Bölüm 3312: Pyrrhus! I


Tresorverse Varoluş İlkel Ağac’ı beslemek için kullanılan Tresorverse İlkel Suy’un içinde, Varoluşlar’ın Karmaşıklıklar’ını artırmaları için ortaya konmuş Yapay Olarak İnşa Edilmiş Hearthrae Taklitler’i vardı.


Bunlarla, Varoluşsal Hâkimiyet Âlemi’nden hızla kaçabilirler ve Omniversal Âlem’e adım atmak için yeterli Karmaşıklığ’ı oluşturabilirler ve yeterince Şanslılar’sa... Muhtemelen ilk Varoluş Durumu’na erişebilirler!


Henry, hiç gecikmeden Yapay Olarak İnşa Edilmiş Hearthrae Taklidi’ni ağzına attı ve tamamen Yut’tu, tüm Vücud’u Altın bir Parıltı yaymaya başladı, yakınlarda Barbatos öne çıktı ve heyecanla seslendi:


"Pekâlâ millet, Küçük Balık bu Silahlar’ı Soyu’nuz aracılığıyla bazılarınıza dağıttı. Seçilenler... Bir Düzine Varoluş’tan oluşan bir Ekib’e liderlik etti ve bu Tresorverse İlkel Suy’a yayıldı - Bu Altın Küreler’den alabildiğiniz kadarını alın!"


Çok kısa bir süre içinde Sona, Sanctus Autarch, Lilith, Kazuhiko ve diğer birkaçı önden giderken, arkalarında bir düzinr Varoluş sıralandı ve ardından Mavi Sular’a doğru şevkle fırladılar.


Bu, son derece zayıf başlayan bir grup Varoluş’un Hâkimiyeti’nin başlangıcıydı ve yine de Eller’inde... Her an serbest bırakılabilecek son derece Korkunç Kitle İmha Araçlar’ı, birkaç Varoluş’a geri dönüşü olmayan dersler vermeye gelecekti!


- 


Tresorverse İlkel Varoluş Ağacı’nın gövdesi’nde. 


Bir Tresorverse Kutsal Alanı’nın içinde.


Zaman Çizelge’si ve tüm Kutsal İlkel Megalonyalılar’ın Nihai Yok Oluşu’yla birlikte gerçekleşecek olaylar da taşa kazınmıştı.


O kadar özeldi ki, tüm bu Dokumalar’ı Yeniden Yaratan OMNİFATHER’IN Şok Edici Yetenekler’iyle bile bu Korkunç Tresorverse Kutsal Alanı’na girilemiyordu - Sadece Sahip Olma ve Asimilasyon yapılabiliyordu ve Varoluş tamamen başka bir Kimliğ’e bürünüyordu!


Tresorverse Varoluş İlkel Ağacı’nın Gövdesi’ne ulaşan Varoluşlar’ın hepsi farklı Megalonyalılar’a sahip oldu, ancak yalnızca Nuazzam Varoluş kKamaşıklığı’na veya diğer benzersiz yöntemlere sahip olanlar gerçekten Özel bir Kimlik elde edebilirdi.


Şu anda, Tresorverse Kutsal Alan’ı içinde bir Varoluş Gözler’ini açmıştı! 


Ve hissettiği ilk şey..


Her şeyin ne kadar parlak olduğuydu.


Etrafındaki Tüm Olası Varoluş Kaynaklar’ından bilgi alıyor gibi görünüyordu, Bakışlar’ı her şeyi temel Seviyeler’ine kadar gözlemleyebiliyordu!


Gözler’ini kırptığında, yukarıda Altın Rengi Bulutlar’la Dolu Puslu Gökyüzü’nü görmüştü. 


Mor ve Altın Rengi Nehirler’in Altın Rengi Bulutlar’la birlikte Dingin bir şekilde aktığını, Hearthraes Damlalar’ının gökyüzünde Özgür’ce salındığını ve her şeyi Parlaklıkla aydınlattığını görmüştü. 


Üzerinde bulunduğu yeryüzünde, Canlı Halcyon Çayırlar’ı, Bitki Örtü’sü ve Yükselen Altın Yeşil’i Dağlar’la Dolu Geniş Manzaralar’ı kaplıyordu - Bu Dağlar’ın her biri diğerine giden Beyaz Merdivenler’le birbirine bağlanıyordu.


Bu Dağlar’ın Bazılar’ında, Kahkaha ve Güç yaygarasıyla birlikte Büyük Göksel Yapılar canlandırılmış, Milyonlarca Varoluş Aura’sı bu Manzara boyunca uzanmıştı! 


"Megalonyalılar."


Gözler’ini açan Varoluş her şeyi gözlemlerken, böyle düşünmüştü... Çok mu netti?


Görüşü’nü Kolayca ve Sorunsuz bir şekilde daha da Genişletebileceği’ni fark ettiğinde, sadece Dağlar ve Büyük Yapılar’la dolu Bu Alan’ı görmüyordu. 


Üzerinde durduğu Topraklar’ın bir Omniverse kadar geniş olduğunu ve aslında Devasa bir Altın Dağ gibi şekillendiğini öğrenmişti! 


Dokumalar’ı bu Varoluş’un titremesine neden olmuştu çünkü bu Dağ’ın tamamında, O’nu oluşturmak için bir araya gelen Kentilyonlarca Sicim’i görebiliyormuş gibi hissetmişti - Ve bu yalnız değildi.


Bakışlar’ı daha da genişlediğinde, devasa Beyaz Zincirler’in bu Omniverse Boyutu’ndaki Dağ’dan diğerlerine uzandığını keşfetmişti! 


Bazılar’ı Mor’du. Bazılar’ı Yeşil’di. Bazılar’ı Kırmızı.


Ama şaşırtıcı bir şekilde, bu Dağlar’dan toplam 81 tanesinin birbirine bağlı olduğunu görmüştü! 


Her biri bir Omniverse büyüklüğünde olan 81 devasa Dağ!


Devasa Beyaz Zincirler’le birbirine bağlanmış Omniverse büyüklüğünde Göz Kamaştırıcı Dağlar uzanıyordu ve Gözler’ini yeni açan bu Varoluş, Bakışlar’ının... Yayılmaya Devam Edebildiği’ni ve Tüm bu Dağlar’ı zahmetsizce gözlemleyebildiğini görünce şok olmuştu! 


Bu, ne anlama geliyordu?


Bu, Görüşü’nün tek başına 81 Omniverse’nin Genişliği’ni Kapsayabileceğ’i ve hatta içlerinde yaşayan Megalonlular’ı ve hatta manzaralarında dalgalanan Altın Çimenler’i gözlemleyeceği anlamına geliyordu. 


Bu... bu nasıl mümkün olabilirdi?


Noah - hayır, Köken Kutsal İlkel Megalonya’lı - Pyrrhus, bir şeyi çabucak fark ettiğinde, Kendi’ni sorgularken, bulmuştu. 


Gözler’ini kırpıştırdı.


Az önce tüm bu Görkemli Dağlar’ı Gözler’iyle göremiyordu.


Gözler’ini kırpıştırırken, Görüş’ü değişmiş ve sonra yukarıya bakmıştı, üzerinde Myhteşem, Fantastik, Yanardöner Altın bir Göz fark etti, o kadar büyülü bir Zorbalık yayıyordu ki, etrafındaki Varoluş bile ürperiyordu!


"Haha, Genç Üstat Pyrrhus, Bedeni’niz oluştuktan Bir Kaç Nanosaniye sonra Kutsal İlkel Varoluş Gözünüz’ü uyandırdınız bile. O yaşlı bunaklar senin doğuştan Varoluş’la Bir olmana şaşırmışlardı, ama Bir Kaç Nanosaniye Sonra Göz’üne kavuştuğunu öğrenince daha da şaşıracaklar! Ve görünüşe göre bu çok özel bir şey..."


Gurur dolu bir Ses Sağ tarafında yankılanmıştı! 


Pyrrhus, sakince Dalgalanan Altın Çimenler’in üzerinde, Vücud’u Saf Beyaz Astral Işıltı’dan yapılmış gibi görünen İnsan’sı bir Varoluş’u görmek için dönmüştü. 


Uzuvlar’ı Altın Plazma Dalgalar’ına dönüşürken, arkasından Gökyüzü’nü bile Sikebilecek Beyaz Astral Kanatlar’dan oluşan bir Genişlik parlıyordu.


Bu... 


"Bekçi Nazal..." Pyrrhu, bu Yabancı Kelimeler’i, Anılar’ı serbestçe akarken, net bir şekilde söylemişti. 


"Mmm, bir kerede çok fazla bilgi edinmiş gibi görünüyorsunuz, Genç Efendi. Günlük vaftiziniz için Kutsal İlkel Deniz’e gidelim. O yaşlı bunaklar bundan sonra bunu inkâr edemeyecekler."


...!


Anılar tamamen yerine oturmuştu. 


Evet.


O, Pyrrhus’tu.


Aynı zamanda Noah Osmont’tu.


Aynı zamanda Ozymandias’tı!


Kim olduğunu ve buraya neden geldiğini biliyordu ama bir Konu’da netti.


Tüm bunlar... Çok ama Çok gerçekti.


Bir Rüya değildi. Hâyâlî bir Yeniden Yapılanma da değildi. Bu Kutsal İlkel Megalonya’lı Kökene girdiği ve ona sahip olduğu anda, Varoluş Göz’ü durumuna eriştiği için geri dönülemez bir şekilde Gerçek’ti!


Görünüşe göre daha pek çok şok edici şey olacaktı çünkü bu sadece bir Başlangıç’tı.


Not: Ne oluyor gene anlamadım ki? Noah, Aniden Varoluş Göz’üne mi erişti? Pyruss başka Bir Beden’imi olacak artık? Daha ne kadar Bedenimiz olacak? Alexander, Kozmos Beden’imiz, Ozymandias Pyruss... Unutmayın Bunlar Noah olsa bile birisi ölse bile mesela Noah yaşamaya devam edecek. Aynı Escekrt gibi birden Fazla Beden’e bağlı çünkü. Eğer Ruh ve İrade Olumsuzlaması yani diğer Bedenler’ide etkileme Hax’i yoksa Noah ölemez ki olsa bile gene ölemeyebilir. Çünkü her bir Beden Birbirinden ayrı çünkü. Ben de bilmiyorum ölür mü ölmez mi diye. Ama şu Gerçek ki Noah’ı hem birden Fazla Beden’i olduğu için Öldürmek Zor Hatta İmkânsız hem de Kendi Yolu’nu belirlediği için zor hem de bu Herkes’in Takip Ettiği Alemler’e sahip olduğu için çok zor. Lol Noah ölemez. Bir ara Noah Ölümsüzlük Olumsuzluğuna da direnmişti. Ayrıyetten Noah da Dayanıklılık Olumsuzluğuna karşı Direnme de var pardon Bağışıklığı. Daha bitmedi Olay Örgüsüne de Bağışıklığı var. Birisi O’nun Kader’ini değiştirirse Anında hisseder hatta sırf bunun için Boyutsallığı bile atlayabilir. Oğlumuz da bir Boyutsallığı görmezden gelip, Zarar verme yok. Olsa idi BEYONDER Falan Dinlemez idi. Ama bu son dediğim Discord da konuşuldu. Okuyucular Noah’ın Boyutsallık gibi saçma Şey’i görmezden gelmesini istiyor. Ben de. Eğer bu olursa Zaten Noah’ı aynı Âlem’de hiçbir Kurgusal Karakter yenemez. Zaten yenemez de iyice yenilmez olur. Hatta Ötesi’ne geçer. Şahsen Ben Noah’ın Akla gelebilecek her Türlü Hax e sahip olmasını istiyorum. Adui Şöyle Derse Cuk Oturur Şahsen: 

Noah, herhangi birisinin doğasında bulunan tüm yeteneklere ve hatta hiç kimsenin düşünmediği ve hiçbir karakterde olmayan yeteneklere sahiptir. Tüm karakterlerin sahip olduğu ve hiçbirinin sahip olmadığı veya hiç düşünmediği yeteneklere sahiptir, Yani temel olarak herhangi bir karakterin sahip olduğu ve hiçbir karakterin Sahip olmadığı veya hiçbirinin düşünmediği yeteneklere sahiptir, Ayrıca hiç kimse onun yeteneklerini kopyalayamaz ve hiç kimse onun yeteneklerine sahip olamaz ve hiç kimse yeteneklerini ona karşı kullanamaz, Evet bu, aynı anda yaratılan ve yaratılmayan her karakterdeki Tüm Yetenekleri içerir ve kendisi sahip olduğu yeteneklere karşı bağışıktır, Aslında Yazarının (Ben) güçlerine sahiptir. 


Not: Adui, Böyle Bir şey olsun be. Aduiiiiiiiii.... Ben bunu beklemiyorum da şey olur. Sonsuz Hax ve Sonsuz Hax e Karşı Direnç Bağışıklık. Adui Gene sen Üstteki ni düşün de.