Küçük portakal adını bilmiyordu. Bildiği tek şey, kendine geldiğinde eylül ayına geldiği ve çoktan bir portakal ağacına asılmış olduğuydu. Küçük, yeşil renkli bir portakal rengiydi ve insanlar ona baktığında ekşiliğin verdiği kaşıntı anında dişlerine saldırırdı. Portakal ağacı ona hala genç olduğunu ve bir insan olduğunu söyledi.[1] Yani "o" değil, "o"dur. Küçük portakal genç bir çocuktur ve ruhu şu anda bu yeşil portakalın içinde ikamet etmektedir. Portakal ağacı ona: “Asıl bedenine dönebilmen için portakalın isteğini yerine getirmen ve kurallara uygun şekilde yenmen gerekir.” dedi. Küçük Portakal hafızasını kaybettiği için şu anda kafası karışık: "Asıl bedenime ne oldu?" Portakal ağacı bilmediğini ifade etti. Küçük Portakal iç çekti, "Başka kim beni yiyecek? Uzun zamandır bu avluda kimse yaşamıyor." Portakal ağacı bilmediğini ifade etti. Küçük Portakal şu anda şaşkın, "Beni yenmenin başka bir yolu var mı?" Portakal ağacı ona: “Yakında bir yoldan çıkacaksın.” dedi. Küçük Portakal şaşkınlık içinde kalmıştı: "Beni portakal olarak mı yenmek zorundasın?" Portakal ağacı çoktan uykuya dalmıştı.
Dipnot(lar):
[1]- Burada iki Çince ses benzerliği kullanıldı. “O” anlamına gelen 他(Ta) ve “Şey” anlamına gelen 它(Ta) (şey/nesne/insan olmayan anlamında)
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.