyen ön saflarda ölüyor ve yaralanıyordu ama köy onlara hâlâ umut veriyordu. Demirciler savaşanlar için ücretsiz silah döverken, Rahipler de yaraları iyileştirmek için bir acil müdahale ekibi kurdular. 

yaşlı bir adam olan Jay tarafından işletiliyordu ve en iyilerinden biriydi. 

Ama artık o, Atopos’ta kalan son demirciydi. 

"Jaehwan?"

"Ah, evet. Üzgünüm."

Jaehwan onun cümlesine döndü. 

"Evet. Bu sefer başarabileceğimi düşünüyorum."

"Emin misin?"

Jaehwan gülümsedi. "Evet."

Bu bir yalandı. Şansı yoktu. Ne zaman ya da hiç öldürüp öldüremeyeceği hakkında fikri yoktu. Ama böyle demek zorundaydı. Jay güldü. 

Jay başka bir millettendi. 

İnsanlar kuleyi tırmanmaya başladıklarında dilleri kulenin ortak dilinde birleşmişti ama kültürel farklılıklar kalmaya devam etmişti. Yine de Jaehwan, Jay’i ailesi gibi görüyordu. Jay, Jaehwan’la konuşur konuşmaz onun için Ejderha Kılıcını dövmüştü. 

"Artık aşağıdan çok malzeme tedarik edilmiyor. Birkaç ay öncesine kadar çok fazla olmasa da bir miktar geliyordu."

Jaehwan başını salladı. Geçen hafta 1. kattan başlayarak 99. kata kadar bütün katları kontrol etmişti. Ama çok savaşçı yoktu. Hatta 1. kattaki çağrılma alanında bir hafta beklemişti ama artık aşağıdan çağrılan kimse yoktu. 

Bu muhtemelen insanlığın yok olduğu anlamına geliyordu. Bu mümkündü. 

Jaehwan hangi yılda olduklarını bile bilmiyordu. Kule Darbesinden beri en az on yıl geçmişti ve muhtemelen hayatta kalabilen kimse yoktu. Jaehwan, bulmaca sayılan bir ipucu bulmayı başardı. 

Eskiden [Dönüş Taşı] tarafından tıkanmış olan geçitte eğri büğrü bir yazı vardı: 

- Kule içinde kule. Kabus içinde kabus. 

Ancak ne demek istediğini anlayamamıştı. 

"Ah, ayrıca -Hiren İksirleri-nden olan yaşlı büyükanne geçen gün ortadan kayboldu."

"Hiren..."

Hiren, -Hiren İksirleri-nden Atopos’ta kalan Yürüyenlerin son desteği olan yaşlı bir kadındı. Kuleye girenler yaşlanmazdı, yani eğer ortadan kaybolduysa iki sebebi olabilirdi: 

Ya geçmişe dönmüştü ya da aşağı atlamıştı. 

Jaehwan, Hiren’ın hangisini seçtiğini sormak istedi ama muhtemelen bildiği şeydi. O anda Jaehwan, Jay’in olgun gözlerinin derinliklerinde bir şey gördü. Görünüşe göre Jay’i de uzun süre göremeyecekti. 

"Jay, bana demircilik becerisini öğretir misin?"

Çekiç vuruşları durdu ve iki adam bir anlığına birbirlerine baktılar. 

Jay sessizce başını salladı. 

99. kata geri döndü. 

Buz Ejderhası Velkisus, insanın tekrar gelişiyle afallamıştı. 

- Sen türünün tek örneğisin. Şu ana kadar 99. kata tek başına gelebilen hiçbir insan yoktu.

Jaehwan güldü. Bu kadar ağır çalışmasının insanlık tarafından değil de böyle bir canavar tarafından farkedilmesi ne kadar ironikti. 

"Seni öldüreceğim için üzgünüm."

- Söylediğim için üzgünüm ama bu imkansız, insan. 

"İmkansız. Kabuğun çatırdıyor, fark etmedin mi?"

Ejderha kükredi ve Jaehwan önden kılıcıyla saldırdı. 

Bu basit bir saldırıydı. 

’Sapla.’

Jaehwan kuleyi tırmanmaya diğerlerinden daha geç başlamıştı. Bu, onun gizli becerileri ya da sınıfları kazanma şansını ortadan kaldırmıştı. Bu yüzden Jaehwan diğer her şeyden vazgeçmiş ve ’Saplama’ becerisine yoğunlaşmıştı. 

Saplamış, saplamış ve defalarca kez saplamıştı. 

Neredeyse 50 milyon saplamadan sonra insanlar ona ’Sürekli Saplayan Jaehwan’ demeye başlamışlardı. İşte o zamanlar [Saplama]nın değiştiğini hissetmişti. Artık daha keskin ve daha hızlıydı. Güçlenmişti. 

60 milyon, 70 milyon... Ve 100 milyon kez. 

Temel [Saplama] yeteneği artık ender bir gizli yetenekle bile boy ölçüşebilecek kadar güçlüydü. Ayrıca sadece bir temel saldırı olduğundan dolayı manasını kullanması gerekmiyordu ve hiç durmadan saldırabiliyordu. 

Ama bu, 99. katın canavarı Buz Ejderi’ni alaşağı etmek için yeterli değildi. Pulların bir noktasına yüzlerce defa sapladıktan sonra bile zorlukla ancak bir çizik atabilmişti. Ama tek vuruşta pullara hasar vermeyi başarabildiği zamanlar da olmuştu. 

’İşte, onu tekrar görüyorum.’

Görüşü bulanıklaştı ve saplayışının gücü değişti. Ne hızlı, ne yavaştı ama karşısında durmak mümkün değildi. 

"RAAAAA!"

Buz Ejderi acıyla kükredi.

Hatırlayamıyordu ama çok nadiren oluyordu. Belki yüz binde bir kere önünde soluk bir çizgi beliriyordu. Düşünmeden onu takip ediyordu. Eğer çizgiyi takip etmekte başarılı olursa saplayışı binlerce saldırıya denk bir atak haline geliyordu. 

’Kahretsin, hâlâ yeterli değil.’

Ejderha derin bir nefes aldı ve kuleyi dolduran nefesini serbest bıraktı. Bu, zaten kötü bir durumda olan Jaehwan için kritik bir saldırıydı. Sağlığı hızla 0’a doğru düşüyordu. Nefesi zorlukla savuşturmayı başardı. 

- Ne büyük talihsizlik, insan. Eğer senden 10 tane daha olsaydı beni yenebilirdin. 

"Kapa çeneni."

- Aptal ırkın [Kabus Taşı]ndan büyülenmeseydi... Irkının kaderi değişebilirdi. 

"Ha? Kabus Taşı mı? Ne demek istedin?"

Ejderha cevap vermedi, onun yerine dev pençesini ona doğru savurdu. 

"Geri geleceğim..."

Jaehwan kaçmak için geri sıçradı ve Buz Ejderi arkasından gitmedi. 

Böylece beş yıl daha geçti. 

[Efsane Cisimlenen: ’Buz Ejderi Velkisus’u avlamakta başarılı oldun.]

[Tek başına imkansız bir başarıya imza attın.]

[Yeni ünvan kazanıldı: ’99. Katın Kabusu’]

[Yeni silah kazanıldı: ’Buz Ejderi Silahı’]

[Kullanıcının seviyesi sınırına ulaştı.]

[Kullanıcının HP değeri sınırına ulaştı.]

[Kullanıcının Güç değeri sınırına ulaştı.]

[Kullanıcının Hüneri sınırına ulaştı.]

Devasa ejderhanın cesedi yok oluyordu. 

- Sen... Gerçekten de inanılmazsın, insan. 

"Konuş. [Kabus Taşı] da ne?"

- Cevabı biliyorsun. 

Jaehwan buna inanmak istemiyordu. Daha çok şey öğrenmesi gerekiyordu. 

- Son kata ulaştığında her şeyi öğreneceksin. 

Buz Ejderhası daha konuşmadı. Tamamen yok olduktan sonra Jaehwan ayağa kalktı ve son katın geçit kapısına baktı. Buz Ejderini öldürmek bile o kadar zordu ki son katta onu neyin beklediğini hayal bile edemiyordu. 

Ama durmadı. 

--100--

Jaehwan kapıdaki numarayı kontrol etti. Tozla kanefesi, uzanarak temizledi. Numaraya bakar bakmaz aklına bir sürü anı akın etti. 

’Jay görse gururlanırdı.’

Jaehwan kapıyı açtı. 

100. kat, korku filmlerinden fırlamış acil bir operasyon odasına benziyordu ama daha büyüktü. Binlerce hologram paneli kuledeki farklı yerleri ve bazıları da Jaehwan’ı gösteriyordu. 

Hologram ekranındaki Jaehwan afallamış gözüküyordu. 

"Ah, çoktan geldin mi? Önce dinlenmek için köye dönersin diye düşünmüştüm."

Jaehwan temkinli durarak gerildi ve etrafına baktı. Ama hiç insan belirtisi yoktu. 

"Rahatla, rahatla. Sana önemli bir mesaj göndermeyi unuttum, olduğun yerde kal. Çok büyüleyici görünüyorlar ama tam bir antika, bu yüzden bazı işleri elle yapmak zorundayım."

Birkaç saniye sonra Jaehwan’ın önünde bir ekran açıldı. 

[Tebrikler. 294. Dünyanın öğretici oyununu temizleyen ilk kişisin.]

[Başarın -Akashic Kayıtlarının- Ölümsüz Kütüphanesinde kaydedilecek. Sadece -Ulu Araziler-in Lordları kayıtlara ulaşabilir.]

Jaehwan serseme döndü. 

’Ne sikim oluyor burada?’

https://novelci.com/


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


1   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   3 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.