Noah Adam’a baktı - Öl’ü Bir Şey Hâli’ne gelmiş bir Varoluş’a - Uzun bir Yaşam Boyun’ca Sayısız Seçim yapmış ve hepsi de buraya Yol Açmış Bir’ine.
Bura’ya.
Noah’ın Yarattığ’ı bir Hapishane’ye. Ve başka bir Öl’ü Mutlak Karmaşıklık Gerçek Kaynağ’ı parçalamak gibi ciddi bir şey olmadığı sürece buradan çıkmak Neredeyse İmkânsız’dı.
Yine de Bob Sakinliği’ni korudu, Ruination’un Gerçek Kaynağı’nın Dokumalar’ıyla Çevrili’ydi, Zihni Oldukça sağlamdı. Ses’i hiç değişmeden Seslenmiş’ti.
“Kızı’m. Tüm Bunlar’ı Kız’ım için yapıyorum. O, Bu Mutlak Karmaşık Gerçek Varoluş Kaynağı’nın İçi’nde kilitli.“
Gözler’i, yanında asılı duran, Dokumalar’ı Dayanılmaz Derece’de Karmaşık olan Siyah Varoluş Çarkı’na Kaymış’tı. Merkez’de, Dokunulmamış, rahatsız etmeye asla cesaret edemediği bir Ruh vardı.
“Diğerler’i, Diğerler’i Çağrılabilir ve Yüzsüz Yaşam Formlar’ına Dönüştürülebilir. Ama o... O’nun Ruhu’na hiç Dokunma’dım. O’nunla hiç konuşmadım bile. O’nu ölümle lekelemekten korktum. Ama eğer O’nu bulabilirsem. Öl’ü Varoluş Çarkı’nı Yeniden Canlandırabilirim. İçinde’ki Kerkes Kurtulur. Bu çok basit bir Eylem. Zararsız. Bu... Tek aradığım bu. Ben, sadece Kız’ı için bir Parça umut arayan bir Baba’yım.“
Bob’un Ses’i inançla çınlıyordu, sanki Varoluş’unun Her Zerresi’ni bu an için İnşa Etmiş’ti.
Noah’ın ifadesi değişmedi. Soğuk’tu. Kıpırtısız.
Akrep ve Kurbağa Masal’ı Zihni nde Yankılanmış’tı.
Bu Adam, bu Şey... Ne kadar Tatlı konuşursa konuşsun hepsini sokacak ve öldürecekti.
Ama Noah yine de sordu.
“Nedir o? Sen’in ve Çark’ını yok eden Varoluş’un Peşinde olduğu Şey, O Nedir?“
Güçlü Varoluşlar’ın peşinde olduğu bu Bilinmeyen Şey’in Kimliğ’ini bilmesi gerekiyordu.
Bob’a inanmamasının nedeni sadece Güvensizlik değildi; Bob’un Çark’ını çağlar önce yok eden Varoluş da aynı şeyin peşindeydi. Niyetler’i yok etmek değildi. Bunun için gelmişlerdi.
Ve yine de, Yıkım Onlar’ı takip etmişti.
Bob, nasıl farklı bir şey bekleyebilirdi ki?
Yine de Noah cevap arıyordu.
Bob, O’na doğru döndü, Gözler’i Mutsuz bir Gerçek’le Parlıyor’du.
“Bilinmiyor. Birçok Varoluş O’na farklı isimler veriyor. Kimse gerçekte ne olduğunu bilmiyor. Ama biz inanıyoruz ki Eşsiz Mutlak Karmaşık Gerçek Kaynaklar... Onlar Yol görevi görürler. Bazılar’ı buna Dokuma Tezgah’ı diyor. Diğerler’i O’n Varoluş’un Piren’i der. Herkes’in O’na verdiği bir isim var ama henüz hiç kimse O’nu bulamadı ya da göremedi. Ama Yol’unun burada olduğuna inanıyorum. Ben Sadece...“
Sus’tu.
İhtiyac’ı olan tek şey Varoluş Çarkı’nın temel Dokumalar’ına ulaşmaktı.
Ama Noah buna asla izin veremezdi. Risk çok büyüktü.
Bu da bir Seçim’di.
Ve hiç kimse en küçük Kararlar’ın bile sonuçlarını tam olarak bilemediği için, Noah Saflık Beşiği’ni Sonsuz Ruination Hapishanesi’nin üzerine kaldırdı.
Kendi Seçim’ini yapmak üzereydi.
Yapmak zorundaydı.
Tam da bu anda, Şarkı Söyleyen Köken ile birlikte seyahat eden Beden’i, nihayet varana kadar Varoluş’un Sayısız Frekansı’nda titreşmişti...
Cehennem’de.
BOM!
BOOM!
Işık Frekans’ı Şiddet’le sarsıldı. Doku’su çökmek üzereydi. Bir zamanlar Canlı Auralar ve Gümüş-Beyaz Parlaklıkl’a dolup, taşan şey şimdi Toz’a dönüşmüştü.
Dakikalar önce, Genişlik Yaşam’la doluydu. Varoluş’un Sicimler’i gergin ve Parlak’tı.
Her Öncü. Her Varoluş’u Sürdüren Varoluş. Her Kaynak, ister Küçük ister Büyük olsun.
Gitmişti.
Bob’dan sonra buraya gelen iki Ölü Şey tarafından yok edilmişti.
Ve Öl’ü Şeyler’in yaptıklarının Gsrçek Doğas’ını mükemmel bir açıklıkla ortaya Koymuşlar’dı.
Noah Onlar’ı uzaktan Hissetmiş’ti.
Bir’i devasa Gri, hilal şeklinde, Filet Dişler’iyle kaplı Dokunaçlar yayan bir Çark’tı. Her Şey’i Tüketiyor“du.
O’na Gri Çark Dokunaç’lı Öl’ü Şey Adı’nı Vermiş’ti.
Diğer’i... İnsan’sı bir Kadın’dı.
Boy’u ancak iki Metre kadardı ama Karanlık bir fırtına olan Saçlar’ı Sonsuz Çok Çok Büyük Sonsuz Işık Yıllar’ı boyunca uzanıyordu ve bir Megalos’la boy Ölçüşebilecek kadar Büyük’tü.
Sicimler’i dokunduğu her Şey’i tüketiyordu. Noah, O’na Heran Megalos Öl’ü Şey Adı’nı verdi!
Uyumlaştırılmış Kaynağ’a Bağlı İkon Karmaşıklığ’ı, tüketilen her bir Ons Yaşam’la birlikte daha da Yükselmiş’ti.
Çark’ın Beyaz Altın Alevler’i Onlar’ı yakıp, kavurmak için bir Deniz gibi içten içe aktı ama Onlar Öl’ü Gerçek Kaynaklar’ı sayesinde bu alevlere karşı Koymuşlar’dı!
“Seçimler ve Sonuçlar’ı.“
Noah’ın Ses’i sessizdi.
Yanında’ki Köken Şarkı Söyleyen hareketsiz durmuş, Yıkım’ı acımasız bir kararlılıkla izliyordu. Hiçbir Şey Söylememiş’ti.
Sonra hareket etti.
Yanan bir Işık Şeridi’yle Kendini İki Öl,ü Şey’e doğru fırlattı ve diğerlerini tüketmeye başlamadan önce Işık Frekans’ını yok Etmeler’ini Durdurma’yı hedefledi.
Ve Yapacaklar’dı da.
Sonsuz’a dek Yiyip’ bitireceklerdi. Gerçek Kaynaklar’ını tatmin ederek... Ve Sonra yine de devam ederek.
Noah, Bakışlar’ını çöken Manzara’ya çevirdi ve yumuşak bir Ses’le konuştu:
“Yazılmamış’ın Yankılar’ı.“
HUUM!
Varoluş’un Gerçek Kaynağ’ı tekrar içinden fışkırdı; Her yeni Felaket’le birlikte Gerekliliğ’i daha da artıyordu.
Yıldızlar’ın Obsidyen Parlaklığ’ı dışa doğru fışkırarak uzayın ışık yıllarını yıkadı. Işık Frekans’ının parçalanmış Kalıntılar’ından bir Şey geri dönmeye başladı.
Hayat.
Dokumalar.
Biçim.
Yıkılan ve Yok Olan Yapılar -Sayısız, Ölçülemez- Yeniden Oluşmaya başladı. Bu Frekans’ın Megalolar’ı yavaş yavaş eski Hâller’ine dönüyordu.
Bu büyük süreç devam ederken, Noah Baş’ını uzaktaki iki Öl’ü Şey’e doğru çevirdi.
Köken Şarkı Söyleyen Onlar’a zar zor Ulaşmış’tı. .
Köken Şarkı Söyleyen’in Beden’i Alevlen’di̇, Bağırırken Parlak Uyum Sütun’u i̇le Patla’dı:
“Moshata! Bizax! Savaşımız henüz bitmedi!“
Onları’n isimlerini biliyordu.
Onlarl’a Çağlar boyunca savaşmıştı.
Devam etmelerine izin veremezdi!
Sadece Onları’n Varoluş’u bile -Beslenmeseler bile- Çark’ın Akış’ının çökmesine neden oluyordu. Hız’la.
Ölmeler’i gerekiyordu. Ve çabucak.
Noah’ın Beden’i, bir Felaket’i geri alırken ve bir Frekans’ı onarırken, Varoluş’un Gerçek Kaynağ’ının Derin Güc’ünü yaymıştı.
Sonra da kıpkırmızı bir Ruination yaymaya başladı ve hafifçe seslendi.
“Varoluşsal Çözülme.“
...!
Ruination ortaya çıktı.
Anında, Noah’tan Kıpkırmızı Çizgiler fırladı -Milyarlarca’sı- Hwçer biri Canlı’ydı ve uzaktaki iki Öl’ü Şey’e doğru Fırlamış’tı!
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.