Bölüm 3343: Tüzük! III


Kutsal Kökenli İlkel Megalonyalı’nın Varoluş’u dehşet vericiydi.


Ölüm’ün yaklaştığını biliyordu ve Kendisi’ni korkunç İstilacı’ya teslim etmek yerine, Kökeni’nin izlerini yeni ilan ettiği Megalos’unda saklarken, Varoluş’unu isteyerek, çökertmişti! 


Varoluş’u çöktü ve yine de Megalos’unun bir Görüntü’sü yaşamaya devam etti.


Gerçekleşme ihtimali çok düşük olan bir Olasılık için.


Megalonyalılar’ın bir İz’i bile ortaya çıkarılabilseydi.


Bu Yeniden Yapılanma... Böyle bir Olasılık’tı.


Pyrrhus’un Astral Beden’i yok olurken, O’nun için aşağı inen El öfkelenirken, yukarıdaki istilacının yılan gibi Gözler’i bir şey arıyor gibiydi - Pyrrhus’a doğru ağır ve karşı konulamaz bir açgözlülükle haykırırken, Varoluş’unu çökerttiği Alan’a odaklanmıştı.


"Seni bulacağım. Seni bulacağım, Sahip! Koku’nu işaretledim! Tüzüğ’ünü işaretledim!"


...!


BOOM!


Sahip.


Pyrrhus değil.


Megalonya’lı değil.


Sahip! 


O anda, İstilacı’nın Korkunç Gözler’i sanki neler olduğunu tam olarak anlamış gibi daha fazla idrak Dalgalar’ı kazandı, Muhteşem Soğukluk ve Kadim kKrmaşıklık Gözler’ini doldururken, etrafına baktı.


"Tüm bunların ortasında, bir Canlandırma için benim Suretim’i kullanmaya cüret mi ediyorsun? Bu Saplantı’yı hâlâ geride bırakmadın mı?


HUUM!


Tresorverse Kutsal Alan’ı titremeye başladı.


Bu Varoluş’tan bu İdrak geldiği anda Yeniden Yapılanma titremeye başladı...


BOOM


Megalonyalılar’ın Megalos Dağları’nın Yeniden İnşa’sı ikiye bölündü ve Hız’la parçalanmaya başladı.


Olaylar, istenmeyen bir Seviye’ye ulaştığında,  sanki bir güvenlik mekanizması tetiklenmişti. 


Anında, tüm Megalos Dağlar’ı ve Yeniden İnşa Edilen Varoluşlar Çökmüş’tü! 


Bunu yaparken, her şeyi şok içinde gözlemleyen her Sahip’in Gözler’inde Niyetler belirmişti! 


>Tresorverse Kutsal Etki Alanı’nın Zaman Çizelge’si gerçekleşti. >


>Varoluşun Karmaşıklık ve Durumlar’ındaki Kazanımlar en kısa sürede Miras Alınacak, Tresorverse Varoluş İlkel Ağacı’na giden bir yol bir kez daha açılacak. >


...!


Megalos Dağlar’ının Çöküşü’nden sonra, Herkes Bedenler’ini ve İradeler’ini daha önce olduğu gibi bulmadan önce yoğun bir Karanlık Çöktü, ancak başka Kimse’yi göremedikleri... Yıldız Mor’u Kum Denizi’nin içine dalmışlardı.


Noah’ın Beden’i de, Mor Kum Denizi’nin içindeydi, ancak Varoluşu’ndaki şok edici değişiklikleri hissettiği için bulunduğu yere tam olarak dikkat etmiyordu!


O’nun için, Yeniden Yapılandırma’nın Gücü’nü Miras Almadan önce Olaylar’ın geçmesini beklemesi bile gerekmiyordu.


Bu, şu anda olduğu gibi aynı kalmıştı, Ana Beden’i Güç ve Karmaşıklık’ta devam eden Yükseliş’in yanı sıra Kararnamesi ve Pyrrhus nedeniyle meydana gelen Değişiklikler’in yükünü almıştı! 


Sonsuz Omniverse’nin içinde.


Sonsuz Omniverse’nin Tüm Dokumalar’ına Bağlı Çok Renkli Taht’ın Tepesi’nde.


>Yakın Zaman’da bağlanmış bir Tüzük içinde Korkunç Karmaşıklıp’a sahip bir Varoluş Kaynağ’ı bulundu ve Siz’in Varoluş’unuzda yüceltildi.>


Tahtın üzerinde, Varoluş Atlas’ı nabız gibi atarken, Vücud’u Titremişti, Güc’ün Beşinci Mundi’sinde Astral bir Parlaklık Parladı ve orada, Noah’ın Sancağ’ı altında muhtemelen birkaç diğerinin üstesinden gelecek gibi görünen son derece ağır bir Varoluş Kaynağ’ı çiçek açtı!


>Megalos’un Varoluş Kaynağ’ı bir kez daha gün ışığına çıkıyor ve bir saplantıyla birlikte geliyor.


|Megalos’un Varoluş Kaynağı’nı bir Katliam ve Kıyamet saplantısı dolduruyor, birçok Döngü önce Megalos Dağlar’ına inen Düşmanlar’ının İmzalar’ı O’na bağlanıyor.>


...!


Pyrrhus’un Saplantı’sı.


Üst üste yığılmış Yüzlerce Devasa Hâyâli Megalos Dağ’ı, Güc’ün Beşinci Mundi’sinde çiçek açarken, Miras  Kalan Varoluş Kaynağ’ı içinde Parlak bir şekilde yanmıştı; bu Kaynak, çiçek açtığı anda, Noah’ın Varoluş’u büyük değişikliklere uğradığı için çok fazla şeyi temsil ediyordu.


Gözler’inden ve ardından Teni’nden Astral Parlaklık sızmaya ve yoğunluğu artmaya başladı, zaten katlanarak, Yükselmek’te olan Varoluş’u daha da hızlı yükselmek için Milyonlarca Çift Kanat daha kazanıyormuş gibi hissetmişti. 


Değişim’in gerçekleştiği bu anda Düşünceler’e dalmıştı.


"Aşk..."


Yabancı hakkında düşünürken, bu Kelime’yi hafifçe seslendirmişti! 


OMNİFATHER. 


Megalonyalı Vayan’a olan Bağlılığ’ı, Onlar’ın yok olmasına neden olan nedendi.


Vayan, Megalonyalılar’ın tüm kurallarını hiçe saymış ve tüm Soyu’nu yok olma yoluna sokmuştu... Tüm bunlar tek bir Döngü’den sonra Antediluvian Leviathan’a olan Bağlılığ’ı yüzünden olmuştu.


Sayısız Desilyonlarca Yıl. 


Merak etti.


Adelaide ile Desilyonlarca Yıl geçirseydi.


Barbatos’la.


Athena ile... Ve diğerleriyle.


Onlar’a olan Sevgisi, Onlar ve Sonsuz Omniverse arasında bir seçim yapmak zorunda kalsa, Bağlılıklar’ının ağırlığı her şeyden daha ağır basacak kadar her şeyi Aşar mıydı?


"..."


Bilmiyordu.


HUUM!


Vücudu’nun etrafındaki Dönüşüm, Saçlar’ının Astral Altın bir Işıkl’a dans etmesine neden olurken, Başı’nın üzerinde Parlak, Çok Renkli Sancaklar uzanmaya başlamıştı. 


Tahtı’ndan biraz uzakta, Sonsuz Omniverse’nin Tezahür’ü Sayısız Hesaplama ve Karmaşık Dokumalar içeren sakin Gözler’le Noah’a bakıyor, sanki Efendi’sine yardım edebileceği bir şey düşünüyormuş gibi hissediyor ama aynı zamanda müdahale edemiyordu.


Üstat ve Yapıt kendi Düşünceler’inde kaybolmuşken, Üstat da Yeniden İnşa’nın kritik bir Parçası’nı düşünüyordu.


Bir Yeniden Yapılanma içinde olduğunun farkına varan devasa Altın İstilacı, Noah’ı işaretlediğini onaylarken, Pyrrhus’un dağılmış Varoluş’una bakmıştı.


Pyrrhus’un Sahibi!


İşaretlenmiş.


Noah, sadece temkinli bir şekilde hazırlanabildiği için bunun doğruluğu bilinmiyordu - Yorulmak Bilmez bir Tiranlık’la patlak veremez ve bunun sadece bir İstilacı olduğunu söyleyemezdi.


Yeteneğ’i ve Potansiyel’i Ölçülemez idi ama bunlar her şey demek değildi.


Pyrrhus, daha Doğduğu’nda Varoluş’la Bir olan ve çok kısa bir süre sonra Varoluş’un Gözü’nü uyandıran ve daha bir iki gün içinde de Tüzüğ’ünü kuran korkunç bir Varoluş idi! 


Her halükarda, o, Kendi Baş Kahramanı’ydı.


Megalos ve Genişlik boyunca Kayıtlar’ını kazıyabilecek biriydi.


Ve yine de... ona ne oldu?


Varoluşu’nun Karmaşıklığ’ı ne kadar Dehşet verici olursa olsun, O ölmüştü!