Cai Hong Se An Lian - Türkçe Çevrimiçi Oku

Okullar başlamak üzereyken ShuCi ailesine evlendiğini nasıl açıklayacağını düşünüyordu.
Zaman geçtikçe korkusu artıyordu ama daha fazla gizleyemezdi. Tatilinin son günlerine doğru ShuCi yemek sofrasında her şeyi anlattı. Başlarda onun şaka yaptığını sanmışlardı. Evlilik cüzdanını çıkarttı...Evet düşündüğü gibi olmuştu...küfürlere boğulmuştu.
Babası öğretmendi, ShuCi'nın anlattıklarını dinledikten sonra annesini teselli etmeye başladı.
"Yapacaklarını yapmışlar zaten, bir işe girmiş gibi bak, A-Ci'nın arkadaşı onu para ödeyeceğini söylemiş, boşuna evlenmiş sayılmaz."
Annesinin çok vahşi bir kişiliği vardı. Yüksek bir sesle Babası ve ShuCi'ya bağırıyordu
"İş bulmuş gibi mi!? Evlendikten sonra iş bulmuş sayılan kimi gördün sen şuana kadar?! Bekar olmak evli olmak ne biliyorsun, kavrayabiliyorsun değil mi?! ShuCi artık senin küçük yaştaki çocuğun değil. Bu evliliği evcilik oyunu mu sandın, hı!? Gerçek bir bu evlilik oyun değil!!!!"
ShuCi'nın neredeyse beyni sulanmıştı. Uçağa bindiğinde Annesinin bağıran sesi kafasının içinde yankılanmaya devam ediyordu.
Onu havalimanına barakırken Annesi ShuCi'nın kurtulmuş gibi derin bir nefes verdiğini gördüğünde" Bu iş burada bitti sanma, o çocuğu yılbaşı tatilide getireceksin. Bakayım bir kimmiş seni kandırıp evlenen o çocuk!" demişti
"Peki, peki, tamam,tamam olur.Olur." ShuCi içinden " Şimdi her dediğine tamam diyeyim beni nasıl olsa yılbaşına kadar unutacak "Senin dediğin gibi yapacağım."
Uçaktan inip yurda geri geldiğinde ShuCi kendini yeniden dirilmiş gibi hissetmişti. Okul başladığında üniversite ikinci sınıf öğrencisi olacaktı.
Ama geçen sene askerlik çalışmaları* iptal edildiği için bu yıl bu yıl birinci sınıflar ile birlikte yapmaları gerekiyordu.
(Aynı askerlik gibi ama değil, üniversitenin, lisenin ve ortaokulun başında yaptırılıyor hem kızlara hem de erkeklere.)
ShuCi odasına girdi, yatağına çarşaflarını sermeye başladı.
O sırada oda arkadaşı Xia XinHang "Bakın bakın, okul sayfasında paylaşılan şeyi gördünüz mü? Bilgisayar fakültesindekiler okulun sistemine girmişler, sadece kendilerini denemek için sisteme girmişler aslında ama onun ne gördüğün öğrenince inanamadım. İkinci sınıflardan iki kişi evlenmiş. Çocuk kim olduklarını söylememiş ama birisi yorumlara gidip bu cesaretlilerin kim olduğuna bakacağını söylemiş."
Lin Chuan bir an için düşündü:
"İkiside bizim fakülteden olmalı."
ShuCi elindeki işi bıraktı.
İçinden "Evet öyle , o cesaretlilerden biri de benim hatta." diye düşündü. Oda arkadaşlarına söyleyip söylememekte kararsızdı.
Xia XinHang:" Bizim fakülteden olmalı, diğer fakültelerde bizim fakültedeki kadar eşcinsel yok, kim bilir belki de Xiang-Jie'dir.
(Jie abla anlamına geliyor)
ShuCi'nın odası dört kişilikti ama sadece üç kişi kalıyordu. Diğer dördüncü kişi sevgilisi ile birlikte bir eve taşınmıştı. Herkes şakasına sanat fakültesinin tamamının eşcinsel olduğunu söylese de çoğunluk eşcinsel değildi. Oda arkadaşları Lin Chuan ve Xia XinHang da eşcinsel değildi. Okulun başlarında Li Xiang ile çok anlaşamasalarda birlikte bir iki defa oyun oynayıp herseferinde çok iyi oynadığı için Li Xiang'a esir olduktan sonra ona Xiang-Jie lakabını takmışlardı.
ShuCi, Xia XinHang ve Lin Chuan'ın neşeli tartışmalarına bakarak biraz daha geç söylemesinin sorun olmayacağına kanaat getirdi. Tam o sırada Xia XinHang ShuCi'ya dönerek:" ShuCi, birisi senin ananı sikeceğini söylemiş. Sen onun 'erkekler tanrıçasını' gay yapmışsın. Üstüne üstlük onunla evlenmişsin, Ci-Ge gerçekten onunla evlenen sen misin?(Ge abi demek ama daha samimi bir şekilde)
Lin Chuan:"Kiminle evlenmiş?"
Xia XinHang:" YeXun??...YeXun!!...BEN KÖR OLMUŞ OLABİLİR MİYİM ŞUAN??!!"
Xia XinHang kör olmamıştı.
Evliliğinin haberi tüm okulda yayılmıştı, Herkes ShuCi'ya mesaj atmaya başladı. Hepside YeXun'ü nasıl kandırdığını soruyorlardı. ShuCi Herkese tekrar tekrar anlatmaktan yorulmuştu.
Mesajı yazdı, kopyaladı ve ona mesaj atan herkese gönderdi.
"Evet evlendik, YeXun ile ben.' Neden bukadar hızlı?' derseniz, ben zaten bir yıldır ona aşıktım, Peki ya o sana aşık mıydı?' derseniz onu da gidip kendisine sor..."
Ertesi günün sabahı, çalışmaların başlayacağı gündeydiler, ShuCi gece rüyasında bile birilerine açıklama yapmıştı. Uyandıktan sonra tam anlamıyla ayıamamıştı. Yemek haneye geldikten sonra farketti ki yemek kartını odasında unutmuştu.
Arka tarafındaki oda arkadaşlarından birisine sormayı düşünüyordu ki tam o sırada yanından uzanan bir el onun için kartı okuttu.
"Benimkini kullan." Dedi tembel bir sesle.
Genç adam çok güzel kokuyordu ama koku bir parfümün kokusu gibi değildi. Güneşin ışığı altındaki bitkilerden gelen bir koku gibiydi, ShuCi "Yumuşatıcının kokusudur." diye düşündü.
ShuCi yemeğini aldı ve arkasını döndü. YeXun askeri antrenman kıyafetlerini giyinmişti, kartı cebine geri yerleştirdi ve ona bakıp güldü.
Okullarının askeri antrenman kıyafeti mavi ve yeşil renklerini taşıyordu. YeXun uzun ve yakışıklı birisi olduğu için kıyafetler ona çok yakışmıştı.
Yanlarından geçenler bile dönüp ona bakıyordu.
"Teşekkürler."
"Bir şey değil."
YeXun'ün yanında bir çocuk vardı, o da YeXun kadar uzundu. Lu JianShen ShuCi'ya baktı ve güldü.
"A-Xun" Lu JianShen sordu "Onu yenge diye çağırayım mı?"
YeXun ona döndü ve "Çağır bakayım." dedi.
Lu JianShen kendini bildi bileli utanmazın teki olan birisi olarak: " Yenge, nasılsın?"
ShuCi ona bakakaldı, kendisine geldikten sonra şaşkınlığından neredeyse yemeğini dökecekti.
"Sen, sen...sen beni öyle çağırma!!"
O sırada Xia XinHang oturacak bir yer bulmuştu. ShuCi "Ben gidiyorum." dedi ve arkadaşlarının yanına gitti.
ShuCi arkadaşlarının yanına oturdu, Lu JianShen ve YeXun'se onun karşısına oturdular.
"Birlikte otursak daha iyi olur." Lu JianShen, ShuCi'nın utandığını görünce onunla biraz daha uğraşmak istedi.
"Yeengee~~~~"
YeXun ona masanın altından bir tekme atmıştı.
Hiçte yumuşak bir tekme değildi.
YeXun'e baktı, Ye Xun sanki tekme atan kendisi değilmiş gibi onun tarafına bile bakmıyordu.
"Onunla uğraşamaz mıyım?
Madem onunla uğraşamam söylese ya, konuşmayı mı bilmiyor? Ah! nasıl acıttı."
Xia XinHang bir karşısında oturanlara birde kafasını bile kaldırmadan yemek yiyen ShuCi'ya baktı.Eskiden YeXun ile ShuCi'nın evlenmesini hayal bile edemezdi. ShuCi'nın gay olduğunu biliyordu ama YeXun gibi birinin aniden ortaya çıkıp "Gay oldum." demesi... çok değişikti.
Xia XinHang kendisini tutamayarak "Emm, YeXun, ShuCi bir yıldır seni sevdiğini söyled- Ah!!! ShuCi, neden beni tekmeiyorsun?! Dün Herkese mesaj atarak ilan ettiğinde hiç utanmamıştın ama?" dedi.
ShuCi"..."
Xia XinHang" YeXun, sen ne zamandan beri onu seviyorsun?"
"Hm?Ben..." YeXun, ShuCi ya baktığında karşısında içeceğinin pipetini ısıran pembe yanaklı bir çocuk vardı."İlk görüşümde aşık oldum."
Öldüm...
ShuCi kalp krizi geçirerek hemen burada ölebileceğini süşünüyordu.
YeXun hikayeler uydurmaya devam etti.
"Çok çekiciydi, kendimi tutamadım, ilk defa birisini gece gündür hiç durmadan düşünüyordum. Babam benim bu kadar üzüldüğümü görünce aile defterini hemen bana verdi ve bana hemen sevdiğim kişiyle evlenmemi söyledi."
Xia XinHang:"Baban çok açık konuşan birisiymiş."
"Ever çok açık sözlüdür, rüyasında bile benim çabucak evlendiğimi görüyordu."
YeXun devam etti:"Hele benim evlilik cüzdanıyla döndüğümü gördüğünde neredeyse mutluluktan nefesi kesildi."
Gerçeği bilen Lu JianShen gülmeye başladı. İçinden YeXun'ün ne kadar adi olduğunu düşünüyordu.
***
Askerlik çalışmadı okulun en büyük bahçesinde yapılıyordu. ShuCi'nın sınıfındaki meraklı arkadaşları sormaya başladılar.
"ShuCi, gerçekten evlendiniz mi?"
ShuCi kafasını evet evet anlamında salladı:
"Okulun tanrıçası evlenmiş, benim bir sevgilim bile yok."
ShuCi sanat fakültesinin en güzeli olduğu için üstelik başa bela bir güzelliği de olduğu için okuldakiler ona Tanrıça diye sesleniyorlardı.
"Hayırlı olsun!" Li Xiang ShuCi'nın omzuna elini attı ve kulağına yaklaşarak"Çok cesaretlisin." dedi
ShuCi'nın aklına Li Xiang'ın 1.sınıftayken YeXun'ün konuşmasını tekrar tekrar izleyerek böyle yakışıklıların gay olmamasının üzücü olduğundan bahsettiğini hatırladı. ShuCi kısık bir sesle "Tanrım..." dedi.
"Ne düşünüyorsun sen? Sadece şaka yapıyordum." Lİ Xiang güldü "Benim tavlamak istediğim erkeği sen ele geçirsen bile bir şey olmaz."
***
Hazır olda beklemeye başladılar.
Başlarındaki komutan genç ve iyi biriydi.
Dün akşamki yağmurdan sonra hava o kadar da sıcak değildi. Hazıl olda beklemek onu düşündüğü kadar zorlamamıştı ama aynı yerde hiç kımıldamadan beklemek sıkıcıydı.
Zaman geçtikçe uykusu daha çok geliyordu.
Tam o sırada yavaş koşu yapan diğer sınıflar yanlarından geçerken onlara askeri selam vermeye başladılar.
ShuCi'nın gözleri parladı.
Gelen iki sınıf bilgisayar fakültesindendi. ShuCi YeXun'ü kalabalığın içinden hemen seçmişti. Grubun en uzun boylusu olduğu için en önde durmuştu.
ShuCi durmadan o tarafa bakıyordu. Komutan onu farketti.
"Senden Hazır olda durmanı istemiştim. Nereye bakıyorsun!!!"
Aralarından biri."Hocam, Kocasına bakıyor, yeni evlenmişler ama zorla onları askeri çalışma diyerek ayırdılar. Şimdi öyle uzaktan görünce bakmadan duramıyor."
Komutana açıklayan kişi bir ikinci sınıf öğrencisiydi.
Komutanda dedikoduları merak etmişti. Zaten ara vermelerine pek bir vakit kalmamıştı.
"Nasıl evlenmişler anlat bakayım."
Herkes güldü.
Tüm erkekler hocanın etrafına toparlandı ve" Şu hocam, onun yanındaki..."
"Kış tatilinde evlenmişler, evlilik cüzdanları bile sıcacık"
Komutan ShuCi'ya döndü ve:"Yakışıklı mı?"
ShuCi dilini ısırdı ve kısık sesle" Evet yakışıklı."
Komutan bağırarak" Bu ses ne böyle?! Aç mı kaldın sanki? Sana sordum ki yakışıklı mı?"
Ne bağırıyorsun be!
ShuCi'da sinirlenmişti."Emredersiniz, YAKIŞIKLI, ÇOK YAKIŞIKLI."
Çok yüksek sesle bağırdığı için yakınlarındaki diğer sınıflarda duymuştu. ShuCi'nın gayet güzel bir sesi vardı, bağırtısı rahatsızlık verici olmuyordu.
"Ha ha ha, ShuCi, beklide kocana karşı bu kadar korumacı olman gerekmiyordur?"
"Hocam tanrıçamızı sinirlendirmeyim. Bizim tanrıçamız sinirliyken hata yapsada haklıdır."
Sesi çok yüksek çıktığı için diğer sınıflarda duymuştu. ShuCi YeXun'e baktı, YeXun'de gülüyordu.
YeXun gerçekten çok yakışıklıydı, gülünce gözlerinin altında gamzeleri beliriyordu.Çok çekici bir çocuktu.
"Tamam oldu" Komutan rol yapmaya daha fazla devam edemedi ve güldü.
"O zaman kafanı o tarafa doğru çevirip 10 saniye boyunca ona bak."

DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;