'Ve… içinde derin bir nefret ve tiksinti var. Hatta boynumu acımasızca kestiğinde de aynı görünüme sahipti.'
"Ne düşündüğünü bilmiyorum ama dinle, seni lanet olası kız."
"Ah…"
“Senin gibilere yakın kalmak gibi bir niyetim olmadığının farkında olsan iyi edersin.”
"Ne-, Neden…" Sezh kendi kendine kekeledi.
Raytan bir anlığına cevap vermedi, sonra aniden diğer eliyle Sezh'in saçını yakaladı. O kadar acı vericiydi ki Sezh'in gözleri yaşlarla dolmaya başladı.
"Sarı saç ve mavi gözler. İmparatorluk Sarayındaki herkes aynı görünüyor ve birbirinin yakınından ayrılmıyor. Kuşlar gibi, yoldaşları ile birlikte akın ediyorlar."
"Ağab-, Raytan Ağabey…"
"İmparatorluktaki insanların bizim hakkımızda ne düşündüğünü biliyorum. Sen de öyle. Ve ne olmuş yani?"
“…”
"Senin gibilerden nefret ediyorum. Hatta nefretten daha çok, hepinizi öldürmek istediğim noktayı bana gösterdin!"
'Hayır, bekle, bunun benim hatam olduğunu düşünüyorsun? Sana karşı hiçbir yanlış yapmadım… Geçmişte yaptığım şeylerin aynısını yapmıyorum bile…'
Elbette, Sezh bunu sesli söylemedi çünkü hala yaşamak istiyordu.
"İğrençsin."
Raytan sonunda Sezh'i sanki bir böcekten kurtuluyormuş gibi bıraktı. Hatta birisinin kendini temizlerken sıvazladığı gibi kabaca ellerini çırptı.
' Huhh, huhh.' Sezh sendeledi ve derin bir nefes aldı.
O anda, Sezh'in yediği tüm şeyler ileri fırladı ve bir şelale gibi üzerlerine sıçradı. Raytan'ın kıyafetlerinin onun hastalığıyla sırılsıklam ve kirli olduğunu gördü.
'Ölüme… mahkumum…'
“…”
“…”
Aralarına soğuk bir sessizlik düştü. Raytan'ın göğsünden kendini kurtarmış Sezh, tepkisini görmek için yukarı baktı.
Raytan… bir milimetre bile hareket etmedi.
'Biraz önce ne olduğunu anlamayan birisi gibi görünüyordu. Belki sadece şaşkınlıktan dili tutulmuştu, ya da belki ikisi de…'
Onu böyle gören Sezh, Raytan'ın kıyafetlerini koluyla silmeye başladı. Tabii ki, yararsızdı. Daha iyi olmaktan çok, daha kötüleşiyordu.
'Ölüme mahkumum.'
Sezh'in rengi attı ve dudaklarını açtı, titriyordu.
"Üz-, üzgünüm…"
“…”
"Bunu yapmak istemedim… gerçekten, ben-
Raytan, Sezh'i iterek onu böldü.
"Aaahh!"
Geriye düştü ve çığlık attı, Raytan sanki şimdi gerçekten onu öldürmek istiyormuş gibi baktı.
'Şimdi ölecek miyim? Çünkü üzerine bir kez kustum?'
Sezh korku içinde ürperdi ve titredi ama Raytan ne Sezh'i öldürdü ne de ona vurdu.
Diğer küfürlü sözlerin yanı sıra 'lanet olsun' ya da 'aptal kız' gibi şeyler mırıldanırken onu yalnız bıraktı.
“…”
Yalnız kalan Sezh, Raytan'ın sırtı gözden kaybolana kadar bir milimetre bile hareket etmedi. Daha çok yerde donmuş gibiydi. Geriye döndüğünde ona doğru koşmasında korktu ama Raytan ortadan kaybolmuştu. Uzun bir süre bekledikten sonra, Sezh rahat bir nefes aldı.
"Neredeyse ölüyordum."
'Gerçekten beklenmedikti. En azından bana vuracağını düşünmüştüm. Dürüst olmak gerekirse, beni birkaç kez tokatlarsa şaşırmazdım. Şey, yine de mutluyum…'
'Ama görünüşe göre ona iyilik yapma planı başarısız oldu ve şimdiden iptal edildi.'
'… Hayır, sonra tekrar denemek için başka bir şans olacağına eminim.'
Sezh kendini rahatlatmaya çalıştı. En azından şimdi, kustuktan sonra, biraz daha iyi hissediyordu.
Ayağa kalktığında, mücevher kutusunu ve yerde uzanan terk edilmiş yakutu almaya çalıştı. Günün sıkıntısı bittiği için çok rahatlamış ve yorgundu. Şimdi yapmak istediği tek şey, geri dönmek, banyo yapmak ve kirli, kusmuk içindeki kıyafetlerini değiştirmekti. Hala korkuyordu çünkü Raytan'ın ona Kazaki öğretmesi gerekiyordu ama bunun hakkında yarın düşünmeye karar verdi.
~~~BÖLÜM SONU~~~
Bence geçen bölümün minnak bir intikamı alındı. Peki ya sizce? Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın! Gelecek bölümde görüşürüz.. <3
Bu bölümde emeği geçen; çevirmen ve düzenleyici arkadaşların emeklerinin karşılığı olarak basit bir minnet ifadesi yani teşekkür etmeyi ihmal etmeyelim.
Spoiler butonu kullanılarak spoiler yazılabilir fakat buton kullanılmadan spoiler verenler uyarılmadan süresiz engellenecektir ve geri alınmayacaktır.,
Küfür, siyasi ve seviyesiz yorumlar,
İçerikle alakasız link paylaşımları yasaktır.
İçeriği çeviren gruplar dışında site reklamı yapanlar sınırsız uzaklaştırılacaktır.
