Cai Hong Se An Lian - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




8   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   10 


           
ShuCi telefona dik dik bakarken heycanla YeXun'ün ona cavap yazmasını bekliyordu.
Ve sonunda...
-Çok güzel olmuş.
-Sanat fakültesinin tanrıçasına beni bu kadar güzel çizdiği için şükranlarımı sunuyorum.

ShuCi güldü ve hemen cevap yazdı:
-Bu lakabımı nereden biliyorsun?

-Kimin söylediğini hatırlamıyorum. Bu resmi bilgisayarıma duvar kağıdı olarak kullanabilir miyim?
-Tabii, bunu zaten senin için çizmiştim. Beğenmene sevindim.
"Kiminle konuşuyorsun... "
Li Xiang in sesi yan taraftan geliyordu. "...bu kadar gülümseyerek?"

"Yok bir şe-"
O lafını bitiremeden Li Xiang yanına geldi, bilgisayar ekranında ShuCi'nın çizdiği resmi görüp uzatarak ve birazda alayla "Hmm" dedikten sonra: "Çok güzel çizmişsin."
"Döndüğünden beri bununla mı uğraşıyordun?"
ShuCi'nın aklı YeXun'ün vereceği cevaptaydı bu yüzden Li Xiang'a "Hı hı." diyerek cevap verdi.
"Önceden senden ona bizi yemeğe çıkarabilir mi diye sormanı istemiştim. Sordun mu?"
"Yok daha..." ShuCi aslında bunu sormaya utanıyordu"... soracak vakit bulamadım."
"Sor bir bakayım." Li Xiang bir bakışta onun ne için endişlendiğini anlamıştı. ShuCi'nın kafasını okşadı ve "Sen ona bizimkilerin bu konuda senin başının etini yediklerini eğer onları yemeğe davet etmezse seni odanın kapısından içeri sokmayacaklarını söylüyorlar de ona."
Li Xiang nasıl soracağını bile ona anlattıktan sonra artık reddedemezdi.  Li Xiang genelde tek bakışta karşısındakinin içini görürdü.
Ona kalsa ShuCi'da onların görüşmelerini isterdi.
Mesaj attı.
YeXun hemencecik cevap verdi.
-Ben arkadaşlarını yemeğe davet etmeyi unutmuşum benim hatam. Sen onlardan benim yerime özür dile.
-Bu Cumartesi Güney kapı tarafındaki Hua Gor restoranında yiyelim.
-Ben de yanımda bir arkadaşımı getireceğim.
ShuCi:
-Hesap geldiğinde ikimiz bölüşelim.

-Bölüşmeyeceğim.
-Arkadaşların bölüştüğümüzü öğrenirse bir daha senin yatak odana giremem.
ShuCi YeXun'ün şaka yaptığını bilse bile bu mesajı gördüğünden beri kalbi kontrolsüzce atıyordu.
Kafasını eğerek telefomun ekranını gövdesine yasladı.
Çok mutlu olmuştu...
Cumartesi günü öğleden sonra ShuCi ve Xia XinHang yatakta bilgisayar oyunları oynadılar.
Saat beş olana kadar oynamaya devam ettikten sonra ShuCi hazırlanması gerektiğini düşünerek kalktı ve hızlıca bir duş aldı. Li Xiang aslında yurtta kalmıyor olmasına rağmen akşam ki yemeğe katılmak için erkenden yurt odasına geldi. İçeriye girip ShuCi'yı gördüğünde kısık bir sesle:"Ben dün gece bir rüya gördüm."
ShuCi:"Anlat."
Li Xiang:"Her halde bu akşam YeXun'le görüşeceğimiz için ben rüyamda senin..."Li Xiang birkaç saniyeliğine duraksadıktan sonra:"...düğünün ortasında tecavüz ediliyordun, YeXun tarafından."
ShuCi:"Boss..."
Li Xiang:" Bana küfretme."
ShuCi:" Umarım gördüğün bu güzel rüya gerçekleşir."
Li Xiang:"... "
ShuCi gözleri dalmış bir şekilde" Ben neden böyle rüyalar görmüyorum? "diye düşünürken Li Xiang söyleyecek söz bulamıyordu.
Bazen ShuCi'nın tek derdinin aşkı  olduğunu düşünüyor aşırıya kaçtığı için" Sen deli misin? " diye sorası geliyordu.
Güney kapısındaki Huo Guo restoranı XuaChen'de ki en iyi restoran sayılırdı. Yemekleri pahalıydı, öğrenciler genelde topluca yemeğe gideceklerinde buraya gelmeyi tercih ederlerdi.
Onlar vardığında YeXun ve Lu JianShen oradaydı. ShuCi garsona masa numarasını sordu, garson onları ikinci kattaki masaya götürdü.
"Geldiniz mi?" dedi Lu JianShen onları gördüğünde gülerek selam verirken. "Sanat fakültesinde ki herkes gerçektende çok yakışıklıymış"
"ShuCi..." dedi YeXun"... gel buraya otur."
ShuCi çok mutlu olmuştu, hemen YeXun'ün yanına gitti ve oturdu.
İlk defa buluştukları için başta çok rahat olamamışlardı. Huo Guo güveci* kaynadığında herkes masadaki sevdikleri şeylerden güvecin içine atmaya başladı. Masada olamayan ama onların sevdikleri şeyler olunca almaya gittiler.
*Güveç , çeşitli Doğu Asya gıda maddeleri ve malzemeleri içeren, yemek masasında kaynayan bir çorba tenceresi ile hazırlanan bir Çin pişirme yöntemidir. Güveç kaynaşmaya devam ederken, malzemeler kabın içine yerleştirilir ve masada fondü ile benzer şekilde pişirilir.
ShuCi ve  Li Xiang birlikte masadan kalmıştı. ShuCi inek eti alırken Li Xiang ona:"Vetements... YeXun bu markanın kıyafetlerini giymeyi seviyor mu?"
"Hm?" ShuCi duraksadı"Herhalde."
"Herhalde derken?" dedi Li O Xiang. "Onun üzerindeki kapüşonlu Vetements'in."
ShuCi işin garipleşmeye başladığını farketti ve nasıl toparlayacağını düşünürken Li Xiang:"O genellikle hangi markaların kıyafetlerini  giyinmekten hoşlanır?"
ShuCi durdu.
Düşündü, ama YeXun'ün genellikle hangi marka kıyafetler giydiği aklına gelmiyordu. Kocanın sevdiği markayı bile bilmemek çok...
ShuCi YeXun'ün ailesinin durumunun iyi olduğunu biliyordu. Birince sınıfa başlayı çok olmadan onun hakkında hikayeler dilden dile dolaşmaya başlamıştı bile...
En abartılı olanı YeXun'ün okulda bir çocuğu dövdüğü ve yaraladığı için ailesinin bu konuyu kapatmak adına okula bir bina bağışladığı YeXun'e tutanak bile tutulmadığıydı... Parası kesin vardı.
ShuCi onun anlamaması için rastgele bir iki marka söyledi:
"Of White, Gucci, Bueberry.........?"

Li Xiang:"..." 
Li Xiang:"YeXun gerçekten de bu çocuğu kandırıp evlenmiş."

ShuCi:"..." bittim ben...
Oturdukları masaya dönene kadar Li Xiang ona çok şüpheli bakışlarla baktı. ShuCi o bakışlardan korkmuştu. Li Xiang'ın onunla YeXun'ün arasındaki ilişkiyi anladığı kesindi.
Masaya döndükten sonra Li Xiang bakışlarını ShuCi'nın üzerinden çekerek sanki hiç bir şey olmamış gibi devam etti.
Lu JianShen içki içmeyi önerdi. Dört, beş şişe bittikten sonra rastgele konular hakkında konuşmaya başladılar.
ShuCi ve Xia XinHang'ın öğleden sonra yatakta bilgisayar oyunu oynadığını öğrenen Lu JianShen bir ara buluşup onunla birlikte oyun oynamalarını söyledi.
20'li yaşlarında ki genç oğlanlar oldukları için yedikleri de az değildi. Yemek yaklaşık bir saat sürmüştü. Restorandan çıktıklarında Li Xiang bir YeXun'e bir ShuCi'ya baktı ve ShuCi'nın kulağına yaklaşarak kısık sesle:"Sarhoş ol."dedi.
ShuCi durdu. Daha ne olduğunu anlayamadan Li Xiang:"ShuCi rahatsızlandığını söylüyor!"
YeXun baktı:"Ne oldu?"
"Fazla içti herhalde." dedi Li Xiang. ShuCi'ya dönerek:"Değil mi?"
ShuCi Li Xiang'ın yaptıklarının sebebini şimdi anlamıştı
Senin Xiang ablan lütuf sana, şu yaptığı numaralara bak.
ShuCi her an bayılabilecek bir ifadeyle".... Başım dönüyor. "
"Çok mu fazla içtin?" dedi YeXun geri dönerken." Siz önden gidin ben onunla yavaş yavaş dönerim."
Xia XinHang ShuCi'ya bakmak için geri dönmeye çalışsa bile Li Xiang onu  çeke çeke götürdü. Lu JianShen durumu fark ederek gülümsedi ve gitti. ShuCi ve YeXun geride kalmıştı.
Başta biraz endişeli olan ShuCi biraz düşündükten sonra karar verdi. Zaten sarhoş rolü yapıyordu, başka kimse de yoktu.
ShuCi:"Ben sanki havada uçuyormuş gibi hissediyorum, başım dönüyor."
"Sen ne kadar içtin, çok mu ağır geldi?"
"4-5 şişe herhalde, ben çok fazla içemiyorum."
ShuCi sessizleşi, YeXun onun kendine geliyor olabileceğini düşünmüştü ama ShuCi aniden onun omuzuna kolunu attı.
Bilekleri ince ve bembeyazdı.

"Ne yapacağım?" ShuCi'nın sesi titriyor gibiydi."Artık daha fazla yürüyemem"
YeXun durdu.
ShuCi'nın bu halini görünce YeXun'ün aklına geçmişte yaptıkları şeyler gelmişti. Birinci sınıfların dönem sonu kutlamasında ShuCi aynen böyle gülümseyerek deli gibi yapışmıştı YeXun'e.
"Biraz yavaş yürür müsün?"
ShuCi konuşurken diğer elinide YeXun'ün omzuna koydu. Biraz düşündükten sonra ona sarıldı.
YeXun'ün vücüdünün kasıldığını hissetti ama onu itecekmiş gibi bir hali yoktu.
İşte fırsat bu fırsattı.
YeXun'ün kulağına doğru ince ve çekici bir ses tonuyla konuşmaya karar veren YeXun'ün sırtındaki ShuCi aklında nasıl yapacağını tasarladıktan sonra kafasını yaklaştırarak:
"Ye..."
İlk hece ağzından çıktıktan sonra hemen durdu.
Yok, olmuyor, ağzından şu laf çıkmıyordu. Anasını siktiğimin kelimesi çok utanç vericiydi.
Kendini zorlamak nedir? Nasıl yapılır?
"Ama şuan aramızdaki mesafe çok az... Siktir siktir siktir YeXun'ün kulağını çok net görebiliyorum."
"Ne?" dedi YeXun.
 ShuCi'nın varlık duygusu çok güçlüydü. Ama kim olursa olsun genç ve  yetişkin bir  erkek onu arkasından  kucaklarsa onun varlık duygusunun  diğerlerinden daha güçlü olduğunu hissederdi. 
Zulhude varlık duygudundan kasıt ne
YeXun diğer insanlarla yakınlaşmaktan hiç hoşlanmazdı ama gel görki ShuCi onun boynuna sarılmıştı. Gariptir ki YeXun ShuCi'nın ona sarılmasından herhangi bir rahatsızlık duymuyordu.
Güzel olduğu içindi herhalde.
YeXun şuanda kolları arasında sarhoş olmuş bir güzelin olduğunu düşününce gülesi geliyordu.
"Ne oldu?"
Onlar restoranların olduğu sokaktan okula doğru ilerlerken ShuCi YeXun'e doğru baktığında genç adamın yüzündeki gülümsemeyi açık ve net bir şekilde görmüştü. Siyah gözlerinin içinden sokak lambalarının ışığı yansıyordu.
YeXun'ün güzelliği ShuCi'nın başını döndürmüştü.
Kafasını eğerek YeXun'ün yüzüne sürtündü.
...
!GERÇEKTEN! ONUN!YÜZÜNE!SÜRTÜNEBİLDİM!
YeXun garipsemişti. Düz bir erkek olarak anlamlandıramayınca hiç beklemeden sordu:"Neden bana sürtünüyorsun?"
Bu soru ShuCi'yı kendine getirdi. YeXun'ün kendisine baktığını hatırlayınca...
ShuCi'nın boğazına bir yumruk gelip oturmuştu. Hiç kımıldamadı.
Gidip onun yüzüne mi sürtünmüştü?
YeXun cevap alamayınca kafasını eğeren ona baktı. Boy farkı olduğu için onun ShuCi'ya bakarken kafasını eğmesi gerekiyordu. Hafifçe havaya kaldırdığı kaşlarıyla ShuCi'yı cevap vermesi için acele ettiriyormuş gibiydi.
ShuCi'nın yüzünde bir gülümseme şekillendi. Sesinde sarhoşlara mahsus bir saflık ile:"Sen güzel olduğun için."
Bunu söyledikten sonra ShuCi ne kadar yüzsüz birisi olduğunu fark etmişti.
YeXun sustu.
ShuCi YeXun'ün onu iteceğini düşünüyordu. Kendisi bile nasıl dayah isteyip kaşındığının farkındaydı. Ama YeXun'ün kendi kendine konuştuğunu duydu.
"Gerçekten sarhoş mu olmuş?"
ShuCi daha rahat bir nefes alamadan YeXun gülmeye başladı. Sinsi sinsi gülüyordu.
Sordu:"Sürtününce mutlu oldun mu?"
ShuCi'nın kalbi yerinden çıkacaktı:"Mutlu...mutlu oldum."
YeXun:"Ama ben pekte mutlu olmadım."
ShuCi:"..."
YeXun:"Hadi Xun Gege de ben de mutlu olayım."
ShuCi YeXun'ün sırtında dona kalmıştı. Hemen ardından kendine geldi, sadece seslenecekti ve sonuçta sesleneceği kişini YeXun'den başkası değildi.
ShuCi kendini sakinleştirdikten sonra.
"Xun..." ilk hece oldukça yüksek sesliydi. 
"Ge..." ikinci hecede sesi biraz kısıktı. 
"Ge..." üçüncü heceyi duymak bile zordu. 
Sonunu söyledikten sonra ShuCi'nın nefesi kesildi.

Kalbinin çok hızlı attığını, avucunun durmadan terlediğini hissediyordu. Bugün burada ölebileceğini düşünüyodu.
"Evet" dedi YeXun,ShuCi'nın Gege'sı olduğunu kabüllenmiş bir şekilde ekledi:"Gelecek sefer abinin yüzünw böyle sürtünme, çünkü böyle yapman senin yolun kenarına bırakılmana neden olabilir."
Herhalde biraz vahşice korkutulduğu için olsa gerek ShuCi yolun geri kalanı boyunca onun sırtında uslu uslu durdu.
ShuCi ile YeXun'ün yurt binaları yan yana sayılırdı. ShuCi'nın yurt binasına  az kala YeXun:" Sen kendin odana kadar gidebilir misin? "
ShuCi olumlu manada kafasını salladı.
"O zaman haydi, yürürken dikkat et!"
ShuCi biraz düşündü ve tam YeXun gidecekken kısık sesle :"Xun Gege" dedi.
YeXun durdu, şaşırmış bir ifadeyle arkasına baktı.
Binanın kapısının önünde duran ShuCi güzel ve sulanmış şeftali gözlerini hiç kırpmadan ona bakıyordu.
"Bir öpücük verip öyle gidebilir misin?" 

Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


8   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   10 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.