Gözler’ini tekrar açtığında, tek gördüğü Karanlık’tı.
Genişlik değil. Ne Genişliğ’in Taşınmaz Kutsal Saray’ı, ne Öncüler ne de etrafını saran birkaç Yüz Saray Usta’sı!
Daha önce başka hiçbir Varoluş’un yapmadığı bir şekilde Kendi’ni gerçekten, tamamen ve Bütünüyle Varoluş’tan Koparmış’tı!
Tam Kopuş.
Gerçek Kopuş!
Etrafını saran Karanlık O’nu son derece boğucu hissettirirken, zar zor hareket edebildiğini fark etmişti. Aynı zamanda zar zor görebiliyor, hatta Duyular’ını çok fazla Açabiliyor’du ama her şey çok ama çok ağır geliyordu!
Sanki bu yere geldiği için Karmaşıklığ’ı son derece Küçükmüş gibiydi. Gerçekten Kolaylık’la ve anlayarak, hareket edebilmesi için, Karmaşıklığı’nın şu anda bulunduğu yerden birkaç Mat daha fazla Artması gerekiyordu. Sadece Kendi’ni hissedebildiği için etrafına baktı, ancak Küçük bir Parça’sı bir ipucu hissetti. Etrafında başka bir şey olduğuna dair bir his.
Bu Hisse odaklandı ve Çok Hız’lı bir şekilde bunun bildiği bir şey olduğunu fark etti.
Bunca zamandır bildiği Varoluş Dokumalar’ı, şu anda onlardan basitçe ve gerçekten Kopmuş’tu.
Onlar’ın manzarası ve Düzenlemeler’i içinde var olabilmek için Onlar’a aşina olması, Onlar’ı Anlaması ve ardından Varoluş’un bu Dokumalar’ı üzerindeki kontrolünü ne ölçüde Kullanabileceği’ni Analiz Etmesi gerekiyordu!
Varoluş’un Dokumalar’ına doğru geri dönerken, etrafındaki Zifiri Karanlık yavaş yavaş aydınlanmaya başladı ama o artık eskisi gibi bit Varoluş değildi!
-
Genişliğ’in içinde.
Düzinelerce Öncü şu anda Ozymandias’a doğru görkemli Yollar:ını açarken, Hayatlar’ını ciddi bir şekilde tehlikeye atıyorlardı.
Işıldayan Beyaz Yay’ı kavrayan ve atıldığı anda kaybolan ve Bedenler’inin hemen önünde ortaya çıkan Alevli Oklar’ı fırlatmaya devam eden Belirgin Figürü’nü görmüşlerdi!
Korkunç Yollar’ı bir sonraki anda O’na ulaşmak üzereydi ki...
WAP!
Ortadan kayboldu.
...!
Sanki hiç Var Olmamış gibi Yok olmuştu.
Hepsi’nin etrafında asılı duran baskıcı Alan’ın da yok olduğunu gördüklerinde, şok geçirirken’ Gözler’i sertleşmişti. Altın Titanlaurın devasa Kaynaşmış Formu, tam merkezinden Büyük Mareşal’in Güc’ü tamamen geri dönerken, kükremesiyle Akıl Almaz derecede Parlaklaşmış’tı!
"Nerede o?!"
Tüm Auralar’ı etrafa yayılırken, Ozymandias’ın burada olduğuna dair tek bir Kanıt bile bulamamışlardı.
"NEREDE. O. O?!"
HUUM!
Bir Öncü’nün tüm Güc’ü dışarı fışkırmıştı.
O’nu Mühürleyecek ya da engelleyecek hiçbir şey olmadığından, Gücü’nü her tarafa yayan, hatta uzaktaki Blancverse’nin dış halkasının dalgalanmasına neden olan Alev Alev Yanan, Kavurucu bir Güneş’e benziyordu!
Altın Titanlar’ın Büyük Mareşal’i o kadar Güçlüy’dü ki, öfkeli Hali’yle yakındaki diğer Öncüler bile Kendiler’ini boğulmuş hissetti ve Kasvet’li bir Hâle büründü.
Ancak Hepsi etrafa bakındığında bile Ozymandias’ın tek bir izini bile bulamamıştı.
Böyle bir zamanda.
"Sen neden bahsediyorsun?"
....!
Bir Ses yankılandı.
Eskilik ve Güç’le dolu bir Ses ve bu kadar rahat taklit edilemeyecek Derin bir Asalet Duygu’su!
Yine de, aynı zamanda Tanıdık geliyordu.
Otorite dolu gibi Görünmüyor’du ama bu Ses’in Ozymandias’a ait olduğunu anlamışlardı!
Bir sonraki anda tekrar yankılansa da, Kaynağı’nın izini sürememişlerdi.
"Bunca zamandır buradaydım."
...!
Işık, titredi.
Ozymandias tam olarak daha önce olduğu yerde, bir kez daha ortaya çıktı.
Yine de Aura’sı hissedilemiyordu. Onlar’la konuşuyor olsa bile, Sesi’nin gerçekten bulunduğu yerden geldiğinden emin olamazlardı!
Güçlü Karmaşık Yapılar’ı O’na baktığında bile, Onunki’ne dair hiçbir şey Hissedemedikler’inden belli bir tuhaflık duygusu yayılmıştı.
Güç Seviyesi’nin ne olduğunu.
Hiçbir şey yayılmamıştı!
Yıldızsı Obsidyen Formu ve arkasındaki Obsidyen Altın Kanatlar’ının Hepsi belirli bir sakinlik ve hareketsizlik hissine sahip gibi görünüyordu, sadece Görünüş’ü bile çevreye ağır bir sessizlik çökmesine neden olmuştu.
Altın Titanlar’ın birleşmiş Devasa Formu cesaretlenmiş bir öfkeyle Ozymandias’a doğru baktı, bu devasa Varoluş Kavuru’cu Karmaşıklık’ta daha da büyük bir Sütun’u Kavrayıp, o anda ileri fırlattı!
Bu, Varoluş’un Küme Düşme Bölge’si henüz Eski Hâline getirilmediği için diğer Öncüler’le kaynaşmış tam teşekküllü bir Öncü’nün gücüydü.
Bir Omniverse’nin çeyreği kadar büyük bir mesafeyi aşarak, Ozymandias’ın Yüz’ünün tam önünde belirmişti!
Bu olay gerçekleştiğinde, Birçok Göz sonunda ne olduğunu anladı ve kısa süre sonra pişmanlık duymaya başladılar.
Tüm durumun ürkütücülüğünden dolayı, Büyük Mareşal Öfkesi’nden dolayı hareket etmişti o anda, Kaynaşmış bir Formasyo’ndaki birden fazla Öncü’nün böylesine Korkunç bir saldırısı Ozymandias’ın üzerine çökmüştü. O’nun bir Parçası’nın bile Hâyâttâ kalmasını beklemiyorlardı. Bu ne kadar Pişmanlık vericiydi?
Bu, büyük Olasılık’la Kutsal Köken İlkel Megalonyalı’nın Yeniden Canlanan Dokumalar’ına sahip olan bir Varoluş’tu.
Pek çok Dokuma Karmaşık Duygular’la hareket ederken, bir Atomiksaniyede Tüm Omniverse’yi yakıp, kül edebilecek ağır ve kavurucu Sütun Ozymandias’ın önüne gelmişti...
PAH!
Tek bir Parmağ’ı O’nu durdurmak için ilerlerken, El’i havaya kalkmıştı.
...!
Tek bir parmak.
Parmağ’ı ile devasa Sütun arasında sanki tamamen Farklı Varoluş Düzlemlerindeymişler gibi ince bir perde görülebildiğinden, Kendi Gözler’i bile yeniden ayarlanmadan önce şaşkınlıkla kırpışıyor gibiydi!
Farklı bir Karmaşıklık’ta!
Sütun’u’un Karmaşıklığ’ı ve verdiği hasarın büyük bir kısmı Ozymandias’ın Parmağı’nın Ucun’daki tek bir Karmaşıklık’la hafifletildi ve Parmağı’nı Kavurucu Parlaklıkta’ki Sütun’a doğru hafifçe vurdu, bir an sonra Sütun geldiği Hız’ın neredeyse Beş Kat’ı Hız’la geri uçtu.
O’nu fırlatan’a doğru.
Ve orada... Tam bir Dehşet ortaya çıktı!
Not: Kdkdkdkfkfk. Şu anda O’nun Güç Seviye’si Ney? Kaynak? Sanmam ama Ona da az kaldı gibi. Tek bir Parmak. Daha durun yeni yeni Koparıyoruz Her Şey’i. Hele her şey Tam Bir Kopma’ya Ulaşsın. O Sayıya Ulaşsın... Siz Olacaklar’ı Gör’ün. Adui, Gerçekten Çıldırdı Adam’ım. Daha Noah Yol’unu Bile Kurmadı. Daha Öncü Bile değiliz. Daha Yeni Yeni Proto Aşaması’na ilerledik. Belki de bu Aşama’da bile değiliz. Çok Daha Düşüğüz. Bilemeyiz. Ben Bile. Ama Şunu Biliyorum ki... Noah Kaynak Olduğ’unda... O’nu geçtim Öncü olunca, Çevirmen Kardeş Bu Adui Ne yapmaya çalışıyor? Roman’ın Sonlar’ına mı ulaşıyoruz diyeceksiniz. Daha Bu Arc’ın Bitmesine℅30 Kaldı. Ki bu Güncel için geçerli. Burada daha 35 40 arasındadır. Belki de 45 50 arasındadır. Sonraki Arc Anlaşılamaz Saçma Derece’de Büyük Olacak. Yarın daha da Müthiş Şeyler’e hazır olun. Diyeceğiniz tek şey... Bari Bir Gün Geçse’ydi... 😉
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.