Yukarı Çık




339   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   341 


           
N-neden işleri benim için daha da zorlaştırıyorsun? Aaron’un sözlerini duyan Klein neredeyse göğsünde kızıl ayın sembolünü çizecekti. Ancak hemen kendisini toparlayıp ciddi bir tonda cevap verdi, "Belki de davranış şeklim yanlış düşünmene sebep oldu...
Ancak bence, inanç değiştirilebilecek bir şey değildir."
Aaron hemen özür dilercesine elini kaldırdı.
"Yanlış anlaşılma için özür dilerim. İnancını daha ciddiye almalıydım.
Pekala, inanç farklılıklarımız dost olmamıza engel olamaz."
Klein yüzündeki sahte ifadeyi silip içtenlikle gülümsedi.
"Bu, Feysac ve Feynapotter için geçerli değil. Onlar yalnızca bir inancı kabul ediyor."
Dört yüz yıldan uzun süredir pek çok kilisenin bir arada var olduğu Loen ve Intis, bu konuda çok daha açık ve hoşgörülüydü.
Ancak Klein, Aaron’un cevap vermesini beklemeden devam ederek konuyu değiştirdi.
    "Will Auceptin’le tekrar görüştün mü? Bacağı kesilen, sana şansının yaver gitmeyeceğini söyleyen o çocukla?"
Gece Kuşları’nın Aaron’dan aldıkları ipuçlarını takip edeceğinden emindi, bu nedenle sonucu çok merak ediyordu. Aaron’un şansını döndüren çocuğun hala o tarot kartlarına sahip olup olmadığını öğrenmek istiyordu.
"Hayır, hastaneden taburcu olduğundan beri onu görmedim." Aaron keskin bir tavırla başını iki yana salladı.
Çok yazık... Gece Kuşları hastane kayıtlarından çocuğun adresini bulabilir, ancak benim bu işe karışmam hiç uygun değil... Tabii çocuk çoktan taşınmış da olabilir. Klein, Aaron’la bir süre daha sohbet ettikten sonra poligona inip yeni tabancasıyla atış talimi yaptı.
O sırada iki tanıdığını daha görmüştü. Biri, Ulusal Atmosfer Kirliliği Konseyi üyesi, Coim Şirketi’nin hissedarı Madam Mary, diğeri de Klein’ın ev sahibi Stelyn Sammer’dı. İkisi de açık renkli etekler giymişti, yaşlarından çok daha genç görünüyorlardı.
Kulübün kuralları gereği, her üye yalnızca bir konuk getirebiliyordu; bu nedenle Mary’nin hizmetlisi ve koruması resepsiyon alanında kalmıştı.
Klein, hanımları nazik bir şekilde selamladı, "Hanımlar, her zamanki gibi çok güzelsiniz, ancak bugün farklı bir güzelliğiniz var."
Son zamanlarda çok fazla önemli figürle temasta bulunmuş olan Mary gülümsedi, "Roselle ne demiş, egzersiz hayatın bir gerekliliğidir. Stelyn hep evde. Dışarı çıktığında da ya partilere katılıyor ya da opera dinlemeye gidiyor. Sağlığı gittikçe kötüleşiyor, bu nedenle onu tenis ve squash oynamak için buraya getirdim."
O sırada Avam Kamarası’ndan ve Parlamento Üyeleri’nden birkaçını görmüş, dikkati dağılmıştı. Bu nedenle Stelyn’e dönüp şöyle dedi, "Birkaç tanıdığımı gördüm. Müsaadenizle gidip bir selam vereyim. Seninle kütüphanede buluşuruz."
"Pekala." Mary’e göre, Stelyn çok daha hoş bir kadındı, ancak bu kadına karşı son derece saygılı ve uysal davranıyordu.
Mary uzaklaştığında, hafifçe çenesini kaldırıp Klein’a baktı, "Bay Moriarty, bu günlerde çok meşgul görünüyorsunuz?"
"Evet, diğer pek çok dedektifle birlikte seri cinayet davasını çözmek için çalışıyorduk. Katkılarımız sebebiyle büyük miktarda ödül aldık," dedi Klein gülümseyerek.
Stelyn şaşkın bir şekilde elini ağzına götürdü.
"Gerçekten mi?
Katil nasıl biriydi? O kadınları neden öldürmüş? Gazetelerde pek bir şey yazılmamıştı."
"Üzgünüm, gizlilik maddesine uymam gerekiyor." Klein hemen bir bahane uydurdu.
Katilin siyah kürklü, parlak kuyruklu, dört ayaklı bir şey olduğunu sana söyleyecek değilim... 
Stelyn hayal kırıklığıyla başını salladı, ancak soruları hala bitmemişti, "Ne kadar ödül aldınız?"
"Ödül tüm dedektifler arasında bölüştürüldü." Klein yeniden kaçamak bir cevap verdi.
"50 pound kadar var mıydı?"
"Evet."
Stelyn gülümsedi.
"Sandığımdan çok daha fazla kazanıyorsunuz. Gerçekten de yetenekli bir dedektifsiniz."
"Hayır, böyle bir dava bin yılda bir çıkar." Klein gülümseyerek başını iki yana salladı.
"Ne olursa olsun, yeteneğinizi kanıtladınız." Stelyn bir an durakladıktan sonra düşünceli bir tonda devam etti, "Önümüzdeki Pazar, evimizde bir parti olacak. Sizi de orada görmek isteriz, ah... özür dilerim. Ne küstahım. Hizmetçimle size davetiye göndereceğim. Heh heh, partide pek çok bekar hanım da olacak, hem de ebeveynleri oldukça iyi işlere sahip hanımlar... Bazıları evde yapabilecekleri yarı zamanlı işlerde çalışıyor. Hepsi son derece harika kadınlar."
Bu-bu bir çöpçatanlık partisi... Bayan Stelyn artık dedektif olarak para kazandığımdan emin, bu nedenle beni hanımlarla tanıştırmak istiyor? Ancak onun gözünde, yalnızca o seviyede bir kadınla olmaya uygunum? Klein, komşusu ve ev sahibi olan bu kadına karşı dostça tavrını sürdürmek zorunda olduğunu göz önünde bulundurarak öfkesini bastırıp gülümsedi.
"Bir sıkıntı çıkmazsa muhakkak gelirim."
Stelyn bu cevaptan memnun kalmıştı, "O halde görüşmek üzere."
Böylece Stelyn zarif bir şekilde Klein’ın yanından uzaklaşıp kütüphaneye yöneldi.

Akşam saat 9’da, Klein, masasının başına oturmuş bulutların arasındaki kızıl ayı izliyordu.
Suyu andıran, kırmızı ’örtü’ yavaşça yayılmaya başlamıştı. Saat onu çeyrek geçe, çok uzaklardan geliyormuş gibi hissettiren hayali bir kadın sesi duydu.
Sesin Bayan Sihirbaz’a ait olduğunu biliyordu.
Bu nedenle perdeleri çekip ışıkları kapattıktan sonra doğrudan gri sisin üstündeki dünyaya geçti. Aptal’ın koltuğuna yerleştikten sonra da Sihirbaz’ı temsil eden yıldıza dokundu.
Saniyeler içinde, Fors’un puslu figürü görkemli sarayın içinde belirmişti.
Fors, hemen ayağa kalkıp Bay Aptal’ı selamladı.
"Sayın Bay Aptal, bir kez daha beni kurtardınız."
"Endişelenmene hiç gerek yok," Klein hafifçe gülümsedi.
Ne diyeceğini bilemeyen Fors sessizce yerine oturdu.
Az önce olanları düşünüyordu, ancak yanlış bir şey söylememek için sessiz kalıp düşünmeye devam etmeyi seçmişti. Klein ise konuyu açmanın imajını zedeleyeceğinden korktuğundan hiçbir şey söylemiyordu.
Bir devin evini andıran görkemli saray son derece sessizdi.
Sonunda düşüncelerinden sıyrılan Fors, ortamın biraz baskıcı ve rahatsız edici olduğunu hissetti.
Toplantı vakitlerinde diğerleri de olduğundan sorun olmuyor. Tuhaf sessizlikler olacağından endişelenmeye gerek kalmıyor, ancak şu anda Bay Aptal ile yalnızız. Ne yapmalıyım? Bu baskı aşırı boğucu! Bir şey söylemek zorundayım, zorundayım. Böyle boş boş oturamam... Karşımdaki Bay Aptal! Onun hiçbir şeyi umursamadığından eminim, ancak ben çok geriliyorum! O anda Fors, kendisini işe yeni girmiş ve patronuyla yalnız kalmış biri gibi hissetti.
Klein ise, bir Seyirci olmamasına rağmen Bayan Sihirbaz’ın huzursuzlandığını net bir şekilde görebiliyordu. Bu nedenle gülümseyerek sessizliği bozdu, "Bana nasıl Beyonder olduğunu anlatabilirsin."
Mesela, Çırak formülünü ve o bileziği nereden bulduğunu falan... Klein’ın asıl merak ettikleri bunlardı.
Bu konu Fors’un biraz da olsa rahatlamasını sağlamıştı.
"Yaklaşık üç yıl önceydi. Backlund Tıp Fakültesi’nden yeni mezun olmuştum.
Babamın yardımıyla, oldukça iyi faydaları olan özel bir kliniğe girdim. Heh, babam o zamanlar çoktan Doğu Balam’a yerleşmişti.
Güney Kıtası’ndaki güvenli deniz rotalarının keşfedilmesiyle, krallığın seçkin gençleri kıtanın her köşesine ulaşmaya başlamıştı... Düşük rütbeli bir askeri memur olan babam da güç ve servet peşinden koşmak için Dolu Balam’a gitmişti. Ben ise annemle Backlund’da kalmıştım. Heh heh, gönderilen mektupların yerine ulaşması aylar sürerdi.
Bu, krallıkta nadir karşılaşılan bir şey değildir. Beş çocuğu olan yaşlı bir beyefendi tanıyordum, çocuklarının hepsi farklı yerlerdeydi. Hepsinin kendi kariyerleri, kendi aileleri, kendi servetleri vardı... Ancak dönmelerini bekleyen bir babaları olduğunu unutmuşlardı.
Ben gramer okulundayken annem ciddi bir hastalığa yakalandı. Hastane yatağında, öylece gözlerimin önünde eriyordu ve babam, mektubuma ancak bir ay sonra dönüş yapmış, Balam’da yeni bir ailesi, yeni bir hayatı olduğunu yazmıştı. Backlund’daki tüm mallarından da vazgeçmişti. Bence suçlu hissediyordu..."
Fors, bir çok satan yazarı olarak kelimeleri kullanmada son derece ustaydı.
Yapacak başka bir işi olmayan Klein da onu sözünü bölmeden dikkatle dinliyordu.
Huhh. Fors derin bir nefes alıp devam etti, "Her neyse, bana Yosifov Kliniği’nden bahsetti. Verdikleri maaş gerçekten iyiydi ve ben de gayet güzel çalışıyordum, ancak gelecek için hala endişeliydim. Bu nedenle kıdemli doktorlardan bir şeyler öğrenmek için sıkı çalışıp para biriktirdim. Bir süre sonra yaşlı bir kadınla tanıştım, sık sık ziyaretime geliyordu.
Yalnızdı, çoluğu çocuğu yoktu ve eşi de on yıldan uzun zaman önce vefat etmişti. Ona sempati duyduğum için sık sık onunla konuşur, ona arkadaşlık ederdim.
Bir seferinde, duvarların onun için engel olmadığını fark edip şok oldum, böylece önüme yeni bir dünya açılmış oldu.
O yaşlı kadın bana, bunun kocasının ona bıraktığı bir şey olduğunu anlattı. Bir ailesi olmayan kişinin lanetlenemeyeceği gibi bir şey söylemişti...
Çok geçmeden de hastalandı, ölümün eşiğindeydi. Bana, onun gibi biri olup olmak istemediğimi sordu. O zamanlar çok gençtim, kafamda hala bir sürü fantezim vardı. Bu nedenle bir an bile düşünmeden kabul ettim.
Bana formülü verdi ve kendisi öldükten sonra ortaya çıkacak olan parlak nesneyi almamı tembihledi. Bu da, iksirimin ana malzemesi olarak kullanabileceğim şeydi...
Bu bilekliği de, gerçekten tehlikede olmadığım sürece kullanmamamı tembihleyerek vermişti. Dolunayda duyacağım seslere aldırmamamı da söylemişti.
    Ne yazık ki, bir gün tehlikenin ortasında olduğumu fark edip bilekliği kullandım. Böylece dolunaydaki sesler çok daha korkunç bir hal aldı."
Bu kadın Abraham ailesinden birinin eşi olabilir... ’Lanetin’ yalnızca soyda olduğunu kendi deneyimleriyle kanıtlamış... Klein hafifçe başını salladı.
"Yüksek Dizi seviyesine ulaştığında o seslerin üzerinde bir etkisi kalmayacak."
"Umarım." Fors, Yüksek Dizi bir Beyonder olabileceğine inanmasa da Bay Aptal’a olan inancı sonsuzdu.

Pazartesi sabahı, uyanır uyanmaz birinci kata inan Klein kahve sehpasının üzerinde açık duran kağıdı gördü.
"Etkili."
Güzel...  Sonunda rahat bir oh çekmişti.
Öğleden sonra üçe çeyrek kala, bu haftanın Tarot Kulübü toplantısına ’hazırlanmak’ için gri sisin üstündeki dünyaya geçti.

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


339   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   341