Tüm Megalos’un, Genişliğ’in ve tüm bir Frekans’ın içindeki diğer her şeyin aynı anda yok edilmesi!
Sadece tek bir Varoluş’un Karşı Koyma’sı!
Böyle bir şey Noah’ın Gözler’inin daha da soğumasına neden olurken, bunu söylemeyi henüz bitirmiş olan Bob’un başını sallarken, Gözler’inde yırtık bir bakış vardı.
"Öldürdükler’imin Dokumalar’ı bana geri döndüğünde, kalbim bir Çağ boyunca Kederlen’di. Hepsi’ni hissediyorum, Biliyor"sun- Dokumalar’ını çökerttiğim Herkes’i. Umutlar’ını, Hayaller’ini, Aşklar’ını. O gün Kalbim’e sayısız Hâyâl ve umut düştü, bana ağır geldi. Yaptığım şeyi yapmak zorunda değildim. Anlamsızca öldürmüyorum, çünkü böyle bir şeye ne gerek var? Hayat çok değerli, sence de öyle değil mi dostum? Yanında taşıdığın Megalos Hazinesi’nde Fazlası’yla Hâyât Sakladığı’nı gördüm."
"Oh, bu Konu hassas bir konu, öyle mi? Merak etmeyin. Hayat’a Tapıyorum. Hayat’ı seviyorum ve O’nu yok etmeye çalışmıyorum. Sadece senin Megalos Hazinesi’ni merak ediyorum, çünkü O’nu Varoluş’un Sayısız Dokuması’ndan bildiğim bir şeyle ilişkilendirmeye çalıştım ve aklıma hiçbir şey gelmedi. Benim kadar yaşlı Bir’i pek çok şey görmüştür ama böyle bir şeyi görmemiş olmam nasıl mümkün olabilir? Kendim görebilmek için birinin Ben’i O Ev’e Davet etmesini bekliyordum."
...!
Bu Sözler’i söylerken, Vücud’u sanki Varoluş Çarkı’nın İlkel Alevi’ni Yutma’nın kritik bir noktasına ulaşmış gibi uğuldamıştı, bir sonraki anda Vicudu’nun her yerinde Korkunç Ağızlar açılmıştı!
Dokunaç’lı Uzuvlar’ında.
Karnı’nda ve Göğsü’nde.
Devasa Çeneler açıldı ve bir sonraki anda Gümüş-Beyaz Alevler’i ağır bir şekilde çekmek için Korkunç bir Açık Artırma Güc’ü salmaya başladılar!
Noah, konuşurken, tüm bu olanlara soğukkanlılıkla bakmıştı!
"Başkalar’ı böyle bir şeyden bahsettiğinde bunu hafife almıyorum."
İnfınıverse Megalos’a gösterilen İlgi İyi bir İlgi değildi.
Kimse, O’nun Varoluş’undan haberdar bile olmamalıydı!
Ama Bob sadece Kel Kafası’nı salladı ve hafifçe gülümsedi.
"Dediğim gibi, Ben Hâyât’a tapıyorum. Ben’im hakkımda başka ne düşünürseniz düşünün."
Çok Açık’tı.
Ve Noah, kısa ve öz bir şekilde sordu.
"Peki yapmak üzere olduğun şeyle ne kadar Hâyât kaybedeceksin?"
...!
Soru’su, Bob’un Gözler’ini kırpıştırmasına neden olmuç, sonra da saçma bir şeyle suçlanmış gibi başını sallamıştı!
"Hiç Can kaybı olmayacak. Ben öyle biri değilim. Hayır... Genesis’in Ölü Asal Frekansı’nda yaşananları tekrarlamayacağım. Yaşam, hala orada olacak, en fazla... Sadece Yeni bir Yaşam Biçimi’ne dönüşecek."
WAA!
Bir Değişim.
Yeni bir Yaşam Biçim’i!
Ancak bu Sözler’e rağmen Bob başını sallarken, bu Sözler’den nefret ediyor gibiydi.
"Bu bile sadece Talihsiz bir sonuç çünkü ne olması gerektiğini düşündüğümde bazen Kendi’me soruyorum... Tüm bunlara değer mi?"
Ciddiyetle soruyor gibi görünürken, Tekillikler’i Noah’a odaklanmıştı.
"Kendi’ni hiç sorgularken buluyor musun? Yaptığın Şey’in tüm bu zahmete değip, değmediğini merak ediyor musun? Bunu Kendi’me tekrar tekrar soruyorum ve her Sefer’inde vardığım cevabı biliyor musun?"
...!
Hava daha da ağırlaşmıştı!
Bunca zamandır Kükreyip, duran Gümüş- Beyaz’ı Alev korkunç derecede azalmıştı.
Noah’jn Gözler’i Bob’a doğru Mutlak bir kötülükle bakarken, son derece soğuktu.
Bu Varoluş’un söylemek üzere olduğu cevabı gün gibi biliyordu.
Ve Bob da bunu biliyor gibiydi, çünkü Sonunda Yüzün’de her zaman var olan gülümseme kayboldu ve Yeri’ni Korkunç Derece’de ağır ve ciddi bir ifade aldı - Ne olursa olsun Asla Durdurulamayacak Bitmez Tükenmez bir Kararlılık!
Bob, böyle ağır bir ifadeyle devam ederken, aralarındaki Gümüş-Beyaz Alevler’in Son Korlar’ı da soldu.
"Her Seferi’nde, hiç şaşmadan... Hep aynı cevabı alıyorum. Buna Fazlası’yla değer. Buna Fazlası’yla Değmeli!"
HUUM!
Bir Parlaklık Dalgası’yla, Gümüş-Beyaz Alev tamamen Solmuş’tu.
Gri bir Arazi’de sadece iki Varoluş kalmıştı, Bir’i diğerini önden ve arkadan saran iki Beden’e sahipti, Hava o kadar Karmaşıktı ki, Küçük Kaynaklar bile içinde yürümekte zorlanırdı!
Bob, Vücudu’nun her tarafını saran Çene hareketleri azalırken, Noah’a doğru başını salladı, Başı’nısallarken, yüz ifadesi dinginleşti.
"Tekrar görüşene kadar, Osmont."
WUU!
Beyaz ve Siyah bir Patlama’yla, Ağır bir Karmaşıklık Patlama’sı çöktü ve bir sonraki anda Bob’un Figür’ü Cehennem Terra Firma’dan kayboldu.
Diğerler’inin gidemediği yerden. Noah’ın tek istisna olduğu Yer’den
Noah, etrafına baktığında, tek gördüğü yok olmuş Uydu ve Gemiler olmuştu.
Bir Kayıp.
Bunu hissediyor ve biliyordu çünkü Bugün... büyük bir Kayı’ptı!
Bir Fırsat kaybı. Güç kaybı. Çok ama çok daha Güç’lü bir Varoluş’a Karşı bir Kayıp.
Noah, Varoluş Çarkı’nın İlkel Alevi’nin yarısından biraz fazlasını elde etse de, Bob daha azını elde ettiği için Ciddi sonuçlar’ı olacak bir kayıp yaşanmıştı!
Şimdi soru şuydu... O’nunla ne yapacaktı? Çark’ın dönmesini sağlayan bir şeyle?
Noah, Bob’la konuştuğu her şeyi düşündüğünde, Bob’un Sözler’i yapmayı Planladığ’ı Şey’in gerçeğini ortaya çıkardıkça, giderek, ciddileşti.
Hayat kaybından nefret ediyordu. Ama O’nun çarpık zihniyetine göre, Yaşam’ın değişmesi tamamen normaldi.
Varoluş Çarkı’nın İlkel Alevi’ni yok etmeyi planlamıyordu.
O’nu Çarpıtma’yı ve Akıl Almaz Derece’de kötü bir şeye dönüştürmeyi planlıyordu çünkü her zaman Çark’ın akışından kaçmak ve O’na ayak uydurmak zorunda kalan bir Adam şimdi Çark’ın Akışı’nı istediği gibi yönlendirebilecek bir Arac’a sahipken, ne yapabilirdi ki?
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.