Varoluş’un Küme Düşme Bölgesi’nin Sınırlar’ında, Mühürlenmiş Öncüler, Varoluşlar’ının tam Merkezi:nden Obsidyen Altın bir Tekilliğ’in çiçek açtığı ve her şeyi harap ettiği Eşi Benzer’i görülmemiş bir Saldırı’yla karşı karşıya kaldıklarında, Öncüler sağa sola bakmışlardı.
Yollar’ı mühürlendiğinden, BEYONDER’İN Enstrümanı’nın getirdiği ağır saldırıya dayanamazlarken, açığa çıkarabilecekleri Karmaşıklık Akıl Almaz Derece’de azalmıştı!
Küçüklükler’inden beri Karmaşıklık içinde Büyüttükler’i Varoluş’unun Gözler’inin önünde çöküşünü sadece dehşet ve korku içinde izleyebildiler. Çöker’ken, bir Ok’un ortaya çıkardığı Tekillik Yay’ın İpi’ni geri çekene geri dönerken, Kanlar’ı ve Varoluş Dokumalar’ı Yutulmuş’tu.
Her yönden, Ozymandias’a doğru bir Öncü Kan’ı Nehri Aktı, Vücud’u her şeyi içine aldı ve o anda oluşan her bir Damla’yı Tekil bir Kavram’a Kanaliz’e Etme’ye başladı.
OOOOH!
Karmaşıklığ’ı Akıl Almaz Seviyeler’e ulaştı. Daha Tüzük Birleşme’si bile geçirmemişti. Sadece Varoluş’unu Parçalamak için sıçrama yapmıştı ve bunların Hepsi sâdece O’nun Kimliği’nin Küçük Yönler’i olarak kabul ediliyordu!
Ancak şu anda Yaydığı Aura, yalnızca Varoluş Koparılması Aşaması’ndaki En muazzam ve Mükemmel Varoluşlar’ın yayabileceği bir şey gibi görünüyordu. Karmaşıklığ’ı o kadar fazlaydı ki, Koparma Aşaması’ndaki bir Varoluş’un sahip Olabileceğ’i Parametreler’le tam olarak uyuşmuyordu.
>Hileler Tüzüğ’ü 25. Koparılışı’nı yaşadı!>
>Hileler Tüzüğ’ü 26. Koparılışı’nı yaşadı!>
Daha önce Sadece Teorisi’ni kurduğu belli bir başarıya doğru ilerlerken, Zihni’nde sürekli olarak göz kamaştırıcı Uyarılar Vızıldıyor’du.
Koparmaya devam etti... Ta Ki Sınır’a ulaşana kadar!
Ama belli bir noktaya ulaştığında....
>Hileler Tüzüğ’ü 27. Koparılışı’nı yaşadı!>
BZZT!
Varoluş Dokumalar’ı vızıldamıştı
Sanki, Önünde bir Engel varmış gibiydi.
Ozymandias, Kendi derinliklerine baktığında, Hileler’in ulaştığı Korkunç Karmaşıklığ’ı görmüştğ; Sanki Tekrar Tekrar sıkıştırılıyor ve Râfine Ediliyor gibiydi.
Ancak bu noktaya ulaştığında, O’nu daha da sıkıştırmak için - Varoluş Dokumalar’ını daha da parçalamak için... Çok daha fazlası gerekecekti!
>Varoluş’un 27. Koparılması’nı Aşmak için Analiz Edilen Gereklilik, bir Öncü’nün Üç Kürecik Kan’ı olarak belirlenmiştir.>
...!
Yükselme’nin Maliyet’i biliniyordu.
Varoluş’u defalarca, Tekrar Tekrar Koparma’nın Mâliyet’i aynı kalmamıştı!
Bu yüzden Ozymandias, En Karmaşık Öncü Kanı’nı tutuyor olması gereken Hedefi’ne doğru açlıkla bakmıştı.
Altın Titanlar’ın Büyük Mareşal’i olarak adlandırılan Varoluş’un Akıbeti’ni merak ederken, pek çok Göz’ün şu anda odaklandığı alan burasıydı.
Ve gördükleri şey tüm Gözler’in Fal Taş’ı gibi açılmasına neden olmuştu; Bir Zamanlar’ın görkemli Varoluş Öncü’sü, Üstelik bir Altın Titan, Kanı’nın büyük çoğunluğu çekildiği için Vücud’u sayısız küçük delikle delinmişti.
Ancak etrafında, önünde Altın bir Nilüfer Yüzüyor ve Korkunç bir Altın Parıltı’sı yayıyordu.
Görünüşe göre O’nu korumuştu çünkü bundan sonra işi bitmemişti.
Büyük Mareşal’in neredeyse düşmek üzere olan şişmiş Beden’i, Bu Altın Nilüfer’den bir Karmaşıklık Deniz’i fışkırıp, O’nu yıkarken, yavaş yavaş hayatla dolup, taşmaya başlamıştı.
O anda Yüzü’ndeki ifade son derece öfkeli ve vahşiydi.
"Gerçekten de, Altın Frekans Hükümdarı’nın Büyük Mareşaller’inden birini öldürebileceğini mi düşünüyorsun?"
WAA!
Yol’u kapalı olsa bile, Yaşam Güc’ü Akıl Almaz bir ışıltıyla dolup, taşıyor gibiydi!
Kimdi o?!
Altın Frekans Hükümdarı’nın bir Büyük Mareşal’i- Bu bir Frekans Hükümdarı’ydı! Nasıl olur da korunmaz? Nasıl olur da başkalarının hayal bile Edemeyeceğ’i hayat kurtarma Araçlar’ına sahip olmaz?
O anda, beş Altın Titan O’nu dört bir yandan çevreledikten sonra Vücutlar’ı O’nu tamamen kaplayan serbest bırakılmış Yollar’la titreşirken’ Anın’da ortaya çıkarlarken, dimdik durmuşlardı.
Yol’u Mühürlenmiş olsa bile yine de kükremişti!
"Devam etmesine izin vermeyin! Kendisi’nden engellenen tüm Yollar’ı açmaya devam etmesine izin vermeyin!"
Emredici bir şekilde kükredi, ancak bu noktada bir Gerçek yerleşmişti.
Bu kadar çok Öncü’nün Öldürüldüğü’nü görmek zaten pek çok Varoluş’u tereddüde düşürmüştü.
Şimdi, Altın Titanlar’ın bir Büyük Mareşali’nin bile neredeyse yok olduğunu gördükten sonra, çoğu Varoluş tüm bunları yeniden düşünmeye başlamıştı!
Eskisi kadar organize değillerdi ve bu sadece Ozymandias’ın Bakışlar’ını buradaki diğerlerine çevirmeye başlarken, daha fazla Ok atmasına izin vermişti.
"Yolu’nuz Mühürlen’di!"
"Yolu’nuz Mühürlen’di!"
Varoluşlar’ı seçti ve Yollar’ını mühürledi, Yollar’ı Mühürlendik’ten hemen sonra, Korkunç Obsidyen Altın Oklar Karmaşıklıklar’ını talep etmek için çoktan geldi. Ancak Onlar’ı mühürlediği anda, Büyük Mareşal de sanki bekliyormuş ve izliyormuş gibi kükremişti.
"İptal Edici Kara Otorite’niz Mühürlen’di! Altın Kader Otorite’niz Mühürlen’di!"
Birkaç dakika sonra Altın Yay ve Karanlık Oklar yavaşça kaybolmaya başladığında, Baş Kahraman ve Vacuous’un Mühürlenmesi için seslenmişti!
Ve bunu tamamen yapamadan önce...
’Ey, Genesis. Ey, Chronos.’
HUUM!
Genesis’in Kopan Dokumalar’ı kaybolan Altın Yay’ı doldururken, Göz Kamaştırıcı Beyaz bir Yay çiçek açarken, Beyaz Parlaklık çıldırtıcı bir şekilde fışkırdı. Ve kirişin geri çekilmiş Parmak Uçlar’ından Chronos’un Korkunç Öor Parlaklığ’ı ortaya çıktı.
Uzaklarda, Ağır Obsidyen Denizi’nden çıkmaya başlayan Outerversal Öncüler’inin öfkeli Gözler’i daha sakin ve kontrollü hale gelirken, bu Sahne sadece Öncüler’in Gözler’inin daha da karamsarlaşmasına neden olmuştu.
Kendiler’i ve diğerleri birbirlerine bakarken, hareketlerini durdurdular ve hepsi aynı şeyi düşündü.
Bu Varoluş’un gerçekten de Kutsal Köken İlkel Megalonyalı’nın Diriliş’i olduğu umuduyla hayatlarını riske atmaya değer miydi, hem de O’na yaklaşamadan ölebilecekken?
...!
Ağır bir düşünce.
Ozymandias’ın Kendi’si saldırısına devam ederken, bu düşünce pek çok Varoluş’un aklından geçmişti.
Not: Lol, Adam çıldırdı. Hele bir kaç bölüm sonra görün. Diyeceğiniz tek Şey Gene ne oluyor? Ne ara Buralar’a geldik? Bu arada Oğlumuz’un yapmadığı şey kaldı mı ya? Uydu Bile Gönderdi. Bunu da yaptı. Dldldldldl.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.