Ancak ister Antediluvian Leviathanlar olsun, ister Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan kaynaklansın, isterse de dışarıdaki Sayısız keşfedilmemiş Omniverse’den olsun, Ele Geçirilmiş Megalonyalılar; halihazırda Tüzük Birleşim’i Aşaması’nda olanlar veya bu Yeniden Yapılanma sırasında bunu denemiş ve başarmış olanlar, hatta Kendiler’ine yeterince güvenmeyen ve Yarı Tüzük Birleşim’i Seviyesi’nde takılıp, kalmış olanlar.
Hepsi, içgüdüsel olarak Kendiler’ine bile zarar verebilecek son derece keskin bir Kılıc’ın oluşmakta olduğunu hissetmişti?
Ve ucu... Akıl Almaz Derece’de keskindi!
Daha düşük bir Varoluş Durumu’ndaki bir Varoluş’un Daha Yüksek bir Durum’daki bir Varoluş’u tehdit etmesi imkansız olduğundan, birçoğu böyle bir onaylama karşısında kasvetlenmişti!
Ancak bu Varoluş normalden çok uzak görünüyordu çünkü onun üzerinde, birden fazla Tüzüğ’ü temsil ediyor gibi görünen çok Renkli bir Sancak, tüm Tüzükler’in Kraliyet İmparator’u gibi diğerlerinin üzerinde Parlıyor’du.
Varoluş’unun Karmaşıklığ’ı dönüşmeye başladığında, Tüzükler’in Sancağ’ı en saf Işığı’nı Pyrrhus’un Çehresi’nin üzerinde Parlat’tı, Varoluş’u şu anda bir Asalet ve Görkem imzası taşıyordu ki, diğerleri bunu hissettiğinde... Kendi Varoluşlar’ı... Açgözlülük’le uğulduyordu.
Megalonyalılar, Varoluşlar’ının Dokumalar’ı yüzünden Avlanarak, yok edildiler.
Yutulduklar’ında, en zayıf Megalonya’lı bile bir Tüzük Birleşim’i Varoluş’unun Karmaşıklığı’nı %25 oranında artırabiliyordu.
Diğer Varoluşlar Megalonyalılar’ı gördüklerinde, Varoluşlar’ının Dokumalar’ına Karşı Her Derde Deva gibi göründükleri için benzersiz bir çekim hissederlerdi! Bu his, bir Megalonyalı ne kadar Nadir ve Eşsizs’e o kadar Güçlenir’di.
Kararnamesi’ni vermiş bir Köken Kutsal İlkel Megalonya’lı, Sayısız Tüzüğ’e Hükmetmiş sahiplenilmiş bir İrade ile Birleştiği’nde...
Varoluş’unun Kendi’si, Genişliğ’in En Nadi’de Köşeler’inde bulunan Her Derde Deva bir İlaç gibiydi!
Yukarıda, Devasa Altın İstilacı seslenirken, Yılan gibi Gözler’i farkındalıkla parlıyordu.
"Nesin sen..."
Sol El’i ardına kadar açılırken, Gözler’i aç bir Işık taşıyordu, Megalonya’lı Nu Sonu’nda bu Varoluş Koparan Varoluş... Kimse’nin kirletememesi gereken İzole Varoluşu’nu tamamen mühürleyen Varoluş’un avucuna düşmüştü.
Hiçbir Varoluş’unu Koparan Varoluş bir Başkasının Varoluş Dokumalar’ından etkilenmezdi.
Herhangi bir Hasar Görüntü’sü Geçersiz kılınacak, Herhangi bir Nedensellik Yok Edilecek ve Herhangi bir Neden ve Sonuç, Kader veya Karma Kesilecek’ti!
Varoluşlar’ının Zaman’ı nasıl deneyimlediğini Çarpıtabilirler’di. Dışarıda bir Döngü geçerken, gözlerini kapatabilirlerdi ve onlar için sadece bir An geçmiş olurdu.
Varoluşlar’ı yeterince güçlüyse, Dışarı’da sadece Bir Atomiksaniye geçerken, Varoluşlar’ı ile bütün bir Döngü’yü deneyimleyebilirlerdi!
Kendi Varoluşlar’ından Başka Hiçbir Şeyden etkilenmezlerdi.
Zayıf değillerdi.
Varoluşlar’ının ihlal edilmesi için tek Plasılık, Varoluş ve Karmaşıklık Seviyeler’ini çok çok aşan bir karşı tarafın ortaya çıkmasıydı ve bu tür Varoluşla araya girip, Kesilmiş Varoluşlar’ını ihlal edebilirdi.
Ancak üç ya da beş kat daha Güçlü Olsalar bile, bir Varoluş’unu Kesen Varoluş’un Sınırlar’ını ihlal etmek yine de kolay değildi - Biri’nin çok ama çok daha güçlü olması, hatta Varoluş Kesen Aşaması’nı tamamen Aşmış Olma’sı gerekiyordu!
İşte... Megalonyalı Nu’nun devasa Altın İstilacı’ya meydan okuma ve Nefretle bakarak, O’nu Ağzına Attığı’nı gösteren durum buydu - Dokumalar’ı tamamen parçalanırken, Akıl Almaz bir Öğütme Güc’ü bir kilometre taşı gibi bastırıyordu.
...!
Ve devasa İstilacı’nın Gözler’i anında korkunç bir Karmaşıklık Işığ’ı yaymıştı ve Bu Varoluş Çok Enerjik görünüyordu, Devasa Eller’iyle vururken, Ses’i gürlüyordu.
"İyi! Çok iyi! Bu mevcut Sorunumuz’a gerçek bir cevap... O halde yapılmasına izin verin!"
BOOM!
Yabancı Kenar’a itildi.
Megalos Dağ’ı ikiye bölündü, devasa altın İstilacı Sonsuz bir Açgözlülük’le, meydan okurcasına bakarken, sabit duran Pyrrhus’a bakmıştı!
Eller’i Altın Alevler’le yanmaya başlamış ve bir an sonra Megalos Dağ’ı da Altın Alevler’le kaplanmış ve yanmıştı!
"HAYIR!"
Yabancı, öfke ve suçluluk duygusuyla haykırdı ama kenara itildiği için Güc’ü o anda hiçbir yere ulaşamamıştı!
Pyrrhus ve devasa Altın İstilacı’nın Gözler’i birbirlerine kilitlenmiş gibi görünüyordu, ancak kimse Pyrrhus’un Gözler’inin şu anda sakin bir şekilde İpuçlar’ının Dalgalar’ını gözlemlediğini bilmiyordu.
>Tüm Dokumalar’ınız Mükemmel bir şekilde ve aynı anda Tüzükler’ine ulaştı.>
>Varoluşunuz’un Karmaşıklığ’ı tam olarak Ölçülemeyecek bir şekilde Art’tı ve Artma’ya devam ediyor.>
>Varoluşunuz’un Kendi’si Nitelik olarak değişiyor.>
>Pyrrhus’un Köken’i olan Kutsal İlkel Varoluş Miras alınıyor.>
>Pyrrhus ile eşzamanlı olarak elde edilen Megalos Tüzüğ’üi Geçit Görev’i görür!>
...!
Megalos’un Varoluş Kaynağ’ı.
Son derece kısa bir süre yaşamış olan Megalonyalılar’ın Muazzam bir Güç Kazanması’nı sağlayan şey.
Megalos ve Genişlik boyunca tamamen ortadan kaldırılmış bir Varoluş Kaynağı’ydı!
Artık yoktu.
Ve yine de...
BOOM!
"Kendi’ni bana ver!"
Quintessential Megalonyalı Nu’yu çoktan Yutmuş olan Devasa Altın İstilacı, Megalos Dağ’ı çökerken, çılgınca öfkelendi, devasa Eller’i Pyrrhus’a doğru itilirken, Boş Kutsal İlkel Deniz Parçalar’a ayrıldı!
"..."
Geçmiş’te neler olmuştu.
Belirlenen Olaylar hiç aksamadan gerçekleşecekti.
O gün, İstilacılar Kutsal İlkel Megalonta’lı Kökeni’ni ele geçirmek üzereyken...
"Bil ki, Ey Katliam Haberci’si, bu iş daha bitmedi. "
WAA!
Pyrrhus’un Ses’i duyuldu.
Ve bir sonraki anda.
BOOM!
Yıldız Şeklin’deki Altın Astral Beden’i Hız’la kendi üzerine çökerken, Altın Işık Dallar’ına dönüştü.
...!
O gün, Sayısız Yıl Önce, Pyrrhus İstilacılar tarafından yutulmaktansa, Varoluş’unu Dağıtmayı ve Yok Etme’yi seçmişti!
Ve onu işgal eden İrade...
>Gerçekleşme şansı son derece düşük olan bir geleceği umut eden Pyrrhus, yeni kurduğu Megalos Tüzüğ’ünde Kökeni’nin bir parçasını geride bırakırken, Varoluş’unu tamamen yok etti.>
>Döngüler boyunca Megalos’un Tüzüğ’üüne ve Varoluş’un Sayısız Karmaşık Dokuması’na sahip bu Köken Şerid’i şimdi bir kez daha çiçek açıyor ve kopmaz bir İplik’le size bağlanıyor.>
>O’nunla Megalos’un Varoluş Kaynağ’ı bir kez daha çiçek açacak!>
...!
Not: Kahretmesin! Bu Bölüm de neler gördük neler? Atomiksaniye Kader Kaos gibi Kavramlar’a bağlı olmamak. Varoluş’unu Kesen Nedensellik olsun Kaos Kader vb olsun üzerindedir etkilenmez. Ömürler’i muhtemelen Sonsuz’dur. Her Türlü Saldırılar’ı geçersiz kılarlar. Zaman Ve Uzay gibi Kavramlar’a daha az bağlıdırlar. Kendilerinden kat kat daha güçlüler’i tarafından yok edilemez ve öldürülemezler. Tek sorun Varoluş’u Koparma Aşama’sını aşmış Olanlar varsa tüm bu Yetenekler’i Olumsuzlarlar. Sonsuz Ömür’e de sahip olsanız bir kaç Atomiksaniye sonra Boom Kendiniz’i yaşlanmış bulursunuz. Bu son derece saçma bir durum. Peki Varoluş’u Kopma Aşaması’nın yukarısında ne var? Hangi Alem var? İnfinite Mana iyice Kontrolden çıktı. Hele 3520 de zaten koptu. İyice Koptu. Spoi’yi okumuş olanlar ne demek istediğimi anlarlar. Şimdi az çok Kafamız’da OMNİFATHER VE BEYONDER’İN Şu anda bulunduğu Güç Seviyeler’i yatıyor. Kısacası Anlaşılamazlar. Temel de her şeyi yapabilirler. Sağda Solda Kozmoloji Yaratabilirler. Ki Yarattılar Traoverse ve Pantheon. Ve Onlar’ın içine Yaşam belki ekleyebilirler. OMNİFATHER Ekledi şahsen. Her ne kadar Yenıden Yapılanma bile olsa. Peki Bunlar’ın daha da Üstünde kim var? O’nun Üstünde de kim var? O’nun üstünde de? Ve Noah nasıl yenecek Bunlar’ı? OMNIFATHER’I Kendi içinde Asimile ettiği Bölüm’ü şimdiden Sabırsızlıkla bekliyorum. Ben şimdiden Noah’a OMNİ Unvan’ı vermek istiyorum izninizle. Merak Etmeyin BEYONDER’İ DE Emeceğiz. Hmm OMNİ BEYONDER NOAH. Hahahahahahahahahahaha Mükemmel Bir Unvan. Aduiiiiiiii unutma bu Unvan’ı. Bir de Artık Planck Zaman Dilim’ine geçelim be. Zaman Kavram’ını Aşkın bir şekilde Aşma’dan önce Biz’e Planck Konusu’nu getir be!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.