"233 mü!? Gerçekten kötü niyetle dolu bir sayı. Cesur savaşçılar nesilden nesile daha da güçsüzleşiyor. Artık üst seviye bir böcek bile cesur savaşçı unvanı alabiliyor. Kilise gerçekten düşüşe geçmiş…"
Lilith başını salladı, sesi küçümseyici bir tondaydı.
"Ke… Kes sesini!" Alice’in yüzü kızardı, öfkeyle bağırdı.
Tek bir sıçrayışla Lilith’e doğru atıldı. Elindeki ince kılıç havada zarif bir şekilde dans ederek sayısız kılıç ışığını savurdu. Gümüş tozları gibi süzülen ışıklar Lilith’e doğru yağmur gibi yağıyordu.
Lilith, uzun kırbaçını savurdu ve kılıç darbelerine karşılık verdi. Kamçısı, vahşi bir yılan gibi çırpınıyordu.
İkili, kırbaç gölgeleri ve kılıç ışıkları arasında birbirleriyle kıyasıya çarpıştı.
Alice, üst seviye bir savaşçı olarak kutsal seviye bir iblis olan Lilith ile kafa kafaya mücadele ediyor, hatta hafif bir üstünlük bile sağlıyordu!
Garip…
Bu kız bir büyücü değil miydi?
Ama neden kılıç yeteneği bu kadar üst seviyedeydi?!
Her kılıç darbesi savaşçıların kullandığı dövüş enerjisini içeriyordu…
Bu kız büyücü müydü, yoksa savaşçı mı?!
Lilith, giderek daha da şaşkına dönüyordu.
Bir anda geriye çekildi, ardından uzun kırbacını hızla sallayarak Alice’in ince kılıcına doladı. Amacı, Alice’in kılıcını elinden almaktı. "Ne oldu? Şimdi bana saldıramazsın, değil mi?"
Ancak Alice’in ifadesi hiç değişmedi. Bir şey söylemeden kılıcı bir anda kızgın bir alev gibi ısıtmaya başladı.
Lilith’in kırbacı anında tutuşarak yanmaya başladı.
"Ne?! Bu kırbaç, ejderha sinirinden yapılmıştı! Lavların içinde bile yanmazdı! Nasıl olur da…?"
"Bu kılıç… Neyin nesi?!"
Bu "Işığın Aryası" isimli kutsal kılıçtı. Şeytani yaratıkların dokunmasına bile izin vermeyen bir silah.
Lilith, o anlık şaşkınlıkla bir an durakladı. İşte bu fırsatı bekleyen Alice, kılıcına tüm büyü enerjisini aktardı. Kılıcın yüzeyini buz büyüsüyle kapladı.
Bu, o kadar yoğun bir büyüydü ki, bir büyü kalkanını bile tek vuruşta delip geçebilirdi.
Alice, kutsal seviye bir iblis olan Lilith’e karşı hiçbir boşluk bırakmamak istiyordu. Bir hamlede boğazını kesip onu yok etmeye kararlıydı!
Son hamle!
Alice dövüş enerjisini topladı ve ölümcül kılıç darbesini savurdu!
Lilith’in yüzü dehşetle gerildi.
Lanet olsun! Onu hafife aldım! En baştan büyüyle yok etmeliydim!
Ancak tam bu kritik anda—
BOOM!!!
Şato kapılarından siyah bir gölge fırladı!
Bir meteor gibi yere çakıldı ve Lilith ile Alice’in arasına indi. Çarpmanın etkisiyle yerde birkaç metre genişliğinde derin çatlaklar oluştu, yoğun bir toz bulutu havayı kapladı.
"Kim bu?!" Başpiskopos korkuyla bağırdı.
Tozlar dağıldığında bir adamın silueti ortaya çıktı.
Merlin, yalnızca iki parmağıyla Alice’in ölümcül kılıç darbesini durdurmuştu.
"Bu nasıl mümkün olabilir?!"
Alice’in gözleri şokla büyüdü.
Tüm gücümle savurduğum saldırıyı…
Sadece iki parmağıyla mı durdurdu?!
Bu adam… kim?
Ne kadar güçlü!!!
Alice’in kalbi hızla çarpıyordu.
Merlin, Alice’e soğuk bir bakış attı.
"Şimdi anladım."
"Büyü ve savaş sanatlarını bir arada kullanan yarım yamalak bir büyülü kılıç ustası…
Ancak büyü ve dövüş enerjisini bu seviyede birleştirebilmesi etkileyici. Kutsal seviyedeki biriyle başa çıkabiliyor… Demek bu yüzden kız kardeşim neredeyse yeniliyordu."
Merlin, sadece iki parmağıyla Alice’in kılıcını hafifçe titretti.
Alice, bu hafif dokunuşun etkisiyle uçurulmuş gibi geriye doğru fırladı!
Ancak yere çakılmamak için son anda kılıcını toprağa sapladı.
Ama yine de durabilmek için tüm gücünü harcaması gerekti ve bu haliyle oldukça perişan görünüyordu.
Sadece bir parmak hareketiyle beni bu hale getirdi?!
Bu adam kim?!
Merlin, soğukkanlı bir şekilde Lilith’in önüne geçti.
Kız kardeşini sessizce korudu.
"Lilith, geri çekil. Burası bana ait."
"Abi! Ben kendim halledebilirim! Bu sadece bir üst seviye böcek! Az önce sadece dikkatsizdim!" Lilith’in yüzü biraz sinirli ve kırgın bir ifadeye büründü.
Ancak Merlin sakince cevap verdi:
"Ben o yarım yetenekten bahsetmiyorum."
Merlin başını kaldırıp gökyüzüne baktı.
Gökyüzünde devasa bir gölge süzülüyordu.
Koca bir balina gibi…
"O dev balinadan bahsediyorum."
Lilith kaşlarını çattı. "O kadar güçlü mü?"
Merlin başını salladı, sesi hafifçe değişti:
"Evet… O benim kılıcımı çekmeye değer biri."
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.