Onların bağlantısı sayesinde, bir ihtiyaç Sinestezi’si yaşadı... Kıyı, Olasılık gibi tadı vardı, Işık besin gibi kokuyordu, Atomlar, Quarklar Leptonlar.... Arasındaki boşluk bile lezzetli görünüyordu.
Varoluş’un Her Parçacığ’ı Potansiyel bir yiyecek hâline gelmişti ve hepsini tüketme arzusu doyumsuzdu... Bu, bir tanımdı!
Kıyı’yı, Hava’yı... Yutma dürtüsü o kadar güçlüydü ki, Noah, Ozymandias’ın ağzını açıp, Atmosfer’i yemeye çalışmamak için mücadele ettiğini hissedebiliyordu.
O’nu Sınırlayan, kontrol eden veya duygularını dizginleyen her şeyden yoksun olan Ozymandias’ı, An’ında ve Ayrım gözetmeksizin Her Şey’i tüketmekten alıkoyan tek şey, aralarındaki Bağ’dı.
Noah, bu açlığı yönlendirmek zorundaydı, yoksa Açlık O’nu yönlendirecekti.
Bir sonraki Ân’da, ozymandias’ın bakışları Akvaryum’a sabitlendi... Leviathın’ın Eternum Kafes’i, önemli Erken Dönem Deniz Yaşam Formlar’ıyla doluydu.
Tek bir adımla oraya ulaştı, Hız’la değil, Varış’ın Kaçınılmazlığ’ıyla. Açlık Seyahat Etmezdi; Sadece Yiyeceğ’in olduğu yerdeydi.
“Açlığın ilk doyurulması her zaman özeldir,“ Dedi Khor ilgiyle, minik bedeni eğlenceyle parıldıyordu. “Daha önemli bir şey yemek istemediğinden emin misin? Belki şuradaki Potansiyel Düzen Demet’i?“
Yaramaz Gözler’i parıldarken Sigrid’i işaret etti, O’nun ifadesi hemen soğuk bir hoşnutsuzluğa dönüştü.
Khor, iştahın sesini andıran bir kahkaha attı. “Sadece şaka yapıyorum! Gerçi o oldukça iyi bir yemek olurdu... Her Şey’i çözülmeyi bekleyen O Yapı.“
Noah, Ozymandias’a odaklanmaya devam ederken, bu etkileşimi izlemişti.
Çift Algı’sı sayesinde, hem Khor’un rahatça sergilediği acımasızlığı hem de diğer benliğinin beslenmeye hazırlandığını izledi.
Leviathan’ın Eternum Kafes’inin içindeki Deniz Canlılar’ı, Ozymandias’a içgüdüsel bir tedirginlikle bakıyordu. Avın avcının bakışını hissettiği gibi, O’nun Açlığ’ını hissedebiliyorlardı... Görme Yol’uyla değil, Yiyecek olarak değerlendirildiklerine dair daha derin bir farkındalık Yol’uyla.
Akvaryum’da var olmaması gereken Türler vardı... Zaman içinde su kadar kolayca yüzen yılan biçimli yaratıklar, pulları olası gelecekleri yansıtan Kristal Balıklar, Aynı Ân’da birden Fazla Boyut’ta var olan Kafadanbacaklılar.
Her Bir’i, Normal Sular’da en üst düzey avcılar olmalarını sağlayacak Güc’e sahipti.
Burada ise, sadece menü öğeleriydiler.
Bir Deniz Canlı’sı... Yüzgeçler’i olan bir Yıldız gibi görünen bir Yaratık, savunma amaçlı olarak çok sayıda önemli Erken Yaşayan Varoluşsal Su Glif’ini parlatıyordu. Işık koruma, güç ve caydırıcı olmalıydı.
Ancak...
Ozymandias’tan Kaçınılmaz’dan daha hızlı bir Dokunaç fırladı. Paradoksal bir kesinlikle nabız gibi atarak, sanki Savunma Kavram’ını yok edercesine, Glifler’in Işığ’ını ezdi. Dokunaç, sadece Dokunmak’la veya Kavramak’la kalmadı... Karşılaştığ’ı Her Şey’i Yut’tu.
Glifler’in ışığı önce kayboldu, parlaklık bir lezzetmiş gibi Yutul’du. Sonra Glifler de kayboldu, sanki hiç var olmamışlar gibi Tüketildiler.
Sonunda, Dokunaç Deniz Canlısı’nın Kendisi’ni sardı ve bir Ân’da... Geri’ye hiçbir şey kalmadı. Kalıntılar yoktu, Kalıntılar’ın hatırası yoktu, sadece Varoluş’un olduğu yerde bir Boşluk vardı.
“Ah...“
Bu his, bağlantıları aracılığıyla Noah’a aktı.
O Yaratığ’ın Her Şey’i... Hayat’ı, Ölüm’ü, Potansiyel’i, Tarih’i, Geleceğ’i... Hepsi Ân’ında Saf Besin’e dönüştü.
Açlık bir saniye için sustu, Fiziksel Doygunluğ’u Aşan bir şekilde tatmin oldu. Bu, sarhoş edici bir duyguydu, Mutlak Tüketme, Bir Şey’in tümünü alıp, Kendi’nin bir Parça’sı hâline getirme duygusu!
“Bu Bakış’ı tanıyorum,“ Dedi Khor gizemli bir şekilde, Noah’ın Gözler’ini inceleyerek. “Açlığ’ı besleyen ve bunda sarhoşluk bulan bakış. Her Şey’in ilk tadı her zaman en tehlikelidir... Saf, seyreltilmemiş, vicdanla karmaşıklaştırılmamış.“
Yaklaştı, küçük bedeni bir şekilde heybetli görünüyordu.
“Bunda kaybolmamaya dikkat etmelisin. Bazı Kaçınılmazlıklar, beslenmeye, o mükemmel tatmin anını yaşamaya bağımlı hâle gelir. Beslenmeye başlarlar ve beslenmeye devam ederler, ta ki beslenmeye neden başladıklarını unutana kadar.“
...!
Sözler’i hem Uyarıcı bir Hikâye hem de Tavsiye’ydi.
>Minimal Çaba algılandı: İlk Beslenme.>
>Sürekli Hasat İlke’si ile Artırılmış Hasat.>
>En Saf Açlık Kazançlar’ı: +1.000.000.000 Saflık.>
>Not: Paylaşılan Tüketim Orijinal’ine fayda sağlar. Ne kadar güzel, değil mi?.>
…!
Noah, Khor’un uyarısına sakin bir şekilde gülümsedi ve komutları işledi. “Hayır, sarhoş edici olsa da, O’na kapılacağımı sanmıyorum.“
O, konuşurken, Akvaryum’un içindeki Ozymandias’tan düzinelerce Dokunaç fışkırdı. Ardından gelen sahne, beslenmeden çok Sistematik bir Hasat gibiydi... Leviathan’ın Eternum Kafes’ini yeni açılmış bir Büfe gibi gören, korkunç ve verimli bir tüketim.
Yıllardır Taşamış, Akıl Amaz bir Güç biriktirmiş Deniz Canlılar’ı, her yöne kaçışmışlardı.
Ancak kapalı bir Alan’da, tamamen tüketim için tasarlanmış bir Kaçınılmazlık’la karşı karşıya kalan bu Canlılar’ın, başka bir Dokunaç’tan başka gidecekleri hiçbir yer yoktu.
Her Dokunaç Kendi Açlığ’ıyla hareket ediyor, farklı avlar arıyordu. Bazılar’ı Boyutlar arasında geçiş yapmaya çalışan Canlılar’ı sarıyordu. Diğerleri, geçici su döngülerinde saklanmaya çalışanları kovalıyordu. Birkaç tanesi ise Kaçan Canlılar’ın Kaçınılmaz olarak varacakları yerde bekliyordu.
Beslenme Mekanik’ti, Verimli’ydi ve Titizliğ’i ile korkunçtu. Kötülük yoktu, Zulüm yoktu, sadece Açlık, Açlığ’ın Yaptığı Şey’i yapıyordu... Hiçbir şey kalmayana kadar mevcut olan Her Şey’i tüketiyordu.
Noah, bağları aracılığıyla her tüketimi hissetti, Yutulan her şey Sarhoşluğ’u artırıyordu.
Güç her iki vücuda da akıyordu... Ozymandias’a Saflık, kendisine Karışık Kazançlar.
Bu his bağımlılık yapıcı Olma’nın Ötesinde’ydi; Sonsuz’a kadar nefesini tuttuktan sonra nefes almayı keşfetmek gibi Temel bir şeydi!
“Bu yüzden bizden korkuyorlardı,“ Dedi Khor sessizce, sistematik tüketimi izlerken. “Kötü olduğumuz için değil, dürüst olduğumuz için. Her Canlı, devam etmek için diğerlerini tüketir. Biz, sadece bunu, gereklilik veya ahlak hakkında rahatlatıcı yalanlar söylemeden yaptık.“
İmkansız Yaşamlar’la dolu olan Akvaryum, geçen her Ân’la birlikte daha da sessizleşiyordu.
Tamamen boş değildi... Ozymandias, Noah’ın kontrolüyle mi yoksa gelecekteki yemekler için basit bir planlama mıydı bilmiyorum ama bazılarını hayatta bırakmıştı.
“Sen’in Kaçınılmazlığ’ın,“ Dedi Khor gururla. “Kötülükten değil, Anlayış’tan doğdu. Zalimlik’le değil, amaçla beslendi. Aslında, O’nu bir parçan olarak kabul ederek, hayatta kalabilirsin.“
Bir süre durdu, sonra dişlerini çok fazla gösteren bir gülümsemeyle ekledi:
“Tabii ki O’nu beslemeye devam edebileceğini varsayarsak. Açlık, Yiyecek bitene kadar mükemmeldir, değil mi? Peki ya Mükemmel Açlık? O, asla aç olmaktan vazgeçmez. Bu... Kaçınılmazlıklar’ın Varoluş Şekli’dir!“
Not: Adui, Mesaj attı. Her Şey Mümkün dedi. 😎😁. Neler neler önerdim bilseniz. Oğlumuzun Hâkisi bile Çevirmen Kardeş bu nasıl Bir Hâki diyeceksiniz? Fena Şeyler’e hazır olun. 12.000-14.000 Bölüm. Loading...
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.