Cai Hong Se An Lian - Türkçe Çevrimiçi Oku
Yukarı Çık




7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 


           
ShuCi YeXun'ün anlattıklarını dinledikten sonra kendi kendini kıskandı.
Öperek ağlatmak???
YeXun'ün öpücüğü???
ShuCi'nın kalbi sancıyordu. Anlatacağına yapsaydı ya.
ShuCi'nın yüz ifadesi sanki anlarılanlar gerçekmiş gibiydi. İki yanağı kıpkırmızıydı ama gözleri parıldıyordu. İnsanlar kendilerini tutmadı ve ShuCi'yla dalga geçmeye  başladılar.
"ShuCi yine utandı mı?"
"Tabiki utanmıştır, herkes Xun Ge gibi arsız değil."
"Xun Ge adam ol (zuhude bura)
...
" Hayır, daha fazla dinlemek istiyorum. " dedi ShuCi." Utanmadım ben siz devam edin."
YeXun'ün susmasından korkarak:" Eğer seni mutlu hissettirecekse... Neyi anlatmamı isterdiğini söyle."
ShuCi içinden:" Hadi! Detay! Detayları iyice anlat." Kendi kendisini bir defa daha kıslandırmak istiyordu.
"Hay sikeyim."dedi kulüp başkanı gülerek. YeXun'ün yanında otuduyordu. Kendisini tutamadı ve YeXun'e vurdu." Seni çok kıskanıyorum. "
Kulüp başkanı ShuCi'ya baktı.
Güzel bir yüze sahip, saf olması gereken yerde saf, coşkulu olması gereken yerde coşkulu.. Böyle harika birisiyle evlenebilen YeXun ne kadar şanslıydı.
"Ne yapıyosunuz?"Birkaç kişi ona eşlik ederek gülmeye başladı." İkinizin konuşması çok tatlı."
YeXun de güldü. Rahat bir şekilde arkasına yaslanarak "Bende kendimi çok kıskanıyorum."
ShuCi o kadar beklediği halde lafın so u istediği gibi bitmemişti. YeXun'ün başka bir şey demeyeceğini anladıktan sonra başka tarafa bakmaya başladı.
Oyun devam ediyordu.
"Sıra bende, sıra ben-" o daha lafını bitiremeden her yer kapkaranlık oldu.
"Ah?!"
"Ne oldu böyle?"
"Elektirikler kesildi herhalde."
(Perry'den not: aynı anda kör olmuş olamayacağınıza göre başka ne olabilir ki?)
Bir kız eliyle otelin olduğu yeri göstererek"Bakın o tarafın da ışıkları sönmüş."
Otel ve mangal alanının elektiriği birbirine bağlıydı. İki tarafta karanlıklar içindeydi.
Kulüp başkanı:" Ben ne olduğunu öğreneyim."
Sonuç herkesin beklediği gibiydi. Otel ilk defa bu kadar çok kişiye bir arada elektirik yetiştirdiği için sigorta alev almıştı. Yarın sabah yenisiyle değiştirilene kadar düzelemezdi. Buda bu akşam kimsenin elektirik kullanamayacağı anlamına geliyordu.
Patron hanım bu durum in üzgün olduğunu söyledi ve özür babında onların odaları için ücret almadı. Olay üzerine herkesin keyfi kaçtı. İçme hevesi kalmadı. Toparlanıp otele döndüler
(Perry'den not:karanlıkta kankalarınla salak gibi sohbet etmek eğelenceli olurdu bence bunlarda ne mıymıntı.)
ShuCi ve YeXun aynı odada kalıyordu. ShuCi'nın telefonunun şarjı az kalmıştı, YeXun'ün telefonunun şarjı ShuCı'nınkine göre biraz daha fazla olduğu için YeXun'ün telefonunun flaşını yakmışlardı. YeXun öncen ShuCi onun peşinden yukarı çıktılar.
Saat 11 olmak üzereydi. ShuCi YeXun'de O'da otele gelir gelemez banyo yaptığı için mutlu olmuştu. Eğer üstünü değiştirip dişlerini fırçalarsa yatabilirdi.
Onların kaldığı oda iki kişilikti. Bir kişi başına bir yatak. ShuCi yatağa yattıktan sonra YeXun:"Sen bugun Fu YiHuan'e benim seni nefessiz kalana dek öpmeyi sevdiğimi mi söyledin?"
Çok utanç verici bir şeydi ama YeXun sanki çok normalmiş gibi tane tane:"Ben...seviyorum... seni öpmeyi...hemde nefessiz bırakana kadar?" Bu kelimeler ShuCi'yı gebertiyordu.
ShuCi azmıştı, bu nedenle gerçeği söyledi:"Fu YiHuan bana sizin eskiden çok fazla öpüştüğünüzü anlattı, bana analatırken ki tutumu hiç iyi değildi...Bu yüzden kendimi tutamadan..."
"Kendini tutamadan?"
ShuCi kalbi birileri tarafından cimcikleniyormuş gibi hissediyordu."Özür dilerim."
Öncesinde utanmaktan YeXun'ün yalanlardan hoşlanmıyor olabileceğini düşünmemişti.
ShuCı kalbinin yedi sekiz kere yuzarı çıktığını hissediyordu zuzuleee anlamadım.
"Ne için özür diliyorsun?"YeXun'ün ses tonu çok yorgun çıkıyordu, uykusu gelmiş olmalıydı.
"Seni rahatsız ettiyse böyle şeyler söylemen normal ama neden sadece nefessiz bırakıyor dedin? Bir daha böyle bir şey olursa dudağını ısırmamla başlayıp dilini yalamamla bitir...Detayları atlamadan iyice anlat..."konuşup konuşup kendi kendine gülmüştü:" Piskolojik tramva yaşamalarına sebep olur muyuz acaba?"
ShuCi şuan Fu YiHuan'ın piskolojisi bozulur mu bozulmaz mı bilmiyordu, bildiği tek şey onun vücudu yanıyordu.
ShuCi daha az önce yatakların ayrı olmasına üzülmüştü çünkü YeXun ile ayrı yatmak zorundaydı ama şimdi...Hayvanlar ve insanlar kesinlikle ayrı yatmalı.
O hayvan YeXun ise insan.
ShuCi ağlayacağım,gerçekten ağlayacağım diye düşünerek yorganı bacaklarının arasına soktu ve kafasını yastığa bastırdı. Böyle bir gecede kalkıpta soğuk suyla duş almak istemiyordu ama YeXun böyle şakalar yapmaya devam ederse bu akşam kesin bir şeyler olacaktı.
Yapacak bir şey yoktu, onu üzecek bir şeyler dinleyerek bu ateşi söndürmek zorundaydı.
"YeXun..."ShuCi'nın sesi biraz boğuk geliyordu ama kafasının yarısı yastığın içinde olduğu için olsa gerek biraz da tıkanıktı."Sen eskiden Fu YiHuan'la sık sık öpüşüyor muydun?"
"Bana inanmıyor musun?"dedi YeXun gülerek." Sana az önce çok değil dediğimde yalan söylediğimi mi sandın?"
" Yok sadece sordum."
"Bir defa..." dedi YeXun. "Gerçekten."
ShuCi kalbi cimcikleniyormuş gibi hissetti.Bütün vücudu yumuşadı.
Hua Hu parkında en güzel manzara güneşin doğuşu ve batışıydı.
Güneşin doğuşuna yetişmeleri için otel çalışanları bütün odaların kapısını tıklayarak uyandırırdı. Bazıları  uyanır, bazıları manzarayı boşvererek geri uyurdu.
YeXun ShuCi'nın sabahları yatağa yapışmışcasına yatıp kalkmadığını hiç düşünmemişti.
O ShuCi'dan önce uyandı. ShuCi'yı defalarca uyandırdı ama ShuCi hiçbir tepki vermemişti.
Zaman azaldığı içim YeXun sertçe yorganını üzerinden çekti. Hua Hu taraflarında sabahları hava soğuk olurdu. Şimdi üşüyüp kalkar diye düşünmüştü ama düşünmediği bir şey oldu. ShuCi onun bileğini tutarak bir şeyler mırıldanmıştı.
Sesi çok kısık ve yumuşak çıktığı için YeXun bir şey anlayamamıştı.
Güler mi ağlar mı diye bakmadan birkaç defa daha seslendi ama ShuCi gitgide onun üzerin çıkıyordu.
En sonunda YeXun'e yapacak başka bir şey kalmadığında kolunu çekti ve:"Sen uyu o zaman ben tek vaşıma gidiyorum."
Hay sikeyim. Bu kadar mı acımasızsın?
ShuCi rol yapmaya devam edemedi.
Hızlıca gözlerini açtı. YeXun hemen gidecek diye korkuyordu.
Yuvarlanır gibi yataktan indi ve bir yandan da:"Geleceğim, geleceğim, geleceğim! "
Çok hızlı konuştuğu için YeXun bir an onun küfür ettiğini düşünmüştü.
"Bende geleceğim!" dedi ShuCi. "Xun Ge gitme!"
"Xun Ge gidiyor."
"Bekle ayakkabımı giyeyim." dedi ShuCi aceleyle ayakkabı bağcıklarını bağlarken. "Beni de götür."
"Ayakkabını giyme." dedi YeXun umursamazca. "Xun Ge, Xun Ge de ben seni kucağımda götürürüm. "
"..." ShuCi'nın gerçekten yapası gelmişti. Eğer YeXun'ün şaka yaptığını bilmeseydi bugün YeXun'e seslenmek nasıl olurmuş gösterirdi. Hiçte tereddüt etmezdi.
Telefonun ve kameranın şarjı bitmişti.
ShuCi iki eli boş YeXun'ün peşinden göle doğru gitti.

Hua Hu'da çok fazla insan toplanmıştı. Onların haricinde sehayat eden turistlerde vardı.
YeXun telefonuyla birkaç fotoğraf çekti. Onunda şarjı çok az kalmıştı. Telefonu her an kapanabilirdi.
Güneş ışığı gölün üzerinden yansırken çok güzeldi.
YeXun biraz da olsa üzülerek:"Telefonunda şarjı bitti..."
ShuCi"Çıkt!"
YeXun kafasını eğdi. ShuCi parmaklarıyla birleştirerek bir kare yapmıştı. Gülümseyerek ona karenin içinden bakıyordu.
ShuCi:"Üzülme, ben seni ve güneşi çektim."
ShuCi'nın çocuk avututmuş gibi yaptığı bu teselli YeXun'ü güldürdü.
Kulüp başkanı onların yanına geldi.
"Siz fotoğraf çektiniz mi? Herkesse sordum kimse fotoğraf çekememiş. Hepsinin şarjı bitmiş."
YeXun"Çektik. "
Gurup başkanı mutlu bir şekilde" O zaman fotoğrafları kulüp albümüne koymayı unutmayın."
YeXun eliyle bir kare yaptı ve: "Çıkırt!"
Kulüp başkanı:"... "
YeXun:" Bu fotoğrafta tipin biraz ağlat çıkmış."
Kulüp başkanı yenilmişti.
Kendisini tutamadı ve dün akşamden beri söylemek istediği şeyi söyledi. Sen tam bir götsün. "

Dönüşte hava çok iyi değildi. Yolum daha ortalarondayken yağmur bastırdı. Okula vardıklarında hepsi ıslanmıştı. Kulüp başkanı bu hallerini görünce onları bekletmedi, hemen bıraktı.
ShuCi iki gündür bisiklet sürdüğü için merdiven çıkarken bacakları sızlıyordu. Sinir bozucu olan şey şu ki odası en üst kattaydı. Yani 8. kat.
ShuCi her adımında ruhunun onu terkedeceğini sanıyordu.

Zar zor odasına çıktı, banyo yaptı, tabletini çıkarttı ve kendine bir paket meyveli yoğurt açtı.
Bilgisayarın başına geçti ve çizmeye başladı.
______
YeXun odasına geldiğinde Lu JianShen  bir kızla görüntülü konuşuyordu. Kız lna odasını gösteriyordu. Daha makyaj masasına yeni gelmişken odanın kapısı açıldı.
YeXun'ün geldiğini görünce Lu JianShen:"Sha Sha biraz bekle, oda arkadaşım döndü."dedi.
Görüntülü koşmayı kapattı ve YeXun'e dönerek:" İki gün bir gecelik gezi bitti mi? Ömrin boyunca unutamayacağın bir şey oldu mu? "
YeXun:"Heycanlı bir gece-"
Lu JianShen dinlemek için hazırdı.
YeXun :"Sohbet ettik."
Lu JianShen:"Gerçek bir sözleşmeli evlilik. +18 hiçbir şey yok."
YeXun onu takmak istemiyordu.
Yağmurdan ıslandığı için kıyafetleri üzerine yapışmıştı. Temiz kıyafetlerini aldı ve banyoda girdi.
Banyodan çıktığında Fotoğrafçılık Kulübündekiler çektikleri fotoğrafları guruba atıyorlardı.
YeXun kamerayı bilgisayara bağladı ve fotoğrafları seçip düzenlemek için kullandığı uygulamayı açtı.
Evlere dağılmadan önce kulüp başkank özellikle ondan fotoğraf göndermesini istemişti. Kulüp başkanı YeXun'ün düzenlediği fotoğrafları çok seviyordu.
YeXun çok güzel fotoğraflar çekiyordu ayrıca kulüpte renk düzenlemesi yapabilen tek kişiydi.
YeXun tüm fotoğrafların renklerini ayarlayıp bitirdiğinde akşam olmuştu.
Sipariş ettiği yemek aşağı gelmişti. YeXun yemeği almak için aşağı indi.

Yemeği aldıktan sonra yukarı çıkarken WeChat'ten bir mesaj aldı.
ShuCi'dan gelmişti.
Bir resmin fotoğrafıydı. 
Gökyüzü turuncu, bulutlar pembeydi. Hua Hu'ya doğru yarısı batmış olan güneşse altın kırmızıydı. Gölse buz maviydi.
Sıcak ve soğuk renkler çok güzel kullanılmıştı.
Gölün yanında bir adam vardı. Adamın kaşları biraz yukarı kalmıştı, göz kenarlarıysa gülüyordu. Kolu biraz eğikti, sanki her an arkasına dönüp uzatacakmış gibiydi.
Böyle söylemesi fazla narsistik kaçıyordu ama YeXun'ün bile kendi  yakışıklılığından gözleri kamaşmıştı.
O zaman öğrendi ki o ShuCi'nın gözünde böyleymiş. Sanki Yeni doğan güneşten bile daha parlak.
Telefon titredi, iki  yeni mesaj. 
-sana yalan söylememişim değil mi?
-ben seni ve güneşi çektim. 


Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların
emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.


7   Önceki Bölüm  Sonraki Bölüm   9 




DISQUS - Mangaya Ait Yorumlar

*Not: Yorum Yazmadan Önce;

  • Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
  • Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
  • İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
  • İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.