Herkes, Bu Varoluş, Öldürdüğü her Varoluş’u doğrudan yutarken, Karmaşıklığı’nın artmaya devam ettiğini görebiliyordu.
Şu anda 5 Outerversal Öncüsü’nü öldürmüştü ve Onlar şu anda Herçekten de yerlerinde duramıyorlardı!
Beş Altın Titan dışarı fırladı ve bunun devam edemeyeceğini bilen düzinelerce diğer Öncü ile birlikte Kıyamet’in dönen dairesel fırtınasına girdi.
Bu Varoluş yüzünden daha fazla Mühür’lü Öncü’nün ölmemesini ve hem O’nun hem de Kendiler’inin Mühürlü kalmasını sağlamaları gerekiyordu çünkü bu Varoluş’un sahip olduğu Tüzükler’in sayısının Sınırı’nı öğrenmiş olacaklardı.
Az önce o beş Outerversal Öncü’yü öldürdüğünden beri, etrafındaki Parlaklık arttıkça, Mühürlü Tüzükler’inden Beş’i açıldı ve şu anda sergilediğini gördükleri Tüzük sayısı yaklaşık 8-9 oldu.
Bu sayı giderek, daha da şok edici hale geliyordu ve bu Varoluş’un tüm bu Tüzükler’ini ilan ederken, ne kadar Saf olmadığını gösteriyordu. Ama Hiçbiri bu 9 Tüzüğ’ü nasıl bir araya getirip, Koparabildiğ’ini tam olarak Kavrayamıyor’du - Bu bile tek başına bir İmkânsızlık’tı!
Ancak Varoluş’un Sonsuz Dokumalar’ında her zaman tuhaflıklar vardı.
Ve sergilediği Güç Arttıkça - Diğerler’inin kapsamı dışında kalan bu Saçma Yetenekler’i gösterdikçe... Köken Kutsal İlkel Megalonyalı’nın Diriliş’i iddiasına daha fazla ikna olmuşlardı!
Ne de olsa, O’nun Benzersizliğ’i ve Karmaşıklığ’ı Megalonyalılar’ın gizemine atfedilirse açıklanabilirdi!
Bu kez, Gördükler’i onca şeyden sonra saldırıları yüzünden yok olup, olmayacağını merak etmeden, bu eşsiz Varoluş’a öncekinden daha az özen göstererek, hep birlikte hareket etmişlerdi.
Yapmalar’ı gereken şey Bastırmak’tı!
Ne de olsa, beş hatta sekiz tanesini mühürlese bile Düzineler’ce Öncü’nün aAnlık Saldırılar’ından kaçamazdı!
"Ey, Işık!"
"Ey, Kaos!"
"Ey, Haysiyet!"
"Yerle Bir Et, Yok Et!"
"Ey, Absorb"
...!
Düzineler’ce Yol açıldı.
Bu Korkunç zamanda, Ozymandias tek başına, Düzineler’ce Öncü’nün zincirlerinden boşanmış saldırılarıyla karşı karşıya kaldı.
Sanki Hiçbir şey yapmazsa, Karmaşıklığı’n ağır dalgaları dört bir yandan O’na doğru kabaracakmış gibi hissediyordu, bir araya gelen Karmaşıklıklar’ı Dokumalar’ını tek tek ezebilirdi!
Güçler’i, Varoluş’un Quintessential Birliğ’i tarafından Öncüler’in gerçek Yollar’ını açığa çıkaramayacak kadar Sınırlı Olsa Bile.
Her taraftan Saf Harikalar’ın Tezahür’ü çiçek açarken, katıksız Karmaşıklıklar’ı ağırdı.
Saf Işığ’ın Altın Sütunlar’ı, Yargı’nın mızrakları gibi aşağı doğru sallanıyordu.
Yukarıda, devasa bir Altın Titan Tezahür’ü belirdi, Minyatürleştirilmiş Omniverseler’in dönen Parçalar’ına karşı koyarak, böğürdü ve Yüz Delikler’inden Beyaz Işık Huzmeler’i saldı!
Ağır bir Yıkım’la Dans Eden Koyu Mor Yapraklar bir fırtına gibi aşağıya doğru dönerek, yakınlardaki her şeyi Parçala’dı ve hepsi Ozymandias’a doğru ilerledi.
Arkasındaki Taht’a ve Megalos’un Kılıcı’nı kullanıp, yukarı kaldırırken, üzerinde oturan Ateşli Lanet Azize’sine doğru... Kılıc’ın Ucu’ndan fırlayan ve etrafa yayılan görkemli Alev Toplar’ına benzeyen binlerce Tekilliğ’e.
Ama yine de yeterli değildi.
Her taraftan gelen Baskı ve Karmaşıklık boğucuydu ve eğer bunu azaltmazsa, toza dönüşecek olan Kendi’si olacaktı!
Yani...
"OOOOOH!"
Ozymandias, Komut’u verirken, aşağıya inen En Korkunç yollara kilitlenirken, Korkunç bir Kutsal İlkel Varoluş Gözü’nün üzerinde açılmasıyla haykırdı.
"Mühürle."
"Mühür’le."
"Mühür’le"
HUUUM!
Her şey Titre’di.
Aşağı doğru akan En parlak Otoriteler’den Yedisi Anın’da karardı ve Kaybolmaya başladı!
Aynı anda... Ozymandias’ın etrafındaki Parlak Otoriteler’i seçerlerken, bağırdıkları için etkilenen Öncüler’den körük sesleri yankılandı.
"Orospu çocuğu, sen de Mühürle’ndin!*
Varoluş’un Quintessential Birliği’nin, Otoriteler’i Mühürlemesi’nin bedeli eşitti ve pek çok Varoluş bu kadar Yüksek bir Mâliyet’in kimse tarafından karşılanamayacağını, Enin’de sonunda yeterince Otoriteler’i mühürlendikten sonra düşeceklerini düşünüyordu.
Bu yüzden Dakikalar sonra, Mühürlenenler gibi yakınlardaki Öncüler de Mühürlen’di...
"Mühürlendim, Çıkarın beni!"
Etraflarındakiler’e doğru bağırdılar - müttefikleri bile değillerdi, ancak BEYONDER’İN Enstrümanı’nın, hayatta kalmalarıyla, Mühürlü kalan bir Yol’a sahip olacağı anlamına geleceği için Bedenler’ini uzak tutmaya yardımcı olmaları için onlara güvenmişlerdi.
Böylece, Kıyamet Fırtınası veya Alev’li Tekillikler Kimse’yi ele geçiremeden, Yedi Öncü diğer Öncüler tarafından fırtınadan çekilip, çıkarılmıştı!
Hatta aynı yöne doğru bile götürülmediler, yedi Varoluş’un Hepsi farklı yönlere doğru çekilmişti.
BEYONDER’İN Enstrüman’ı Onlar’a karşı bir hamle yapmaya kalksa bile en fazla bir ya da iki tanesini ele geçirebileceğinden emin olmak için!
Altın Titanlar tarafından korunan diğer Öncüler’e ek olarak...
"Bu, O’nun en az 10 Mühür’lü Varoluş Tüzüğ’ü demek! Ne kadar kirli olursa olsun, daha fazlası olamaz. Her şeyini Soy’un!"
Kıyamet’e özgü Minyatürleştirilmiş paramparça Omniverse fırtınasında kalan diğer Öncüler, 14’ü anlık olarak Dolaşım’dan çıkarılırken, bastırmaya çalışmıştı.
Ozymandias’a her yönden baskı yapan Ağırlık azaldı ama Öncüler yine de Rahat durmadı!
Diğer saldırıların eskiden olduğu ama sönükleştiği yerde yenileri yerini aldı.
"İnkâr mı ediyorsun?"
Bir başka Altın Titan böğürerek, İçeri girdi, Altın El’i uzandı ve diğer Saldırılar’la birlikte yere düştü.
Ve tüm bunların Önün’de...
"Mühür!"
"Mühür’le!"
Yere düşen tüm Saldırılar birbiri ardına Mühürlen’di; Enstrüman’dan gelen Mühürleme Niyeti’nin On Kez Çınladığı’nı duyan pek çok Varoluş’un Gözler’i panik içinde açılmaya başladı.
On kez!
"..."
Mühürlenenler bağırmaya başlamadan önce bir Anlık duraklama oldu.
"Koparılmış Tüzükled’inizden biri daha Mühürlen’di!"
"Çıkar’ın bizi!"
On Öncü daha mühürlenmiş on Öncü’yü dışarı çıkarırken, Mühürleme ve yardım çığlıkları yükseldi ve bu Kavram bile Mühürlenir’ken, arkalarında sönmekte olan bir Kıyamet Fırtına’sı bırakmışlardı
Ancak... Çevre’de muazzam bir Sessizlik vardı.
Bu, mühürlenmiş On Öncü Yol’u daha demekti.
On!
BEYONDER’İN Aleti’nin şu anda 20 Varoluş Tüzüğ’ü Mühürlenmiş’ti.
Bu da neydi böyle? Bu Varoluş tam olarak neydi?!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
