Yukarı Çık




22   Önceki Bölüm 

           
23. Bölüm - 1 Hafta

...

“(´ー`)“
O ise sadece kızardı, sonra da kendini karanlığın derin sularına bırakıp uykuya daldı.

Ve ben de aynısını yaparak bugüne gözlerimi kapattım.

...

Sabah sekizde uyandığımda, Syr’in hâlâ uyuduğunu fark ettim.
Vücudumu kuruladıktan sonra kıyafetlerimi giydim ve Syr’in yanına gidip onu uyandırdım.

> “Syr, hadi kalkma vakti, saat sabah sekiz oldu.“

> “( ̄q ̄)zz“

Anlaşılan o ki sadece konuşmak yetmiyor...

> “.. Syr, eğer hemen uyanmazsan kulağını ısırırım!“

dedim bağırarak ve Syr hızlı bir şekilde uyandı.

> “.. Kael, beni her zaman böyle uyandırmak zorunda değilsin, biliyorsun~“

> “Syr, benimle antrenman yapmak istemiyor muydun yoksa?
Sen gidene kadar 1 hafta boyunca saat 09.00’dan 14.00’e kadar, 5 saat antrenman yapacağız.
.. tabii istemiyorsan bir şey söyleyemem.“

> “Hayır! Hayır, tabii ki istiyorum, bundan sonra tam saatimde kalkacağım.“

Ona inanmayan bir ifadeyle baktım.

> “(  ̄- ̄)“

> “.. Gerçekten uyanacağım! Hehe (* ´ ▽ ` *)“

> “..haaa, peki tamam sen kazandın, ama artık seni uyandırdığım zaman anında kalkmanı istiyorum.
Hadi şimdi giyin ve evimize gidelim, yemek zamanı.“

> “Peki efendim! Hemen giyineceğim.“
Dedi şakacı bir ifadeyle.

...

Saat 8:10’da Syr giyinmiş bir şekilde karşıma çıktı ve evimize doğru yürümeye başladık.
Neden yürüdüğümüzün cevabı basit: kahvaltı saat 8:30’da olduğu için birlikte yürümeyi tercih ettik.

> “Hey Kael...“
“Efendim Syr?“

Syr bir anda yürümeyi bıraktı, yüzüme doğru keskin bir şekilde baktı ve şöyle söyledi:

> “..Ben, –Ben seni gerçekten çok seviyorum.“

> “..Hıh.“

diye güldüm şakacı bir şekilde, sonra yüzüme gerçekten sıcak bir gülümseme indirdim ve şöyle söyledim:

> “Sen benim Sonsuzluğumsun Syr.
Sen benim kaderimsin.
Sen benim bırakmayı asla düşünemeyeceğim bir parçamsın, Syr.
..Ben, –Ben de seni çok seviyorum.“

Bunları söylerken, evrenlerin bir tuvala serpilmiş gibi gözüken doğaüstü güzelliğe sahip gözlerim, sanki bu sonsuzlukta başka bir şey yokmuş gibi Syr’e bakıyordu.

Syr ise bunları duyduktan sonra kızarmaya başladı.

> “Hıh, hadi yürümeye devam edelim!“

dedi ama elimi tutarken yürümek yerine bu sefer koluma dolandı ve yanağını omzuma yaslamayı seçti.

> “..Bu an, yaşanan şeyler... kalbimi gerçekten ısıtıyor.
Asla unutamayacağım bir anı daha.“

diye düşündüm ve yüzümde hafif bir gülümseme bıraktım.

...

20 dakika boyunca yavaş yavaş yürürken, gelecekte yaratmayı planladığım becerileri de bir yandan Syr’e anlattım ve bazı olası becerileri tartışarak düşündük.

Ve Syr’in cidden akıllı bir kız olduğuna eminim.
Sonuçta benim asla düşünmediğim üç adet beceri düşündü ve üçü de çok mantıklı ve güzel becerilerdi.

...

『Ganimet ve Kalite Artışı』

Şu anki düşüncemiz, bu becerinin öldürdüğüm düşmanların özünü kullanıp bana Enerji veya Sistem Puanı sağlaması yönünde.
Kalite Artışı kısmı ise oldukça basit; becerinin her 5 kademe artışında düşmanın cesedindeki değerli malzemeler 1 kademe üst olacak şekilde yeniden yaratılıyor.

Ve Sıradan’dan Sonsuzluğa kadar 26 Kademe olduğu için, en fazla 5 Kademe artış yaşanabilir.

Örnek olarak bu beceri ^Nihai Göksel^ Kademesinde olduğundan, öldürdüğüm ^Platin^ Kademe düşmanların çekirdekleri ^Antik^ Kademe olarak çıkarılacak.

Ve bunun kabul edilebilir olduğunu doğruladım bile; sonuçta kademe artışı ne kadar iyi olsa bile, 1 kademe artışı için bile becerinin en az ^Destansı^ Kademe olması lazım.

> Destansı = +1 Kademe
Süper Gizemli = +2 Kademe
Yarı İlahi = +3 Kademe
Aşkın Tanrı = +4 Kademe
Nihai Göksel = +5 Kademe

Yani oldukça dengeli.
Sonuçta başlangıç aşamalarında olan bir beceri değil.

Önceki hayatımda bazı anime benzeri serilerde, ana karakter başlangıçta “Sonsuz Yükseliş” benzeri bir adet Sıradan Kademe yetenek veya beceri kazanıp, becerilerini sonsuza kadar güçlendirebiliyordu.

Ama bazıları o kadar saçma olmuyordu — en azından Sonsuz Gelişim becerisini son Kademe yapıyorlardı.

...

『Kaçma Oranı』

Adından da anlaşılabileceği gibi, kademesi ne olursa olsun en fazla %99 kaçma oranına sahip bir beceri olacak.

Sonuçta %100 kaçma oranına sahip olursam, düşmanım %100 vurma oranına sahip olmadığı sürece ölümsüz olurum.

Ve gerçeklik bunu kabul etmez.
Ama %99 kaçma oranı hile gibi olsa bile hâlen daha vurulabilirim.

Mesela saniyede milyonlarca saldırı yapabilen bir saldırı şeması bana yine kolayca vurabilir.

...

『Açgözlülük』

Bu beceri, öldürdüğüm düşmanların istediğim bir becerisini veya yeteneğini çalmamı sağlıyor.
Ve Kalite Artışı bu beceriye de etki edeceği için, ^Sonsuz^ Kademe bir Beceri veya Yeteneğe sahip birini öldürebilirsem, bilmediğim kademelerde olan beceri ve yetenekler kazanabilirim.

Ve bunun bir etkisi daha var: sınır en fazla 50% olmak üzere, düşmanlarımın istatistiklerini kendime aktarabilirim.
Veya sonu olmayan bir İstatistik Deposu’nda saklayıp başkalarına aktarabilirim.

Yani bayağı Tanrı olacağım.
Sonuçta her an birine kalıcı güç artışı bahşedebilen fazla kimse yoktur herhalde?

...

Bu beceriler hakkında emin olduktan sonra Syr ile evimize varmış bulunmaktaydık.
Eve girip aileme selam verdikten sonra ikimiz de anneme yemekler konusunda yardımcı olduk.

Yaklaşık 10 dakika içinde kahvaltı hazır olunca hep birlikte masaya oturduk ve yemek yemeye başladık.

Yemek yerken Syr, ben ve ailem sohbet ediyorduk.
Annem tabii meraklı bir insan olarak, Syr’e dün ne yaptığımız hakkında sorular sordu.
Biz ise dürüstçe cevap verdik.

> “..Dün Kael ile 5 saat boyunca kılıç antrenmanı yaptım, ondan sonra ise bana banyo yapmak için üç seçenek verdi.
İlki her zamanki gibi büyü ile bizi temizlemesi,
ikincisi eve geri dönüp banyo yapmamız,
ve üçüncüsü ise... kaplıcaydı.“

Bende merak ettiğim için Kaplıcayı seçtim, Kael kaplıcayı yarattıktan sonra ilk önce birbirimizi temizledik ondan sonra ise kaplıcaya girdik ve gerçekten –çook güzledi!

Syr bunları söyledikten sonra ailemin ifadelerinin biraz tuhaf olduğunu fark etti; ilk başta nedenini anlamasa bile daha sonra hemen anladı.

> “..biliyorum, Kael’in önceki hayatını biliyorum, dün bana anlattı –yani bu yüz ifadesini yapmanıza gerek yok.“
dedi Syr aileme.

Ailem biraz şaşırdı ve annem Syr’e bakarak sordu:

> “Emin misin? –yani sizi ne kadar onaylasam bile sonuçta Kael önceden 20 yaşındaydı, bir yetişkindi.“

> “Sorun etmiyorum. Kael bana hiçbir zaman çirkin gözlerle bakmadı, her zaman gördüğüm onun gözlerinde gördüğüm tek şey bana olan aşkı ve sevgisiydi.“
dedi anneme.

Annem ise gülümseyen bir yüz ile:

> “Hıh, tabii ki sana güzel bir şekilde bakacak; eğer sana, senin istemediğin bir şey yaparsa...“
dedi, bana doğru döndü ve yüzündeki gülümseme korkutucu bir gülümsemeye dönüştü:
“..sadece bana haber ver, ben ne yapacağımı bilirim.“
dedi Syr’e.

Yutkunma.

Ben ise sadece yüzümden soğuk terler dökebildim ve gözlerimi kaçırdım.

Syr ise:

> “Tabi hanımefendi, ama buna gerek kalacağını zannetmiyorum; eğer ki Kael benim istemediğim bir şeyler yaparsa.. ben ne yapmam gerektiğini bilirim.“

“(* ̄ー ̄)..“ kadınlar gerçekten en tehlikeli canlılar; ne kadar güce sahip olursam olayım bir anne ya da bir eşe asla karşı gelemezsin.

...

Ailemle kahvaltı boyunca sohbet etmeye devam ettik ve Syr’in 1 hafta boyunca benim boyutumda kalacağını da aileme haber ettim.

Ve yaratmayı planladığım 3 beceriyi de aileme anlattım; becerileri anlattıktan sonra babam 『Açgözlülük』 becerisinin bir kopyasını benden rica etti.

Ben de hemen ^Efsanevi^ Kademe olarak yarattım.

[Beceri Yaratma ve Aktarma Aktif!

Yaratılan Beceri: Açgözlülük

Aktarılan Canlı: Carlos Oksileon

Beceri: Açgözlülük

Kademe: Efsanevi
Tür: Pasif/Aktif
Açıklama: Yedi Ölümcül Günahtan bir tanesi – Açgözlülük.

°Etki 1: Öldürdüğün Düşmanlardan en fazla ^Efsanevi^ Kademe olduğu müddetçe günde en fazla 3 olmak üzere, Beceri veya Yetenek Çıkarma ve Beceri Sahibine aktarma.

°Etki 2: Öldürülen düşmanların İstatiklerinin %5’i olmak üzere beceri sahibine aktarma.

Beceri Yaratma Başlatılıyor!

1%...99%...

100%!

Beceri Başarıyla Yaratıldı!

Beceri Aktarma Başlatılıyor!

...

Beceri Başarıyla Aktarıldı!]

[İsim: Cealus Vol Secilus
Yaş: 30
Tür: İnsan 
Durum: Sağlıklı

Yetiştirme: Obsidyen(Başlangıç)[100T/864B] → [100T/2,9T]

Beden Arıtma: Ölümlü

İstatistikler:
Can: 67.000.000/67.000.000(100%) → 78.000.000/78.000.000(100%)

Mana: 5.080.000/5.080.000(100%) → 5.200.000/5.200.000(100%) + [1B/1B]

Güç: 90.000 → 99.999(Başlangıç Aşama, Obsidyen sınırı)

Canlılık: 67.000 → 78.000

Çeviklik: 81.000 → 95.000

Zeka: 50.800 → 52.000

———○ Beceriler. ○———
Kılıç Aurası (Nadir)
-
Yenileme (Sıradan)
-
Değerlendirme (Sıradan)
-
Açgözlülük (Efsanevi)
+

Tür: Pasif/Aktif

Açıklama: Yedi Ölümcül Günahtan bir tanesi – Açgözlülük.

°Etki 1: Öldürdüğün Düşmanlardan en fazla ^Efsanevi^ Kademe olduğu müddetçe günde en fazla 3 olmak üzere, Beceri veya Yetenek Çıkarma ve Beceri Sahibine aktarma.

°Etki 2: Öldürülen düşmanların İstatiklerinin %5’i olmak üzere beceri sahibine aktarma.

UYARI!: Eğer ki Kullanıcı 2. Uyanışta iken 1. Uyanıştaki birini öldürürse etki 10x azalır ve bu her Uyanış için geçerlidir.]

Babam bu beceriyi alınca gerçekten hayretler içinde kaldı; sonuçta Zirve Elmas Kademe olan birini öldürürse tüm istatistiklerini 375 kadar, toplamda ise 1.500 arttırabilir.

> “Kael bugün sen, ben ve Syr Canavar İnine gidelim ve Canavar İni’nin derinlerine inelim.
Eğer yanlış değilsem derinlerde canavarların Kademeleri ^Altın^ Kademe’den başlıyor ve en derinlerinde ise ^Platin^ Kademe.“

> “Ama baba, sen ilk gittiğimiz zaman En Düşük Seviye olan bir Canavar İni’ne gidiyoruz demiştin.“
diye sordum babama.

> “Ocsilaus’ta Canavar İnlerini dıştan içe doğru o şekilde sıralıyoruz Kael.

En Düşük = En Fazla ^Bronz^

Düşük = Gümüş

Orta = Altın

Yüksek = Platin, Elmas (başlangıç)

Zor = Elmas

İmkansız = Obsidyen, Efsanevi

Tanrı = Gizemli ve üstü

Şeklinde devam ediyor, ve senin anlattığın Evrensel güç sistemine göre ^Gizemli^ Kademe bir karınca olsa bile Ocsilaus’ta hâlâ daha önemli bir güç düzeyi; o yüzden Tanrı diyoruz, sen sormadan söyleyeyim.“

> “Tamamdır anlıyorum.. peki gidebiliriz. Benim şuanki Mana sınırımla saniyede 625.000% fiziksel güç artışı mümkün; yani fiziksel istatiklerimi 12.500.000’e kadar arttırabilirim. Gerçi gerçeklik kuralları yüzünden bu istatik sayısı 1.250.000’e düşecek ama yine de oldukça güçlü; sonuçta kılıcımla, Elemental Harman kullanmadan 300x kadar hasar vurabiliyorum.

Bedenim bu güç artışını kaldırmasa bile 1 saniye içinde ^Gizemli^ Kademe bir canlıyı bile öldürmem mümkün olabilir; ama eğer hileli bir hayatta kalma becerisi varsa, mesela 1 saniye boyunca hasarı geçersiz kılma benzeri bir beceri, ben bile zorlanırım.“
dedim babama.

> “Merak etme Kael, ^Gizemli^ Kademe Canavar burada bulunamaz; en fazla ^Elmas^ Kademe ama Ocsilaus’ta bulunan ^Gizemli^ Kademe Yetiştiricinin yolu bir şekilde buraya düşer mi bilmiyorum.“
dedi babam.

Sonra yemeğimizi bitirdik ve Syr, ben ve babam boyuttan çıkmak için hazırlandık; ama boyuttan çıkmadan önce Syr’e de ^Efsanevi^ Kademe 『Açgözlülük』 becerisini yarattım ve aktardım, sonra da kendim için bir tane yaptım.

Sonuçta canavar avlıyacaksak 1 istatistik puanını bile boşa harcayamayız.


---

> “Baba, hayatım boyunca hiç kullanmamış olsam bile hâlâ ekipman yaratabilirim. Sonuçta becerimin adı Sonsuz Beceri Yaratımı değil, 『Sonsuz Yaratım Sanatı』; yani istediğim müddetçe ve enerji yettiği müddetçe her şeyi yaratabilirim.“
dedim babama.

> “Hmm.. O zaman bize 3 adet ^Destansı^ Kademe kılıç yarat. Neden ^Efsanevi^ değil diye sorarsan, bunu hissedebilecek kişiler olabilir; ama ^Destansı^ Kademe Ocsilaus’ta yeterince bulunuyor ve bunu özel olarak hissedebilecek birilerinin olduğunu sanmam.“

> “Yani Ocsilaus’ta ^Efsanevi^ Kademe ekipman yok mu?“
diye sordum.

> “Hayır var, ama bilinen en fazla 100 tane falan var ve bazı uzmanlar her zaman gezegeni dolaşıp gizli bir yerlerde ^Efsanevi^ Kademe üstü ekipman var mı diye araştırır.
Ve eğer bizim gibi güçsüz bir grupta 3 tane ^Efsanevi^ Kademe ekipman olduğunu görürlerse… işimiz, biz daha ne olduğunu anlamadan bitebilir.“
açıkladı babam.

> “Peki o zaman 3 tane ^Destansı^ Kademe Kılıç.“

[Ekipman: Demir Kılıç

Kademe: Destansı

•Özel Etki 1: Keskinlik; +200% Hasar
•Özel Etki 2: Dayanıklı; +200% Can, Dayanıklılık ve paslanma karşıtı
•Özel Etki 3: Elemental Yatkınlık; +50% Elemental Büyü Verimliliği]

(Yazar Notu: +200% Can, kılıcın canıdır dayanıklılık artışı sadece kılıcın dayanma süresini arttırır.)

Normal bir demir kılıca benzeyen ama aurasından normal olmadığı belli olan 3 adet demir kılıç yarattım.

> “Bu kılıçların hepsinin özel etkileri aynı ve 3 adet. İlki keskinlik, kılıç hasarımızı arttırıyor. İkincisi dayanıklı, kılıcın dayanıklılığını ve yaşam süresini arttırıyor. Üçüncü ve son olan ise Elemental Yatkınlık; kılıç ile yapılan büyülerin verimliliğini %50 arttırıyor. Mesela 100 mana gerektiren bir aura kılıcı daha kolay bir şekilde yapılıp 60 veya 70 mana’ya kadar düşebilir.“
diye açıkladım Syr ve babama.

Babam ise gerçekten çok şaşırdı:

> “Gerçekten muhteşem Kael, bu kılıçlar Ocsilaus’ta bulunan ^Süper Destansı^ Kademe kılıçlar veya benzeri şeylerden daha güçlü; bunu nasıl yapabildin inan bilmiyorum. Ama yine de ^Efsanevi^ Kademe’lerden güçsüz.“

> “Baba galiba hâlâ anlamadın; ben HER ŞEYİ yaratabilirim. Yani bir gezegen, quasar, galaksi, evren bile buna dahil; ama onlar normalden daha fazla enerji harcar ve bunları yaratmam için becerimin en az ^Tanrı^ Kademe’ye ulaşması lazım. Şu anki hâliyle en fazla Uçan Ada benzeri şeyler yaratabilirim.
Ama 100 milyon enerji ile sadece 100 m² kadar büyüklüğe sahip bir ada yaratabilirim.“

> “(  ̄- ̄), ve sen bunu küçümsüyor musun? Soyluların o ada için ne kadar fazla para harcayacağını tahmin edebilir misin?!?“
çıkıştı babam bana.

> “Baba, ama bir düşün; Sence böyle bir ada yaratsam ve satsak, nereden elde ettiğimiz öğrenmek isteyecek kişiler olabilir. Ve ben 10 yaşıma gelene kadar dünyaya açılmayı planlamıyorum; hatta bilerek yetiştirmemi bile arttırmıyorum ki hızlıca güçlenip bu gezegeni terk edip evreni keşfetmeye başlamayayım.
En az 16 yaşıma kadar Ocsilaus’ta kalacağız, sonra evreni keşfetmeye başlayacağım. Sonra her birkaç yılda bir bir üst gerçekliğe geçeceğim:

16 Yaş = Ocsilaus
17-18 Yaş = Galaksi
18-19 Yaş = Evren
19-20 Yaş = MultiVerse (Çoklu Evrenler)
20-21 Yaş = MegaVerse
21-22 Yaş = OmniVerse
22-23 Yaş = ChaosVerse

Şeklinde gerçeklikleri ele geçireceğim veya maceraya atılacağım. Ve Kaos Gerçekliğinde en üste çıktığım zaman Sonsuz olacağım; ondan sonra birkaç on yıl inzivaya girip Sonsuzluğu aşmayı deneyeceğim.
Nihility Gerçekliğimizde kötü olarak gördüğüm kişilerin canını alıp sevdiklerime ise zenginlikler getireceğim. Sonra sizi, sevdiklerimi ^Sonsuz^ Kademe’ye yükseltip farklı Nihility Gerçekliklerini keşfetmeye çıkacağım.
Neden diye soracak olursan… ben fazla azgöçlüyüm.

Hatırlıyor musun baba, önceki hayatımı anlatırken teknolojinin çok ileri gittiğini söylemiştim ve bunun sayesinde internette çok fazla kaliteli, farklı hikayeler ortaya çıktı. Bunlardan bazıları diğer Nihility Gerçekliklerinde gerçek olma olasılığına sahip.

Açgözlülük kısmına gelirsek, bazı hayran olduğum kadınlar diyelim.“

Babam dediklerimi sindirmeye çalışırken ve bir şey söylemek üzereyken ikimiz de yanımızda tuhaf bir baskıcı aura hissettik.

Evet, o Syr’i bana öyle bir bakıyordu ki ruhumun çıkacağını zannettim.
Aynı şu şekilde gözüküyordu: “(  ̄▽ ̄)⚔“ –gülümseyen ama aynı zamanda gözlerinden bir baskı salan bir ifade.

(Yazar Notu: Pek olmadı ama hayal gücünüze güveniyorum ( ´ ▽ ` ))

> “Syr, söylemek istediğin bir şey var mı?“
diye sordum yutkunarak.

> “Hmm… anlıyorum Kael, seni tamamen anlıyorum.
Demek yeni kadınlar bulmak için beni ve kız kardeşlerimi bu Nihility Gerçekliğinde terk edeceksin.“
dedi aynı anda hem gülümseyen hem de baskıcı bir ifade ile.

> “Ee… sizi bırakmayı hiç planlamadım tabii ki! Boyutum bana bağlı; yani boyutumda yaşadığınız müddetçe bu tür ayrılıklar yaşamayız. Ama sevdiğim herkesi boyutumda sıkıştırıp benimle maceraya zorlayamam.
Yani demek istediğim: Ailem gibi olan ama bir çift gibi olamayacak kişileri ^Sonsuz^ Kademeye yükseltip buradan ayrılacağım!“
dedim.

> “Hmm – öyle mi?“

> “Evet, kesinlikle. Ben sana olan aşkımın Sonsuz olduğunu söylerken hiç yalan söylemedim!!“

> “İyi peki… sen kazandın.“
dedi Syr. Normalde dönüp giderdi ama şimdi başka bir sorun vardı.

> “..Syr’in kız kardeşlerimi?“
diye sordu babam.

> “Baba, sana daha sonra annemle birlikte açıklasam nasıl olur?
Sonuçta her şeyi açıklamak kısa sürmeyecek.“
dedim babama.

> “Hmm… Peki Kael, bu şekilde daha verimli olur.“

Ve sonunda Canavar İni’ne doğru yola koyulduk.

...

Bölüm Sonu

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.

22   Önceki Bölüm