Varoluş’un Dış Dokumalar’ı üzerindeki Etkiler’ini düşünmek bile Dehşet Verici’ydi.
Dışsal Varoluş’un Mutlak Sonsuz Etki’si... Bu, O’nun Kullanabileceğ’i bir Kılıc’a benziyordu, Varoluş’unun Korkunç ve Kaotik Etkisi’ni kendi Seçtiğ’i bir Şey’e Yönlendiriyor’du.
Temsil Ettiğ’i Şeyde’ki Çatlaklar’ı açığa çıkararak, Öl’ü bir Şey’in Keder’ini Paramparça etmeyi Seçebilir’di... Ya da şaşırtıcı bir şekilde, Aynı Öl’ü Gerçek Kaynağ’ın Yükselmesi’ne yardım Edebilir’di - Mümkün Olduğ’unu Asla Hâyâl Etmediğ’i Yükseklikler’e ulaşarak.
Ve Melodrass’tan başkasına Böyle Korkunç bir Olasılık Sunmamıştı.
Sözler’i arka planda çalan büyük bir Senfoni’nin Temposu’nu takip ediyor, Her Hece 9. Mawbearer’ının Kalbi’ni çeken Korkunç bir Kanca Gibi’ydi.
“Eğer Bu’nu istiyorsan, Öl’ü Gerçek Kaynağ’ını Bana Sun. Sadakat Yemin’i et. Diğer Herkes’im Dokumalar’ını geride bırak, Onlar Sana Ölüm’den Başka ne verebilirler? Sonumortis Requiem’ine Yaşam Aşılayacağ’ım ve Sana Onlar’ın Asla Veremeyeceğ’i Bir Şey Vereceğ’im.“
WAA!
Melodrass, Gözler’i uğuldayarak, izlerken, Eller’i Zarafet’le hareket ediyor, Görkem’li bir Senfoni Çalıyor’du.
Primarch.
Çok yakın ve yine de İmkansız Derece’de uzak.
Veltraxis, Bu’nu Onaylar Onaylamaz, Doumalar’ı aracılığıyla haber göndermesinin bir Neden’i vardı.
Şimdi, İmkânsız’ı El’le tutulur Hâl’e getiren Dokumalar’ı vardı. Melodrass Tüm Güc’üyle bile bu Gerçek Tercih Edilen Canlı’yı Alt Edemez’di
Ve Bu’nu biliyordu - K kadar iyi biliyordu ki, Gerçek bir Primarch’ı Çağırmış’tı: 6. Mawbearer’ı, Korkunç Gerçek Kaynaklar’ı Kilitleme konusunda Uzmanlaş’mış Bir’ini.
Bir Primarch’ın Seviye’si.
Eğer O’na Ulaşabilir’se...
Hâlâ Bu Fikri ve Olasılıklar’ı değerlendiren Melodrass, anlamaya bile Başlayamadığ’ı Korkunç bir Güç tarafından çekilen El’ini Önünde’ki Sonsuz Mavi Notalar ve Senfoni Deniz’ine Doğru Kaldırdığ’ını Fark Etmemiş’ti.
Muhteşem bir Şey’in Eşiğ’inde gibi görünüyordu ama O An’da...
“Melodrass!“
HUUM!
Frekans’tan Gürleyen bir Ses Yüksel’di.
Noah Kaşlar’ını çattı, sonra İç Çek’ti.
Göz açıp, Kapayınca’ya kadar, Mavi Denizler’i bir Parşömen gibi Parçalanmış’tı; büyük Senfoni’si, bir Primarch’ın İhtişam’ı aşağı yuvarlanırken, bir Uğultu’nun Altın’da Boğulmuş’tu.
Gerçek, Hakiki bir Primarch geldi ve O’nun Varoluş Dokumalar’ını bastırdı. Yukarı’dan, Şarkı Söyleyenler’in Gerçek Frekans’ını Delip, Geçen Ölüm Dalgalar’ı indi - Dallar’ı Paramparça Sonsuzluk Semboller’ine Dönüşmüş Devasa, Arkaik bir Obsidyen Ağac’ıyla Birlik’te.
Ağac’ın Gövdesi’nde bir Kadın’ın Yüz’ü Belir’di, İniş’i Sırası’nda Karşıt Dokumalar’ı ezerken, Ses’i Gür Çıkıyor’du.
“Beni Kilit Altın’a Almam için Çağırdığ’ın Gerçek Tercih Edilen Canlı Varoluş, Ben’im Gelişim’le Birlik’te Sen’i Neredeyse Dokumalar’ına Hapsedecek Kadar Güçlü mü? Güzel! Bu, Çok Umut Verici!“
...!
Noah, Büyük bir başarının Eşiğinde’yken Kendisi’ni yarı yolda bırakan Varoluş’un Geliş’iyle İç Çekmiş’tş.
Melodrass’ın Yüz’ü Kül Reng’i oldu, tüm Cazibe’si kaybolurken, İfade’si Öfke’yle Çarpıl’dı. Oyun’a Getirildiğ’ini Anlamış gibi Öldürü’cü Gözler’le Noah’a baktı.
Noah, sadece O’nu İncele’di, O’nun Varoluş’unun Bile Kendi Varoluş’unun Rastgele Dış Etkisi’yle Tetiklendiğ’ini anladı. O’nun Dokumalar’ına Bak’tı ve Büyük bir Ses Ton’uyla Konuş’tu.
Varoluş’un Gerçek Adaptif Uyarlanabilir Güc’ü vızıldarken, Bile Kayıtsız’ca Konuşmuş’tu - Bu Varoluş artık Hedefler’inden Bir’i Olarak Eklenmiş’ti.
Ve yine, Karmaşıklığ’ı ve Saflığ’ı Hızlanan bir ivmeyle İlerle’di, Dokumalar’ı Boyun’ca Gerçek Zaman’lı Geri Bildirimler Çağla’dı.
Öyle ki...
>Sonsuzluğ’un Gerçek Kaynağ’ının Birleşme Sürec’i Ani bir İvme Kazanmış’tır.>
>Sonsuzluğ’un Gerçek Kaynağ’ı, Sonsuzluğ’un Yaşayan Gerçek Kaynağ’ı Hâl’ine Dönüşü’yor.>
HUUM!
“...“
Taşıdığı Düşmanlar Ne Kadar Güç’lü olursa, Büyüme’si de O Kadar Katlanarak, Artacak’tı.
Altıncı Mawbearer’ın Heybet’li Figür’ü Melodrass’ın Yan’ında ilerledi. Sadece Görünüş’ü bile Şarkı Söyleyenler’in Gerçek Frekansı’nın Yarısı’nı Ölüm’le lekeledi; Alevler Söndü ve Titre’di.
Yüksek Obsidyen Gövde’si, Siyah Yıldız Işığ’ının Çizgiler’ini ağlatan Çukur Gözler’iyle Ciddi Bir Yüz Taşıyor’du. Dışarı’ya doğru Uzan’an Devasa Dallar, Ağır Çekim’de Sürüklenen Kırık Zincirler gibi Parçalanmış Sonsuzluk Semboller’iyle Sarılmış’tı.
Öl’ü Gerçek Varoluş Kaynağ’ı, Annihilock Akıl, Hareket’i, Hafıza’yı ve Anlam’ı Bastırmak, Bağlamak ve Geçersiz kılmak için Yaratılmış Mutlak Hareketsizliğ’i Somutlaştırıyor’du.
Gölgesi’ne Yakalanan Her Şey Zaman’ın Ötesi’nde Mühürlenir, Hareket’siz bir Unutuş’a Kilitlenir’di.
Böyle bir Varoluş şimdi Noah’ın Ön’ünde durmuş, Etrafında’ki Alan’ı incelerken, Kaşlar’ını çatmıştı. Konuştu.
“Her Şey’i Kilitleme’ye başladım bile ama... Bu Yaşam Çarkı’nda Ölüm Koku’su Neden Bu kadar Ağır ve Yoğun?
Ve Noah Gözler’ini Kısmış’tı, çünkü şimdi Görüyor“du. Bir zamanlar Cazibe yle dans eden Şarkı Söyleyenler’in Gerçek Frekans’ının Parlak Altın Alevler’i gitmiş, geride sadece Ölüm’ün Kokusu’nu Bırakmış’tı.
Alevler’in Sonsuz’a Dek Sönmesi’nin tek Sebeb’i 6. Mawbearer’ın Geliş’i Değil’di.
Ve Tek Bir Bakış’la Noah Anlamış’tı.
Ses’i Gürlerken, Sertleşmiş’ti.
“Infınıverse!“
HUUM!
İnfınıverse
Beden’i dönüşen Varoluş Çarkı’nın Ön’ünde Hava’da Asıl’ı Kalmış’tı. Ama şimdi İfade’si Karar’dı, Bakışlar’ı Sertleş’ti ve geri adım attı.
“Aptal!“
...!
Bir Uyarı Kelime’si.
Noah’a Değil’
Ama Varoluşun Beyaz-Altın Çark’ının Kendisi’ne.
Çünkü o anda Her İki’si de - 6. Mawbearer’ın Ölüm’ün Pis Kokusu’yla İlgili Sözler’inin Yol Açtığ’ı - Çarpıcı bir Gerçeğ’i Fark Etmişler’di.
Son Dönüşüm’ünü geçirmekte olduğu söylenen Varoluş Çark’ı... Hiç de Dönüşmüyor“du.
Dönüşemediğ’i için Değil.
Dönüşemeyeceğ’i İçin’di.
Önünde’ki Tek Kesinliğ’in Son Kırılma Olduğ’unu Biliyor’du.
Sadece Ölüm Bekliyor’du.
Dokumalar’ı Bu’nu Biliyor’du.
Mantıklı bir Yapı’ydı, Öyle’yse neden doğrudan Ölüm’r atlamak gibi mantıksız bir şey Yapsın’dı ki?
Bu yüzden gerçekten Dönüşmek yerine, tüm Korkunç Dokumalar’ını tek bir Amaç için Toplamış’tı.
Yapabileceğ,i Tek Yol’la Kendi’ni Kurtarmak!
Yeni Doğmak’ta olan bir Mutlak Karmaşık Gerçek Kaynağ’a girerek, Öz’ünü Korumak!
Bir Kırılma Geçirmemiş Olan.
Dönüşüm’de Başarılı Olabilecek Bir’i.
Ama Bu’nun İstenmediğ’ini Biliyor’du.
Çünkü önceki tüm Kırılmalar’ından sonra, başka bir Çark’a katılsa bile, taşıdığı Kırılmalar’ın Dokumalar’ı nedeniyle o yeni Çarkın ilk Dönüşüm’ünde başarısız olmasına neden olabilirdi.
Ama... Varoluş Çark’ı Hayatta Kalma Şansı’nı denemek zorundaydı!
BOOM!
Varoluş Çark’ı boyunca Çatlaklar Oluş’tu.
Çekirdeğ’inden Bir Şey Dışar’ı fırladı!
Noah, An’ında Infınıverse Megalos Beden’inin yanında belirdi ve Yüz Hatlar’ına kazınmış Hayal Kırıklığ’ıyla Saldırma’ya Hazırlan’dı.
Ama...
WAP!
Hedef’i Bu Değil’di.
Uzay Yarıl’dı. Altın Denizler Parçalan’dı. Düzineler’ce Vahşi Gerçek Kaynak, Kırılan Çark’tan Kaç’an Ley’in Etraf’ını sardı.
Ve o şey...
RUINATION.
Sonra...
BOOM!
Göğsü’ne Çarp’tı.
Ve İç’ine battı.
Geri Dönülmez bir Şekil’de.
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.