Bölüm 3804: Benzersiz Köken! IV


Noah, On’uncu Puan’ı yatırıp, Ateş Topu’nu uyandırdığı anda, beslediği Asma yeni bir Canlılık’la karşılık vermişti. 


Bahçe büyümüştü. 


İçindeki Yaşayan Köken Otorite’si artmıştı! 


Asma’nın uzunluğu uzadı, üzerindeki Rünler çoğaldı. Ateş Topu düğümünün Ötesi’nde Üç yeni Yol aydınlandı, her biri farklı bir Renk ve Öz yayıyordu.


Onlar’ı Hız’la taradı.


Bir’i Kinetik ritimle atıyordu, Işığ’a Kodlanmış bir Hareket Çizgi’si. Düğümler’i +%3 Artırılmış Köken Atış Hız’ı ve Köken Saldırı Hız’ı Yazıtlar’ıyla parıldıyordu.


İkincisi, Yaşayan Köken Enerji’si ile derin bir şekilde parlıyordu, Düğümler’i sabit Atımlar’la Döngüsel olarak çalışıyordu - Puan başına +200 Enerji.


Üçüncü’sü ağırlık taşıyordu, +200 Yaşayan Köken Canlılığ’ı, Glifler’i Dağ Kökler’ine Oyulmuş Rünler gibi karanlık ve toprağa bağlıydı.


Tereddüt etmemişti. 


Hız, Kontrol demekti.


Ve Kontrol her şey demekti.


Zihni ilk Kinetik Düğüm’e uzandı ve Düğüm onu karşıladı.


+3% Köken Atış Hız’ı ve Köken Saldırı Hız’ı.


Sonra bir sonraki.


Ve bir sonraki.


Darbeler arka arkaya geldi, her Düğüm O’nun formuna daha fazla ritim kattı. Varoluş’unun Dokumalar’ı keskinleşti. Sonsuzluğ’un kalbi ve Yaşayan Varoluş Çark’ı tarafından şekillendirilen Damarlar’ı, Arterler’i ve Yıldız Kılcal Damarlar’ı, sanki bunun için yapılmışlar gibi, Yaşayan Köken Otoritesi’yle özgürce dolaşmaya başladı ve Dolaşım’ını hayal edilemeyecek kadar Hızlandır’dı!


29. düğüm parlak bir şekilde yanana kadar bu Düğümler’e puan eklemeye devam etti.


Ve sonra...


Otuzuncu düğüm parladı.


farklıydı.


Üzerinde Sayı yoktu.


Üzerinde bir isim vardı.


[Runik Köken Alev Aura’sı]:: Yaşayan Köken Alev’inden oluşan, katman’lı Runik Dokumalar’la yazılmış Aktif bir Aura yayarsınız. 25 metre içindeki Pasif Düşmanlar, Köken Hasar’ına karşı %45 Direnç Kaybeder ve 2 saniye sonra patlayan Alev Rünler’iyle periyodik olarak tutuşur, Yaşayan Köken Enerji’ne bağlı olarak Ateş Hasar’ı verir. Bu Aura, ayrıca Runik Savaş Beceriler’ini güçlendirir, onlara %45 alan etkisi ve %45 Patlama Hız’ı artışı sağlar. Aynı anda sadece üç Runik Aura aktif olabilir.[Not: Kahretmesin... Direnç’i Görmezden gelebiliyor artık. Onlar’ın Dirençler’ini düşürebiliyor. ]


WAA!


O’nu açtığı anda, göğsünün üzerinde parlak bir Mühür Belir’di, Dış Çember’i ateş Runeler’inin yanan Ouroborosu’ydu ve Runik Yazıtlar’dan çizilmiş bir Alev gibi Derisi’nin altında yavaşça dönüyordu.


Aura, henüz tam olarak etkinleştirilmemişti, ancak Varoluş’u, etrafındaki Alan’ı titretmeye yetti ve ondan kıpkırmızı Altın bir Isı patlaması yayıldı!


Asma, bir kez daha titreşti ve şimdi, uyanmış Runik Köken Ateş’i Aura Düğümü’nden İki Yeni Dallanma Yol’u ayrıldı.


Bir’i, Sezgisi’ne dayalı seçimler yaparken, Yaşayan Köken Enerji’si, Canlılık ve Büyü Hızı ile Saldırı Hız’ı Kombinasyonlar’ının artmasıyla başladı ve 60. Düğüm’e ulaşana kadar Düğümler’i seçmeye devam etti... Bu Düğüm, Runik Savaş Becerisi olan [Köken Rün Markası]’nı verdi.


HUUM!


Tüm Asma Rezonans’la parladı ve başka bir Rün, İç Bahçesi’nin Zihinsel Dokusu’na kazındı!


[Runik Savaş Becerisi: Köken Rün’ü Marka’sk]:: Pasif olarak damgalı Köken Rün üretirsiniz. Fiziksel, Metafiziksel, Zihinsel, Ruhsal veya Boyutsal herhangi bir Düşman Enerji’si Varoluş’unuza temas ettiğinde, Kaynağ’ı tek bir Köken Rün ile damgalarsınız. Damgalanan Hedef, Bir Atomiksaniye gecikmeden sonra Rün’ün patlamasına neden olur ve Büyü Yapma ve Hareket Kabiliyet’ini bozan, art arda patlamalarla %200 Yaşam Köken’i Hasar’ı verir. Bu etki, Büyü Hız’ınızla orantılıdır ve Saniye’de birden fazla kez gerçekleşebilir.


Parlayan Rün, Noah’ın köprücük kemiğinin üzerinde, boğazı ile omuzu arasındaki boşluğa, ışıkla dikilmiş bir mühür gibi kazındı.


Bir kez attı.


Sonra Derisi“nin altında kayboldu.


Ama o hissetti.


Enerji O’na Dokunduğ’u anda - Gözlemden, Niyet’ten bile olsa - Bir şey damgalanacak ve Ateş’li bir cehennem açığa çıkacaktı.


Güzellikle sarılmış sessiz bir uyarı idi. 


Devam etti, Asma’yı daha derine itti!


Aşağıdaki Düğümler Ritmik bir şekilde akıyordu - Yaşayan Köken Enerji’si, Yaşayan Köken Canlılığ’ı ve Artırılmış Köken Büyü ve Saldırı Hız’ı Bonuslar’ı dönüşümlü olarak O’na geliyordu. 


Çekirdeğ’i daha parlak bir şekilde çiçek açmıştı.


Dokumalar’ı, Yaşayan Köken Otorite’si ile doldukça, yavaş yavaş Yenilmez hissettirmeye başlamıştı. 


Şimdiye kadar 90 puan harcamıştı, bu da %90 Direnç’li bir Primarch’a eşdeğerdi!


Ta ki...


Bu gelişmiş Yolda’ki 100. düğüm Kendi’ni gösterene kadar... 

Ancak bir Yetenek veya Pasif İstatistik yerine, daha önce gördüğü hiçbir şeye benzemeyen, Derin Mavi Kristal Rünler’le kazınmış tekil, titreşen bir cümle vardı.


[Yaşayan Köken Direnç’i]:: Kaynağ’ın Kendisi’ne bile Direnç gösteren bir kıvılcım taşıyorsun. +25% Köken Direnç sağlar. Şu anda yürüdüğün Yol, O’nu doğuran Temeller’e bile Direnç gösterir. 


...!

Noah, donakalmıştı.


Bahçe, Bilinc’i içe doğru dönünce, hâfifçe titredi ve hemen ardından, bu sefer Bahçe arayüzünün dışından bir bildirim parladı.


Orijinal Varoluşsal Durum Panel’i yeniden ortaya çıktı.


Ve Gerçek Mutlak Varoluşsal Dirençler kategorisinin altında, O’nu gördü.


Orada yazan şey şuydu: Köken Firenç’i: %10


Şimdi...


Köken Direnç’i: %35


“...“


Anlaşılmaz bir Kazanç.


Saçma bir Yetenek!


Bu, Ganimet Deposu’ndan gelen bir Bonus değildi.


Bu, O’nun Temel Otorite’sine doğrudan bir Yükseltme’ydi - On Direnc’inden Bir’ine! 


Ve şimdi? 


Köken Direnc’i... Üç Kat’ına çıkmıştı!


“...“


Etrafına baktı.

Yaşayan Köken Labirent’i... O’nun bile hesaplayamadığı Sırlar barındırıyordu.


Ve bu sadece 100. Düğüm’se?


O zaman daha derinde ne vardı?


İçerideki Bahçe, şimdi muazzam bir şekilde büyümüş olarak, bir kez daha nabız gibi atmıştı.


Varoluş’u, yabancı ama tanıdık Yaşayan Köken Otoritesi’nin içinden akıp, gittiğini hissetti ve uzaktaki Yaşayan Köken Golemler’ine karşı çıkarsa, onlardan korkmasına gerek olmayacağını hissetti!


Ama bu fikri olan tek Varoluş o değilmiş gibi görünüyordu.


Başını kaldırıp, Usta Hannibal’ı gördü... O, ön saflarda ilerliyordu, Vücud’u korkunç Yaşayan Köken Otorite’si dalgalarıyla titreşiyordu ve etrafını 3 altın çekiç ve 3 altın Kalkan çevreliyordu!


Usta Hannibal çoktan harekete geçmişti.


Koşmuyordu.


Yürüyor da değildi.


Sadece ilerliyordu.


Yerçekimi’nin Kaçınılmazlığ’ı gibi.


Üç parlak Altın Ateşli Çekiç, her biri Yargı ile Şarkı Söyleyen Üçgen Rünler’le süslenmiş, O’nun etrafında dönüyordu.


Karşılarında, üç Altın Kalkan dönerek, Kusursuz bir Göksel Savunma oluşturuyor, Vücud’unu kesintisiz, Geometrik bir disiplinle çevreliyordu.


Konuşmamıştı. 


O, hiçbir hareket yapmamıştı. 


Sadece Küpler’in bulunduğu Ölüm arenasına girmişti. 


Çizgi’yi tek başına geçmişti. 


Ve Labirent yanıt vermişti! 


HUUM!