Dünün devamı. Yine de, George Joestar’ı öldürmek için yedi yıl beklememin sebebi, babamı öldürdüğüm zamankinden bile daha dikkatli olmam gerektiğiydi.--- Güven inşa etmem ve üvey babamı öldürmeden önce varis olma hakkını kazanmam için 7 yıl gerekti. Ancak, onu babamı öldürdüğüm aynı yöntemle öldürdüğüm için başarısız oldum. Evet, şimdi geriye dönüp bakınca, gerçekten bu kadar basit bir şey yüzündendi. Gizli bir Doğu ilacı kullanarak zehirlemek. Tabii ki, onu bir bıçak veya silahla öldürmek gibi bir şey söz konusu bile değildi. Ama yine de farklı bir yöntem seçmeliydim. George Joestar sağlığı kötüleştiğinde ---sanıyorum ki basit bir soğuk algınlığıydı--- Joestar’ların uşağının yerine geçip önceden hazırladığım zehri odasına götürüp yutmasını sağladım. Üvey babam yavaş yavaş güçsüzleşti. Biyolojik babamda görülen belirtilerin aynısını gösterdi. Tıpatıp aynı belirtiler ---sorunlu olduğu ortada olan. Bu, Jonathan’ın planımı açığa vurması için bir tetikleyici oldu. “Öldüğümde tek endişem, sen olacaksın, benim tek oğlum... Dinle, Dio." "Öldüğümde bu mektubu gönder ve bu kişinin adresine git!" "Bu adam bana borçlu...... Eminim sana göz kulak olur." Bir şeyleri elde tutma konusunda epey bir eğilimi var gibiydi...... George Joestar, babamın yazdığı ve benim yedi yıl boyunca gönderdiğim mektubu saklamıştı. -- Belki de ona olan borcundan dolayı bunu bir nezaket olarak görmüştür. Hayır, hayır, mesele bu değil. Efendi Joestar, Dario Brando’ya aslında hiçbir borcu olmadığını biliyordu..... Ve Dario Brando’nun yalnızca bir hırsız olduğunuda. Borcunu ödemesi gereken birinin oğlu olmadığımı biliyordu...... aksine, bir hırsızın oğlu olduğumu. --- Ama yine de beni yanına aldı. Bu "Semih" insanlar gerçekten garip davranıyor. Eminim annem bir soylu olsaydı, o da aynı şeyi yapardı. --- Bunu düşünmek bile beni öfkeyle dolduruyor. Ama konudan sapıyorum. Esas olarak, George Joestar’ın Dario Brando’nun mektubunu saklama sebebi ona bir şey borçlu olduğunu hissetmesi değildi; yalnızca mahrem yazışmaları atmamayı tercih etmesiydi. Bu onun bir beyefendi olarak bir alışkanlığıydı. Gerçi malikanesi o kadar büyüktü ki, böyle şeyler gayet mümkündü. Mektubu gönderdiğim sırada zaten mühürlenmişti, bu yüzden içeriğini okumamıştım, ancak babamın mektupta hastalığının belirtilerini yazmış olabileceğini hiç düşünmemiştim. Mektupta şunlar yazıyordu: "Şu anda... hastayım" "Muhtemelen uzun bir ömrüm kalmadığını biliyorum." "Hastalığın ne olduğunu bilmiyorum, ama durmaksızın ’kalp ağrısı,’ ’şişmiş parmaklar,’ ve bir ’öksürüğüm’ var." "Öldüğümde, lütfen oğlum Dio’yu yanınıza alır mısınız?" "Benden farklı olarak, o mükemmel bir çocuk. Eminim size hiçbir sorun çıkarmayacaktır." --- Gerçi son kısım tamamen anlamsız bir saçmalık Önemli olan, başta hastalık belirtilerini anlattığı kısım, ki bu belirtiler Efendi Joestar’ınkiyle tamamen aynıydı. --- Tabii, ona aynı kişi tarafından aynı zehir veriliyordu, bu yüzden belirtilerin farklı olması garip olurdu. Jonathan bu mektubu tamamen tesadüfen buldu. Duyduğuma göre, taş maskeyi incelerken bulmuş. Belki de taş maskenin kendi iradesi vardı ve planımı bilerek açığa çıkardı. --- Belki de taş maske, beni daha sonra bir vampire dönüştürebilmek için kendine çekti. ......Hayır, durum ne olursa olsun, bu belki de olaylara fazla derin anlam yüklemek olur. O maske yalnızca bir nesne; büyük ihtimalle iradesi veya buna benzer bir şeyi yok. Olanlar sadece kendi sakarlığımdan kaynaklandı. Yine de, kendi hareketlerimi sakarca bulsam da, Jonathan bana karşı olağanüstü bir güvensizlik besliyordu. Babam ve üvey babam aynı belirtilere sahipse ne olmuş...? Belki de bu sadece böyle denk gelmişti? Sonraları beni babamın ilacını zehirle değiştirmeye çalışırken yakaladı, fakat ondan önce bile bana karşı güçlü bir şüpheye sahipti. Bu da demek oluyor ki, malikaneye geldikten hemen sonra, yedi yıl önce yaptığım o hareketler... Ona karşı kışkırtıcı davranışlarım, Erina’ya ve köpeği Danny’e karşı yaptıklarım onun aklından hiç çıkmadı. Bu olaylar, tüm o yıllar boyunca içinde için için yanıyordu. Görünüşte, Jonathan ve ben hem arkadaş hem de aileydik, fakat hiçbir zaman gerçek bir dostluk ya da aile sevgisi yoktu. Bana yalnızca şüpheyle bakıyordu. Yedi yıl önce Jonathan’a karşı öfkelenip agresif bir tavır sergilemek, büyük bir hataydı. --- Eğer yapmamış olsaydım, Jonathan’ın rahat ve huzurlu karakterini hesaba katarsak, gözünden kolayca kaçabilirdim. Jonathan, ezildikçe büyüyen biriydi, ve ben düşüncesizce ona fazla sert davrandım. ...Ancak tüm bunları hesaba kattıktan sonra, hatalarımı ve Jonathan’ın gelişimini düşündükten sonra bile, en çok gücendiğim şey aslında bunların hiçbiri değil, aksine babamdı. O lanet olası babam... Bana hiçbir şey bırakmadı --- ve öyle görünüyor ki ölümünden sonra bile bana engel olmaya devam etti. Aradan yüz yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen, babamın niyetini hala anlayabilmiş değilim. O belirtileri neden mektuba yazma gereği duydu...? O yazıdan bile kin hissediliyordu. "Sonuçta sen benim oğlumsun." Sanki bana bunu söylüyordu. Fısıltısı o kadar yakındı ki nefesini kulağımda hissedebiliyordum beynim çürümek üzere gibiydi. Gelecekte beynime saplanacak taş maskenin dikenlerinden bile daha derine işliyordu. "Dio! Bir beyefendi olarak, öz baban Bay Brando’nun onuru üzerine masum olduğuna yemin et!" Jonathan bana bu sözleri söylediğinde öfkeden kudurdum ---- Al sana bir hata daha. Son yedi yıldır etrafımdakileri nasıl kandırıyorsam, aynı şekilde kabul etmeliydim. Sadece bunu yapsaydım, onu tatmin etmeye yeteceğine eminim. Peki neden--- Hayır, o konuda pişmanlık duymuyorum. Babamın onuru mu? Öyle bir şey yoktu ki. Var olmayan bir şey üzerine nasıl yemin edebilirdim? --- Sırf onurlu bir babası var diye, her insan aynı olacak diye birşey yok. Bu, onun beyefendi olma niyetinin bir sonucuydu.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.