The World After The Fall - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




4   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   6 


           
https://novelci.com/ dan oku

"Ne?.."

Beastlain endişeli görünüyordu. 

"ELBETTE! Hafızanın kalmasını yeterli bir ödül saymayacaksın!"

Beastlain avucuyla alnına vururken güldü. 

"Güzel. İhtiyacın olan her şeye sahipsin. Ne istiyorsun? Gizli bir item? Gizli bir beceri? Ya da gizli sınıfların bilgisi?"

Ama Jaehwan beklenmedik bir cevap verdi. 

"Hiçbir şey istemiyorum."

"O zaman neden..."

İlk defa Beastlain sıkılmış gözüküyordu. 

"Seni öldürüp sıradaki kata ilerleyeceğim."

Beastlain’in ifadesi değişti. 

"Sıradaki... Kat mı? Buradan ileride başka kat yok. Burası son. Neden sırada başka bir kat olduğunu düşünüyorsun?"

"Çünkü sana hiç güvenmemeye karar verdim."

"Ha? Bana güvenmiyor musun? Bütün o kanıtlardan sonra hem de."

Beastlain öfkeliydi. 

"Üstelik kazanamazsın. Beni öldüremezsin. Daha öğretici oyunu yeni bitirmiş olan sen ile ben, Şeytan Beastlain arasında bir insanla ejderha kadar çok fark var."

"Çok değilmiş."

Jaehwan, 85. Kattan aldığı Ejderha Kılıcı ve 99. Kattan aldığı Buz Ejderhasının Kılıcını kavrarken cevapladı. 

72 defa. 

Beastlain’e 2 ay içinde 72 defa meydan okudu ve ona bir çizik bile atamadı. Savaş bittiğinde her seferinde neredeyse ölecek duruma geliyordu. Yine de Beastlain onu öldürmemişti. 

100. Kata tırmanana kadar edindiği bütün bilgi, güç ve hileleri kullanmıştı. 

Buna rağmen Beastlain ile boy ölçüşemiyordu. 

nden kalan iksirleri aldı. Tapınağın deposundan bulduğu kutsal suyu bir küvete doldurarak içine daldı, yorgunluğu anında geçti. nda da durdu. 

"Jay, ben geldim."

Kimse yoktu. 

Beastlain’e ilk defa yenildiği zaman Atopos’a döndüğünde Demirci Dükkanı boştu. Demircilik becerisini bu an geleceği için öğrenmiş olsa da gerçek olduğuna inanamıyordu. 

Son arkadaşı da gitmişti. 

Şimdi gerçekten yapayalnızdı. 

Jaehwan arkadaşının arkasında bıraktığı çekici aldı. 

Kulenin 100. Katında. 

Beastlain, hologramda Jaehwan’ın kılıcını dövdüğü sahneyi izlerken tırnaklarını yiyordu. 

Can sıkıcıydı. Böyle bir şeyin yaşandığı daha önce hiç olmamıştı. 

Yetiştirme süreci, daki yaşama dayanabilecek ve adapte olabilecek [Ürün]leri yaratmak içindi. 

Bestlain, [Yetiştirici] olduğundan beri ilk defa böyle bir sorunla karşı karşıya kalıyordu. 

’Bu işi halletmeliyim... O mükemmel bir [Ürün]. Gerçekten çok özel.’

başka birçok dünyada daha kurmuştu ama onun gibisi yoktu. 

’Neden gerçek oyuna başlamak istemiyor? Ona istediği her şeyi vermeyi bile teklif ettim!’

Şu anda tek bir Yürüyen onun tüm hasat sürecine ayak bağı oluyordu. Beastlain inledi. 

Hasat iki kısma ayrılmıştı. 

İlki; ’Öğretici Oyun’ ya da diğer adıyla [İlk Hasat] esnasında en iyi kaliteye sahip olan [Ürün]leri diğerlerinden ayır. İkincisi; seçilenleri ’Gerçek Oyun’dan ya da diğer adıyla [İkinci Hasat]tan geçirerek yükselt. 

Beastlain, Jaehwan yüzünden üç aydır ikinci kısma geçememişti. Jaehwan bu hayal kırıklığından habersizce kararlı bir şekilde kılıcını dövüyordu. 

’Delice!’

Beastlain geçen günlerde Jaehwan’ı öldürüp oyunu bitirmeyi defalarca düşünmüştü. 

’Onu sadece öldürmeli miyim? Ama yaparsam [Hasatçılar] bundan hoşlanmaz...’

Kabuslar Kulesi, genelde [Yaratıcılar] olarak anılan ve ın merkezindeki Ulu Ağaç, ya da diğer adıyla ndan beslenen ’Kabuslar’ tarafından yapılmış bir eserdi. Bu, kulenin içinde yaşanan her şeyin Hayal Ağacı’nın yarattığı bir rüya olduğu anlamına gelirdi. Aynı zamanda bu, özel bir yol olmadan bu rüyanın içinde ölen kimsenin ruhunun da ölmeyeceği anlamına geliyordu. 

Ama bunu söylememişti. 

’3. Adaptasyon’a ulaşmış olan Beastlain ile henüz ’1. Adaptasyon’u bile bitirmemiş olan Jaehwan arasındaki güç farkı çok fazlaydı. Beastlain kazara Jaehwan’ın ruhuna zarar verse Jaehwan gerçek oyuna ruhu hasar görmüş bir şekilde başlamak zorunda kalabilirdi. 

’Bunun olmasına izin veremem.’

Bu kesinlikle [Hasatçılar]ı yani diğer adıyla ın Lordlarını çileden çıkarırdı. 

Jaehwan’a çoktan göz dikmiş olan çok kişi vardı. Teklifin çok yükselmesinden endişelenen bazıları teklifini yapmıştı bile. 

99. Katı tek başına temizleyen bir Yürüyen. Bu, Madde Dünyasında daha önce deneyimlenmemiş bir başarıydı. 

’O Kabuslar onları bu aptal kuleyle kandırmış... Bu ne biçim bir kontrol sistemi?’

Beastlain’in kontrol ettiği , Kabuslar’ın yarattığı ilk nesil kulelerdendi.

’[Ürün] onaylamadan oyunu bitiremez miyim? Ne lanet sistem bu?’

Eğer oyunu 3. nesil yeni bir kuleyle başlatmış olsaydı bu yaşanmazdı. [Ürün]ün onayı olmadan gerçek oyunu başlatabilirdi. 

Paralarının olmaması rezillikti. 

Bu, en ucuz kuleyi ararken buldukları şeydi. [Usta] seviyesindeki bir Kabus tarafından yapıldığını söyledikleri için almıştı. Ama onu bir kere deneyince gerçekten antika bir şey olduğu ortaya çıkmıştı. Üstelik gerçekten [Usta] bir Kabus yapmış olsa da yaptığı sırada daha ünvanını almamıştı. İstendiği gibi çalışıyordu ama bir sürü ufak problem çıkarıyordu. 

’Bu iş bittiğinde bu sorunu mutlaka gündeme getireceğim.’

Beastlain ona bu kuleyi satan Kabus’u düşünürken dişlerini gıcırdattı. 

Böylece bir ay daha geçti. 

"Hey, bundan yorulmadın mı?"

Beastlain, Jaehwan’ın saldırısını saptırırken esnedi. Jaehwan, Beastlain’e farklı yerlerden kılıcını saplıyordu ama henüz yelesinin bir teline bile dokunamamıştı. 

"Eğer oyuna başlamayı kabul edersen hem ikimiz için hem de senin dünyan için iyi olacak. Neden başlamıyorsun?"

Jaehwan cevap vermedi. 

"Sanırım Buz Ejderhasını yendiğin için anlayamıyorsun. Bu faydasız. Ejderha sadece bir kopya, ben ise gerçek şeytanım. Benimle gerçekten dövüşmek istiyorsan gerçek oyunu bitirmeli ve bir şans kazanmak için da en az 10 yılını harcamalısın."

Jaehwan sessizce sapladı. 

"Hadi ama! Lütfen! Ne istiyorsun? Bana cevap ver! Sana istediğin her şeyi verebilirim!"

Beastlain anlayamıyordu. Bütün bu dövüş anlamsızdı. 

Jaehwan için ise bir anlamı vardı. Son üç aydır etrafta aylaklık etmiyordu. Öğretici oyundan çıkmamasının birkaç sebebi vardı. 

Birincisi, Jaehwan’ın ruhu değişiyordu. 

Hayal Ağacına bağlanarak kuleye erişim sağlayan Beastlain bunu hissedemiyordu ama ruhu bir değişim geçiriyordu. 


https://novelci.com/ dan oku
Çevirmen ihtiyacımız var, başvurmaktan çekinmeyin. 
https://discord.com/invite/rpAKEfetEh

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


4   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   6 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.